Jump to content

Akıllı Cep Telefonu Satın Alma Rehberi


mucit41
 Share

Recommended Posts

Gelişen teknolojiye ayak uydurma sırası sizde!

Son yıllarda hızla gelişen akıllı cep telefonu pazarının bir ucundan tutmadıysanız henüz ve sıranın size geldiğini düşünüyorsanız yanılmıyorsunuz. Zira gittikçe hızlanan hayatlarımızda hızlı ve bağlı olmak artık önemli kriterlerden bazıları.

Çok değil bundan 5-6 sene öncesine kadar cep telefonları sadece yanımızda taşıdığımız iletişim araçları iken şimdilerde bilgisayarlarımızı bile açtırmıyorlar çoğu durumda. Gelişen bu teknoloji, kendine kolayca bir pazar buldu ve şu anda satılan cep telefonlarının büyük çoğunluğu akıllı kategorisinde.

Peki nedir bu akıllı telefonlar? Akıllı cep telefonu tabiri, ilk olarak 1997 yılında Sony Ericsson GS 88 Penelope konsept tasarımı için kullanıldı. O zamanlar cep telefonlarının kapasiteleri çok daha azdı ve bu sebeple günümüzde akıllı telefon tabiri oldukça değişti. Akıllı cep telefonlarını nelerin akıllı yaptığına dair resmi bir tanım yok ortada, fakat genel olarak akıllı cep telefonlarının üçüncü parti yazılımları işletim sistemleri ile birlikte daha entegre çalışmasına izin veren API desteği listenin başını çekiyor. Günümüzde ise akıllı cep telefonu tabiri internete erişebilen, GPS ile konum bulabilen, giriş seviyesi kompakt kameralar kadar kaliteli fotoğraf ve video çekebilen, medya oynatabilme yetenekleri üst düzey olan cihazlar için kullanılıyor.

Bu makalemizde akıllı cep telefonu dünyasına giriş yapmak isteyen kişiler için dikkat edilmesi gerekenleri ve neye göre hangi cihazları satın almaları gerektiğine dair bilgiler vereceğiz. Direkt olarak marka/model önerisi yapmak değil amacımız, genel olarak akıllı cep telefonu dünyası hakkında bilgisi olmayan kullanıcıları bilgilendirmeye çalışıyoruz.

Akıllı cep telefonu satın alırken dikkat etmeniz gerekenleri makalenin bu kısmından sonra başlıklar halinde toparladık. Bu uzunca yazı için kahvenizi hazırlayın ve arkanıza yaslanın.

İhtiyacın Belirlenmesi

ak%C4%B1ll%C4%B1telefonlar.jpg

Akıllı cep telefonlarının aşağı yukarı neler yapabildiğine yukarıda değindik. Peki sizin bir telefonda neye ihtiyacınız var?

Günümüzde hala cep telefonlarını sadece arama yapmak ve mesaj almak/atmak için kullanan, internet ve diğer işler için bilgisayarları tercih eden bir sürü insan var. Eğer siz de bu kişiler arasında iseniz, normal telefonlara göre genelde daha pahalı olan akıllı cep telefonlarına ihtiyacınız yok demektir.

Eğer cihazdan daha fazlasını bekliyorsanız da ihtiyaçlarınızı iyi belirleyin. Çünkü markette belki de yüzlerce farklı model var ve bunların bir çoğu farklı alanlarda uzmanlaşmış durumdalar. Örneğin, sizin için ortalama yetenek ve hıza sahip fakat pil ömrü uzun olacak bir cihaz lazım ise alacağınız telefon ile kamerası çok iyi olsun gerisi o kadar önemli değil diyorsanız alacağınız telefon farklı olacaktır.

