Jump to content

Fıkra Ve Espri


Pc.KoPaT19
 Share

Recommended Posts

adamın birinin papağanı varmış ve hergün işe giderken onu pencerenin önüne koyarmış karşı komşusu ahmet bey sabah işe giderken papağan adama küfür edip duruyormuş bir gün değil iki değil sürekli böyle imiş ve ahmet dayanamayıp en sonunda papağanın sahibine söylemiş yaw komsu senin şu papağana söyle bana küfür edip durmasın demiş daha sonra komşusu papağanı uyarmış ve ahmet bey sabaha işe giderken kapıdan çıktığında papağan ahmet bey sabahı şerifleriniz hayırlı olsun efendim demiş ve ahmet beyin hoşuna gitmiş bu olay daha sonra bi arka sokaktan dolanmş yine gelmiş ve papağan yine ahmet bey sabahı şerifleriniz hayırlı olsun efendim demiş tabi ahmet bey bu iltifatlara dayanamayıp bir daha bi arka sokaktan dolanmış ve papağan ahmet beye:

ahmet bey yine oranız buranız kaşınıo herhalde demiş

:)::)

Edited by Pc.KoPaT19
Link to comment
Share on other sites

  • Replies 72
  • Created
  • Last Reply

Top Posters In This Topic

Hadi bi tanede benden olsun

Uçak Düşmek Üzereydi, 5 Yolcu ve Yalnızca 4 Paraşüt Vardı..:

İlk Yolcu Şöyle Dedi:

"Ben Ronaldo'yum, Dünyanın en iyi futbolcusuyum. Dünya futbolunun bana ihtiyacı var ve bukadar hayranım varken ben ölmemeliyim.."

İlk paraşütü kaptı ve uçaktan atladı..

İkinci Yolcu, Hilary Clinton şöyle dedi:

"Ben Amerika'nın eski başkanının karısıyım; New York senatörüyüm ve gelecekte Amerika'nın başkanı oLma yolunda çok şanslıyım.."

Paraşütün birini kaptı ve uçaktan aşağı atladı..

Üçüncü Yolcu, George W. Bush, şöyle dedi:

"Ben ABD'nin başkanıyım.. Dünyanın sorumluluğunu sırtımda taşıyorum bunun yanısıra ülkemin tarihindeki EN ZEKİ başkanıyım ve ölümle vatandaşlarıma oLan sorumluluğumu tehlikeye atamam..."

Paraşütü sırtladı ve uçaktan atladı..

Dördüncü yolcu olan Papa, beşinci yolcu olan genç öğrenciye şöyle dedi;

"Ben yaşlıyım, hayatımı iyi bir insan ve iyi bir rahip olarak geçirdim bu nedenle kalan son paraşütümü sana vermeliyim; hayatının geri kalanını yaşamalısın.."

Fakat küçük çocuk şöyle cevap verdi:

Telaşlanma yaşlı adam...

İkimiz için de paraşüt var!

"Amerika'nın EN ZEKİ BAŞKANI PARAŞÜT YERİNE BENİM OKUL ÇANTAMI ALDI.. " xD :)

Link to comment
Share on other sites

-Tecrübe hayatta yenilen kazıkların bileşkesidir.

-Aşk salakların yüzdüğü bir havuzdur ama beni ittiler.

-Sınava kopyasız girmek, savaşa silahsız girmek gibidir.

-Allah yürü ya kulum dedi. Bende arabamı sattım.

-Karım öyle hamarat ki, çok iyi kafa ütüler.

-Bütün kızlar çiçek olsun, arı olmazsam adiyim.

-Bebeğe araba çarpmış fakat ölmemiş, neden? Çünkü bebeğin bezi Bariyerliymiş.

-Bekarlık canıma tak etti. Bende kız kulesini kaçırdım.

-Aşk bir muz kabuğudur. Bastını ayağın değil hayatın kayar..

 -Kedi ulaşamadığı ciğere mundar der. Ondan sonra "Konuşan kedi" olarak çok meşhur olur.

 -Sigaraya ayrı, içkiye ayrı paramı veriyorsun. Tütün kolonyası iç...

 -Kendim için bir şey istiyorsam namerdin Allah'ım anneme güzel bir gelin nasip et! Aminnnnnn...

