Jump to content

ammoti

Yeni Üye
  • Posts

    3
  • Joined

  • Last visited

About ammoti

Recent Profile Visitors

The recent visitors block is disabled and is not being shown to other users.

ammoti's Achievements

Newbie

Newbie (1/14)

0

Reputation

  1. Minimum ; İşletim Sistemi: Windows 98/ME/2000/XP İşlemci: Pentium 2 @ 333 MHz RAM: 128 MB Hard Drive: 1 GB Free Ekran Kartı: 8 MB Ses Kartı: DirectX Compatible Keyboard & Mouse CD/DVD Rom Drive Dungeon Siege ilk duyurulduğunda ortada fazla bir bilgi yoktu. İki-üç görüntü, oyunun bir FRP olacağı, süper grafikler ve bol macera & aksiyon içereceği biliniyordu. Görüntülerde grafiklerin güzelliği açıkça görünüyordu, peki ya diğer kısımları? Daha önce bu vaatleri çok duymuştuk. Ama Dungeon Siege öyle bir geldi ki, tüm dergiler buldukları ne ödül varsa (hit, klasik, muhteşem, editörlerin seçimi, onur madalyası vs.) Dungeon Siege?in kafasına attılar. Haksız da sayılmazlar hani... Krug=Orc Goblin-zeka Oyunu açınca, estetik bir menü karşımıza çıkıyor. Hemen bakalım. Klasik şeyler, ama ben yine de açıklayayım. Options ayarlar, About DS oyun hakkında bilgi, Continue son kaydı yükleme, Multiplayer ee.. Multiplayer, Single Player yeni oyun veya kaydınızı yükleme, Exit de çıkış (hadi!). Bu sıkıcı açıklamayı geçtikten sonra yazıya devam ediyorum. Eğer RAM?iniz 128MB?ın, 3D kartınız 32MB?ın ve işlemciniz 600 MHz?in altında ise grafik ayarlarını abartmayın. Sonra da oyuna başlayın. Karşımıza çıkan dandik demodan dandik hikayeyi anlıyoruz. Kruglar bir gün biz sakin sakin tarlamızı sürerken, günlük rutin hayatlarından sıkılırlar ve bir goblin beyninin (sırf beyin değil, goblin de var... Ama goblinde krugların yani orcların zekice her yeri işgal etmelerini sağlayan planı hazırlayacak kadar beyin nasıl oldu, orası bilinmiyor!) arkasında olduğu bir saldırı yaparlar. Bu sırada bir dostumuz ağır yaralı bir şekilde yanımıza uçarak gelir ve hemen yola koyulup Stonebridge?deki şövalye Gyorn?u bulmamızı söyler ve gider(ölür yani). Biz de elimize kapabildiğimiz ilk sert cisim ile yola koyuluruz. Evet, senaryo kötü (berbat da değil bence). Ama oyuna bir başladınız mı 2 saat sonra kendinizi eliniz mouse?a yapışık, terden sırılsıklam, ayağınızı Diablo 2 CD?sinin üzerinde onu ezerken bulacaksınız. Çünkü bu oyun (bence) Diablo 2?yi solluyor. Aşırı derecede bağımlılık yapıyor ve sürekli ?şu kılıcı da kullanacak güce gelmeliyim! Chapter 5?e geçmeliyim!? sözlerini tekrar ediyorsunuz. Ama Chapter 5?e gelince de bu sözü değişmiş bir halde tekrarlıyorsunuz: ?Chapter 6?ya geçmeliyim!!!? Oyunun mantığı, aynen Diablo 2 gibi. Yaratık kes, experience kazan, +5 to şu, +6 to bu eşya topla, seviye atla, daha güçlü yaratık kes. Kısır döngü yani. Ama Dungeon Siege?de öyle güzel bir sistem var ki, kendini Diablo 2 klonu olmaktan kurtarıyor ve oyunu aşırı zevkli hale getiriyor. Şöyle: 3 tane özelliğiniz var: Strength (kas gücü), Dexterity (çeviklik & el çabukluğu), Intelligence (zeka). 