Ama unutmayın, genel olarak akıllı cep telefonların bir çoğu internet erişimine (WiFi ve 3G üzerinden), ortalama bir kameraya ve iş/eğlence için birçok uygulamaya sahipler. Üst seviye ile alt seviye cihazlar arasındaki fark genellikle bu özelliklerin kullanıcı deneyiminde ortaya çıkıyor. Üst seviye cihazlar daha iyi bir internet deneyimi ve kamera sunuyor örneğin. Önceliklerinizi belirledikten sonra üst seviye ile alt seviye arasında seçim yapmanız daha da kolaylaşacaktır.

Bütçenin Belirlenmesi

ak%C4%B1ll%C4%B1-telefon-para.jpg

Akıllı cep telefonu (hatta herhangi bir elektronik alet) alırken en büyük etkenlerden biri de bütçe. Çoğu elektronik aletin farklı fiyatlarda satılan birçok modeli olduğunu düşünürsek, sık sık karar vermemizi etkileyen en büyük etken fiyat oluyor.

Bir önceki adımda önceliklerinizi ve ihtiyaçlarınızı belirlediyseniz eğer bütçe konusu sizi çok yormayacaktır. Çünkü ihtiyacınızın karşılığını size sunan birden fazla model varsa en ucuzunu seçmek tabi ki çok daha kolay.

Fakat tam olarak neye ihtiyacınız olduğunu bilmiyorsanız bütçe çok önemli bir faktör oluyor. Eğer sadece akıllı telefon dünyasına giriş yapmak istiyorsanız bütçenize en uygun giriş seviyesi modellerden birini seçin. Çünkü bu modeller, akıllı telefon ihtiyaçlarınızı da gözden geçirmenize yardımcı oluyorlar ve akıllı telefon dünyasının ne olduğunu da kullanıcılarına gösterebiliyorlar.

Eğer ekonomik probleminiz yoksa seçeneğiniz daha çok demektir. İhtiyaçların yanı sıra cihazların sahip olduğu ekstra özelliklere de göz atarak hangisini alacağınıza karar verebilirsiniz.

Platformun Seçilmesi

Telefonda nelere ihtiyaç duyacağınızı ve bütçenizi belirledikten sonra sıra geldi platform seçmeye. Platformdan kastımız akıllı cep telefonlarına hayat veren işletim sistemleri. Şu anda piyasada dominant olan bazı işletim sistemleri şöyle: Google’ın geliştirdiği Android, Apple’ın geliştirdiği iOS, Microsoft’un geliştirdiği Windows Phone ve RIM’in geliştirdiği BlackBerry OS. Bu isimler pazarda hakim olan oyuncular. Bunlara ek olarak Ubuntu OS, Firefox OS, Jolla OS gibi önünümzde aylarda/yıllarda ortaya çıkacak daha yeni işletim sistemleri de mevcut.

Çok fazla teknik detaya girmeden her platformun sahip olduğu avantajları ve dezavantajları sıralayamaya çalışalım:

Android

android-logo.jpeg

İçerisinde en çok seçenek barındıran platform. Samsung, Sony, HTC, LG gibi birçok firma Android işletim sistemli telefonlara sahip. Platformun bu kadar fazla üreticiye sahip olması aynı zamanda alt seviye cihazlara da yer açılması demek. Eğer akıllı cep telefonlarına çok fazla para yatırmak istemiyorsanız Android’e göz atmanızda fayda var.

Android, yine diğer işletim sistemlerine göre kullanıcıya çok daha fazla özgürlük tanıyan bir işletim sistemi. Firmalar Android cihazlarına farklı arayüzler koyuyorlar ve bu tasarım kullanıcı tarafından üçüncü parti yazılımlarla tamamen değiştirilebiliyor. Alacağınız telefonu tamamen kişiselleştirmek istiyorsanız Android yine en uygun seçenek.

Uygulama genişliği açısında da Android, piyasadaki işletim sistemleri arasında en iyilerden birisi. Bu konuda iOS ile birlikte başı çeken Android’in Play Mağazasında 700000′den fazla uygulama mevcut.