 -Köfteyle möfte arasında ne fark vardır? Biri kıymadan yapılır diğeri mıymadan...

 -Geçen gün ben kamyonu sürdüm, Leonardo da Vinci...

 -Adam bilgisayar başında uyuyakalmış. Ertesi gün nezle olmuş. Neden? Windows açık kalmış.

-Çok yaratıcıyımdır, acayip sorun yaratırım

-Aşkımızın suya düşeceğini bilseydim, balık olurdum.

-At binenin ninem dedemindir.

-Bütün notlarım zayıf napiiim abi notlarım rejime girmişler.

-Sekiz dil bilen adamı öldürdü, toplu katliamdan yargılandı.

-Dünya delikanlı olsaydı yuvarlak olmazdı.

-Oğlumun adını mafya koydum artık ben bir mafya babasıyım

-Yazılıdan sıfır aldım ama önemli olan katılmaktı

-Bilmemek ayıp değil, yeter ki çaktırma

-Bu tüp bebek hatalı hep gaz kaçırıyor.

-Kafanı çevirip durma aklından gençleri okuyamıyorum

-Deli gibi sevdim manyak gibi evlendim.

-Gerçekler acıdır, baklava tatlıdır. O zaman baklava gerçek değildir.(Düz Mantık)

-Ey yükselen nesil. . .İn ulan aşağı.

-Sevmek cay, sevilmek seker bizim gibi garibanlar çayı sekersiz içer.

-İnsanlar Ay'a benzer... Kimseye göstermedikleri karanlık bir yüzleri muhakkak vardır...

-Adama sormuşlar karınızla ortak bi özelliğiniz var mı ? Demiş ki var ayni günde evlendik..

-Dün gece seni o kadar aradım ki, Soğuk vücuduma dokunmanı o kadar istedim ki , yatağa sensiz ve çıplak girmek zorunda kaldım! Nerdeydin canim pijamalarım..

-Karanlıktı, gözleri parlıyordu eğildim bacaklarını ayırdım, memelerini avuçladım. Çok zevk alıyordum... Çünkü hayatımda ilk kez inek sağıyordum

-Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış. Onuncu köyden sesleniyorum.

-Yes abicim, Türkçe eğitime benden de okey!!!

-Mecnun sevdi Leyla’yı aldı Ferhat sevdi şirini aldı ben sevdim babayı aldım

-Kızlar cips gibidir uzaktan bakarsın çıtır çıtır yanına gidersin bildiğin Patates

Link to comment
Share on other sites

SINAv

şimdi bir gün öğretmenin birisi biyolojiden yazılı yapacakmış ve öğrenciler her zaman ki gibi kopayaları hazırlamışlar sonra öğretmenler zili çalınca öğretmen gelmiş ve hadi çocuklar labaratuvara çıkıoruz demiş ve öğrencilerde hocam hani sınav yapacaktık demişler ve öğretmende orda yapacağız çocuklar demiş ve labaratura çıktılarında öğrenciler ortada bir mikroskop görmüşler ve hocam bunu nu yapacağız diye sormuşlar öğretmende çocuklar demiş bu mikroskopata bir tane böceğin bacağı var demiş ve siz bu bacaktan bu böceği tanıyacaksınız demiş tabii öğrenciler hep birden itiraz etmişelr ama nafile sonra öğrencinib biri gelmiş tanıyamamış bir diğeri gelmiş oda tanıyamamış sonra öğrencinin bir sinirlenmiş ve kapıyı çarpıp dışarı çıkmış ve öğretmen:

-kimsin laen sen çabuk gel buraya demiş

ve öğrencide kapıdan bacağını uzatarak

-tanısana lan hadi beni tanısana demiş

:huh::drinks:

Link to comment
Share on other sites

ormanlar kralı aslanın ikdarsızlık sorunu varmış .karışı bu işe bu çok bozulurmuş .neyse birgün tilki bu dişi aslana tecavüz etmiş.ve dişi aslan bayılmış. dişi aslan krala gitmiş aslan bana tilki tecavüz etti demiş.aslan çok sinirlenmiş ve bütün hayvanları karıcasından filine hepsini çağırın demiş .bütün hayvanlar gelmişler. tilkide kurnaz ya çakalıda çağırmış . tilki çakala kral ne derse bir adım öne çık ki ormanın müdürü sen ol demiş tilki ile çakal gelmişler aslan demiş benim kadınıma kim tecavüz etti demiş sadece çakal çıkmış.aslan emir vermiş saldırın çökün demiş karıncasından filine :drinks: bütün hayvanlar çekilmiş gitmişler. tilki çakal

