Jump to content

gregorsamsa

Üye
  • Posts

    69
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by gregorsamsa

  1. Edebi Bir Aşk

    .................................................................

    onu her nasılsa yazışma ya da şiir veya dergiler yoluyla tanıdım

    ve bana tecavüz ve şehvet konulu çok seksi şiirler yollamaya başladı,

    ve işin içine biraz da entellektüellik karışınca

    biraz kafam karıştı ve arabama atlayıp Kuzey'e sürdüm;

    uykusuz, akşamdan kalma, yeni boşanmış,

    işsiz, yaşlanmış, yorgun, beş on yıldır

    çoğunlukla uyumak ister bir halde, sonunda moteli buldum

    küçük güneşli bir kasabada toprak bir yol üzerinde

    ve orda oturup bir sigara tüttürdüm

    düşündüm, gerçekten delirmiş olmalısın diye,

    ve bir saat geç çıktım

    kadınla buluşmaya, epey yaşlıydı,

    nedense benim kadar, pek seksi değildi

    ve bana çok set, ham bir elma verdi

    kalan dişlerimle çiğnediğim;

    adı konulmamış bir hastalıktan ölüyormuş

    astım gibi bir şeyden, ve

    sana bir sır vermek istiyorum dedi, ben de

    biliyorum; bakiresin,35 yaşındasın, dedim.

    ve bir defter çıkardı, on-oniki şiir:

    bir ömürlük çalışma ve okumak zorunda kaldım

    ve anlayışlı olmaya çalıştım

    ama çok berbattılar.

    sonra onu bir yere ******ürdüm, boks maçlarına

    ve ellerini kenetleyip

    dumanın içinde öksürdü

    ve etrafına bakınıp durdu

    bütün insanlara

    ve sonra da boksörlere.

    sen hiç heyecanlanmazsın, değil mi? , dedi

    ama o gece tepelerde epeyce heyecanlandım,

    ve onunla iki-üç kere daha buluştum

    şiirlerinin bazılarında yardımcı oldum

    ve dilini boğazımın yarısına kadar soktu

    ama ondan ayrıldığımda

    hala bakireydi

    ve berbat bir şair.

    düşünüyorum da bir kadın açmamışsa bacaklarını

    35 yıl

    iş işten geçmiştir

    aşk için de

    şiir için de.

    Charles Bukowski

  2. Bir Sürü Delikanlıya Dostça Öğütler

    ..................................................

    tibet'e git

    deveye bin

    incili oku

    ayakkabılarını maviye boya

    sakal bırak

    kağıttan bir kanoyla dolaş dünyayı

    the saturday evening post'a abone ol

    çiğnerken sadece sol tarafını kullan ağzının

    tek bacaklı bi kadınla evlen

    ve düz bir usturayla traş ol

    ve kadının koluna adını kazı

    benzinle fırçala dişlerini

    bütün gün uyu ve gece ağaçlara tırman

    keşiş ol

    viski ile bira iç

    kafanı suyun altında tut

    ve keman çal

    pembe mum ışığında göbek at

    köpeğini öldür

    belediye başkanlığına aday ol

    bir varilin içinde yaşa

    baltayla kafanı yar

    yağmurda lale ek

    AMA ŞİİR YAZMA!

    ..........................

    Charles Bukowski

  3. ANLADIM

    ......................

    Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım.

    Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,

    Kendi yolumu çizdiğimde anladım..

    Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil..

    Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım..

    Yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış,

    Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..

    Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,

    Neden hiç ağlamadığını anladım..

    Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,

    Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde anladım..

    Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği

    acıtabilirmiş,

    Çok acıttığında anladım..

    Fakat,hakedermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,

    Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terkettiğinde anladım..

    Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,

    Yüreğini elime koyduğunda anladım..

    ''Sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak,

    Sana ''git'' dediğimde anladım..

    Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek,

    Git dediklerinde gittiğimde anladım..

    Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,

    Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..

    Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,

    Gerçekten pişman olduğumda anladım..

    Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,

    Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,

    Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..

    Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,

    Beni afetmeni ölürcesine istediğimde anladım..

    Sevgi emekmiş,

    Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş...

