Jump to content
Son zamanlarda artan kullanıcı hesap hırsızlıkları sebebiyle tüm kullanıcılara şifre sıfırlama maili gönderilmiştir. Lütfen güveli şifreler seçiniz. Mevcut e-mail adresinize erişemiyorsanız, en aşağıdaki destek linkinden bize ulaşınız. ×

Şiir Demeti


Sisyphos
 Share

Recommended Posts

ŞAŞIRDIM KALDIM İŞTE

şaşırdım kaldım işte! .....

sözde senden kaçıyorum dolu dizgin atlarla

bazen sessiz sedasız ipekten kanatlarla

ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarlarla

karşıma çıkıyorsun en soğuk mimiklerle

adını yazıyorum bulduğum fırsatlarda

yüreğimin başına noktalarla, hatlarla

başbaşa kalıyorum sonunda hayallerle

sözde sana koşuyorum dolu dizgin atlarla

ne olur bir gün beni kapında olsun dinle

öldür bendeki beni sonra dirilt kendinle

çarpsan kara sevdayı en azından yüzbinle

nasıl bağlandığımı anlarsın kemendinle

kaç defa çıkıp geldim buralara inatla

ama her dafasında dönemedim seninle

hangi düğüm çözülür nazla, sitemle, kinle

ne olur bir gün beni kapında olsun dinle

şaşırdım kaldım işte bilmemki nemsin

bazan kızkardeşimsin bazan öpöz annemsin

sultanımsın susunca; eksilmeyen çilemsin

orada ufuk çizgim, burada yanım yöremsin

beni ruh gibi saran sonsuzluk dairemsin

çaresizim çaremsin,

şaşırdım kaldım işte bilmemki nemsim

Link to comment
Share on other sites

  • Replies 67
  • Created
  • Last Reply

Top Posters In This Topic

KALDIRIMLAR

I

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;

Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.

Yolumun karanlığa saplanan noktasında,

Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;

Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.

İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;

Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

İçimde damla damla bir korku birikiyor;

Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...

Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;

Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;

Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.

Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;

Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;

Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!

Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;

Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!

Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;

İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.

Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;

Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;

Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!

Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;

Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;

Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.

Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,

Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...

II

Başını bir gayeye satmış bir kahraman gibi,

Etinle, kemiğinle, sokakların malısın!

Kurulup şiltesine bir tahtaravan gibi,

Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın!

Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri,

Erimiş ruhlarınız bir derdin potasında.

Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri;

Onun taşı erimiş, senin kafatasında.

İkinizin de ne eş, ne arkadaşınız var;

Sükût gibi münzevî, çığlık gibi hürsünüz.

Dünyada taşınacak bir kuru başınız var;

Onu da, hangi diyar olsa ******ürürsünüz.

Yağız atlı süvari, koştur, atını, koştur!

Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.

Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur...

Ne senin anladığın kadar, kaldırımları...

III

Bir esmer kadındır ki, kaldırımlarda gece,

Vecd içinde başı dik, hayalini sürükler.

Simsiyah gözlerine, bir ân, gözüm değince,

Yolumu bekleyen genç, haydi düş peşime der.

Ondan bir temas gibi rüzgâr beni bürür de,

Tutmak, tutmak isterim, onu göğsüme alıp.

Bir türlü yetişemem, fecre kadar yürür de,

Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalıp.

Arkamdan bir kahkaha duysam yaralanırım;

Onu bir başkasına râm oluyor sanırım,

Görsem pencerelerde soyunan bir karaltı.

Varsın, bugün bir acı duymasın gözyaşımdan;

Bana rahat bir döşek serince yerin altı,

Bilirim, kalkmayacak, bir yâr gibi başımdan...

Necip Fazıl KISAKÜREK

Link to comment
Share on other sites

  • 5 hafta sonra ...