İşletim sistemi ve işletim sisteminin kullanıldığı cihazlar tek elden kontrol edilmediği için, Android platformu iOS, Windows Phone ve BlackBerry’ye göre biraz daha kararsız ve yavaş denilebilir. Yıllardır süre gelen “dokunmatiği iPhone kadar iyi değil” söylemi, şu anda üst düzey Android cihazlar için geçerli olmasa bile giriş seviyesi cihazlar için geçerli olan bir söz. Tabi giriş seviyesi bir cihazı iPhone ile karşılaştırmanın yanlış olduğunu hatırlatmaya gerek yok.

Android ile ilgili son olarak değinilmesi gereken nokta güncellemeler. Yine işletim sistemi ve cihaz üreticisi aynı olmadığı için ortaya çıkan bu problem sonucu aldığınız cihazın Android’in en yeni sürümüne güncellenememe ihtimali olduğunu unutmayın. Google’ın kendi adına sattığı Nexus ailesi cihazlarda bu sorun olmamak ile birlikte geriye kalan hemen hemen tüm cihazlar güncelleme ile ilgili problemler yaşıyorlar. Cihazlar güncellemeleri alacak olsalar bile (örneğin firmaların en üst düzey cihazları genellikle güncellemeleri alıyor) oldukça geç alıyor.

Artılar

+Çeşitlilik

+Mağaza Zenginliği

+Yüksek Kişiselleştirme Olanakları

Eksiler

-Stabilite/Performans (her cihaz için geçerli değil)

-Güncelleme(Nexus ailes için geçerli değil)

iOS

ios-6-logo.jpg

Apple’ın geliştirdiği ve mobil cihazlarında kullandığı iOS da akıllı telefon pazarı için oldukça önemli bir işletim sistemi.

iOS cephesinde işletim sisteminin ve cihazların tek elden çıkmasının avantajını stabilite ve hızda görebiliyoruz. Yine de iOS işletim sistemli giriş seviyesi bir cihaz ortaya çıkmadığı için kesin ve net bir karşılaştırma söz konusu olmasa da kararlılık ve performans anlamında iOS oldukça üst seviyede. Fakat kişiselleştirme açısından baktığımızda hızlı ve stabil olan bu işletim sistemi kullanıcılarına çok büyük olanaklar sunmuyor. Telefonunuzdaki bir şarkıyı Jailbreak işlemi yapmadan zil sesi olarak atayamamak bu duruma sadece bir örnek. iPhone’dan tam verim alabilmek için iTunes adlı yazılımı kullanma şartı da var.

Uygulama zenginliği konusunda zirveye oynayan iOS, mağazasında oldukça çok sayıda ve oldukça kaliteli uygulamalara sahip. Özellikle ücretli birçok güzel yapıma ev sahipliği yapan iOS uygulama mağazası hala çıkacak uygulamalar için ilk tercih edilen platform olabiliyor (Örneğin Temple Run 2). Eğer platforma yatırım yapacaksanız iOS’da uygulamalara verdiğiniz para için üzülme ihtimaliniz çok değil.

Çeşitlilik konusunda platform doğal olarak Android’in gerisinde kalıyor. iOS işletim sistemi ile gelen tek telefonlar Apple’ın iPhone’ları. Her sene yeni modeli çıkan bu cihazlar da özellikle ülkemizde inanılmaz derecede pahalılar. 2011′in modeli olan iPhone 4S’in hala Android platformundaki amiral gemisi telefonlar ile aynı fiyata satıldığını söylesek yeterince anlaşılır olur sanırım. Tabi bu durumun avantajı da var. Örneğin yeni çıktığında aldığınız iPhone’u bir sene sonra çıkan iPhone’u kullanmak için satmaya kalktığınızda çok düşük fiyatlara gitmiyorlar. Sürekli seriyi takip etmek isterseniz ve çok para harcamak istemiyorsanız iPhone bu konuda avantajlı durumda.