:huh:MÜDÜR OLDUN OLALI YÜRÜMEN BİLE DEĞİŞMİŞ demiş :huh:

Link to comment
Share on other sites

Deli İşte

İki deli tımarhaneden kaçmaya karar vermişler. Biri ötekine: "Git bak bakalım dikenli teller yüksek mi alçak mı, eğer yüksekse altından kaçarız, alçaksa üstünden atlarız." Diğeri gitmiş, bir süre sonra geri gelmiş ve şöyle demiş: "Ne yazık ki kaçamayacağız arkadaşım çünkü hiç dikenli tel yok!"

:)

Link to comment
Share on other sites

Kadınla kocasının arasında uzun süredir bir faaliyet yokmuş. Koca ne yaparsa yapsın karısının ilgisini çekmeyi başaramıyormuş. En sonunda çareyi karısını bir psikoloğa ******ürmekte bulmuş. Psikolog genç ve güzel kadını problemini cözmek için : "Anlatın bakalım bir gününüz nasıl geçiyor "demiş. Kadıncağız baslamış anlatmaya ... "Sabahlari işe geç kalmamak için taksiyle gidiyorum. Fakat yanımda para bulunmadığından soför " Bayan ya parayı ödersiniz ya da .." diyor. Mecbur kaldığım için ' ya da ' yı seçiyorum.Durum böyle olunca işe gec kalıyorum tabii Patronu kapıda kaşlarını çatmış beni beklerken buluyorum. Patron," ise böyle geç gelmeye devam edersen seni işten atarım ya da .." diyor. Yine 'ya da' yı tercih etmek zorunda kalıyorum.Akşam eve yorgun argın geldiğimde ev sahibi kapıya dayanıp kirayı yine bir hafta geciktirdiğimizi belirterek " ya kirayı hemen ödersiniz ya da ." diyor. Eee, haliyle 'yada' yı tercih ediyorum.Kocam eve geldiğinde de o işi yapacak halim kalmıyor tahmin edersiniz " Psikolog kadına bakıyor : "Hanımefendi tüm bu anlattıklarınızı kocanıza anlatabilirim ya da..."

:):)

Genc ve güzel sarisin, alisveris merkezinin beyaz esya reyonuna girer ve saticiya sorar: - "Su küçük televizyonu almayi düsünüyorum, fiyati nedir ?" - "Kusura bakmayin hanimefendi sarisinlara satis yapmiyoruz.!" Genc kadin sinirlenir, evine gider, sacinin rengini degistirir ve ertesi gün magazaya geri gelir, ayni saticiya yaklasir ve: "Su küçük televizyonu satin almak istiyorum." der - "Kusura bakmayin hanimefendi sarisinlara satis yapmiyoruz !!!!" Kadin iyice sinirlenmistir, solugu bir kuaforde alir, bu defa köklü bir degisiklik yapar, hatta makyajindan,göz rengine o tam bir esmer bombadir artik.. Ayni magazaya gider, ayni saticinin yanidadir ertesi gun: - "Su küçük sevimli beyaz renlki televizyon ne kadar ???" - "Kusura bakmayin hanimefendi, sarisinlara satis yapmiyoruz" - "Inanmiyorum, nasil anladiniz sarisin oldugumu, üç gündür kendimi esmere cevirmek icin yapmadigim kalmadi!" - "Hanimefendi 3 gündür satinalmaya calistiginiz sey Mikrodalga firin!"

