muhtar Posted January 19, 2007 Share Posted January 19, 2007 Ney Sesiyle Muhtesem Hale Getirilmis Acýklamalý , Turkçe si ve Arapça sý ile birlikte hazýrlanmýþ dijital bir Esma-ul Husna Denemenizi Tavsiye Ederim. Boyut : 1.0 mB Kod: http://rapidshare.com/files/11964166/esmaul_husna.exe alýntýdýr. Link to comment Share on other sites More sharing options...
muhtar Posted January 19, 2007 Author Share Posted January 19, 2007 Cenâb-ý Allah'ýn güzel isimleri Yasadýðýmýz dünya, felekler, yýldýzlar, ay ve güneþ birer âlemdir. Bütün bu âlemler bir ahenk içindedirler. Bu, Allah'ýn Rab sýfatýnýn bir tecellisidir. Dünyadaki düzenin kaidelerini koyup, varlýklarý bir ahenk içinde yaþatma da Rab sýfatýnýn gereðidir. Doðmamýz, büyümemiz, ölmemiz, insanlardâki yücelik, ahlâk, terbiye, kemal hep Rubûbiyet sýfatýnýn yansýmasýndandýr. Gözün görmesi, aklýn ermesi, bütün iþ ve hareketler, olma ve oluþma Rab sýfatýnýn bir tecellisidir. Onsuz bir hareket ve düþünce yoktur. Gerek Kur'ân-ý Kerîm'de gerek hâdis-i þeriflerde gecen birçok güzel ismi vardýr. Aslýnda bu isimleri iki grupta ele almak mümkündür: a) Hak Teâlâ'nýn zatýna mahsus bir özel isim olan "Allah" lâfz-ý þerifi Ondan baþka bir varlýk hakkýnda kullanýlmamýþtýr. Kullanýlmasý caiz deðildir. Bu ismin tesniyesi (ikil siðasý) ve çoðulu da yoktur. Bir baþka dile tercüme edilemez, hiçbir kelime onun yerini tutamaz. Allahu Teâlâ'nýn ikinci gruba giren isimleri, sýfatlarýndan alýnan isimlerdir. Ayet ve hadislerde Cenâb-ý Hakk'ýn pekçok güzel isminden bahsedilir. Bunlardan her biri O'nun sýfatlarý ile ilgili ve onlardan alýnan isimlerdir. Rahman, Rahîm, Âlîm, Hâlik vs. gibi. Bu isimler bir baþka dile tercüme edilebilir. Meselâ, Hâlik ismi, yaratan veya yaratýcý olarak söylenebilir. Müminin Allah hakkýndaki inancý, O'nun zâtýnýn mukâddes olduðu, diðer zat ve eþyâyâ benzemediði, yüce sýfatlarla sýfatlandýðýdýr. Allah kendisini Esmâü'l-Hüsnâ en güzel isimler ile isimlendirmiþtir (el-A 'râf, 7/180; el-Ýsrâ, 17/1 10; Tâhâ, 20/7; el-Haþr, 59/24). Doksan dokuz adet olan bu isimlerin basýnda "Allah gelir. Diðer isimlerin hiçbiri anlam ve içerik itibarýyla "Allah" isminin yerini alamaz. Bu nedenle, Ýslâm'a girecek kiþi, "Lâ ilâhe Ýllâllah" der; "Lâ ilâhe illarahman" demez. Namaza baþlarken, "Allahü Ekber"der; "Rahman Ekber" diyemez. Allahu Teâlâ'nýn bütün isimleri güzeldir. Kur'an-ý Kerîm'de, "Allah'ýn güzel isimleri vardýr. O halde Allah'a o güzel isimlerle dua edin" (el-A'râf, 7/180); "De ki: "Ýster Allah deyip dua edin, ister Rahman deyip dua edin; hangisi ile dua ederseniz edin, onun güzel isimleri vardýr '' (el-Ýsrâ, 1 7/110) buyurulmuþtur Peygamber efendimiz de bir hadislerinde þöyle buyurmuþtur: "Allahu Teâlâ'nýn doksan dokuz ismi vardýr. O isimleri kim ezberlerse (sayar, manasýný anlar ve þuûruna ererse) cennete gider. þüphesiz, Allah tektir ve tek olmayý sever" (Buhârî, Daavât, 68). Allahu Teâlâ'nýn isimleri doksandokuz isimden ibaret deðildir. O'nun ayet ve hadislerde gecen baþka isimleri de vardýr. Yalnýz Tirmizî ve Ýbn Mâce'de geçen bir hadiste bu doksandokuz isim teker teker sayýlmýþtýr. Bu isimler þunlardýr: 1) ALLAH:-Tüm isim ve sýfatlan kendinde toplayan yüce Allah'ýn zatýnýn, baþka hiçbir varlýða verilemeyen ismidir. 2) RABB: Terbiye eden, yaratan, besleyen, mâlik, en mükemmel, sahip tutan ve idare eden anlamlarýna gelir. Rabb ismi, yüce Allah'ýn umûmî isimlerindendir. Âlemlerin devamýný saðlayan yüce Allah, onlarýn Rabbi'dir. Allah'ýn her türlü eksiklikten münezzeh olan Rubûbiyeti ve O'nun neticesi olan terbiyesi, besleyip büyütmesi olmasaydý, kainatta ne varlýktan, ne de tekâmül'den hiçbir eser bulunmazdý. Eðer bir kemâlimiz, bir terbiyemiz, ölçülü bir þekilde doðmamýz, büyümemiz, yaþamamýz ve ölmemiz varsa bunlarda yüce Allah'ýn Rab sýfatýnýn yansýmasýný görmemek mümkün deðildir. Bu âlemde görülen ve bilinen her þeyde yüce Allah'ýn sýfatlarýnýn belirtisi vardýr. 3) RAHMAN: Allah'ýn pek merhametli, çok rahmet sahibi olmasý anlamlarýna gelen bir sýfat ismidir. Sýfat ismi olmakla beraber, bu ismin Allah'tan baþkasýna verilmesi uygun görülmez. "Çok rahmet sahibi, gayet merhametli ve sonsuz rahmeti bulunan" diye tefsir edilip açýklanabilirse de, yalnýz yüce Allah'ýn özel bir ismi olduðundan dolayý tam anlamýyla tercüme edilemez. Dilimizde onun tam karþýlýðý olan bir kelime yoktur. "Esirgeyici" olarak tercüme edilmesi de doðru deðildir. Dolayýsýyla bu anlam Rahman isminin tercümesi olamaz. "Acýyan" diye tercüme edilmesi de onun tam anlamýný vermekten uzaktýr. Çünkü kuru bir acýma merhamet deðildir. Bilindiði gibi, merhamet acýyý giderip yerine sevinç ve iyiliði getirmektir. Bu itibarla merhametli sözcüðünden anladýðýmýz anlamý, diðerlerinden anlayamayýz. Rahman, "pek merhametli" þeklinde eksik olarak tefsir edilebilirse de tercüme edilemez. Yüce Allah'ýn rahmeti, sadece bir iyilik duygusundan ibâret deðildir. O'nun rahmeti, insanlara iyilik dilemesi ve sayýlamayacak kadar nimetler vermesidir. O halde "Rahman" ismini böylece bilmek ve anlamak gerekir. Her gün karþýlaþtýðýmýz ve içinde bulunduðumuz nimetler, aslýnda bize Rahman'ýn en güzel açýklamasýdýr. 