Güncelleme konusunda yine telefon ile işletim sisteminin aynı firmanın kontrolünde olmasının sağladığı avantajı iOS cephesinde görüyoruz. Apple, yeni işletim sistemi yayınladığı anda 2 nesil önceki iPhone’a kadar bu güncelleme açık oluyor ve aynı gün indirilebiliyor. Bu da en güncel işletim sistemine anında sahip olmak demek. Genellikle Apple, yeni işletim sistemlerini en yeni cihazlarını baz alarak geliştirdiği için en yeni sürümde olan bazı özellikler eski jenerasyon cihazlar için kullanılabilir olmasa da güncellemeyi hızlı almak bir avantaj.

Artılar

+Hız, kararlılık

+Güncelleme sistemi

+Mağaza Zenginliği

Eksiler

-Çeşitlilik yok (ucuza satılan iOS cihaz olmaması gibi)

-Kişiselleştirme seçenekleri oldukça az

Windows Phone

Windows-Phone-8.jpeg

Microsoft’un geliştirdiği bu işletim sistemi son sürümü ile (Windows Phone 8) oldukça ciddi yol katetti. Microsoft’un elinden çıkan ve firmaların değiştirmeden cihazlarında kullandığı bu işletim sistemi performans açısında iOS seviyesine gelmiş durumda.

Platforma cihaz üreten firmalar arasında Nokia, Samsung ve HTC yer alıyor şu an itibariyle. Android kadar çeşitliliğe ev sahipliği yapmayan platform, iOS’dan daha çok cihaza sahip. Windows Phone 8 işletim sistemlerine sahip olan cihazlar genelde oldukça ilginç ve renkli tasarımlara sahipler (Örneğin Nokia Lumia 920, HTC Windows Phone 8X gibi).

Donanım anlamında Windows Phone’un önceki serilerinde yer alan tek çekirdek işlemci sınırı Windows Phone 8 ile kalkmış durumda. Şu anda satılan Windows Phone 8 amiral gemisi telefonlar çift çekirdekli Snapdragon S4 işlemci ile geliyorlar ve performans anlamında oldukça yeterliler. İşletim sistemi bazında çok fazla kişiselleştirmeye gidemeyen firmalar donanım anlamında farklılık yaratmaya çalışıyorlar (Örneğin Lumia 920′nin PureView kamerası gibi). Bu sebeple bu platformu tercih edecekseniz cihazları daha ayrıntılı incelemekte fayda var.

Mağaza anlamında Windows Phone platformu, sahip olduğu 150000′e yakın uygulama ile iOS ve Android’in oldukça gerisinde kalıyor şu an için. Platformun mağazası oldukça hızlı büyüse de kısa bir süre içinde Android’i ya da iOS’u yakalaması söz konusu değil. Bu nedenle telefonun sahip olduğu çekirdek uygulamalar dışında çok fazla uygulama kullanma gibi bir hayaliniz varsa Android ya da iOS tercihi daha doğru olabilir.

Windows Phone 8 tanıtıldığında Microsoft, yayınlanan güncellemelerin hemen telefonlara yüklenebileceğini söylemişti. Bu sebeple güncelleme konusunda Windows Phone 8 işletim sistemli cihazların sıkıntı yaşayacağını sanmıyoruz. Fakat cihazların ne kadar süre boyunca destekleneceği, platform yeni olduğu için henüz bilinmiyor. Bir önceki jenerasyon Lumia ailesi Windows Phone 8 güncellemesi almadı.

Artılar

+Hız

+Farklı tasarımlı cihazlar

Eksiler

-Mağazada az uygulama olması

-Platform yeni olduğu için ne kadar gelişip gelişmeyeceğinin bilinmemesi

BlackBerry OS

BlackBerry-10-logo.jpg

Yıllardır klasik çizgisinde devam eden ve iş dünyası kullanıcılarına yönelik telefonlar çıkaran firma RIM, 30 Ocak 2013 tarihinden itibaren yeni bir yola girmiş durumda. 30 Ocak’ta tanıttığı yeni platformu olan BlackBerry 10 ile firma hem adını BlackBerry olarak değiştirdi hem de sadece fiziksel klavyeli telefon üretme modelinden vazgeçti. Firmanın tanıttığı iki yeni cihaza dair ayrıntıları burada bulabilirsiniz.