Erkek Dediğin

Seni elinin tersiyle değil avucunun içiyle kavrayacak. Bileceksin ki emin ellerdeyim, başkası tutamaz elimi böyle. Rahat olacaksın yanında, çok konuşmayacak, beynini didiklemeyecek. İnce olacak; seni senin kadar düşünecek. Sen onu merak ettiğinde kendisine hesap soruluyor havalarına girmeyecek.

Senin inceliğine karşı umursamaz sözler sarf etmeyecek. Adamın sinirini bozmayacak, cinlerini tepesine çıkarmayacak, sanki sen onun için varmışsın her ne zaman istese emrine amadeymişsin, o ne yaparsa yapsın

her istediğinde yanında elinin altında olacakmışsın triplerine girmeyecek. Sen ona sevgini hissettirdiğinde, sen ona kayıtsız şartsız aşıkmışsın gibi havalara girmeyecek.

Erkek dediğin ilgi gördüğünde ilgiyle, sevgi gördüğünde sevgiyle karşılık verecek. Erkek dediğin, sen onun için kendine baktığında, sırf ona daha güzel görünmek için giyinip kuşandığında hiçbir şey olmamış gibi davranmayacak. Ruhunu okşamasını bilecek. Romantik olacak kimi gün habersizce kucağında çiçeklerle çıkıp gelecek. Özel günleri unutmayı marifet sanmayacak. Kayıtsız olmayacak senin bütün zerafetine karşı.

Gerçekten seven bir kadin sevgi ve ilgi bekler, erkeğine verdiği aşkın karşılığında küçük bir tatlı söz, kısa bir mesaj, bir çağrı bile onu mutlu edebilir. Erkek dediğin bütün bunları cebinden para harcıyormuş gibi cimrilikle yapmayacak. Ben aranmayı, çok aramayı sevmem demeyecek.

Her şey kendi istediği gibi olsun istemeyecek. Sadece kendi canının istemesine bağlamayacak her şeyi.

Erkek dediğinin, hissettiğiyle yaptığı şey arasında uçurum olmayacak.

Cesur olacak cesur. Seni seviyorum derken korkmayacak, başka şeylerin arkasına gizlenmeyecek. Seviyorum deyip bir sonraki perdede kaçmayacak, özlüyorum diyorsa gelecek, kaybetmek istemiyorum diyorsa kaybetmeyecek.

Erkek dediğin aşkına sahip çıkacak. Korkak olmaz erkek dediğin.

Erkek dediğin iyi sevişecek. Koyun gibi yatmayacak, bir an önce şu iş bitse demeyecek. Aşksız yatmayacak yatağa ve sen bunu bileceksin. Bir baba şefkatiyle seni alnından öptüğünde bileceksin ki sevgisi geçici ve

zayıf değildir. Ve sevgiyle öptüğünde dudaklarından bileceksin ki öpüşün tek sebebi şehvet değildir.

Erkek dediğin aldatmayacak. Aldatmak basitliktir. Seviyorum diyorsa aldatmaz erkek dediğin. Aldatıyorsa sevmiyor demektir.

Erkek dediğin yakışıklı olacak, çekici olacak ama bundan çok daha öte bir şey...Zeki olacak.

Kadının küçük yalanlara, bahanelere inanmayacağını, kendisini kendi gibi tanıdığını bilecek. Kadının zekasını küçümsemeyecek kadar zeki olacak. Zeki olacak, seni bir hamur gibi karmasını bilecek, o hamura kendisi katmasını da. Değerlerini bir anlık hevesler uğruna satmayacak.

Namussuzluğunu, ahlaksızlığını ancak ve ancak seninle yataktayken kullanacak. Yan gözle hatun kesmeyecek, üstüne sevgili edinmeyecek.

Erkek dediğin önce kendini sevecek. Kendini sevmeyen erkekten kimseye hayır gelmez. Bir bakarsın ki yıllar sonra bu adamla ne yatağa sığıyorsun, ne toprağa... Koluna girip gezmesini bileceksin gururla, koynuna alıp sevişmesini de. Babalığını da bilecek, ana-babaya hürmet etmeyi, kadir kıymet bilmeyi, vefakarlığı,fedakarlığı...