4) RAHÎM: "Çok merhamet edici' anlamýnda bir isimdir. Allah'ýn sýfat ismi olmayýp, Allah'tan baþka varlýklara da verilebilen bir isimdir. Bu iki sýfat "Rahmet" mastarýndan türemiþ olmakla beraber, aralarýnda ifade ettikleri anlam bakýmýndan farklar vardýr. Rahman ve Rahîm arasýndaki bu farklar þöylece belirtmek mümkündür: a) Rahman sýfatý; daha ziyâde ezelle; Rahîm sýfatý ise daha çok ebedle ilgilidir. Bu nedenle hadislerde yüce Allah'ýn hakkýnda "Dünyanýn Rahman'l ahiretin Rahîm'i" ifadelerinin kullanýldýðýný görüyoruz. Rahman sýfatý bütün insanlarý; Rahîm sýfatý ise yalnýz müminleri kapsar. Rahman sýfatý; hiçbir kayýt ve þarta baðlý olmaksýzýn varlýklarý yaratmak, meydana getirmek, onlarýn çalýþýp çalýþmadýklarýna bakmadan sayýsýz nimetlerle nimetlendirmek anlamýna gelirken; Rahîm sýfatý Allah'ýn emirleri doðrultusunda çalýþanlara, çalýþtýklarýnýn karþýlýðýný vermek anlamýna gelmektedir. c) Rahman sýfatý; ümitsizliðe, karamsarlýða imkan býrakmayan kesin bir ümit ve ezelî bir yardým ifade eder. Rahîm sýfatý ise, yaptýðýmýz iþlerimizin Allah tarafýndan mükâfatlandýrýlacaðýný ifade etmektedir. Bu nedenle Rahman sýfatýnýn ifade ettiði mânâda mü'min ve kâfir eþit tutulup ayýrým yapýlmamýþ; Rahîm sýfatýnýn belirttiði manada ise, mü'min ve kâfir açýk bir farkla ayrýlmýþlardýr. 5) el-MELÝK: Yüce Allah Melik'tir. Yani mülk sahibi, bütün eþyanýn ve yaratýlanlarýn tek mâlikidir. Bütün varlýklar üzerinde emretme, istediði gibi tasarruf etme, hiçbir þarta baðlý olmaksýzýn sahip olma O'na mahsustur. Yarattýklarýna emretme, sakýndýrma, cezalandýrma, istediðini zelil, dilediðini de aziz etme kudretine sahip olan yalnýz yüce Allah'týr. O yarattýðý mülkünde ve orada olanlarýn hepsinde yegane hükümdardýr. Sonsuz kudretiyle onlarý idaresi altýnda tutan tek Allah'týr.. 6) el-KUDDÛS: Her türlü hata, gaflet ve acizlikten uzak, eksiklikten beri, mutlak kemâl sahibi anlamýnda. Allah, sonradan olma ve hiçbir tasvir kayýtlarýna sýðmayan, hakkýnda hiçbir eksiklik düþünülemeyen en mukaddes olan en yüce varlýktýr (el-Haþr, 59/23; el-Cum'a, 62/1). 7) es-SELÂM: Allah, her türlü eminliðin, salimliðin aslý olup, ayýptan kusurdan ve her çeþit eksikliklerden uzak olan yüce yaratýcý anlamýndadýr. Allah, yok olmaktan ve hatýra gelen her türlü eksikliklerden uzaktýr. Buna göre dünyadan ve ahiretten emin olmak isteyenleri ve kurtuluþa ermek dileðinde bulunanlarý, kurtuluþa erdirecek olan da yalnýz Allah'týr (el-Haþr, 59/23). el-MÜMÝN: Allah'ýn iman ve güven veren her türlü þüphe ve tereddütleri kaldýran anlamýnda bir ismidir. Allah, korku içinde olanlara emniyet ve güven verendir. Bu bakýmdan her türlü korkudan emin olmak için Allah'a iltica edilmeli, O'na sýðýnýlmalýdýr. 9) el-MÜHEYMÝN: Allah'ýn görüp gözeten, her þeye þahit olan, her þeyi korumasý altýna alan, onlarý muhâfaza edip saklayan olduðu anlamýna gelir. 10) el-AZÝZ: Allah'ýn, hiçbir yönden maðlup edilemeyen, her iþinde mutlak gâlip gelen, son derece izzetli ve yüce olduðu manasýna gelir. Hiçbir yönden benzeri olmayan dilediðini yapan ve buna güç yetiren, yüce varlýðýný ve kudretini hiçbir gücün maðlup edemediði tek yaratýcý Allah'týr. 11) el-CEBBAR: Allah'ýn, yarattýðý tüm varlýklarýnýn ihtiyaçlarýný karþýlayan, her konuda çok güçlü ve kudretli olduðu anlamýndadýr. Ayrýca Allah'ýn yarattýklarýnýn tümünü kendi iradesine mecbur eden, dilediðini de zorla yaptýrmaya gücü yeten, kesin hükmüne karþý gelinemeyen yaratýcý olduðu anlamýna da gelir. Yüce Allah'ýn "Cebbâr" sýfatý sebebiyle insanlarýn, iþlerine kendi iradeleri ve serbestlikleri olmadýðý sanýlmamalýdýr. Çünkü Allah, bildirdiði emir ve yasaklarýna uyup uymama konusunda insanlarý kendi iradelerinde serbest býrakmýþtýr. Þüphesiz insanlarýn, Allah tarafýndan akýllý ve iradeli yaratýlmalarýnýn bir anlamý vardýr. Allah, insaný O'nun hükümlerini tanýyýp bilmesi için akýllý, kendi irade ve istekleri ile O'nun emrine uymalarý ve gösterdiði bu yolda yürümeleri için de serbest iradeli yaratmýþtýr. Ancak Allah'ýn, insanlara iþlerinde serbestlik tanýmýþ olmasý, onlarýn bütün isteklerini yerine getirmeye mecbur olduðu anlamýna gelmez. Örneðin Allah'ýn emirlerini dinlemeyip O'na karþý gelen asiler, günahkârlar cezaya yanaþmak istemeseler de vakti gelince cezalarýný çekmeye mecbur olacaklardýr. Allah'ýn mutlak iradesi ve kudreti altýna girmeyen hiçbir varlýk düþünülemez. "Allah'ýn dininden baþkasýný mý arýyorlar? Oysa göklerde ve yerde olanlarýn hepsi, ister istemez O'na teslim olmuþtur ve O'na döndürülüp ******ürüleceklerdir" (Âlu Ýmrân, 3/83). 12) el-MÜTEKEBBÝR: Allah'ýn her hususta çok büyük ve azamet sahibi ulu bir yaratýcý olduðu anlamýndadýr. Büyüklük O'nun hakkýdýr. Yaratýlmýþlarýn hiçbirinin böyle bir hakký yoktur. Allah, zatýnda sýfatlarýnda ve iþlerinde, mutlak manada büyüklüðün tek sahibidir. Hiçbir insan için bu mânâda bir büyüklükten söz edilemez. Kendilerini büyük sanan nicelerinin, Allah'ýn sonsuz kudreti ve büyüklüðü karþýsýnda ne kadar küçüldükleri imkân imkânsýz olan bir gerçektir. Büyüklük sevdasýna kapýlanlarýn yok olmalarýna, bazen küçücük bir olay hattâ çok küçük bir yaratýk, bir mikrop bile yetmiþtir. Bu gerçek karþýsýnda insanlar hangi büyüklükten söz edebilirler?.. 13) el-HÂLÝK: Allah'ýn yaratýcý olduðunu belirten bir sýfattýr. Yaratmak ise bir þeyi var etmek, hiç benzeri olmayan bir þeyi meydana getirmek demektir. Bu manada Allah'tan baþka hiçbir yaratýcý yoktur. Herþeyi yaratan O'dur. Ýnsanlarýn ortaya koyduklarý þeyler yaratma deðildir; var olanlardan yeni bir þey elde etmektir. Allah, yaratandýr; O'nun dýþýndaki tüm varlýklar ise yaratýlmýþtýr. 