4 tane de yeteneğiniz var: Melee (yakın dövüş), Ranged (menzilli silahlarla dövüş), Combat Magic (savaş büyücülüğü), Nature Magic (Doğa büyücülüğü). Bir yeteneği kullandıkça hem o yetenek, hem de o yeteneğin bağlı olduğu özellik gelişir. Strength, melee kullandığınızda gelişir. Strength geliştikçe de yeni silahlar kullanabilir ve daha çok hasar verebilirsiniz. Dexterity zırh derecenizi ve okun isabet yüzdesini artırır. Ranged kullandıkça gelişir. Intelligence ise daha iyi asalar kullanmanızı sağlar. Nature-Combat Magic kullandıkça gelişir. Bu arada kullanmadığınız özellikler de zamanla gelişir ama bu çok yavaş olur. Yeteneklerinizin seviyesine göre de oyun size bir class ismi veriyor. Mesela benim ana karakterin yetenekleri şu an Melee 10 Ranged 17 Combat Magic 2 Nature Magic 1 ve class?ım Marksman CD---1 http://rapidshare.com/files/265679575/DS_CD1.part1.rar http://rapidshare.com/files/265693787/DS_CD1.part2.rar http://rapidshare.com/files/265709014/DS_CD1.part3.rar http://rapidshare.com/files/265394516/DS_CD1.part4.rar http://rapidshare.com/files/265424014/DS_CD1.part5.rar http://rapidshare.com/files/265656384/DS_CD1.part6.rar http://rapidshare.com/files/265666092/DS_CD1.part7.rar CD---2 http://rapidshare.com/files/266405166/DS_CD2.part1.rar http://rapidshare.com/files/266422430/DS_CD2.part2.rar http://rapidshare.com/files/266438568/DS_CD2.part3.rar http://rapidshare.com/files/266456326/DS_CD2.part4.rar http://rapidshare.com/files/266475017/DS_CD2.part5.rar http://rapidshare.com/files/266505942/DS_CD2.part6.rar http://rapidshare.com/files/266376150/DS_CD2.part7.rar CRACK http://rapidshare.com/files/267393039/DungeonSiegev1.0.rar
  2. Efsaneler herkes için olmasa da, hayal gücü geniş olan insanlar açısından gerçekten çok etkileyicidirler her zaman. Masalımsı havaları, içerdikleri olağanüstü olaylar ve sıradışı karakterlerle efsaneleri okumak, dinlemek gerçekten heyecan vericidir veya en azından eğlencelidir. Peki ya yaşamak. Evet efsaneleri yaşamak. Bu gerçekten mükemmel olurdu. Belki gerçek hayatta, yaşanmamış efsaneleri yaşamak mümkün olmayacak hiç bir zaman, peki ya sanal dünyada. Evet, işte bunun için kollar sıvandı ve bir zamanlar haçlı seferi yapan askerler artık efsanelerin askerleri olup karşımıza çıktılar Stronghold Legends'te. Welcome My Liege Bilindiği üzere Stronghold serisi strateji tarzının tamamen bambaşka bir yanını sergilemektedir. Diğer tüm strateji oyunlarına göre çok daha gerçekçi bir oynanışa, daha mantıklı gelişim ve üretim seçeneklerine sahip olmasının yanı sıra, içerdiği bina, birim ve oyun içerisinde kullanılmış olan neredeyse herşey çok gerçekçi bir yapıda karşımıza çıkmıştı. Oyundaki tüm üretim seçenekleri bir başka seçenekle etkileşimliydi ki öyle olması da lazımdı. Örnek verecek olursak ekmek üretebilmek için oyunda buğday tarlası, değirmen ve fırın yapmış olmamız lazımdı. Bununla birlikte üretim ve gelişme seçenekleri serinin her oyunda daha da iyiye gitmişti. Savaşlar da diğer strateji oyunlarına göre çok farklı olmasa da farklı denilebilecek bir tarzdaydı ve en önemlisi oyunda ne olursa olsun bir kale kurulmalıydı. Etrafı duvarlarla çevrili olmayan kulelerle ve kulelerin üstüne dizilmiş okçularla desteklenmeyen bir kaleyi düşmanlara karşı savunmak gerçekten çok zordu. Bu da zaten oyunun Stronghold adını taşımasının en temel sebebi. Serinin her oyunu başta benim kişisel görüşüme göre oldukça başarılıydı.