Erkek dediğin seni koruyacak, kuşatacak. O nerede olursa olsun seni koruyacağını bileceksin. Pısırık olmayacak erkek dediğin.

Erkek dediğin erkek olacak güzelim.

Seni sadece sen olduğun için sevecek. Parayla pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dediğiyle hareket etmeyecek.

Hem sevgilin, hem arkadaşın, hem dostun, hem baban, hem çocuğun olacak, huzurla bağrına basacaksın.

CAN YÜCEL

Link to comment
Share on other sites

  • 2 ay sonra...

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.

"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.

Demeyeceksin işte.

Yaşarsın çünkü.

Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.

Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.

Ve zaten genellikle o daha az sever seni,

Senin onu sevdiğinden.

Çok sevmezsen, çok acımazsın.

Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.

Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.

Senin değillermiş gibi davranacaksın.

Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de

korkmazsın.

Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.

Çok eşyan olmayacak mesela evinde.

Paldır küldür yürüyebileceksin.

İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,

Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.

Gökyüzünü sahipleneceksin,

Güneşi, ayı, yıldızları...

Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.

"O benim." diyeceksin.

Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan bir şeylerin...

Mesela gökkuşağı senin olacak.

İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait

olacaksın.

Mesela turuncuya, ya da pembeye.

Ya da cennete ait olacaksın.

Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.

Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,

Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.

İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...

Can Yücel

Link to comment
Share on other sites

CİĞERİN YANSIN

Birikti uğrunda döktüğüm yaşlar

Al ******ür vicdansız ruhun yıkansın

Her günüm hasretin zulmüyle başlar

Ahımı hakettin ciğerin yansın

Bilseydim duyguya yer yok dininde

El pençe durmazdım hayalin önünde

Kapkara yas tututum doğum gününde

Neşemi yok ettin ciğerin yansın

Doğuştan sevgiye aşka meyildim

Kimsenin lütfuna muhtaç değildim

Bir sana diz çöktüm sana eğildim

Canıma tak ettin ciğerin yansın

Sen ince ağrımsın veremdim sana

Aleme haramdım, haremdim sana

Aşkınla tutuşan ,keremdim sana

Aslıdan çok ettin ciğerin yansın

Düşsemde kalkarım tutma elimden

Gururum merhamet ummaz zalimden

Beddua çıkmazdı şair dilimden

Sabrımı tükettin ciğerin yansın

Sineni kaplasın bu onmaz yara

Hayatın boyunca gölgemi ara

Değil mi sen benim yüzümü kara

Saçımı ak ettin ciğerin yansın

CEMAL SAFİ

Link to comment
Share on other sites

  • 2 ay sonra...