14) el-BÂRÎ: Allah'ýn, yarattýklarýný temiz ve saðlam bir nizâm üzere yaratmasý, olgunlaþtýrarak birbirinden farklý niteliklerde meydana getirmesi mânâsýndadýr. Þüphesiz varlýklarý seçip, düzenleyip olgunlaþtýrarak her birini ayrý bir özellikte yaratan Allah'týr. 15) el-MUSAVVÝR: Allah'ýn yaratmýþ olduðu varlýklarýn þekil ve durumlarýný takdir edip, dilediði þekilde meydana getirmesi, þekillendirmesi anlamýna gelir. 16) el-GAFFÂR: Kullarýnýn günâhlarýný affeden ve çok baðýþlayan yüce varlýk anlamýna gelir. Günâh iþlemek insanlarýn özelliði olduðu gibi, onlarýn günâhlarýný örtmek ve baðýþlamak da yüce Allah'ýn ayrýlmaz sýfatlarýndandýr. 17) el-KAHHÂR: Allah'ýn ziyadesi ile kahredici, yok edici yüce bir varlýk olduðu manasýna gelir. Sonsuz kudretinin karþýsýnda hiçbir kimsenin gücü ve kudreti olamaz. Ama serbest iradeleriyle O'nun karþýsýna çýkma cüretini gösterenlere de lâyýk olduklarý cezalarý tam olarak verecektir. Allah'ýn kayýtsýz üstünlüðüne sýnýr koyacak hiçbir varlýk yoktur. 18) el-VEHHÂB: Allah'ýn çok hibe eden, çok fazla baðýþlayan olduðu anlamýna gelir. Hak sahibi olmadýklarý halde yarattýklarýna çok çok verendir. 19) er-REZZÂK: Allah'ýn bütün yaratýklarýn rýzýklarýný veren olduðunu ifade eder. Her canlý için gerekli gýdayý bahþedip yaratan ve bol bol veren Allah'týr. 20) el-FETTAH: Kullarýn, her türlü güçlük ve sýkýntýlarýný açan ve kolaylaþtýran manasýna gelir. Faydalý ilimlere karþý insanlarýn kalbini açarak, onlarýn islerini kolaylaþtýran, bütün zorluklarýný ortadan kaldýran yüce Allah'týr. Her iþinde üstün gelen O'dur. 21) el-ÂLÝM: Allah'ýn, çok bilen, bilgisi ezelî ve ebedî olan, her þeyi her yönüyle bilen tek yaratýcý olduðu manasýný ifade eder. 22) el-KÂBIZ: Allah'ýn, her þeyi sonsuz kudreti altýna alan, bu kudretiyle kuþatýp kavrayan, her þeyi emri altýna alýp tutan en yüce varlýk oldu Bu anlamýna gelir. 23) el-BÂSIT: Allah'ýn, her hayrý veren, lütuf ve rahmetini kullarýna yayan yüce yaratýcý olduðunu ifade eder. Allah, insanlara rýzýk, neþe, rahatlýk ve bolluk vererek onlara lütuf ve rahmetiyle muâmele etmektedir. 24) el-HÂFID: Allah'ýn, emirlerini dinlemeyen, baþkalarýný beðenmeyen, büyüklenip hak ve hukuk tanýmaz zorbalarý rezil, periþan eden anlamýna gelen bir ismidir. 25) er-RÂFÝ: Kaldýran, yükselten ve yüksek olan anlamlarýna gelir. Gönülleri iman ve irfan ýþýðýyla parlatan, yüksek gerçeklerden haberdar eden yüce Allah'týr. Her yönüyle yüce ve yüksek olan O'dur. 26) el-MU'ÝZZ: Ýzzet ve ikrâm edici, þeref sahibi anlamýna gelir. Yalancýlýða, samimiyetsizliðe itibar etmez. 27) el-MÜZÝLL: Yüce Allah'ýn, lâyýk olanlarý zillete düþüren, zelil kýlan, onlarý hor ve hakir eden anlamýna gelen bir sýfat isimdir. 28) es-SEMI': Ýþiten, iþitme kuvve tine sahip olan ve iþitme gücünü verendir. O, hiçbir þartla ve kayda baðlý olmaksýzýn iþitir. 29) el-BASÎR: Herþeyi her yönüyle eksiksiz gören, yaratýklarýna da görme duyusunu veren anlamýný taþýr. 30) el-HAKEM: Hüküm koyan, emir veren, varlýklar hakkýnda hükmünü tamamen icra eden anlamýna gelir. 31) el-ADL: Allah'ýn herkese hakkýný veren, koyduðu âdil hükümleriyle zulme razý olmayan, zulmü ve zâlimi sevmeyen anlamýna gelen sýfatýnýn ismidir. O, hüküm verenlerin en hayýrlýsýdýr (el-A 'raf, 7/85; Yûnus, 10/109; Yûsuf, 12/80). 32) el-LATÎF: En ince iþlerin bile bütün inceliklerini bilen, nasýl yapýldýðýna nüfuz edilemeyen en ince þeyleri de yapan, seçilmez yollardan da kullarýna çeþitli faydalar ulaþtýrandýr (el-En'âm, 6/103). 33) el-HABÎR: Herþeyden haberdar olan, her þeyin iç yüzünden ve gizli tarafýndan her yönüyle haber sahibi bulunan, onlara yumuþak davranarak cezalarýný geriye býrakandýr. 34) el-HALÝM: Acele etmeyen, günahkârlarýn cezasýný vermeye güç yetirdiði halde bunu acele yapmayýp, onlara yumuþak davranarak cezalarýný geriye býrakandýr. 35) el-AZÝM: Çok yüce ve çok büyük olan; sýnýrsýz ve kayýtsýz büyüklük, üstünlük de yalnýz O'ndadýr. 36) el-GAFÛR: Maðfiret eden, yargýlayan, suçlarý baðýþlayan, affeden, insanlarýn beðenilmeyen taraflarýný gizleyendir. 37) eþ-ÞEKÛR: Çok þükre lâyýk olan, kendi rýzasý için þükredilen, þükür olarak yapýlan iyi iþlerin daha fazlasýyla karþýlýðýný veren, insanlara nimetlerini artýrarak þükür muamelesi yapandýr. 38) el-ALÝYY: Yüksek, büyük ve yüce olan; kudrette, bilgide, hükümde, irâdede ve diðer bütün kemâl sýfatlarýnda üstün olandýr. Herþey O'nun hükmü ve emri altýndâdýr. 39) el-KEBÝR: Büyük, yüce anlamýnda olup, Allah'ýn kâinatý ve ondâkileri hüküm ve kudretiyle idâre eden, her þeyi hükmü altýna alan sýfatýnýn ismidir. 40) el-HAFIZ: Muhafaza eden, koruyup saklayan, yapýlan iþleri bütün ayrýntýlarýyla saklayýp, her þeyi belli vaktinde afet ve belâlardan koruyandýr. 41) el-MUKÎT: Rýzýklarý yaratýcýdýr. 42) el-HASÎB: Herkesin yaptýklarýný takdir eden, yapýlanlarý bütün ayrýntýlarýyla bilip her insaný hesaba çekerek yaptýðýnýn karþýlýðýný verendir (el-Ahzâb, 33/39). 43) el-CELÎL: Büyüklük ve ululuðu pek yüce olandýr. Sýfat ve-isimleriyle her türlü büyüklük kendine ait olandýr. 44) el-KERÎM: Cömert, kerem sahibi; muktedir iken affeden, cömertlik duygusunu veren, va'dini yerine getirendir. 