(Birçok kişi için Crusader hala serinin en iyisi olarak görülmekte) Her ne kadar hiç bir oyun sitesinden yüksek puanlar alamamış olsa da yine benim görüşüme göre Stronghold 2 de gerçekten kaliteli ve oynamaya değer bir oyundu. Ama birçok eksiği vardı ve hakikaten oyunun tadı damağımızda kalıyor tam doyuma ulaşamıyorduk. Seri her oyunda gelişti, gelişti ve yavaş yavaş taşlar yerine oturmaya başladıkça her şey daha iyiye doğru gitti. Son nokta olarak ise Stronghold Legends, seriyi bambaşka bir çehreyle çevreleyip karşımıza çıktı. Kral Arthur, Excalibur ve Camelot Oyunda çok bilinen bir efsanevi(bazılarına göre gerçekte de yaşamış) bir karakter olan Kral Arthur'un hikâyesini başka bir bakış açısından ve tamamen Stronghold çizgisine bağlı olarak yaşamaktayız. Babası Uther'in taşa saplamış olduğu kılıcı excalibur'u yerinden çıkartarak kral olan Arthur bu oyunda Saxon'lara karşı yanında Sir Lancelot, Gawain, Bedivere, Percival, Galahad, Gareth gibi şövalyeler ve Merlin ile birlikte mücadele etmekte. Guinevere de bu oyunda ismi geçen ve görebileceğimiz karakterlerden. Bunun dışında karşımızda başka düşmanlarda olacak tabii ki. Hikâye bilinen Kral Arthur hikâyesi olmanın dışına çıkıp bambaşka bir hal almış bu sefer karşısında Ice ve Evil olmak üzere iki farklı düşman daha bulunuyor Arthur'un. Bunun dışında bahsettiğim o diğer ırklara ait kampanyalar da bulunmakta oyunda. Oyunda Arthur'la oynadığımız kampanyada öncelikle excaliburu ele geçiriyor kral olup Camelot'u kurmaya ve daha sonra savaşlar yapıp galibiyetimizi ilan etmeye çalışıyoruz diyebilirim kısaca. Diğer ırklar ise tam tersine birbirlerine ve özellikle de Arthur'a karşı savaşıp onu yok etmek için uğraşıyorlar. Her ırkın kendine ait özel karakterleri daha doğrusu kahramanları var. İnsanlar için saydığım kahramanların dışında bir de bizi oyunun giriş ekranında karşılayan ejderhayı yapmamız mümkün. Fakat çok uzun ömürlü bir canlı değil maalesef. Platform: PC Tür: Strateji Multiplayer: Var Yayıncı: 2K Games Yapımcı: FireFly Studios Çıkış Tarihi: 2006 Ekim Min. Sistem: Windows XP/2000, 1.6 Ghz AMD ya da Intel işlemci, 512 MB RAM, 64 MB T&L destekli ekran kartı, 2.5 GB HDD Alanı Görüntüler http://rapidshare.com/files/259948902/Stronghold_Legend.part01.rar http://rapidshare.com/files/259955447/Stronghold_Legend.part02.rar http://rapidshare.com/files/259962310/Stronghold_Legend.part03.rar http://rapidshare.com/files/259969474/Stronghold_Legend.part04.rar http://rapidshare.com/files/259976648/Stronghold_Legend.part05.rar http://rapidshare.com/files/259984569/Stronghold_Legend.part06.rar http://rapidshare.com/files/259992151/Stronghold_Legend.part07.rar http://rapidshare.com/files/259998805/Stronghold_Legend.part08.rar http://rapidshare.com/files/260005296/Stronghold_Legend.part09.rar http://rapidshare.com/files/260013399/Stronghold_Legend.part10.rar http://rapidshare.com/files/260018905/Stronghold_Legend.part11.rar http://rapidshare.com/files/260023347/Stronghold_Legend.part12.rar http://rapidshare.com/files/260028603/Stronghold_Legend.part13.rar http://rapidshare.com/files/260036410/Stronghold_Legend.part14.rar http://rapidshare.com/files/260043632/Stronghold_Legend.part15.rar http://rapidshare.com/files/259941163/Stronghold_Legend.part16.rar http://rapidshare.com/files/259942471/Stronghold_Legend.part17.rar http://rapidshare.com/files/260182961/patch.rar
