KelebeK Posted January 21, 2007 Share Posted January 21, 2007 Allahü teâlâ, peygamberi Musa aleyhisselâma hitap edip " (Ey Musa! Filân mahallede, bizim dostlarýmýzdan biri vefât etti. Git onun iþini gör. Sen gitmezsen, bizim rahmetimiz onun iþini görür) buyurdu. Hazret-i Musa, emir olunduðu mahalleye gitti. Oradakilere: -Bu gece, burada, Allahü teâlânýn dostlarýndan biri vefât etti mi? diye sorunca: -Ey Allahýn peygamberi! Allahü teâlânýn dostlarýndan hiç kimse vefât etmedi. Ama, filân evde zamanýný kötülüklerle geçiren fâsýk bir genç öldü. Fýskýnýn çokluðundan, hiç kimse onu defnetmeye yanaþmýyor, dediler. Musa aleyhisselâm: -Ben onu arýyorum, buyurdu. Gösterdiler. Hazret-i Musa, o eve girdi. Rahmet meleklerini gördü.Ayakta durup, ellerinde rahmet tabaklarý olup, Allahü teâlânýn rahmet ve lütfunu saçýyorlardý.Hazret-i Musa, yalvararak münacaat etti: -Ey Rabbim! sen buyurdun ki, o''Benim dostumdur.'' Ýnsanlar ise fâsýk olduðuna þahitlik ediyorlar. Hikmeti nedir? Allahü teâlâ: (Ey Musa! Ýnsanlarýn onun için fâsýk demeleri doðrudur. Ama, günahýndan haberleri var, tövbesinden haberleri yok. Benim bu kulum, seher vakti, topraða yuvarlandý ve tövbe etti. Bizim huzurumuza sýðýndý. Ben ki, Allah'ým! Onun sözünü ve tövbesini kabul ettim. Ona rahmet ettim ki, bu dergâhýn ümitsizlik kapýsý olmadýðý anlaþýlsýn!) buyurdu. http://www.dinvekitap.com Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Archived
This topic is now archived and is closed to further replies.