Jump to content

Kim demiş görme engelliler film seyredemez diye!..


mavikiz

Recommended Posts

Günümüzün en yaygın ve en kitlesel etkinliği sinema, birçok insan için ortak nokta. Ancak ülkemizde sayıları 160 bini bulan görme engelliler (Türkiye İstatistik Kurumu, 2000 verileri), pek çok alanda ihmal edildikleri gibi sinema söz konusu olduğunda da bu geniş kitlenin dışında kalıyor.

gorme-engelli-sinema.jpg

İşte bu noktadan hareket eden Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) öğrenci kulüpleri, yurtdışında uygulanan; ancak Türkiye'de bilinmeyen bir sistemi hayata geçirdi. Audio Description-Sesli Betimleme adlı çalışmada, filmdeki diyalogların arasındaki boşluklarda neler olup bittiği sesli olarak anlatılıyor. Böylece görmeyenler de filmi sadece diyaloglar yoluyla takip etmekten kurtulup filmi daha detaylı ve doğru anlama şansına kavuşuyor.

Projeyi geliştirenler, Boğaziçi Üniversitesi'nde kurulan Engelliler Komisyonu, Engelsiz Erişim Kulübü ve özellikle sinema ve teknik detaylar konusunda yardımcı olan Mithat Alam Film Merkezi. Engelliler Komisyonu öğrenci temsilcisi Kenan Önalan, gönüllü öğrencilerin çalışmalarıyla yürüyen proje için temmuzdan beri yaklaşık otuz kişilik bir ekiple çalıştıklarını söylüyor. Kendisi de görmeyen Önalan, aynı zamanda BÜ Sosyoloji bölümü üçüncü sınıf öğrencisi. Yola çıkarken Kuzey Amerika ve Avrupa'daki çalışmalardan faydalanmışlar. Mithat Alam Film Merkezi'nin de desteğiyle yurtdışından sesli betimleme yöntemiyle hazırlanmış DVD'ler getirtilip incelenmiş.

Diyalogsuz yerler anlatılıyor

Sistemi şöyle özetlemek mümkün: Önce üzerinde çalışılacak filmin senaryosu çıkarılıyor. Ardından diyaloglar arasındaki boşluklar tespit ediliyor, bu boşlukların süresi dikkatle kaydediliyor. Daha sonra bu aralarda gerçekleşen olaylar yazılıyor. Mesela kavga eden iki kişinin diyaloğu bittikten sonra biri kapıyı çarpıp gidiyor ve sokaklarda bilinçsizce yürürken bir araba çarpıyor. Diğeri ise sessizce odasında oturup eski defterlerini karıştırıyor ve okuduklarından hüzünleniyor. İşte bu kısımları anlatmak, seslendirmeciye kalıyor. Bunun için, başta söylediğimiz işler bittikten sonra stüdyoya giriliyor ve filmin ses kaydına bu anlatımlar ekleniyor. Böylece görmeyenler için de film, diyalog bittikten sonra da devam ediyor.

Çalışmanın ilk örneği, Umut Aral'ın ödüllü kısa filmi "Çarpışma" için gerçekleştirildi. Ruhi Sarı, Gürkan Uygun, Ali Çekirdekçi ve Selçuk Uluergüven'in rol aldığı film, bir çete oluşturan üç kafadarın talihsiz macerasını anlatıyordu. Geçen hafta BÜ'de düzenlenen özel bir gecede film, sesli betimleme yöntemiyle sunuldu gören ve göremeyen seyircilere. Netice tatmin ediciydi; filmi görmeden seyredenler kadar filmin oyuncularından Selçuk Uluergüven de çalışmayı beğenmişti: "Tek kelimeyle şahane! Arkadaşların bizim filmimizi ilk çalışma için seçmiş olmasından da gururlandım. Böylesine güzel bir işte hep ilk olarak örnek gösterilecek bundan sonra. Hepsinin ellerine sağlık."

Bundan sonraki hedef, aynı yöntemi uzun metrajlı bir filme uygulamak. Bunun için Derviş Zaim'in son filmi 'Cenneti Beklerken'i düşünüyorlar. Amaçları filmin, haziran ayında çıkması planlanan DVD'sine, dil seçeneklerinin arasında bir de sesli betimleme seçeneği eklemek ve elbette daha sonra bunu yaygınlaştırmak. Nihai hedeflerini ise Engelsiz Erişim Kulübü'nden Engin Yılmaz, şöyle tarif ediyor: "Mesela biz sizinle sinemaya gideceğiz. Siz izleyeceksiniz, ben de bana verilen kulaklıkla sizi hiç rahatsız etmeden filmi takip edeceğim ve çıkışta birlikte filmi tartışacağız. Film dağıtımcıları ve salonlarla görüşmemiz gerekecek, görüşürüz."

Zaman

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...