  3. Minimum System 1 Ghz Pentium III or Athlon equivalent 256 Mb RAM Nvidia® Geforce series/ATI Radeon™ series 7000/Intel Extreme Graphics 82845, 82865, 82915 ya da daha üstü 4 Gb Boş Disk Alan 4X speed CD-ROM or DVD-ROM 2002'de çıkan serinin ilk oyunu Dungeon Siege çok ses getirmişti. Microsoft Game Studios dağıtımındaki oyunu Gas Powered Games yapmıştı yine. Oyun aslında o zamanlarda son derece popüler -hala öyle aslında- Diablo tarzında ve 3 boyuta entegre idi. Ancak Diablo kadar serbestliğe imkan vermiyordu. Daha ziyade 3D-hack-n-slash diye tabir ediliyordu. Oyunun bu halini sevenler kadar sevmeyenler de vardı. Sevenleri, dertsiz tasasız klik-klik-klik ve eğlencesi ile birlikte nispeten kolay olmasını sevmiş; sevmeyenleri ise aslında yine bu nedenini, yani lineer oyun düzeni ve oyuncuya sadece klikleme şansı bıraktığı için sevmemişti. İşin açığı ben de oyunu oynamaya başlayınca hoşuma gitmişti. Hatta iş arasında eve kapanıp, 1,5 saat DS oynadığım zamanları hatırlıyorum... DS'nin ardından gelen genişleme paketi de yeni macera dışında pek bir yenilik sunmuyordu; bunun üzerine sırf macerayı denemek için oynayanların ardından gözler DS2'ye çevrilmişti. Ve evet, koskocaman 1,5GB'lık bir trial (1,5gig'lik trial olarak çıkan oyunda Elven Shrine bölgesine kadar ilerlenebiliyordu) dosyası ile birlikte aslından 10 gün önce çıkmıştı görücüye DS2. Bakalım beklediğimize değmiş miydi... Trial programlar gibi bir noktadan sonra ilerlemeyi bırakan oyunu bir çırpıda bitirdik ama tadı damağımızda kaldı desek aslında pek de yanlış olmaz. Esas nokta, "oyunun kendisi nasıl" idi... Bakalım; Yine, yeni macera için Aranna'nın yeşil ve gizemli topraklarına dönüyoruz; kontrolümüz dışında olaylar gelişiyor ve paralı asker misali konuya giriş yapılıyor. Burada Dryad, Human, Elf ve Half-Giant olarak belirlenmiş 4 ırktan birisini seçip karakterimizi yarattıktan ve oyun zorluğunu seçtikten sonra oyuna giriyoruz. Karakterler aslında kabaca fighter-ranger-nature mage-combat mage şeklinde ayrılıyorlar. İlk etapta oyunun grafiklerinde ve grafik arabiriminde değişiklikler göze çarpıyor. Grafikler göz kamaştırıyor ama çok iyi olduklarından değil... nasıl desem... fantezi dünyası olsa bile, ortamda gerçekçi durmuyorlar. Karakterler konuşurken herhangi bir mimik ya da yüz hareketi de yok... Grafiksel arabirimin de temeli değişmemiş; sadece makyajlanmış şekilde duruyor. Grafikler hakkında bunları söylerken, açıkça belirtebilirim ki oyun ilkine nazaran daha çok RPG tarzına bürünmüş. Yani eski eğlenceli vur-kır oyunu gibi durmuyor pek. Onun haricinde zaten etraftakilerle iletişim kurmak bile RPG mantığına çok daha yakın. Farklı cevaplar, farklı tepkiler verebiliyoruz. DS2'nin de oyun düzeni parti sistemi üzerine kurulu. Grupta toplamda 6'ya kadar çıkacak olan parti üyeleriniz için yer açma işlemini gittiğiniz şehirde bir handa belirli bir miktar para ödeyerek yapabilirsiniz. Yeni katılan üyelerinizle yapacağınız questler eğlenceli olacaktır. Karşınıza çıkan düşmanları herhalde 6 kişilik güçlü grubunuzla alt edemeyecek değilsiniz ya!? Derken, burada yapay zekanın kıtlığı gündeme geliyor; bütün üyeleri haliyle biz yönetmeye çalıştığımız için, büyük bir çarpışmaya girdiğimizde bütün elemanları tam olarak yönetemiyoruz (en azından ben yetişemiyorum). Otomatik olarak büyü ve ok atmalarını istediğim