Firmanın işletim sistemi ve telefonları genel olarak mesajlaşma ve iletişim kurma açısından oldukça üst düzey bir deneyim sundular. Sahip olduklar fiziksel klavyeleri hem iyi tasarıma ve ergonomiye sahipti hem de çok sık mesaj, e posta yazan kişiler için olmazsa olmazdı. Ayrıca platformun BBM iletişim merkezi de BlackBerry sahipleri ile ücretsiz iletişim sağlamaya yarıyordu. Fakat fiziksel klavyeden dolayı geriye kalan küçük ekran, internette uzun süre gezinmek, video izleme gibi multimedya merkezli işler için pek uygun değildi. BlackBerry Z10 ile bu devir değişebilir. Zira telefonun 4.2 inçlik ekranı oldukça iyi multimedya deneyimi sunmaya uygun.

Uygulama açısından ise BlackBerry 10 işletim sistemi 70000′den fazla uygulamaya sahip şu anda. İlk adım için oldukça iyi olan bu rakam iOS ve Android ile kıyaslandığında oldukça küçük kalıyor. Asıl sorun sayıdan ziyade diğer platformlarda olan bazı önemli uygulamaların BlackBerry dünyasında olmaması (Örneğin Instagram). Uygulama sayısı gittikçe artacaktır tabi fakat platform ne kadar sürede olgunlaşacak bilemiyoruz.

Güncelleme konusunda ise BlackBerry’nin yeni işletim sistemi ile nasıl bir yol izleyeceğini zaman gösterecek.

Artılar

+Mesaj severler için harika servisler ve fiziksel klavye

Eskiler

-Mağazada az uygulama olması

-Platform yeni olduğu için geleceğinin bilinmemesi

Genel olarak akıllı cep telefonu pazarında hakim olan platformlar bunlar. Eğer platform konusunda kafanızda bir fikir oluştuysa sıra marka ve model tercihinde.

Marka ve Model Tercihi

smartphones.jpg

Makalenin en başında direkt olarak telefon önerisi yapmayacağımızı belirtmiştik. Bu kısımda da genel olarak markaların güçlü ve zayıf yanlarına ve öne çıkan modeller ile neden öne çıktıklarına bakacağız.

iOS cephesinde baktığımızda doğal olarak tek marka Apple oluyor. Model olarak Apple’ın çıkardığı iPhone 3GS ve daha sonrası ülkemizde rahatlıkla bulunabiliyor.

Apple’ın güçlü yanlarına aslında bir önceki başlıkta iOS platformu altında değinmiştik. Firma markette oldukça güçlü konumda, en çok satılan akıllı telefon modelini üretiyor ve kısa bir süre içinde bu durumun değişme ihtimali oldukça zayıf.

Firmanın modelleri ise ülkemiz inanılmaz derece pahalı durumda. Eğer ekonomik anlamda en ufak bir tereddüte düşecek durumdaysanız iPhone’lardan uzak durmanız gerek. Fakat fiyatı sorun değilse ve iyi tasarıma sahip, hızlı, stabil, yetenekli ve çok yer kaplamayan bir cihaz arıyorsanız Apple’ın iPhone’ları size göre. En son çıkan model iPhone 5′in fiyatı fazla geliyorsa iPhone 4S de günümüz için gayet yeterli bir cihaz.

Android cephesinde baktığımızda onlarca üretici görüyoruz. Bunlar arasında Samsung, Sony, HTC, Motorola ve LG gibi firmalar öne çıkıyor haliyle.

Bu markalar arasında Samsung tartışmasız Android camiasının bir numarası. Satış olarak Apple’a kafa tutabilen tek firma olan Samsung, bu başarısını harika telefonlarına ve başarılı reklam kampanyalarına borçlu.