45) er-RAKÎB: Görüp gözeten, murâkebe eden, bütün varlýklar üzerine gözcü olup bütün iþlerini kontrol altýna alandýr (en-Nisâ, 4/1). 46) el-MUCÎB: Ýcâbet eden, isteyene karþýlýk veren, teklifleri bilen ve O'na yalvaranlarýn isteklerine icâbet eden ve karþýlýk verendir (el-Bakara, 2/186). 47) el-VASÝ': Baðýþlamasý bol ve rahmeti çok olandýr. Yarattýklarýna maddi ve manevigeniþlik verendir (el-Bakara, 2/247). 48) el-HAKIM: Herþeyi inceliðiyle bilen, bu bilgisine göre emir ve yasaklarý vâzeden, buyruklarý ve bütün iþleri yerli yerinde olandýr. 49) el-VEDÛD: Çok þefkatli, muhabbetli, salih kullarýný çok seven ve onlarca çok sevilen, onlarý rahmet ve rýzasýna erdiren; sevilmeye ve dostluðu kazanýlmaya yegane lâyýk olandýr. Sevgi ve dostluk hissini yaratandýr (Hud, 1 1/90). 50) el-MECÎD: Þan, þeref, büyüklük ve kudretinden dolayý yüce olan ve güzel iþlerinden dolayý da sevilip övülendir. Þeref, ancak kendi emir ve yasaklarýna uymakla elde edilebilir (Hud, 11/73). 51) el-BAÝS: Sebepleri yaratan ve ölüleri diriltendir. Ýhtiyaçlarma göre insanlara peygamberler gönderendir. 52) eþ-ÞEHÎD: Herþeye þahit olan, her þeyi hakkýyla gören, bilen ve muamelesini de buna göre yapandýr. 53) el-HAKK: Varlýðý hiç deðiþmeyen, hiç yok olmayan ve gerçek olandýr (el-Hacc, 22/6). 54) el-VEKÝL: Hayatýný, O'na tevekkül ederek düzenleyen ve böylece O'na sýðýnanlarýn iþlerinde kendilerine yardým edendir; Ýdaresinde hiçbir kayda ve þarta baðlý olmayandýr. 55) el-KAVÎ: Kudretli, güçlü ve sýnýrsýz kuvvet sahibi olandýr. Herþey O'nun kudret ve kuvveti karþýsýnda güçsüzdür; O'na boyun eðmek zorundadýr. 56) el-METÝN: Metânetli, kuvveti çok þiddetli olup hiçbir iþ O'na zor deðildir. 57) el-VELÎ: Emir sahibi ve iyi insanlarýn yani müminlerin dostu (velisi) olup onlara yardým ederek iþlerini yönetendir. 58) el-HAMÎD: Çok övülen, övgüyle deðer sýfatlarýyla hamd edilendir. Bütün varlýðýn diliyle övülmeye lâyýk ve her an hamd edilen tek yüce varlýktýr. 59) el-MUHSÎÎ: Allah, çokça veren, sonsuz düþünülse bile her þeyin sayýsýný her yönüyle bilendir. 60) el-MÜBDÎ: Hiç yoktan ortaya koyan, vareden, yaratandýr. O'ndan baþka yaratýcý yoktur. 61) el-MU'ÎD: Yaratýlmýþlarý yok ettikten sonra tekrar yaratandýr. O'ndan baþka yaratýcý olamaz. 62) el-MUHYÎ: Dirilten, canlandýran ve hayat verendir. O'nun öldürdüðüne kimse hayat veremez (Fussilet, 41/39) 63) el-MÜMÎT: Öldüren, ölümü her canlýya takdir edip bunu uygulayandýr. 64) el-HAYY: Diri, canlý hiç ölmeyen, hayatý ezeli ve ebedi olandýr. 65) el-KAYYÛM: Baki ve ebedi olan; her þeyin O'nun kudret ve iradesiyle varlýðýný sürdürebildiði tek varlýktýr (el-Bakara, 2/250; Âlu Ýmrân, 3/1). 66) el-VÂCÝD: Var olan ve her þeyi vareden, icad eyleyen; varlýðý kendinden olan; dilediðini istediði anda var edip yaratandýr. O'na karþý hiçbir þey kendini gizleyemez. 67) el-VAHÝD: Tek, bir olmak, Allah ikincisi olmayan tek birdir. Zatýnda, sýfatlarýnda, iþlerinde ve hükümlerinde asla ortaðý-dengi ve benzeri bulunmayandýr. 68) es-SAMED: Hiçbir þeye muhtaç olmayan, tüm yaratýklarýn ihtiyacýný gideren ve her türlü istekte doðrudan kendisine baþvurulandýr. 69) el-KADÎR: Kudret sahibi, tükenmez kudreti olan, istediðini dilediði gibi yapmaya muktedir olandýr. Her türlü güç ve kuvvet de O'ndandýr (el-Bakara, 2/20). 70) el-MUKTEDÝR: Gücü her þeye yeten, her þeyi dilediði duruma getiren, kuvvet sahipleri üzerinde istediði gibi tasarruf edendir. 71) el-MUKADDÝM: Herþeyden önce olan, dilediðini öne alan; dilediðine maddi ve manevi nimetler verip yükselten, öne geçiren, ilerlemelerini saðlayandýr. 72) el-MUAHHÝR: Herþeyden sonra yine var olan; emir ve yasaklarýna uymayanlarý zelil edip arkaya býrakan, istediðini geri koyandýr. Sonunda yine sadece O var (olarak) kalacaktýr. 73) el-EVVEL: Herþeyden önce, öncelerin öncesi, baþlangýçlarýn yaratýcýsý ve varlýðýnýn öncesi olmayandýr. 74) el-AHÝR: Herþey son bulunca O, var olarak kalacaktýr. Varlýðýnýn sonu yoktur. 75) ez-ZÂHÝR: Görünen, varlýðýnda hiç þüphe olmayan, varlýðý her þeyden aþikâr olandýr. Her yaratýk yaratanýnýn görülen bir þâhididir. 76) el-BATIN: Gizli, cisim olarak görülmeyen, varlýðý gizli olan, ancak varlýðý da kesin olarak bilinendir. (Hayal, duygu, akýl ve düþüncenin de görülmeyip eserle varlýklarýnýn kesin olarak bilinmesi gibi). 77) el-VALÎ: Ýdare eden bu büyük kâinatý ve onda her an olup bitenleri idare edip yönetendir. Ýdare etme yeteneði O'nundur. 78- el-MUTE'AL: Yüksek ve yüce varlýk... Bilinenlerin en üstün olaný... Akým yaratýlmýþlarda mümkün gördüðü her þeyden çok yüce olandýr. 79) el-BÝRR: Ýyilik ve güzellik, baðýþta bulunma, kullarýna yardýmcý olma anlamlarýnda Yüce Allah'ýn bir sýfat ismidir. Ýyiliði ve ihsâný çoktur. Ýyilik ve ihsan gibi hisler de sadece ondadýr (et-Tûr, 52/28). 80) et-TEVVÂB: Tövbeleri çok kabul eden, tövbe kapýsýný açýk tutarak tövbe etme imkâný verendir. Samimi olarak günahlardan dönüp tövbe edenleri baðýþlayandýr. 81) el-MÜNTEKÝM: Ýntikam alan, günahkârlarý, adaletiyle yargýlayarak lâyýk olduklarý cezaya çarptýran demektir. 82) el-AFÜV: Merhametli, daima affeden, günâhlardan dilediðini affedip suçlarý baðýþlayandýr. 83) er-RAÛF: Çok merhamet eden, insanlarý yükümlü tutmada pek müsâmahalý ve yumuþak davranandýr. 