ACİZ KALIR

Seni sevdiğimi nasıl anlatsam

Kelimeler yetmez dil aciz kalır

Okşayıp sevmeye canımı atsam

Sana dokunmaya el aciz kalır

Her bakışta yakar kara gözlerin

Kalp atışım artar titrer dizlerim

Semadan duyulur tatlı sözlerin

Melekler bir yana kul aciz kalır

Seyretsem laleyi gülü sümbülü

Koklasam sinende tomurcuk gülü

Dinlerken seherde öten bülbülü

Mızrap tele vurur tel aciz kalır

Aşkın gözlerinden kalbime akar

Hasretin özümü kor olur yakar

Kalbim kuş misali hep kanat çırpar

Dağlar geçit vermez yol aciz kalır

Sevda gönüllere dolup taşarsa

Seven sevdiğinden ayrı düşerse

Ferhat şirin için dağlar aşarsa

Mecnun çöle düşer çöl aciz kalır

Âşıktan maşuka mektuplar gider

Maşuksa aşığa bin cefa eder

Özüne doluşur gam ile keder

Gönül sitem eder hal aciz kalır

Açılır bahçemde son güz gülleri

Ötmeyi bıraktı aşk bülbülleri

Yüreğimde eser hazan yelleri

Dökülür yapraklar dal aciz kalır

Hüsn-ü cemalini göremeyince

Tomurcuk gülünü deremeyince

O ince belini saramayınca

Kollar yana düşer bel aciz kalır

Gül bülbüle hasret boynunu büker

Bülbül gülden ayrı gözyaşı döker

Bu sevda bülbülü gülü de yakar

Bülbül figan eder gül aciz kalır

Mustafa’yım derim aşığım sana

Sen ise bin cefa eyledin bana

Aşkından erirken ben yana yana

Ateş kora döner kül aciz kalır

Mustafa Kuruldak

Adana 10.03.2007

Link to comment
Share on other sites

  • 2 ay sonra...

Merhaba arkadaşlar insanın canı sıkılınca, kafası birşeylere takıldığı zaman eline kağıt ve kalem alıp birşeyler yazıp çizmeye başlar. Hoşunuza giden veya kendi yazmış olduğunuz ŞİİR ve SÖZLERİ bizlerle paylaşır mısınız ?

Saygılarımla..

SAATİMİ GİDİŞİNE AYARLADIM

Saatimi gidişine ayarladım..

Sanki hiç gitmemişssin gibi..

Gidişinden sonra,

Bir an bile geçmemiş gibi vakit durdu..

Aslında alıştırmalıyım kendimi Hiç Dönmeyecekmişssin,

Dönülmeyecek bir yerdeymişssin gibi farzetmeliyim artık..

Unutmalıyım ''Seni'' Hiç tanımamışım gibi Hayatımı sürdürmeliyim..

Bende Yokluğunun Güncesini tutmayı bırakmalıyım artık..

Yeni bir şarkı söylemenin vakti,

Yaşanmışlığına, Yitikliğine Aldırış etmeden,

Sanki Benim hiç SEN'im olmamış gibi...

Devam ettirmeliyim,

Bu Satırlarla Büyümeye Başlamalıyım,

Sırf Seni ve Çocuklaşan Bir Aşkı Kolayca Unutabilmek için...

Edited by BuqRaHan
Link to comment
Share on other sites

Seni sevioRm

En çok bn seviorum seni

Nidalar savurayım gökyZzne

İnsnlk duysn

Seni sevio desnlr

Emn ol doqru sölüolar

Ve heb böle olcak

İnan bana

Yaşam sebebmmsn

Offluyrm sensz oldm zmn

Ruhm daralıyr senszken

Unutuyrm senle ikn kötü şeylri

Mutlym çünkü seni seviorm

isteyen akrostiş şiir yazılır

Edited by smarty17
Link to comment
Share on other sites

Pencereden gördüm seni,

Saçların bahardan bir ahenk,

Gülüşün ise bahar çiçeği...

Bakışına vuruldum

O bakış ..

O bakış bir alev gibi sardı içimi...

Ne vermezdim o bakışı bir daha görmeye

Yanımdaydın ama....

Ama bakamadım bir daha o gözlere.

Nedense korktum,

Bakmaya o gözlere,

O deryaaa gibi gözlere...

Edited by Kazım
Link to comment
Share on other sites

  • 11 ay sonra...

utanırım

Pişmanlıklar avucumda, son kez tövbe ediyorum.

Butün aci gerçekleri göz önüne seriyorum.

Sevebilen yanlarıma sevme diye emir gelmiş,

bilır mısın ey sevgıli, bu kalp ne darbeler yemiş...



İhanetler bu yürekte, sildi aşkın büyüsünü,

çöplükteki leştir sevgi, kuşlar yemiş ölüsünü,

oysaki ben, gerçek aşkın büyüsüne sarılırım,

ne vakıt sevmeye kalksam dünlerimden utanırım...



Mapus olmuş gülüşlerım yalnızlıgın deltasında..

Avuç kadar yüregimi astım hayat oltasına,

esen sevda rüzgarına kapılmaktan sakınırım,

Sevme beni ey sevgıli, sevılmekten utanırım..