Samsung’un diğer firmalara göre yaptığı bazı iyi şeyler var. Örneğin firma satışa çıkardığı cihazın neredeyse tüm parçalarını kendi ürettiği için oldukça yüksek kalitede telefonların satış fiyatı düşük olabiliyor. Firmanın amiral gemisi telefonu Galaxy S III’ün fiyatını diğer firmaların amiral gemisi telefonları ile karşılaştırmak bu durumu görmek için yeterli.

galaxy-s3-pop-up-play.jpg

TouchWiz’in ekstralarından Pop Up Play.

Firmanın diğer bir avantajı da yazılım alanında yatıyor. Android’deki belki de en yetenekli arayüz olan TouchWiz, Samsung’un bu başarısındaki etken. TouchWiz’in en güncel sürümünde yer alana Akıllı Bekleme, Çoklu Ekran, Akıllı Uyarı, Doğrudan Arama, Pop up play gibi özellikler oldukça işe yarayabiliyor. Ayrıca firma, çıkardığı telefonların bir çoğuna yazılım güncellemesi anlamında destek sunuyor ve güncellemeleri oldukça hızlı sağlıyor (diğer firmalara göre).

Android cephesindeki diğer büyük oyunculardan HTC ise son dönemde biraz sıkıntıda. Firmanın markalaşma adına One serisi telefonları ile attığı adımlar pek de beklenilen sonuçları vermedi ve firma istediği satış rakamlarına ulaşamadı. Bunda tabi ki firmanın amiral gemisi telefonu One X’in birkaç ay sonra Samsung’un Galaxy S III’ü ile yarışmak zorunda olmasının da etkisi olsa da HTC’nin de yanlışları yok değil. Örneğin HTC One X, Galaxy S3′ten aylar önce piyasaya çıkmasına rağmen Android 4.1 Jelly Bean güncellemesini Galaxy S3′den sonra aldı. HTC’nin Sense arayüzü oldukça şık bir tasarıma sahip olsa da yetenek anlamındahala TouchWiz’in gerisinde kalıyor. Bir de tabi amiral gemisi cihazların düşük pil ömrüleri firmanın satışları için hiç de iyi olmadı.

Yine de HTC’nin telefonları yüksek kasa kalitesine, iyi performansa ve iyi donanımlara sahipler. Firma güncellemeler konusunda birçok cihaza destek vermeye çalışıyor olsa da biraz yavaş kalıyor. Geç olsun güç olmasın diyoruz.

2013 için iddiaları çok büyük olan Sony’de sıra. Firma da Android’in büyük üreticilerinden biri birçok kaliteli cihaza sahip. Tasarım anlamında oldukça sıra dışı yollar izleyen firma 2012 Xperia modellerinde tasarım anlamında oldukça tutarlı bir yol izledi. Kişisel olarak bu tasarımları beğenmesem de birçok kişi tarafından Xperia’ların tasarımları beğenildi. Sony de yazılım açısından sıkıntı çeken firmalardan. Zira firmanın telefonlarına koyduğu arayüz şık ve diğerlerine göre hafif olsa da yetenek anlamında malesef oldukça geride. Ayrıca firma, 2012 yılında pazara hakim olan dört çekirdek yarışına oldukça geç katıldı ve telefonları performans anlamında rakipleri ile (Galaxy S3, HTC One X) yarışamadı.

Güncelleme konusunda Sony, takvimi açıklayarak kullanıcılarına net bilgiler sağlıyor. Takvime göre oldukça fazla cihaza güncelleme sağlamaya çalışan Sony, güncellemeleri çok geç sağlıyor. Örneğin, firmanın bir süre amiral gemisi olan cihazı Xperia S, henüz Android 4.1′e güncellenmiş değil ve birkaç ay da bu durum sürecek. Firmanın CES2013′de duyurduğu oldukça iddialı modelleri Xperia Z ve ZL ise hala Android 4.1′i kullanıyorlar örneğin.

Sony, yüksek standarta sahip tasarım çizgisinden uzaklaşmadan yazılım konusunda kendini geliştirebilirse pazarda iddialı bir konuma gelebilir.