84) MALÝKÜ'L-MÜLK: Herþeyin tek sahibi, her ne varsa O'nundur. Herþey üzerinde mutlak tasarruf yetkisi sadece O'na aittir. O h;llde Ondan baþkasýna kulluk edilmez. 85) ZÜLCELÂL-Ý VE'L-ÝKRÂM: Celâl ve ululuk sahibidir. Ýkrâm ve ihsân edicidir. Hürmet ve saygýya yegane lâyýk ve tüm büyüklüklere sahip olandýr. 86) el-MUKSÝT: Doðru hareket eden, bütün iþlerini birbirine uygun ve yerli yerinde yapandýr. 87) el-CÂMÝ: Derleyen, toplayan, her þeyi kudreti içinde bulundurup dilediðini istediði anda ve istediði yerde toplayandýr. 88) GANÎ: Hiçbir þeye ihtiyacý olmayan, hakkýnda noksanlýk ve ihtiyaçtan sözedilemeyendir. 89) el-MACÝD: Kerem ve müsâmahasý sýnýrsýz olandýr. Ýnsanlara iyilikle muamele edip onlarý himâye etme lütfunda bulunan, her türlü sýkýntýlarýný giderendir. 90) el-MÂNÝ': Herþey O'nun emir ve korumasýna baðlýdýr. O'nun emri olmadýkça hiçbir þey olamaz. Ýstemediði þeyin, yani takdir etmediðinin olmasýna imkân yoktur. 91) en-NÛR: Alemleri, bütün kâinâtý nurlandýran, aydýnlatan; istediði simalara, zihinlere ve gönüllere nur, aydýnlýk ihsan edendir. 92) el-HADÎ: Hidâyet eden, doðru yolu gösteren; hidayet yaratan; istediðini iyi iþlerde baþarýya ulaþtýran, kullarýna doðru yolu gösterendir. 93) el-BEDÎ: Eþi ve benzeri olmayan, bir þeyi en mükemmel yapan, yaratan, eþsiz ve görülmemiþ þeyleri varedendir. Varlýklar âleminde O'nun eþi ve benzeri yoktur. Hayret verici âlemleri yoktan var eden, icad eden O'dur. 94) el-BÂKÎ: Sürekli var olan ve var olacak olandýr. Sonu olmayandýr. Allah'ýn varlýðýnýn sonu yoktur. 95) el-VARÝS: Tüm varlýklarýn gerçek sahibi, varisidir. Servetlerin geçici sahipleri yok olduktan sonra da varlýðý devam eden ve o servetlerin sahibi olandýr. 96) er-REÞÎD: Doðru yolu gösteren: Ýnsanlarý, peygamberlerin getirdiði ve teblið ettiði kitaplar vasýtasýyla doðru yola iletendir. Allah, bütün iþleri ezeli takdirine göre yönetip, dosdoðru bir düzen içinde sonuca ulaþtýrandýr. 97- es-SABÛR: Çok sabýrlý, hiçbir þeyde acele etmeyen; kendine isyan edenleri cezalandýrmada acele etmeyip, onlara süre verendir. 98- ed-DAR: Elem ve zarar verici þeyleri hikmetinin gereði olarak yaratandýr. Yüce Allah, zarar veren þeyleri yaratmýþtýr. Fakat onlardan zarar görmemizi deðil, akine maddi-manevi bütün zararlardan sakýnarak korunmamýzý emretmiþtir. 99) en-NAFÝ: Hayýr ve fayda verici þeyleri yaratandýr. Bütün olaylar sebepleriyle meydana geliyorsa da, sebepler yok'u var edemez. Onlar ancak insanlarýn elinde birer vesîle ve Hakk'tan isteme vâsýtasý olmak üzere yaratýlmýþlardýr. Allah'ýn zâtý, bir: güzel isimleri (esmâü'l-hüsnâ) ise çoktur. Allah'ýn doksan dokuz ismi hadis-i þeriflerde de bildirilmiþtir. Ýbn Kesir, tefsirinde, Buhâri ve Müslim'in Ebû Hureyre (r.a.)'den naklettikleri bir hadis-i þerifte Peygamberimiz (s.a.s.)'den þöyle buyurduðu rivâyet ediliyor: "Yüce Allah'ýn bir eksiðiyle yüz ismi vardýr. (yani doksandokuz). Kim onlarý sayarsa cennete girer. O tektir, tek 'i sever. " alýntýdýr Link to comment Share on other sites More sharing options...
muhtar Posted January 19, 2007 Author Share Posted January 19, 2007 SABAH NAMAZININ KILINIÞI: 4 rek'attir. 2 sünnet 2 farz Ýki rek'at sünnetinin kýlýnýþý 1. Rek'at - Niyet edilir. - Tekbîr getirilir. - Sübhâneke okunur. - Eûzü Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. Ýkinci rek'at için ayaða kalkýlýr. 2. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur. - Ettehýyyâtü okunur. - Salli ve Bârik okunur. - Rabbenâ âtina... duâsý okunur. - Selâm verilir. Böylece sünnet tamamlanmýþ olur. Ara vermeden baþka bir þey okunmadan, Allahümme entesselâmü...denildikten sonra hemen farz kýlýnmak üzere ayaða kalkýlýr Ýki rek'at farzýnýn kýlýnýþý 1. Rek'at Kâmet getirilir. - Niyet edilir. - Tekbir getirilir. - Sübhâneke okunur. - Eûzü Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. Ýkinci rek'at için ayaða kalkýlýr. 2. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur. - Ettehýyyâtü okunur. - Salli ve Bârik okunur. - Rabbenâ âtina duâsý okunur. - Selâm verilir. Allahümme entesselâmü... dedikten sonra, üç defa istigfâr söylenip, Âyet-el kürsî okunup tesbih çekilir. Sonra duâ edilerek, namaz tamamlanýr. -------------------o------------------- ÖÐLE NAMAZININ KILINIÞI: 10 rek'attir. 4 ilk sünnet, 4 farz, 2 son sünnet Dört rek'at sünnetinin kýlýnýþý 1. Rek'at - Niyet edilir. - Tekbir getirilir. - Sübhâneke okunur. - Eûzü Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü’a eðilinir. - Secdeye gidilir. Ýkinci rek'at için ayaða kalkýlýr 2. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur (ilk oturuþ). - Ettehýyyâtü okunur. Üçüncü rek'at için ayaða kalkýlýr. 3. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. Dördüncü rek'at için ayaða kalkýlýr. 4. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a gidilir. - Secde yapýlýr. - Oturulur (son oturuþ). - Ettehýyyâtü okunur. - Salli ve Bârik okunur. - Rabbenâ âtina okunur. - Selâm verilir. Allahümme entesselâmü... okunup, hemen farza kalkýlýr. Dört rek'at farzýnýn kýlýnýþý 1. Rek'at - Kâmet getirilir. - Niyet edilir. - Tekbir getirilir. - Sübhâneke okunur. - Eûzü Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. Ýkinci rek'at için ayaða kalkýlýr. 2. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur (ilk oturuþ). - Ettehýyyâtü okunur. Üçüncü rek'at için ayaða kalkýlýr. 3. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. Dördüncü rek'at için ayaða kalkýlýr. 4. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Rükü’a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur (son oturuþ). - Ettehýyyâtü okunur. - Salli ve Bârik okunur. - Rabbenâ âtina duâsý okunur. - Selâm verilir. Allahümme entesselâmü... denir. Sonra son sünnet için ayaða kalkýlýr. Ýki rek'at son sünnetin kýlýnýþý 1. Rek'at - Niyet edilir. - Tekbir getirilir. - Sübhâneke okunur. - Eûzü Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. Ýkinci rek'at için ayaða kalkýlýr. 2. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur. - Ettehýyyâtü okunur. - Salli ve Bârik okunur. - Rabbenâ âtina duâsý okunur. - Selâm verilir. Allahümme entesselâmü... dedikten sonra, üç defa istigfâr söylenip, Ayet-el kürsî okunup tesbih çekilir. Sonra duâ edilerek, namaz tamamlanýr. -------------------o------------------- ÝKÝNDÝ NAMAZININ KILINIÞI: 8 rek'attýr. 4 sünnet, 4 farz Dört rek'at sünnetinin kýlýnýþý 1. Rek'at - Niyet edilir. - Tekbîr getirilir. - Sübhâneke okunur. - Eûzü Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. Ýkinci rek'at için ayaða kalkýlýr. 2. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur (ilk oturuþ). - Ettehýyyâtü okunur. - Salli ve Bârik okunur. Üçüncü rek'at için ayaða kalkýlýr. 3. Rek'at - Sübhâneke okunur. - Eûzü Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. Dördüncü rek'at için ayaða kalkýlýr. 4. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur (son oturuþ). - Ettehýyyâtü okunur. - Salli ve Bârik okunur. - Rabbenâ âtina duâsý okunur. - Selâm verilir. Allahümme entesselâmü... okunup, hemen farza kalkýlýr. Dört rek'at farzýnýn kýlýnýþý 1. Rek'at - Kâmet getirilir. - Niyet edilir. - Tekbîr getirilir. - Sübhâneke okunur. - Eûzü Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. Ýkinci rek'at için ayaða kalkýlýr. 2. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü’a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur (ilk oturuþ). - Ettehýyyâtü okunur. Üçüncü rek'at için ayaða kalkýlýr. 3. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Rükü’a eðilinir. - Secde’ye gidilir. Dördüncü rek'at için ayaða kalkýlýr. 4. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Rükü’a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur (son oturuþ). - Ettehýyyâtü okunur. - Salli ve Bârik okunur. - Rabbenâ âtina duâsý okunur. - Selâm verilir. Allahümme entesselâmü... dedikten sonra, üç defa istigfâr söylenip, Âyet-el kürsî okunup tesbih çekilir. Sonra duâ edilerek, namaz tamamlanýr. -------------------o------------------- AKÞAM NAMAZININ KILINIÞI: 5 rek'attýr. 3 farz, 2 sünnet 3 Rek'at farzýn kýlýnýþý 1. Rek'at - Kâmet getirilir. - Niyet edilir. - Tekbir getirilir. - Sübhâneke okunur. - Eûzü Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü’a eðilinir. - Secdeye gidilir. Ýkinci rek'at için ayaða kalkýlýr. 2. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü’a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur (ilk oturuþ). - Ettehýyyâtü okunur. Üçüncü rek'at için ayaða kalkýlýr. 3. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Rükü’a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur (son oturuþ). - Ettehýyyâtü okunur. - Salli ve Bârik okunur. - Rabbenâ âtina duâsý okunur. - Selâm verilir. Allahümme entesselâmü... dedikten sonra, sünneti kýlmak için hemen ayaða kalkýlýr. 2 Rek'at sünnetin kýlýnýþý 1. Rek'at - Niyet edilir. - Tekbir getirilir. - Sübhâneke okunur. - Eûzü Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü’a eðilinir. - Secdeye gidilir. Ýkinci rek'at için ayaða kalkýlýr. 2. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur. - Ettehýyyâtü okunur. - Salli ve Bârik okunur. - Rabbenâ âtina duâsý okunur. - Selâm verilir Allahümme entesselâmü... dedikten sonra, üç defa istigfâr söylenip, Âyet-el kürsî okunup tesbih çekilir. Sonra duâ edilerek, namaz tamamlanýr. -------------------o------------------- YATSI NAMAZININ KILINIÞI: 13 rek'attýr. 4 ilk sünnet, 4 farz, 2 son sünnet, 3 vitir 4 rek'at ilk sünnetin kýlýnýþý 1. Rek'at - Niyet edilir. - Tekbir getirilir. - Sübhâneke okunur. - Eûzü Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü’a eðilinir. - Secdeye gidilir. Ýkinci rek'at için ayaða kalkýlýr. 2. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü’a eðilinir. - Secde’ye gidilir. - Oturulur (ilk oturuþ). - Ettehýyyâtü okunur. - Salli ve Bârik okunur. Üçüncü rek'at için ayaða kalkýlýr. 3. Rek'at - Sübhâneke okunur. - Eûzü Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü’a eðilinir. - Secdeye gidilir. Dördüncü rek'at için ayaða kalkýlýr. 4. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü’a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur(son oturuþ). - Ettehýyyâtü okunur. - Salli ve Bârik okunur. - Rabbenâ âtina duâsý okunur. - Selâm verilir. Allahümme entesselâmü... okunup, hemen farza kalkýlýr. Dört rek'at farzýnýn kýlýnýþý 1. Rek'at - Kâmet getirilir. - Niyet edilir. - Tekbir getirilir. - Sübhâneke okunur. - Eûzü Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. Ýkinci rek'at için ayaða kalkýlýr. 2. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur (ilk oturuþ). - Ettehýyyâtü okunur. Üçüncü rek'at için ayaða kalkýlýr. 3. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. Dördüncü rek'at için ayaða kalkýlýr. 4. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Rükü’a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur (son oturuþ). - Ettehýyyâtü okunur. - Salli ve Bârik okunur. - Rabbenâ âtina duâsý okunur. - Selâm verilir. Allahümme entesselâmü... denir. Sonra son sünnet için ayaða kalkýlýr. Ýki rek'at son sünnetin kýlýnýþý 1. Rek'at - Niyet edilir. - Tekbir getirilir. - Sübhâneke okunur. - Eûzü Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. Ýkinci rek'at için ayaða kalkýlýr. 2. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur. - Ettehýyyâtü okunur. - Salli ve Bârik okunur. - Rabbenâ âtina duâsý okunur. - Selâm verilir. Allahümme entesselâmü... dedikten sonra, Vitir namazý için ayaða kalkýlýr. 3 rek'at vitir namazýnýn kýlýnýþý 1. Rek'at - Niyet edilir. - Tekbir getirilir. - Sübhâneke okunur. - Eûzü Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü’a eðilinir. - Secdeye gidilir. Ýkinci rek'at için ayaða kalkýlýr. 2. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Rükü'a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur (ilk oturuþ) - Ettehýyyâtü okunur. Üçüncü rek'at için ayaða kalkýlýr. 3. Rek'at - Besmele çekilir. - Fâtiha okunur. - Zamm-ý sûre okunur. - Tekbîr getirilir (baþlangýç tekbîri gibi) - Kunut duâlarý okunur. - Rükü’a eðilinir. - Secdeye gidilir. - Oturulur (son oturuþ). - Ettehýyyâtü okunur. - Salli ve Bârik okunur. - Rabbenâ âtina duâsý okunur. - Selâm verilir. Allahümme entesselâmü... dedikten sonra, üç defa istigfâr söylenip, Ayet-el kürsî okunup tesbih çekilir. Sonra duâ edilerek, namaz tamamlanýr. -------------------o------------------- CUMA NAMAZININ KILINIÞI: 16 rek'attýr. 4 rek'at ilk sünnet, 2 rek'at farz, 4 rek'at son sünnet, 4 rek'at âhýr zuhur, 2 rek'at vaktin sünneti 4 Rek'at ilk sünnetin kýlýnýþý 1. Rek'at - Niyet edilir - Tekbîr getirilir - Sübhâneke okunur - Eûzü Besmele çekilir - Fâtihâ okunur - Zamm-ý sûre okunur - Rükü’a eðilinir - Secdeye gidilir Ýkinci rek'ata kalkýlýr 2.Rek'at - Besmele çekilir - Fatihâ okunur - Zamm-ý sûre okunur - Rükü’a eðilinir - Secdeye gidilir - Oturulur (ilk oturuþ) - Ettehýyyâtü okunur. Üçüncü rek'at için ayaða kalkýlýr 3. Rek'at - Besmele çekilir - Fâtihâ okunur - Zamm-ý sûre okunur - Rükü’a eðilinir - Secdeye gidilir Dördüncü rek'at için ayaða kalkýlýr 4. Rek'at - Besmele çekilir - Fâtiha okunur - Zamm-ý sûre okunur - Rükü’a gidilir - Secde yapýlýr - Oturulur.(son oturuþ) - Ettehýyyâtü okunur - Salli Bârik okunur. - Rabbenâ âtina okunur - Selâm verilir Allahümme entesselâmý ... denip imamýn farzý kýldýrmasý beklenir. Müezzin iç ezan okur. Sonra imam hutbeye çýkar. Hutbeden inince müezzin kâmet getirir. Cemaatle farz kýlýnýr. 2 Rek'at farzýn kýlýnýþý 1. Rek'at - Tekbîr getirir - Sübhaneke okunur - Ayakta birþey okumadan imam dinlenir, sonra imamla, rüku, secde yapýlýp ikinci rek'ate kalkýlýr. 2. Rek'at Ýkinci rek'atte de birþey okumadan imam dinlenir. sonra imamla beraber,rükü secde yapýlýp oturulur. - Ettehýyyâtü okunur. - Salli bârik okunur. - Rabbenâ âtinâ ... duâsý okunur. - Ýmamla beraber selâm verilir. Dört rek'at son sünnet kýlmak üzere ayaða kalkýlýr. 4 rek'at son sünnetin kýlýnýþý 1. Rek'at - Niyet edilir. - Sübhaneke okunur - Fâtiha okunur - Zamm-ý sûre okunur - Rükü’a eðilinir - Secdeye gidilir Ýkinci rek'at için ayaða kalkýlýr 2. Rek'at - Besmele çekilir - Fâtihâ okunur - Zamm-ý sûre okunur - Rükü’a eðilinir - Secdeye gidilir - Oturulur (ilk oturuþ) - Ettehiyyâtü okunur Üçüncü rek'at için ayaða kalkýlýr 3. Rek'at - Besmele çekilir - Fâtiha okunur - Zamm-ý sûre okunur - Rükü’a eðilinir - Secdeye gidilir Dördüncü rek'at için ayaða kalkýlýr 4. Rek'at - Besmele çekilir - Fâtihâ okunur - Zamm-ý sûre okunur - Rüku'ye eðilinir - Secdeye gidilir - Oturulur - Ettehýyyâtü okunur - Salli barik okunur - Rabbenâ âtina duâsý okunur - Selâm verilir Allahümme entesselâmü... dedikten sonra, âhir zuhur namazýný kýlmak için kalkýlýr.. 4 rek'at âhýr zuhurun kýlýnýþý 1. Rek'at - Ahir zuhur namazýný kýlmaya niyet edilir. - Sübhaneke okunur - Fâtiha okunur - Zamm-ý sûre okunur - Rükü’a eðilinir - Secdeye gidilir Ýkinci rek'at için ayaða kalkýlýr 2. Rek'at - Besmele çekilir - Fâtiha okunur - Zamm-ý sûre okunur - Rükü’a eðilinir - Secdeye gidilir - Oturulur (ilk oturuþ) - Ettehiyyâtü okunur Üçüncü rek'at için ayaða kalkýlýr 3. Rek'at - Besmele çekilir - Fâtiha okunur - Rükü’a eðilinir - Secdeye gidilir Dördüncü rek'at için ayaða kalkýlýr. 4. Rek'at - Besmele çekilir - Fâtihâ okunur - Rüku yapýlýr - Secde yapýlýr - Oturulur (Son oturuþ) - Ettehýyyâtü okunur - Salli bârik okunur - Rabbenâ âtina duâsý okunur - Selâm verilir Allahümme Entesselamü... denir. Sonra vaktin sünneti için ayaða kalkýlýr. 2 rek'at vaktin sünneti namazýnýn kýlýnýþý 1. Rek'at- Niyet edilir - Tekbîr getirilir - Sübhâneke okunur - Eûzü Besmele çekilir - Fâtihâ okunur - Zamm-ý sûre okunur - Rükü’a eðilinir - Secdeye gidilir Ýkinci rek'at için ayaða kalkýlýr 2. Rek'at - Besmele çekilir - Fâtihâ okunur - Zamm-ý sûre okunur - Rüku'ye eðilinir - Secdeye gidilir - Oturulur - Ettehýyyâtü okunur - Salli barik okunur - Rabbenâ âtina duâsý okunur - Selâm verilir Allahümme entesselâmü... dedikten sonra, üç defa istigfâr söylenip, Ayet-el Kürsi okunup, tesbih çekilir ve duâ edilerek cuma namazý tamamlanmýþ olur. -------------------o------------------- Cenâze namazý'nýn kýlýnýþý Cenâze namazýnýn dört tekbîrinden her biri, bir rek’at gibidir. Dört tekbîrin yalnýz birincisinde eller kulaklara kaldýrýlýr. Sonraki üç tekbîrde eller kaldýrýlmaz. 