üyelerimin belli bir süre sonra yanlarına yanaşan düşmandan biraz geriye kaçıp da ok atmasını ya da manası bitince az geride durup mana doldurup, oradan büyü sallamasını sağlayamıyorsunuz Böylelikle manası biten büyücü ve düşmanın dibine kadar girdiği okçu çok kolay birer hedef oluyorlar ve partiniz bir anda 2-3 kişiye inebiliyor. Siz de bu yapay zekasız elemanlarınızı tek tek kurtarmak için çaba sarfediyorsunuz. Ama bu gibi durumlar için ufak da olsa çözüm hazırlamış yapımcı. Çünkü bir süre sonra "yeter <font color=red><b>*bu kelimeyi kullanmak yasak*</font></b>!" deyip partinizi 2-3 kişi ilerletmenin hem sinir sağlığınız hem de parmaklarınız için çok daha uygun olduğunu düşüneceğinizi bildiği için, düşmana saldırırken iki farklı mod belirlenmiş: Mirror ve Rampage. Mirror modda iken, başta kendi oluşturduğunuz ana karakterinizle kime saldırırsanız yapay zekasız parti elemanları da o hedefe; rampage modda iken de parti elemanları kendilerine en yakın ya da kendilerine tehdit oluşuran hedefe saldırıyorlar. Her ikisi de farklı durumlar için oldukça kullanışlı olduklarından ben "şunu daha fazla kullansanız iyi olur" gibisinden bir şey diyemeyeceğim. arti elemanlarını seçerken nelere dikkat etmelisiniz diye öğretici bir yazı hazırlamamış GPG, ama biz kendi kendimize oluşturalım. Partiyi kurarken ne istediğinize bağlı olarak ya dengeli bir sistem oluşturup fighter-nature magic-ranger gibi ya da fighter-fighter-nature magic gibi kombinasyonları seçmek yerine tamamen maksimum hasara dayalı bir düzen kurup fighter-fighter-fighter gibi bir grubu oluşturup düşmanı 2 vuruşta yere yatırmak da hoş olabilir (tavsiye ettiğimi kim söyledi?). Ama tek dikkat etmeniz gereken şey seçtiğiniz elemanları kendi sınıflarına göre oynatmanız ve o yönde geliştirmeye çalışmanız olacaktır. Bir half-giant fighterın eline yay tutuşturmak pek mantıklı olmayacağı gibi, karakterleri tek yönde ilerletmeyip "biraz ondan biraz bundan" diye geliştirmeye kalkarsanız, oyunun ortalarında karakterleriniz düşmanlara nazaran oldukça zayıf kalmaya başlayacaklar. Çünkü bir karakteri sürekli yakın dövüşte kullanırsanız, sürekli yakın dövüş yetenekleri gelişecek ve o yönde alacağınız puanlarla skill ağacına katkı yapacaksınız. Keza combat-mage karakterinize de sürekli uzaktan fireball attırırsanız, combat-mage yetenkleri artacaktır. Karakterler gelişirken bahsettiğim yetenek ağacına koymak üzere size her level artışında bir skill puanı gelecek. Yetenek ağacında bulunan çeşitli özellikli hareketleri, vuruşları aldıkça karakter güçlenecek ve yeni özellikler kazanacak. Bu bir fighter için normalin 10-20 kat üzerinde bir vuruş yapmak gibi bir özellik olabilirken, bir combat-mage için güçlü bir icebolt olabiliyor. Bu özellikler 1-4 arası tuşlara atanarak kullanılıyor. Kullandıktan sonra belli bir süre bekleyip yeniden şarj olması gerekiyor tekrar kullanabilmeniz için. Efendim, oyun şu haliyle 40-60 saate kadar oynama imkanı veriyor. Yani "bitirmek için 40-60 saat gerekiyor" diyor Microsoft Game Studios. Erm, tabi demosu 1,5gig olursa oyunun kendisinin bu kadar uzun olması gayet normal. Tabi oyunun bu kadar büyük olmasının birçok sebebi var. Grafiksel öğeler, metinler, çeşitli karakterler, köyler, eşyalar... Serinin ilk oyunlarında bulunan kılıç, kalkan, baldır-bacak