    Can Yücel

  4. SEVGİ DUVARI

    .........................

    sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa

    kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi

    dilimizde akşamdan kalma bir küfür

    salonlar piyasalar sanat sevicileri

    derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni

    yakanda bir amonyak çiçeği

    yalnızlığım benim sidikli kontesim

    ne kadar rezil olursak o kadar iyi

    kumkapı meyhanelerine dadandık

    önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi

    aramızda görevliler ekipler hızır paşalar

    sabahları açıklarda bulurlardı leşimi

    öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri

    çöpçülerin elleriyle okşardın beni

    yalnızlığım benim süpürge saçlım

    ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi

    baktım gökte bir kırmızı bir uçak

    bol çelik bol yıldız bol insan

    bir gece sevgi duvarını aştık

    düştüğüm yer öyle açık seçik ki

    başucumda bir sen varsın bir de evren

    saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi

    yalnızlığım benim çoğul türkülerim

    ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

    CAN YÜCEL

  5. EĞER

    ....................................................

    O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,

    arkalarında doldurulması

    mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

    Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,

    en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

    Utanılacak bir şey değildir ağlamak,

    yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

    Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,

    çalınan birinin kalbiyse eğer.

    Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,

    insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

    O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,

    hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

    Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,

    kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

    Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,

    öylesine delice bakmasalardı eğer.

    Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de

    kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

    Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,

    son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

    Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,

    meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.

    Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,

    beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

    Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,

    tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

    O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,

    yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

    O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,

    son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

    Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,

    her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

    Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,

    dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

    Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,

    namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

    Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,

    dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

    Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,

    sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

    Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,

    kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

    İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,

    kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.

    Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,

    ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

    Issızlığa teslim olmazdı sahiller,

    Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

    Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.

    Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,

    ya canım ellerini tutmak isterse...

    Evet Sevgili,

    Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,

    kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,

    mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!

    CAN YÜCEL

  6. Hj Split olmaz kim dedi hj siplit ile birleştiricen diye 7zip ile açıp içindeki iso dosyasını çıkarıcaksın hepsi bu yanlış bilgilendirme yapmışlar sana.7zip çıkarmaz sa ki büyük ihtimal çıkarır winrar ile çıkarabilirsin.

    [/quote en iyisi çift tıkla.birlikte aç de winrarla açıyo. sona çıkart isoyu istediğin yere.

  7. eyw. kardeşim çok saolasın bende torrent linkini ekliyimde tam olsun :)

    http://rapidshare.com/files/67932411/Call_Of_Duty_4-Razor1911.torrent.html[/CODE]

    Sorunsuz torrentten indirdim. 100 ün altına düşmedi hiç. Emeği geçen herkese teşekkürler.(tama bascaz)Oyun da süpermiş valla. ne görüntüler var.

  8. Çok teşekkür ederim. Ben hem NetSupport School v8.02 hem de Netop School v5.0 kullanıyorum. Her ikisi de mükemmel ama NetSupport School daha hoş ve kullanışlı. Yalnız kurulumu yapacak arkadaşlara bir uyarım olacak. Hem öğretmen bilgisayarını hem de öğrenci bilgisayarlarının ağ ayarlarını otomatik IP adresi al olarak DEĞİL, elle yapılandırma yapmaları gerek. Aksi takdirde belli bir süre sonra bağlı bilgisayarlar kopmaya başlıyor. :(

    öyle bişey olmuyor. otamatik ip yapılabilir. sağlam olsun diyenler yine de elle verebilir ip yi.ben tavsiye etmem.

  9. Baba tamam ben sabrediyom zaten sistem yükleniyor ama hoşgeldiniz yazısından önce soldan sağa kayan anımasyon şeridi donuyor. Yani sorun hakkında bir fikrin var mı?Tavsiyelerin de önemli ama bildiğin bişey varsa bu konuda daha ii olur.Sistemi güvenli kipten açıyo ama dediğim gibi normal açılışta donuyor. Yinede teşekkürler zahmet edip cevap yazmışsın ama bak imzaya!

  10. TncXp yi cd lere yazdırdım. İkinci cd e sorun yok 1. cd de de sorun yok dieye düşünüyorum ama şöyle oluyor; Xp yi kuruyorum ama aygıtlar yükleniyor derken n harfinde bi duruyor. dakikalarda bekliyorum cd sürücüyü çıkarıp takınca devam ediyor. neyse güç bela sistem kuruluyor. sistem restart edip windowsun Hoşgeldiniz ekranında mavi şerit ilerlerken bir anda donuyor ve her şey bitiyor. Ben sistemi baka bilgisayrlarda gördüm ve çok hoşuma gitti. acaba sorn ne olabilir??

    Diz üstü kullanıyorum. Datron Aero-2ghişlemci-1gb-100gbhd-256nvida-dwd/rw sistem de bu.

×
×
  • Create New...