Link to comment
Share on other sites

Hep Kahır
Dur! bırak kaynasın kahvenin suyu,
Bana İstanbul'u anlat nasıldı?
Bana boğazı anlat nasıldı?
Haziran titreyişlerle kaçak yağmurlar ardı
Yıkanmış, kurunurmuydu yine o yedi tepe
Ana şefkati gibi sıcak bir güneşle

İnsanlar gülüyordu de
Trende, vapurda, otobüste,
Yalanda olsa hoşuma gidiyor, söyle.
Hep kahır, hep kahır, hep kahır
Bıktım be...

Dur! bırak, kalsın, açma televizyonu
Bana istanbulu anlat nasıldı?
Şehirlerin şehrini anlat nasıldı?
Beyoğlu sırtlarından yasak gözlerimle bakıp
Köprüler, sarayburnu, minareler ve halice öv
Diyiverdin mi bir merhaba, gizlice

İnsanlar gülüyordu de
Trende, vapurda, otobüste
Yalanda olsa hoşuma gidiyor, söyle.
Hep kahır, hep kahır, hep kahır
Bıktım be...

Dur! bırak, kımıldama, kal biraz öylece n'olur
Kokun istanbul gibidir, gözlerin istanbul gecesi
Şimdi gel sarıl, sarıl bana kınalım
Gökkubbenin altında ordada beraber
Çok şükür diyerek yeniden başlamanın hayali
Hasretinin çölünde sanki bir pınar gibi

İnsanlar gülüyordu de
Trende, vapurda, otobüste
Yalanda olsa hoşuma gidiyor, söyle.
Hep kahır, hep kahır, hep kahır
Bıktım be...


Cem Karaca

Link to comment
Share on other sites

  • 2 ay sonra...

Gecem

Beni bu karanlık gecelere uyutursun
Dudağımda nerden geldiğini bilmediğim izlerle
Ayın hüznü yansır gözlerimden sana
Kulaklarımda acı bir nida artık AŞK
Ellerim yüreğimin değdiği yere uzanır
Bir kedi ürkekliğinde koyu siyaha karşı
Aşk/mı aydınlatırsın geceme

Link to comment
Share on other sites

  • 3 hafta sonra ...

[img]http://a8.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/312610_307210335971290_100000469785271_1247061_1284065715_n.jpg[/img]
.
bakmadın uçurumun dibine
tekrardan bir daha dönüpte...
durdurdum dünyamı araya bir nokta koydum
Sen geleceksin diye...

gel artık duy karanlık sesimi, diplerdeyim
kağıtlar ve kalem elimde tam bir ölü sessizliğinde...

_____________________________namasteeee
Ben'im sihirim düşüncelerim...

Link to comment
Share on other sites

[img]http://a4.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/299798_288969461128711_100000469785271_1171787_679901589_n.jpg[/img]

Geç Kaldın
.
duman çıkmaz
yanan yerden

yürek çıktı
kor halinden

aktı göğe
alevlerden

beklettin de
geç kaldın Sen

gayba daldı
bitti beden

________________________
Ben'im sihrim düşüncelerim...

Link to comment
Share on other sites

  • 1 yıl yıl...

23 Sentlik asker
Mister Dalles,
sizden saklamak olmaz,
hayat pahalı biraz bizim memlekette.
Mesela iki yüz gram et alabilirsiniz,
koyun eti,
Ankara'da 23 sente,

yahut iki kilo kuru soğan,
yahut bir kilodan biraz fazla mercimek,
elli santim kefen bezi yahut,
yahut da bir aylığına
yirmi yaşlarında bir tane insan.