zırhları örneği gibi 1-2 çeşit içeren eşyaların her birisi için yeni yeni çeşit bulunmakta. Tabi ki bu eşyaları ödül olarak aldığımız gibi, para karşılığı da alabilir ya da öldürdüğümüz düşmanların üzerinden düşmeleri vasıtasıyla elde edebiliyoruz. Eşya sayısı çok olunca, taşımak da zor oluyor. Burada da imdadımıza sevimli katırcıklarımız yetişiyor. İlk oyundan beri yanımızda olan ve bir dediğinizi iki etmeyen, üstelik düşman tehdidinden de kaçarak kurtulmak gibi yetenekleri ile bazen unuttuğumuzda yerlerinden çok uzakta bulduğumuz katırcıklar. Kullandığınız eşyaların yanında kullanmadıklarınız direkt para unsuru oldukları için iyi saklamak ve bir sonraki ya da önceki köye ******ürüp satmak gerekiyor. Oyunun kontrol sistemi ise yine klik-klik-klik. Düşmana karşı gelmek için sağ-orta parmağınızı çok çalıştırmanız gerekecek. Sürekli sağ tuşa bas bas bas... nereye kadar değil mi? O yüzden bir de sağ tuşa basılı tutma konusu var ki bu hem parmak eklemlerinizin hem de sağ tuşunuzun ömrünü uzatıyor. Düşmanla dövüşürken diyorduk, arada h ya da m tuşlarına basarak da health ve mana iksirlerini içip ölmek üzereyken ya da mananız bitmek üzreyken kendinize yeni bir soluk verebiliyorsunuz. Kolay seviyesinde bile bu iksirlere oldukça ihtiyacınız olacak çünkü çok ilerde bir yerde ölecek olursanız gidilen onca yolu baştan almanız gerekiyor; ve emin olun sıkça yaşayacaksınız. Yine kullanacağınız silahlar ve büyüler arasında geçişi mouse tuşuna basılı tutup açılan menüden seçebiliyorsunuz. Özel güçler (yukarıda bahsetmiştim) ise tuşlara atandıktan sonra ekranın alt-ortasında da görünür hale gelerek size kullanılır halde olup olmadıklarını ve değillerse ne kadar süreleri kaldığını gösteriyor. DS2 ile birlikte gelen yeni quest (görev) sistemi aslında oyunu bir nebze yukarı çekiyor diyebiliriz. Zira oyun olduğundan beri lineer gittiği için (malesef DS2 de oldukça lineer), insan istediği yere gidip de çayır çimen gezemiyor. Sizin için belirlenen yolda ilerlemek zorundasınız. Quest sisteminde bulunan ana görev ve yan görev mantığı biraz olsun sizi anayoldan saptırabiliyor. Zira yan görevlerin birçoğu anayolun dışında bir yerlerde oluyor. Ama tabi bir de gittiğiniz yolu geri gitmek var; orasını da düşünmek lazım. Diyelim oyunu bitirdiniz ve baştan başlamak biraz sıkıcı geliyor (en alt zorluk seviyesinde oyunu bitirince bir üst seviyeye baştan başlayabilirsiniz). O zaman DS2'nin multiplayer olanakları devreye giriyor. Bildiğiniz gibi bazı oyuncular single player modları ile hiç uğraşmadan direkt multiplayer ortamını denerler. Ben Red Alert2'nin (saygılar) single player modunu hiç oynamadan direkt 8 kişi multi oynadığımızı hatırlarım. DS2 de LAN ve internet üzerinden çoklu oyuncuya destek veriyor. Internet üzerinden ister GameSpy isterseniz hendi oluşturacağınız host makine ile bir parti çevirebiliyorsunuz. Platformu belirledikten sonra da oyunun 3 farklı çoklu oyuncu modundan birisini seçip oyuna başlayabiliyorsunuz. 