Jump to content

Deer Hunter 2005


mustiback
 Share

Recommended Posts

[img]http://img33.imageshack.us/img33/5923/deerhunter2005kapak.jpg[/img]
[img]http://img15.imageshack.us/img15/1599/deerhunter20052.jpg[/img]
[img]http://img44.imageshack.us/img44/6969/deerhunter20053.jpg[/img]
[img]http://img28.imageshack.us/img28/5644/deerhunter20051.jpg[/img]
[img]http://img44.imageshack.us/img44/2905/deerhunter20054.jpg[/img]
Oyun dünyasında bolca çeşide sahip olmak aslında iyi bir görüntü. Örneğin, çiftçiliğin bile yakın geçmişte piyasaya sürülen oyununu bulmanız mümkün. Kaliteli olup olmaması burada bir önem teşkil etmemeli. Sonuçta var ve literatüre alternatifsiz bir oyun olarak kazındı, hatta polyannacılığın sınırını zorlasak türünün en iyisi de denebilir. Lakin değerlendirmeler bu kıstasa tabi tutulamaz tabi ki. Buna göre daha yazının başında çok karamsar bir tablo çizdiğimin farkındayım. Ama bu, Deer Hunter 2005 için değil, kendi tarzını ortaya koyan her oyun için geçerli olmalı değil mi? Böyle girişimleri tehlikeli olarak sınıflandırmak mümkün; zira olaya yeni tanımlamalar getiren şeylere oyun dünyası ve bir birey olarak oyuncu çok çabuk adapte olamıyor. Dolayısıyla başarısızlık kaçınılmaz. Belki de yapımcılar ileri zekalıdırlar da biz onları anlamıyoruzdur, orasını tam bilemeyeceğim. Neyse, bu işin esprisi tabi. Yani yeni deneyimlere genel olarak “riskli” denebilir. Bu da yapımcıların en büyük handikapı olsa gerek. Hoş, aslında diğerlerine nazaran Deer Hunter’in FPS’ye benzemek gibi çok da büyük bir avantajı var. Fakat gelgelelim acaba oyun kendine bu ölçütler dahilinde adamakıllı bir yer edinebiliyor mu? Yada aslında Deer Hunter’da geyik avlamak, Doom’da uzaylı zıbartmaktan bile zevkli mi? Dilerseniz Deer Hunter serisinin son oyununu olan 2005’in bu saydıklarımı iyi kullanıp kullanamadığı sorusunun yanıtını alt paragraflarda arayalım(?).

Geyiklere head shot yaparım, killing spree estiririm...

Deer Hunter’ın tarihi bundan yıllar önceye dayanıyor. 2003’te başlayan dizide son halkaya geliniyor ve yine dağlarda geyik ve bilimum küçük hayvanatı avlamaktan başka bir şey yapmamaya devam ediyoruz. Serinin bu son oyununun öncekilerden farkı; oyun alanının biraz daha genişlemiş olması, avlayabileceğimiz canlı türü sayısının artması ve yeni alanların eklenmiş olması. Tabi oyunun bundan önceki 2003 ve 2004 versiyonlarına aşina değilseniz oyundaki bu yeni eklenti size çok fazla bir şey ifade etmeyebilir, hatta oyunla ilk kez tanışacaksanız bu artıyı hissetmeyeceğinizden emin bile olabilirsiniz. Neden olarak da yeterli görünümün ve olması gereken sayıdaki canlı çeşitliliğinin bana gayet normal görünmüş olmasını örnek gösterebilirim. Oyundaki hayvanların görünümleri ve onlara ait bilgiler bir hayli detaylı olduğundan da bahsetmek gerekli. Bu iki bağlamda da dengeli bir yapıya sahip olduğundan bahsedilebilir Deer Hunter’in; yalnız, her şey bununla sınırlı değil doğal olarak.

Oyunu kıyaslayabilmek, daha doğrusu kendisini size daha iyi örnekleyebilmek için yine yakın geçmişte piyasalarda vuku bulmuş In-Fisherman oyununu örnek göstereceğim. Birbirine benzer görünümlere sahipler, ve Fisherman’ı oynamışsanız Deer Hunter hakkında da fikir yürütmeniz mümkün. Oyuna bir karakter yaratarak başlıyorsunuz ve ardından da karşılaştığınız oyun modlarından birini vurarak,,, pardon seçerek yemyeşil dağlarda ve geniş ovalarda avcılık sporunun inceliklerini icra etmeye çalışıyorsunuz. Başlangıçta karakterinizi oluşturmak için bolca alternatife sahipsiniz. Oyundaki kişilerden birini seçtikten sonra çeşitli farklılıklarla dizayn edilmiş kıyafetlerle donatıyorsunuz ve onun görselliğini ortaya çıkarıyorsunuz. Ardından da ortalama bir büyüklükteki yelpazeye sahip olan silah ekranından beğendiklerinizi seçerek kendinizi dağlara vuruyorsunuz. Silahlar arasında beğeninize sunulan etkili sniper tüfekler, pompalılar var. Yanınıza alacağınız araç gereçler bununla sınırlı değil elbette. Bulunduğunuz yere ait bir harita, pusula, bilgisayarlı pusula, düdük ve at(?) her zaman sizinle beraber. Evet, altınızda yorulmak nedir bilmeyen düldülünüz var ve uzun mesafelerde fazlasıyla yararı dokunuyor. Koşarken veya yürürken toprağa bastığında ve kendinden çıkan hırlama sesleri hayli gerçekçi. Ekranda da kafası görünüyor, elinizi uzatıp sevesiniz geliyor.