Link to comment
Share on other sites

Soğuk ve karlı bir günde bir işadamıyla sarışın sekreteri yollarını kaybetmişler ve bir ormanda kaybolmuşlar. Bir süre sonrada arabaları bozulmuş ve arabayı terketmek zorunda kalmışlar. Zor ve uzun bir yürüyüşten sonra ormanın içinde bir kulübe bulmuşler ve kendilerini hemen bu kulübenin içine atmışlar. Kulübede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir sürüde battaniye olduğunu görürmüşler. Adam bir centilmen olarak sekretere onun yatakta yatabileceğini söylemiş ve kendide uyku tulumu alıp yere yatmış. Adam yattıktan birkaç dakika sonra sarışından bir ses gelmiş, - Efendim, ben çok üşüyorum. Adam tulumun fermuarını açmış ve kalkıp sarışına bir battaniye vermiş ve sonra yine yatmış. Tam uyumak üzereyken sarışın yine, - Efendim, ben hala çok üşüyorum! demiş. Adam yine fermuarını açmış, kalkmış ve sarışına bir battaniye daha vermiş. Sonra aynı sakinlikle uyku tulumunun içine girip, fermuarı çekmiş. Tam uykuya dalacağı sırada sarışın yine, - Efendim, ama ben çooooook üşüyorum. demiş. Adam sarışına dönüp, - Burası ıssız bir yer. Ne olduğunu kimse görmez. İstiyorsan bir geceliğine karı-koca gibi davranabiliriz. demiş. Sarışın cilvelenerek, - Tabii efendim siz nasıl isterseniz. demiş. Bunun üzerine adam avazı çıktığı kadar bağırmış, - Öyleyse kalk ve kahrolası battaniyeyi kendin al!!!!!".

Link to comment
Share on other sites

Amerikan Delegesi Hanımefendi kürsüye gelmiş.. "Geçen yılın kararlarını aynen uyguladım.Eve gider gitmez kocama: 'Bundan sonra temiz çamaşır istersen kendi çamaşırını kendin yıka. İşte makine orda..' dedim. İlk gün bir şey görmedim.İkinci gün bir şey görmedim.Üçüncü gün bir baktım, makinenin başında sadece kendi çamaşırlarını değil, benimkileri de yıkıyor." Alman Delegesi söz almış, arkasından.. "Ben de kararımız gereğince kocama: 'Bundan böyle temiz tabakta yemek istiyorsan kendi bulaşığını kendin yıka' dedim.. Birinci gün bir şey görmedim. İkinci gün bir şey görmedim. Üçüncü gün baktım, makinenin başında sadece kendininkileri değil, benim bulaşıklarımı da yıkıyor." Üçüncü konuşmacı bizden feminist kardeşimiz.. "Türkiye'ye döner dönmez kararımız gereğince kocamla konuştum. Ona dedim ki: 'Bundan böyle yemek yemek istiyorsan, kendin pişirmen gerekecek.İşte mutfak orada..'dedim. Birinci gün bir şey görmedim. İkinci gün bir şey görmedim.Üçüncü gün sol gözüm biraz açılır gibi oldu, hafiften görmeye başladım .....

Link to comment
Share on other sites

Amerika'da adamin biri isine giderken birden anormal bir

trafigin içine

düşer, ama trafik bir milimetre bile kıpırdamamaktadır. Bir süre

sonra

arabasının yan camına birisinin tıkladıgını görür ve camını

açar.

-Ne var, ne olmus acaba ???

-Teröristler Bush'u yakaladılar.... Eger 1 Milyar dolar

verilmezse,üzerine

benzin döküp yakacaklarmıs.

-Haa simdi anladım bu trafigi...

-Yaa iste onun için herkesten biraz yardım

topluyoruz.

-Insanlar ne kadar veriyor ortalama olarak ?

-Valla yaklasık olarak 5'er litre

Link to comment
Share on other sites

bir iki arkadaş yolda giderken karşılaşmışlar ve oo ne yapıon birader gibisinden sohbete başlamışlar sonra birbirlerine sormuşlar sen napıopn yaw burda biri demiş ben karımı kaybettim onu arıom öbürü demiş bende karımı kaybettim onu arıom

sonra demişerl hadi gel beraber arıyak o zaman ondan sonra birincisi anlatmaya başlatmış

- benim karı sarışın mavi gözlü mini etekli v.s

ondan sonra öbür adamda demişki o zaman bırak benim karıyı hadi senin karıyı arıyak demiş...

:D

SİGARANIN FAYDALARI

Sigaranında faydası mı olurmuş, demeyin. İşte o kadar kötülenen her fırsatta iftiralara mağruz kalan sigaranın faydaları :

Sigara içeni köpek ısırmaz; çünkü yanında baston taşır.

