Jump to content

Kurtlar Sofrası


ozanaus
 Share

Recommended Posts

Günlük hayatımızda sık sık duyduğumuz bir deyimdir "Kurtlar Sofrası"... Hayatın çeşitli alanlarında, özellikle agresif rekabetin oluştuğu sektörlerde sık kullanılır... Peki gerçekte neden böyle bir deyim kullanılır hiç düşündünüz mü? Bu deyimin kaynağı nedir?

Malumunuz doğanın muhteşem ve şaşmaz bir sistemi var. İnsanlar zaman zaman bu sisteme müdahil olsalar da, doğa hala harika işleyen çarkıyla devam ediyor... Doğanın kanunları bazen acımasız gibi görünse de, türlerin devamı için olmazsa olmaz bazı katı şartları mevcut. Bunlardan belki de en önemlisi : "Güçlü ve sağlıklı olan daha uzun yaşamayı hak eder" kanunudur.

Bu durum taa sperm aşamasından başlar. Yumurtaya ulaşacak sperm adedi sadece 1 tanedir, ancak milyarlarca spermin aynı anda başladığı dev bir yarış organizasyonudur aslında... 1 spermin boyu ile, yumurtaya ulaşmak için gideceği yolu kıyaslarsak, bir insanın hiç duraksamadan, dinlenmeden, İstanbul'dan Kars'a kadar koşmasını hayal edebiliriz. Aradaki oran gerçekten bu kadardır... Buradaki amaç ise, milyarlarca sperm arasında, bu yolu en hızlı biçimde giden spermi tespit etmektir. Çünkü o kadar yolu en hızlı giden, en sağlıklı, en diri, en dayanıklı, en güçlüdür... Dolayısıyla yumurtaya ulaşma ve yaşamını bir insan bedeni olarak devam ettirme hakkı ona aittir...

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün... Yaşlı, hasta, sakat, yavaş, dayanıksız olanlar da asla ziyan edilmezler doğada. Onlar da diğerlerinin karnını doyurmada kullanılır. Geriye kalan kemiklerin de müşterisi vardır. Hatta en son kalan deri, sinir, v.b. gereksiz zannettiğimiz kalıntılar bile, bakterilere yiyecek olur. Bir tek zerresi dahi ziyan olmaz...

Konuyu dağıttığımın farkındayım, şimdi toparlıyorum... Kurtlar, doğada ortalama 40-50 nüfuslu olacak biçimde sürüler oluştururlar, ömürleri boyunca da sürüye sadık kalarak, mensup olarak yaşarlar. Avlarını avlamak için organize olabilirler, iş bölümü yapabilirler...

Ancak, kurtlar için de işler her zaman yolunda gitmeyebiliyor... Bazen ağır kış şartlarında, kurt sürüsü hiç yiyecek bulamaz. Açlıktan bitkin düşene kadar yiyecek ararlar. En sonunda, yiyecek bulmaktan ümitlerini kestiklerinde, başlıktaki deyime konu olan "Kurtlar Sofrası" nı kurarlar... Bu şu demektir:

Tüm sürü, düzgün bir çember halinde, tek sıra olarak dizilir. O çemberi bozmadan, çemberin çizgisi üzerinde yürümeye başlarlar... Bu bir ÖLÜM yürüyüşüdür!... Yürürler, yürürler, yürürler... Taa ki içlerinden biri, artık buna dayanamayarak yere düşene kadar yürürler... İlk yere düşen kurt, sürünün acil gıda ihtiyacını karşılayacak, sürünün tamamının ölmesini engelleyecek yiyecektir artık! Diğer tüm sürü, onun üzerine çullanır ve eşit paylaşımla açlıktan ölmekten kurtulurlar...

Şüphesiz ki buradaki amaç da, sürünün en dayanıksız, en yaşlı, en işe yaramaz elemanını bulmak ve onu feda etmektir. Vahşi biçimde olsa da, doğanın gerçek adaleti böyle işler...

Bizler de günlük hayatlarımızda işte bu "Kurtlar Sofrası" nda yaşamaktayız farkında olmasak bile. Belki de bizim önce sendeleyip, sonra da yere düştüğümüzü görmek için sabırsızlanan bir çok kişi vardır... Sevgili dostlarım, emin olun ki hiçbiriniz, ama hiçbiriniz o yere ilk düşen kurt olmak istemezsiniz!!!!!

Hayat mücadelesinde ne olursa olsun, şartlar ne derse desin yıkılmak yok!



(Not : Alıntıdır)

Link to comment
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

 Share

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...