Hızlı giden geyiği tek seferde vurmak zordur...

Bilhassa görsellikte çok iyi bir payede değerlendirmek mümkün Deer Hunter'i. Ağırlıklı olarak geyiklerin ve diğer küçük hayvanlar olarak bahsettiğim kunduz, köstebek ve kuşların duruşları çok gerçekçi. Elbette ki doğal oluşumların bu kadar iyi olmasının beklendiği böylesi oyunlarda ağaçların, çimenlerin ve akarsuların güzelliği es geçilmemeli. Yapımcıların da bunun bilincinde davrandıklarını görmek güzel. Adımınızı attığınız her yerde oyun oynuyor olmanın enteresan baskısını hissetseniz bile geyikleri filan kendi hallerine bırakarak bir ağacın gölgesinde uyuma isteği hissine kapılmanız kuvvetle muhtemel. Güzel grafikler tam anlamıyla göz okşar cinsten. Yalnız bunun sadece doğal oluşumlar için işlenmiş olması dikkatlerden kaçmıyor. Özellikle atınıza yakından baktığınızda oyuncakmışçasına basit bir dolgu ile karşılaşmak hoş değil. Her ne kadar aynı şeyi hayvanların genelinde görmek mümkün değilse de dediğim gibi dolguları çok gerçekçi değil işte. Yalnız çizimleri de buna ters orantılı olacak şekilde hoş. Animasyonlarına da anca idare eder diye bir tanımlama getirmek, o hayvancıkların vurulduktan sonraki her seferinde yere düşüşlerini hakir görmemden öteye geçmeyecektir. Buna göre hayvanları koruma derneği benim aleyhime dava açabilir.

Her şeye rağmen bir de oyundaki aşırı monoton hava, Deer Hunter 2005'in beline kazmayı acımadan geçirmekten geri kalmıyor. Her ne kadar seslerin gayet dinlendirici olduğundan şimdi bahsediyor olsam da bu aşırı sessizlik insanı bir noktadan sonra sıkmaktan başka bir işe yaramıyor. Bunun tam aksi istikametinde de silahların sesleri karşıma çıkıyor ki, onların efektlerini de ortalamanın üzerinde değerlendirmeden geçmek de istemem. Yazıya ve şu ana kadar okuduklarınıza göre oyundan çok hoşlanmadığım fikrine kapılabilirsiniz. Bunda yerden göğe kadar haklısınız, üstelik ben de bunu yalanlayacak değilim. Fakat, oynadığınız oyunun en nihayetinde bir geyik avlama oyunu olduğunu da hesaba katarsanız; oyunun oynanabilirliğinin değil, sizin bu oyunu oynayabilirliğinizi dikkate almış olacaksınız. Bu daha önemli yanılmıyorsam.

Ben bu güzelliğe kıyamam, yüce Tanrı yaratmış bir kere...

Farklı oyunlar oynamanın iyi bir deneyim olduğu kanısındayım ben de; ama bu, Deer Hunter 2005'in çok tek düze bir oyun olduğunu değiştirmez. İlk başlarda evet benim gayet hoşuma gitmişti, hatta yabancı sitelerdeki reklamlarında sağlam bir yapımla karşılaşabileceğime dair fikirlerim pekişmişti oyunun öncesinde; fakat, görüyoruz ki bu sefer sıkıcılık ile eğlence arasındaki ince sınır aşılamamış. Bu benim şahsi kanaatim. Oyunda sıkılmanızı kuvvetle muhtemel görüyorum, yine de bu sözlerimi oyunun denemeye değer olduğu gerçeğini değiştirecek değil. Sırf grafikleri için denerseniz, dağlarda serin bir oksijeni ciğerlerinize doldurduğunuz hissini fazlasıyla verecek düzeyde kalitede bir yapım. Ama oynanabilirlik alt seviyelerde. Bu tarz bir oyun isterseniz In-Fisherman sizi iyice paklayacaktır. Deer Hunter ile 2006'da tekrar görüşüp değişmeleri yerinde izleyeceğiz. Araştırmacı yazarınız olay mahallinden bildirdi.

[code]
http://www.fileserve.com/file/jcaWkzu
http://www.fileserve.com/file/wAMVcma
http://www.fileserve.com/file/kPBr4xb
[/code]
Link to comment
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

 Share

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...