Evine hırsız girmez; çünkü sabahlara kadar öksürür.

Üzerine sinek konmaz; çünkü buram buram nikotin kokar.

Fazla yorulmaz; çünkü yorulunca tıkanacağını bilir.

Yürümek için zorlanmaz; çünkü tekerlekli iskemlede gezdirilir.

İhtiyarlamaz; çünkü genç yaşlarda sevdiklerine kavuşur.

Yüzlerine renk gelir; çünkü dişleri ve bıyıkları sapsarı olur.

Vücutları bir kuş gibi hafifler; çünkü ileri dönemdeki dolaşım bozukluğundan ötürü önce parmakları, sonra da el ve ayakları kesilir.

İşte sigaranın faydaları, tiryakilere afiyet olsun...

Edited by Pc.KoPaT19
Link to comment
Share on other sites

Bu nasıl bir dil ya bırak benim karıyı seninkini arıyak

Sen Çorum'un neresindensin bakim?

-------------------

Firar

Ufak bir suçtan hapse düşen Temel'in koğuş arkadaşı sık sık hastalanmakta haftada bir doktora gitmektedir.Adamın doktordan her gelişinde bir uzvu kesilmektedir.Bir gün bacağı,sonra kolu,eli...Son gelişinde Temel koğuş arkadaşının kulağına eğilir manalı bir gülüşle: -Uy!Hemşerim sanmaki anlamayrum,bağa öyle geliyoki galiba sen kısım kısım firar edeysun...

İşaret

Balığa çıkacak olan Lazlar konuşuyorlarmış :

- Dün balık avladığımız yeri işaretledin mi ?

- Evet kayığa işaret koydum

- Aptal! Ya bugün başka kayıkla balığa çıkarsak ?!

Sinekler

Dokuz yaşındaki oğlan cocuğu elinde raket, gözünü pencere camına konmuş çiftleşmekte olan sineklere dikmis..

- "Anneee!!" diye cağırmış.. "Sineklerin erkeği olur mu?"

Anne bu masum sorudan kuskulanmadığı için "Olur yavrum.." cevabını verince, oğlan sorusunu ikilemiş

- "Peki sineğin dişisi olur mu?"

Kadın o zaman soruların çetrefilli bir yere gideceğini sezip, yan çizmiş

- "Olmaz evladım.."

Oğlan aradığı cevapları alınca elindeki raketi hırsla sineklerin üzerine yapıştırmış.

"İ..eler!"

Müsrif

Salamon be! Benim hanım çok müsrif, para yetişmiyor. İnanamazsın, Pazar günü benden 200 frank istedi, Pazartesi 300, Salı 400, Çarşamba 500, Perşembe 800, dün de 1000 frank!..

- Acıdım sana be Mison. Nereye harcıyor bu kadar parayı?

- Ne bileyim ben, verdiğim yok ki...

Edited by blackman12
Link to comment
Share on other sites

Bu nasıl bir dil ya bırak benim karıyı seninkini arıyak

Sen Çorum'un neresindensin bakim?

-------------------

Firar

Ufak bir suçtan hapse düşen Temel'in koğuş arkadaşı sık sık hastalanmakta haftada bir doktora gitmektedir.Adamın doktordan her gelişinde bir uzvu kesilmektedir.Bir gün bacağı,sonra kolu,eli...Son gelişinde Temel koğuş arkadaşının kulağına eğilir manalı bir gülüşle: -Uy!Hemşerim sanmaki anlamayrum,bağa öyle geliyoki galiba sen kısım kısım firar edeysun...

İşaret

Balığa çıkacak olan Lazlar konuşuyorlarmış :

- Dün balık avladığımız yeri işaretledin mi ?

- Evet kayığa işaret koydum

- Aptal! Ya bugün başka kayıkla balığa çıkarsak ?!

Sinekler

Dokuz yaşındaki oğlan cocuğu elinde raket, gözünü pencere camına konmuş çiftleşmekte olan sineklere dikmis..

- "Anneee!!" diye cağırmış.. "Sineklerin erkeği olur mu?"

Anne bu masum sorudan kuskulanmadığı için "Olur yavrum.." cevabını verince, oğlan sorusunu ikilemiş

- "Peki sineğin dişisi olur mu?"