LG, Optimus G modeli ile kendini sevdirmeyi başardı bu sene. Firmanın daha önceki akıllı telefon modelleri oldukça yenilikçi fikirlere sahip olsa da (LG Optimus 3D ve Optimus Vu serisi gibi) kullanıcılar tarafından çok fazla kabul görmedi.

Bunun sebepleri arasında bir numaralı etken firmanın yazılım anlamında neredeyse hiçbir şey sunmamasıydı. LG, telefonların yazılım anlamında kullanıcıyı etkileyecek hiçbir şey koymadığı için kullanıcılar daha yetenekli telefonları tercih etmeye başladılar.

Firmanın akıllı cep telefonu konusunda son zamanlardaki en iddialı hamlesi şüphesiz Optimus G oldu. Dört çekirdekli Snapdragon S4 Pro işlemcisi ve yeni nesil grafik birimi ile telefon ciddi anlamda ilgi çekti ve Google’ın yeni Nexus telefonu olarak seçildi.

Bundan sonra LG’nin akıllı telefon pazarında ne yapacağına dair pek bir ipucu yok malesef. Optimus G ve Nexus 4 ile ivme yakalayan firmanın 2013 planları henüz belli değil.

Son olarak Motorola’ya değinmek gerek. Firmanın ürettiği DROID RAZR serisi telefonlar Türkiye pazarına çok geç geldiği için Motorola’nın ülkemizde etkin olduğundan söz edemeyiz. Google tarafından satın aldındıktan sonra da firma henüz ortaya ciddi anlamda rekabetçi bir ürün koymuş değil (Şu haberde sözü geçen cihazları ise heyecanla bekliyoruz).

DRIOD RAZR serisinin MAXX modelleri en çok ilgiyi hakeden modeller. Zira bu modellerin büyük iddiası, neredeyse her akıllı telefon kullanıcısının başını ağrıtan pil ömrü sorunu olmaması. Devasa pilleri ile bu üyeler diğer akıllı telefonlara göre çok daha uzun süre açık kalabiliyorlar, bu da kullanıcıya sağlanan büyük bir rahatlık demek. Onun dışında firmanın diğer modellerinin herhangi bir iddialı tarafı yok.

Yazılım tarafında Motorola, özellikle Google tarafından satın alındıktan sonra arayüzünü Android’in kendi arayüzüne oldukça yakın tutmaya başladı. Böylece cihazlarına ekstra yük bindirmeyen firma Android’in kendi arayüzünün de fonksiyonel olduğunu hatırlatma peşinde. Güncelleme konusunda firma bazı cihazları için desteği kestiğini açıklamasıyla oldukça tepki çekmişti. Bu cihazlar arasında eski amiral gemisi ilk çift çekirdekli akıllı telefon olan Atrix’in olması birçok kullanıcıyı firmaya karşı soğutmaya yetti. Motorola Atrix modeli şu anda Android 2.3 Gingerbread işletim sistemini kullanıyor ve giriş seviyesi telefonlar ile aynı fiyata satılıyor ülkemizde.

Google’ın Nexus serisine değinerek bu bölümü sonlandıralım. Nexus serisi, Google’ın genellikle geliştiricileri düşünerek satışa çıkardığı aile. Android’in en güncel versiyonlarına anında kavuşan bu cihazlar aslında oldukça ucuza satılıyorlar (Örneğin Nexus 4 8GB’in Play Store’daki satış fiyatı 300 Dolar, Türkiye’de tabi ki çok daha fazla) ve fiyatlarına göre inanılmaz özelliklere sahipler. Nexus 4, dört çekirdekli Snapdragon S4 Pro işlemciye, Adreno 320 grafik birimine, 2GB RAM’a, HD ekrana ve en güncel Android 4.2 Jelly Bean işletim sistemine sahip olmasına rağmen sadece 300 Dolar fiyat etiketi ile satılıyor yurt dışında. Nexus ailesi cihazların en büyük artısı şüphesiz güncellemeler konusunda. Direkt olarak Google tarafından yayınlanan güncellemeler Nexus ailesi telefonlara anında geliyor. Böylece Nexus sahipleri, diğer Android telefon sahiplerine göre yeni işletim sistemine aylar önce kavuşmuş oluyorlar.