1- Önce niyet edilip ilk tekbîr alýnýp, iki el baðlanýnca “Sübhâneke” okunur ve okunurken “vecelle senâüke” de denir. Fâtiha okunmaz. 2- Ýkinci tekbîrden sonra, teþehhüdde otururken okunan (salevât)lar, ya’nî (Allahümme salli) ve (Bârik) duâlarý okunur. 3- Üçüncü tekbîrden sonra, cenâze duâsý okunur. Cenâze duâsý yerine “Rabbenâ âtinâ...” veya yalnýz “Allahümmaðfir leh” demek veya duâ niyetiyle “Fâtiha-i þerîfeyi” okumak da olur. 4- Dördüncü tekbîrden sonra, hemen saða ve sonra sola selâm verilir. Selâm verirken, cenâzeye ve cemâate niyet edilir. Ýmâm yalnýz dört tekbîri ve iki omuza selâmý, yüksek sesle söyler, diðerlerini içinden okur. Cenaze namazý, kýlýndýktan sonra, tabutun yanýnda duâ etmek câiz deðildir. Mekrûh olur. -------------------o------------------- YATSI NAMAZININ KILINIÞI: 20 rek'attýr. Terâvih namazý erkek ve kadýnlar için sünnettir. Yirmi rek’attir. Ramazan-ý þerîfin her gecesinde kýlýnýr. Cemaat ile kýlýnmasý sünnet-i kifâyedir. Vakti yatsý namazýndan sonra ve vitrden öncedir. Vitirden sonra da kýlýnabilir. Meselâ, Terâvih namazýnýn bir kýsmýna yetiþip, imâmla vitr namazýný kýlan kimse, terâvih namazýndan, yetiþip kýlamadýðý rek’atlarý, vitirden sonra kýlar. Vitir namazý, yalnýz Ramazan ayýnda cemâat ile kýlýnýr. Kýlýnmayan terâvih namazý kaza edilmez. Kaza edilirse, nâfile olur. Terâvih olmaz. Terâvih nasýl kýlýnýr Terâvih namazýný ikiþer rek’at olmak üzere, on selâmla ve her dört rek’at sonunda bekleyip tesbîh yaparak kýlmak müstehabdýr. Terâvih namazý cemâatsiz yalnýz olarak kýlýndýðýnda; iki rekatte bir selam verildiðinde sabah namazýnýn sünneti gibi, dört rek'atte bir selam verildiðinde ikindi namazýnýn sünneti gibi kýlýnýr. Cemâatle dört rekatte bir selam verilerek kýlýndýðýnda, ikindi ve yatsý namazlarýnýn ilk dört rek'atlýk sünneti gibi kýlýnýr, ya’ni ilk oturuþta salli barik okunur, üçüncü rekatte kalkýldýðýnda sübhaneke okunur. Kaza borcu olan, boþ zamanlarýnda, beþ vaktin sünnetleri ve terâvih yerine de kaza kýlýp, bir ân önce, kazalarý bitirip, bu namazlarý kýlmaða baþlamalýdýr. Terâvih namazý câmi’de cemâat ile kýlýnýnca, baþkalarý evde yalnýz kýlabilir, günâh olmaz. Fakat câmideki cemâat sevabýndan mahrûm kalýr. Evde, bir veya birkaç kiþi ile cemâat ile kýlarsa, yalnýz kýlmaktan yirmiyedi kat fazla sevab kazanýr. terâvih namazýna bir defa niyet etmek kafi ise de her iftitâh tekbîrinde niyet etmek daha iyidir. Yatsýyý cemâatle kýlmýyanlar, terâvihi cemâat ile kýlamaz. Yatsýyý cemâat ile kýlmýyan bir kimse, farzý yalnýz kýlýp, sonra terâvihi cemâat ile kýlabilir. alýntýdýr Link to comment Share on other sites More sharing options...
muhtar Posted January 19, 2007 Author Share Posted January 19, 2007 BAYRAM NAMAZLARI Þevval ayýnýn birinci günü fýtýr, ya’nî Ramazan bayramýnýn, Zilhiccenin onuncu günü ise, Kurban bayramýnýn birinci günleridir. Bu iki günde, güneþ doðduktan sonra, iki rek’at bayram namazý kýlmak, erkeklere vâcibdir. Bayram namazlarýnýn þartlarý, Cuma namazýnýn þartlarý gibidir. Fakat, burada hutbe sünnettir ve namazdan sonra okunur. Ramazan bayramýnda namazdan önce tatlý [hurma veya þeker] yimek, gusül etmek, misvak kullanmak, en iyi elbiseleri giymek, fýtrayý namazdan önce vermek, yolda yavaþça tekbîr okumak müstehabdýr. Kurban bayramý namazýndan önce bir þey yimemek, namazdan sonra önce kurban eti yimek, namaza giderken yüksek sesle, özrü olan yavaþça tekbîr getirmek müstehabdýr. Bayram namazlarý iki rek’attir. Cemâat ile kýlýnýr, yalnýz kýlýnmaz. Ramazan ve Kurban bayramý namazlarýnýn kýlýnýþý aynýdýr. Bayram Namazý Nasýl Kýlýnýr 1- Önce “Niyet ettim vâcib olan bayram namazýný kýlmaða, uydum hazýr olan imâma” diye niyet ederek, namaza durulur. Sonra “Sübhâneke” okunur. 2- Sübhânekeden sonra eller üç defa tekbîr getirerek kulaklara kaldýrýlýp, birinci ve ikincisinde iki yana býrakýlýr. Üçüncüsünde, göbek altýna baðlanýr. Ýmâm önce Fâtiha, sonra bir sûre okur ve beraberce rükû’a eðilinir. 3- Ýkinci rek’atta, önce Fâtiha ve bir sûre okunur. Sonra iki el üç defa tekbîr getirerek kaldýrýlýr. Üçüncüde de yanlara býrakýlýr. Dördüncü tekbîrde elleri kulaklara kaldýrmayýp, rükû’a eðilinir. Kýsaca: iki salla, bir baðla, üç salla, bir eðil! diye ezberlenir. Teþrik Tekbîrleri Kurban Bayramýnýn arefesi günü, sabah namazýndan, dördüncü günü ikindi namazýna kadar, hacýlarýn ve hacca gitmeyenlerin, erkek, kadýn herkesin, cemâat ile kýlsýn, yalnýz kýlsýn, farz namazýndan sonra selâm verir vermez, bir kere “Teþrîk tekbîr”ini okumasý vâcibdir. Cenaze namazýndan sonra okunmaz. Camiden çýktýktan sonra veya konuþtuktan sonra, okumak lâzým deðildir. Ýmâm tekbîri unutursa, cemâat terk etmez. Erkekler, yüksek sesle okuyabilir. Kadýnlar yavaþ söyler. Teþrik Tekbîri: “ALLAHÜ EKBER, ALLAHÜ EKBER. LÂ ÝLÂHE ÝLLALLAHÜ VALLAHÜ EKBER. ALLAHÜ EKBER VE LÝLLÂHÝLHAMD”. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Archived
This topic is now archived and is closed to further replies.