erkek,
ağzı burnu, eli ayağı yerinde,
üniforması, otomatiği üzerinde,
yani öldürmeğe, öldürülmeğe hazır,
belki tavşan gibi korkak,
belki toprak gibi akıllı
belki gençlik gibi cesur,
belki su gibi kurnaz
(her kaba uymak meselesi) ,
belki ömründe ilk defa denizi görecek,
belki ava meraklı, belki sevdalıdır.
Yahut da aynı hesapla Mister Dalles
(tanesi 23 sentten yani)
satarlar size bu askerlerin otuz beşini birden
İstanbul'da bir tek odanın aylık kirasına,
seksen beş onda altısını yahut
bir çift iskarpin parasına.
Yalnız bir mesele var Mister Dalles,
herhalde bunu sizden gizlediler:
Size tanesini 23 sente sattıkları asker
mevcuttu üniformanızı giymeden önce de,
mevcuttu otomatiksiz filan,
mevcuttu sadece insan olarak
mevcuttu, tuhafınıza gidecek,
mevcuttu hem de çoktan mı çoktan,
daha sizin devletinizin adı bile konmadan.
Mevcuttu, işiyle gücüyle uğraşıyordu,
mesela, Mister Dalles,
yeller eserken yerinde sizin New-York'un,
kurşun kubbeler kurdu o
gökkubbe gibi yüksek,
haşmetli, derin.
Elinde Bursa bahçeleri gibi nakışlandı ipek.
Halı dokur gibi yonttu mermeri,
ve nehirlerin bir kıyısından öbür kıyısına
ebemkuşağı gibi attı kırk gözlü köprüleri.
Dahası var Mister Dalles,
sizin dilde anlamı pek de belli değilken henüz,
zulüm gibi,
hürriyet gibi,
kardeşlik gibi sözlerin,
dövüştü zulme karşı o,
ve istiklal ve hürriyet uğruna
ve milletleri kardeş sofrasına davet ederek,
ve yarin yanağından gayrı her yerde,
her şeyde,
hep beraber,
diyebilmek için,
yürüdü peşince Bedreddin'in
O, tornacı Hasan, köylü Mehmet, öğretmen Ali'dir.
kaya gibi yumruğunun son ustalığı:
922 yılı 9 eylülüdür.
Dedim ya Mister Dalles, ,
Herhalde bütün bunları sizden gizlediler.
ucuzdur vardır illeti.
Hani şaşmayın,
yarın çok pahalıya mal olursa size,
bu 23 sentlik asker,
yani benim fakir, cesur, çalışkan, milletim,
her millet gibi büyük Türk milleti.
(1953)

Nazım Hikmet Ran

Güzel şiirdir paylaşmak istedim

Edited by ugur4721
Link to comment
Share on other sites

  • 5 ay sonra...

Afrikalı Bir çocuğun şiiri..

2005 Yılında En iyi şiir olmaya aday Gösterilmiş...

 

işte o şiir;

 

Doğduğumda Siyahtım.

Büyürken Siyahtım.

Güneşe Çıktığımda Siyahtım.

Korkunca Siyahtım.

Hastayken Siyahtım..

Öldüğümde Hala Siyahım...

 

Ve Sen Beyaz Çocuk...

 

Doğdugunda Pembesin.

Büyürken Beyazsın.

Güneşe Çıktığında Kırmızı.

Üşüdüğünde Mor.

Korktuğunda Sarı.

Hastayken Yeşil.

Öldüğündede Gri'sin.

 

Sen şimdi bana RENKLİ mi diyorsun???

Link to comment
Share on other sites

  • 9 ay sonra...

dilimden elimden geldiğimce :)))[spoiler][url=http://www.tnctr.com/uploads/imgs/pre_1403291663__3_2.jpg]pre_1403291663__3_2.jpg[/URL][/spoiler][spoiler][url=http://www.tnctr.com/uploads/imgs/pre_1403292095__kasm.jpg]pre_1403292095__kasm.jpg[/URL][/spoiler][spoiler][URL=http://www.tnctr.com/uploads/imgs/pre_1403292200__nur.jpg]pre_1403292200__nur.jpg[/URL][/spoiler]

Edited by apoet
Link to comment
Share on other sites

  • 7 years yıl...

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

 Share

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.


×
×
  • Create New...