Kadın o zaman soruların çetrefilli bir yere gideceğini sezip, yan çizmiş

- "Olmaz evladım.."

Oğlan aradığı cevapları alınca elindeki raketi hırsla sineklerin üzerine yapıştırmış.

"İ..eler!"

Müsrif

Salamon be! Benim hanım çok müsrif, para yetişmiyor. İnanamazsın, Pazar günü benden 200 frank istedi, Pazartesi 300, Salı 400, Çarşamba 500, Perşembe 800, dün de 1000 frank!..

- Acıdım sana be Mison. Nereye harcıyor bu kadar parayı?

- Ne bileyim ben, verdiğim yok ki...

BAYAT

Edited by Pc.KoPaT19
Link to comment
Share on other sites

İKİ DELİ

İki deli havuzun başına gelirler biri hemen havuza atlar suyu içer azcık içdikten sonra tükürür bunu gören öbür deli ne yaptin lan sen der.

Havuzdaki deli geçen gün iki şeker atmıştım tatlı oldumu diye bakıyordum ama olmamış der.

Dışardaki deli : ulen sen delimisin nesin karıştırsana...

ÜÇGENİN TANIMI

Ilkokulda, matematik dersinde ögretmen üçgenin alanini, cocuklara su

sekilde ögretmis: Bir üçkenarlinin alani, yatayimi ile diklesiminin

vurusumunun, ikiye bölümüdür. Çocuk bunu güzelce ezberlemis. Aksam

babasi evde sormus:

- Bu gün okulda ne ögrendiniz?

- Matematik dersinde, bir üçkenarlinin alanini ögrendik babacigim.

- Ya öyle mi, peki nasil ögrendiniz?

- Bir üçkenarlinin alani, yatayimi ile diklesiminin vurusumunun, ikiye

bölümüdür.

- Yavrum, yanlis ögretmisler size. Dogrusu : Bir üçgenin alani, tabani

ile yüksekliginin çarpiminin yarisina esittir. O sirada, bir yandan

gazetesini okuyan, bir yandan da torunuyla oglunun konusmasini dinleyen

dede, dayanamayip söze girmis :

- Ikinizin de tanimi yanlis! Bir müsellesin mesaha-i sathiyesi,

kaidesiyle irtifainin hasil-i darpinin nisfina müsavidir

Edited by Pc.KoPaT19
Link to comment
Share on other sites

Laz'ın biri, takasının içinde oturmuş, Allah'a yal­ varmaktadır:

— Allahum, bu cün tuttuğum ilk paluğu pi fakirevereceğum, der. Ve lâz oltasını atarak beklemeye başlar. Neden sonra oltayı çeker. Bakar ki bir de ne görsün? Ucunda koskocaman bir balık!

— Haçan hiç pu da fakire verulur mu daa! Birden balık bir çırpınışta oltadan kurtulur ve denize atlar. Lâz üzgün ve şaşkın:

— Allahum, ben şakacıktan demuştum daa... der.

Edited by Pc.KoPaT19
Link to comment
Share on other sites

TeSADÜFÜN BÖYLESİ

Kopenhag'da bir genç doğum kliniğine girip da­nışmaya başvurdu:

— 48 numaralı odada

yatan genç kızla görüşmek

istiyorum.

Nöbetçi hemşire sordu:

Hay hay! Siz nesi oluyorsunuz hastanın?

Ben mi? Erkek kardeşi?

Bu sırada hemşirenin yanında duran hanım hemen atıldı:

— Öyle mi? Çok memnun oldum tanıştığımıza. Ben

de annesiyim...

EVLİLİĞİN BÖYLESİ

Nasrettin Hoca evlen­ meye niyetlenir. Eş- dost bir hatuncağızı öve öve göklere çıka­ rırlar.

Şöyle huylu!

Böyle soylu!

— Dünyalar güzeli... Hoca'nın gönlünü çelerler.

Evlenirler. Zifaf gecesi yüz görümlüğünü veren Ho­ ca, gelinin duvağını kaldırır. Aman Allah'ım! Çirkin bir gelin.

Gelin hanım, kocasına sadakatini göstermek için:

— Hoca efendi, akrabalarından kime görüneyim, ki­

me görünmeyeyim? diye sorar.

Hoca şaşkın:

— Aman hatun, bana görünme de kime görünürsen

görün... der.