Android dünyası sadece üreticiler ve Google tarafından destek görmüyor. Bağımsız bir çok geliştirici Android cihazlar için özel ROM’lar ve modlar üretiyor. Satış rakamları yüksek olan cihazlar, genellikle bağımsız geliştiricilerden daha fazla ilgi görüyor. Bu da üretici desteği kesse bile geliştiriciler tarafından uzunca bir süre destek görmek demek. Bu sebeple Android bir cihaz alırken bunu da hesaba katmak gerekiyor.

Satış Kanalları / AlışVeriş Yeri Tercihi

internet-ma%C4%9Fazalr%C4%B1.jpg

Hangi telefonu alacağınıza kadar verdikten sonra işiniz henüz bitmiş değil. Zira o telefon, onlarca farklı yerde onlarca farklı fiyata satılıyor olabilir.

Eğer aynı cihaz için ne kadar az ödersem o kadar iyi diyenlerdenseniz, araştırma sürecine başlayabilirsin. İnternet üzerinden satış yapan birçok büyük işletme mevcut, bunların da hemen hemen hepsinde elektronik cihazların fiyatları değişebiliyor. Genellikle kampanya süreçleri hariç ürünlerin fiyatları birbirine yakın olsa da spesifik kredi kartlarına ya da bazı zaman dilimlerinde büyük kampanya yapan yerler yok değil. Bu gibi indirimleri takip etmek gerek.

Tabi ki indirimi sadece internetteki mağazalar yapmıyor. Alışa geldiğimiz fiziksel mağazalar da bir çok kampanyaya imza atabiliyorlar. Ayrıca bu mağazaların en büyük avantajları genellikle teşhir ürünlerine göz atarak almak istediğiniz cihazların tasarımlarına ve boyutlarına dair daha iyi fikir sahibi olmanızı kolaylaştırmaları. Örneğin Samsung’un telefon/tablet karışımı cihazı Galaxy Note II akıllı telefon özellikleri açısından oldukça gelişmiş olsa da devasa tasarımı ile herkese hitap etmeyecektir. Bu cihazı mağazada gidip elinize almadan satın almak büyük bir hataya dönüşebilir. Bu sebeple cihazı belirledikten sonra yakınlarda varsa mağazaya gidip görmek, nihai karar aşamasında etkili olabiliyor.

Cihazınızı satın alırken kontrol etmeniz gereken diğer bir nokta ise garanti. Aynı cihaza piyasa değerinin çok altına satan kişiler ya da firmalar genellikle cihazı yurtdışından ucuza ithal edip satıyorlar. Büyük firmaların uluslar arası garantisi olsa da her zaman bu garanti geçerli olmayabiliyor. Telefonu satın alırken paralel ithalat olup olmadığına, garantisini ithalaçı firmanın mı yoksa resmi distribütörün mü verdiğine dikkat edin.

Akıllı cep telefonu satın alma rehberimizin sonuna geldik. Bu makalede akıllı cep telefonu piyasasına dahil olmak isteyen, fakat nereden başlayacağını bilmeyenler için genel bilgiler vermeye çalıştık. Eğer yazının bu kısmına kadar geldiyseniz, akıllı cep telefonu alırken dikkat etmeniz gereken genel başlıkları (ekran teknolojileri gibi teknik konuları değil) biliyorsunuz demektir.

Kendinize en uygun cihazı seçtikten sonra teknolojinin keyfini daha iyi yaşamak için bizi takip etmeyi unutmayın. İyi alışverişler!

 

http://www.teknohaberim.com/akilli-cep-telefonu-satin-alma-rehberi/

 

Link to comment
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

 Share

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...