3 farklı mod ise klasik, çift ve parti olarak belirlenmiş. Klasik modda 4 kişiden oluşan partiyi 4 kişi, birer kişiyi yöneterek oynarken; çift (couple) modunda 3 oyuncu yanlarına ve her birisinin kontrol ettiği iki karakter ile toplam 6 karakter; parti modunda ise 2 oyuncu, ana karakterleri dışında 2şer karakter daha dahil ederek yine 6 karakterli bir parti oluşturabiliyorlar. Oyunun genel görünümü anlatabildiklerim dahilinde böyle oluşuyor. Grafikler yukarıda söylediklerime rağmen, ilk oyundan çok daha iyi görünüyorlar. En azından çizgi film tadında değiller. Sesler ise -kılıç şıngırtıları arasında arka fondan gelen müzik- oldukça tatminkar; her ne kadar karakter seslendirmeleri yukarda belirttiğim karakter animasyonları kadar kötü olsa da. Kısacası herşey biraz daha RPG havasında; ama sadece biraz daha. Oynadığım süre içerisinde bile (aynı yaratık tarafından 4-5 defa öldürülüp çıkana dek) oyunda sürükleyicilik ve bir miktar heyecan-korku karışımı mevcuttu. Bu tabi ki iyi haber. Zaten şu günlerde pek oyun bulamıyorduk, DS2 ilaç gibi geldi hepimize. Hiç şüphesiz oynanması gereken bir oyun. Bütün eksilerini bir yana bırakıp "hikaye mikaye önemli değil, dertsiz tasasız yaratık kesçem ben" diyenler için çok eğlenceli bir başlık. Aksiyon her zaman en üst seviyede olmasa da genelinde yüksek seyrediyor. Parti elemanlarının yapay zeka kıtlığı sorununu da "ben çözerim" diyen "progamer" (sevgiler lvl60 UD Wlock) arkadaşlara bu oyunu gözü kapalı önermekteyim. Oyundan Görüntüler http://rapidshare.com/files/260714846/DS_II.part01.rar http://rapidshare.com/files/260722257/DS_II.part02.rar http://rapidshare.com/files/260730578/DS_II.part03.rar http://rapidshare.com/files/260738908/DS_II.part04.rar http://rapidshare.com/files/260746128/DS_II.part05.rar http://rapidshare.com/files/260753223/DS_II.part06.rar http://rapidshare.com/files/260760372/DS_II.part07.rar http://rapidshare.com/files/260766873/DS_II.part08.rar http://rapidshare.com/files/260772986/DS_II.part09.rar http://rapidshare.com/files/260962860/DS_II.part10.rar http://rapidshare.com/files/260970959/DS_II.part11.rar http://rapidshare.com/files/260978666/DS_II.part12.rar http://rapidshare.com/files/260987477/DS_II.part13.rar http://rapidshare.com/files/261000827/DS_II.part14.rar http://rapidshare.com/files/261025407/DS_II.part15.rar http://rapidshare.com/files/261032001/DS_II.part16.rar http://rapidshare.com/files/261018039/DS_II.part17.rar http://rapidshare.com/files/260916516/DS_II.part18.rar http://rapidshare.com/files/260924154/DS_II.part19.rar http://rapidshare.com/files/260930634/DS_II.part20.rar http://rapidshare.com/files/260939427/DS_II.part21.rar http://rapidshare.com/files/260946753/DS_II.part22.rar http://rapidshare.com/files/260881557/DS_II.part23.rar http://rapidshare.com/files/260886270/DS_II.part24.rar http://rapidshare.com/files/260890869/DS_II.part25.rar http://rapidshare.com/files/260896775/DS_II.part26.rar http://rapidshare.com/files/260903421/DS_II.part27.rar http://rapidshare.com/files/260692930/DS_II.part28.rar Dungeon Siege Broken World http://rapidshare.com/files/265081944/Dungeon_Siege_II_Broken_World.part1.rar http://rapidshare.com/files/265281927/Dungeon_Siege_II_Broken_World.part2.rar http://rapidshare.com/files/265304538/Dungeon_Siege_II_Broken_World.part3.rar http://rapidshare.com/files/265326237/Dungeon_Siege_II_Broken_World.part4.rar http://rapidshare.com/files/265048098/Dungeon_Siege_II_Broken_World.part5.rar Not: DUNGEON SİEGE BROKEN WORLD EKLENTIDIR DUNGEON SIEGE 2 YUKLU OLMADAN CALISMAZ...
×
×
  • Create New...