EŞEK BAŞI

İstanbul'a yeni gelen köylü, ku­ yumcu dükkânının vitrinini merakla inceliyordu. Kuyumcunun çırağı, onunla alay etmek için:

-Hemşerim, dedi, ne bakıyor­

sun öyle?

-Hiç... Bu dükkânda ne satılır

diye merak ettim de...

Çocuk güldü:

-Eşek kafası satılır.

-Allah versin... Alışverişiniz yolunda olmalı...

-Nereden bildin, dayı?

-Baksana, koca dükkânda seninkinden başka kal­

mamış!

Edited by Pc.KoPaT19
Link to comment
Share on other sites

>>>Tanrı demiş ki: "Bill senin durumun hakikaten karmaşık. Seni

> >>>cennete mi cehenneme mi yollamalı bilemiyorum. Her eve bilgisayar

> >>>girmesine yardımcı olarak insanığa katkıda bulundun ama bir yandan

> >>>da Windows gibi bir rezaleti de yarattın.

> >>>Ben de senin özel durumuna göre bir şey yapacağım, cenneti de

>

> >>>cehennemi de ziyaret et,

> >>>hangisine gideceğine karar ver." "Tamam" demiş Bill Gates,"Önce

> >>>cehenneme bir bakayım."

> >>>ve inmiş cehenneme. Bir de bakmış berrak sulu bir kumsalda bir sürü

> >>>güzel kız top oynuyor eğleniyor, güneş parlıyor hava süper.

> >>>"Allaah" demiş Bill Gates, "Cehennem böyleyse Cenneti hakkaten

> >>>görmek isterim." Ve cennete çıkmış. Bir bakmış, bulutların üzerinde

> >>>bir yer, etrafta melekler uçuşuyor, insanlar lir çalıyor, güzelce

> >>>bir yer ama Cehennem kadar değil.

> >>>"Tamam" demiş tanrıya Bill Gates, "Ben cehenneme gitmeye karar

> >>>verdim."

> >>>İki hafta sonra tanrı cehennemi ziyaret edip Bill Gatesin nasıl

> >>>olduğuna bakmaya karar vermiş.

> >>>Gitmiş

>>>>>Bill'in yanına, Bill bir duvara zincirlenmiş, alevler

> >>>içinde karanlık bir mağarada

> >>>ve zebaniler işkence ediyor. - Nasılsın Bill? >>>- Korkunç! Burası

> >>>iki

>>>>>hafta önce geldiğim cehennem değil! Kızların

> >>>oynaştığı o güneşli kumsala ne oldu?

> >>>- Tanrı cevap vermiş:

> >>>- O ekran koruyucusuydu...

Link to comment
Share on other sites

Kızını 28 yaşını geçtiği halde evlenemediğini görüp telaşlanan kadıncağız en son çareye başvurarak gazetelere şöyle bir ilan verdi:

"Sarışın, cazip ve gelecekte büyük bir servetin varisi olan genç kız kalbinin aradığı erkekle tanışmak istiyor."

İlan çıktıktan bir hafta sonra anne kızına sordu:

- Nasıl, cevaplar gelmeye başladı mı?

- Sadece bir tanecik anneciğim !

- Yaa.. Kimden ?

- Söyleyemem...

- Nasıl olur ? Hem bu fikri annen olarak sana ben verdim! Bana söylemeyip kime söyleyeceksin ?

Cevap kimden geldi bakayım ?

- Babamdan !

Link to comment
Share on other sites

AŞK ELBİSESİ

Buyukannesi torununu ziyarete gitmis. Kapiyi çaldiginda torunu genç kiz kapiyi çirilçiplak açmis. Büyakanne bunu görünce dehsetle kizim bu ne kilik kapiya böyle çikilirmi deyince genç kiz büyükkanne ben çiplak degilimki üzerimde ask elbisesi var der.

Daha sonra büyükkanne evine gider ve aksam büyükbaba eve gelip kapiyi çalar ne görsün karisi karsisinda çirilçiplak hanim der bu ne kilik böyle, büyükkanne çiplak degilim üzerimde ask elbisesi var der. Buyukbaba iyi ama bundan sonra utulemeyi unutma der.

Link to comment
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

 Share

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.


×
×
  • Create New...