Jump to content

Eskiden Sokaklar Lambasz,mahalleler Bekçili Olurdu


BeNefSE
 Share

Recommended Posts

[size="4"][font="Times New Roman"]Okumanızı tavsiye edebileceğim bir yazı...

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde mahalle adlı bir kavram varmış. Bu mahallenin çocukları birbirlerini severlermiş. Sokaktan gelen şifreli bir ıslıkla uçarak evlerinden çıkarlarmış. Beraber olacakları anları iple çekerlermiş. Kavga da etseler kin tutmazlarmış. Her gün dünyayı yeniden kurarlarmış. Her birinde sevgi, paylaşma ve arkadaşlarını kollama duygusu mutlaka gelişirmiş...

[color="#4169E1"]Bilmezlermiş[/color] pet şişelerde, plastik damacanalarda satılan suları; bilirlermiş bahçe hortumundan, mahalle çeşmesinden içilen suları.

[color="#4169E1"]Bilmezlermiş [/color]"tam gün" eğitim veren okulları, öğle arası okullarda yenen "fast-food"ları; bilirlermiş yarım gün süren okulları, öğle yemekleri için eve gelindiğini.

[color="#4169E1"]Bilmezlermiş[/color] yara-bere, çıkık-kırık için mahkemelere gidildiğini; bilirlermiş kendi hasarlarından sadece kendilerinin sorumlu tutulduğunu.

[color="#4169E1"]Bilmezlermiş[/color]sağlığı, hijyeni, tiksinmeyi; bilirlermiş birkaç çocuğun bir bardak limonatayı paylaştığını, bu yüzden kimsenin hastalanmadığını.

[color="#4169E1"]Bilmezlermiş[/color] arkadaşlarını ziyaret etmek için bir sürü formalite gerektiğini; bilirlermiş uzakta oturan arkadaşlarına bile yürüyerek gitmeyi, kapıyı çalmadan arkadaşlarının evine girmeyi.

[color="#4169E1"]Bilmezlermiş...[/color]
Hamburgeri, McDonalds'ı, Burger-King'i, Kentucky'yi,
Uyduyu, MTV'yi, çizgi filmleri,
İnterneti, MSN'i,
Cep telefonunu, WAP'ı, GPRS'i, SMS'i,
Tetris'i, Pac-Man'i, Half-Life'ı,
Bilgisayarı, "internet kafe"yi,
Şehrin en iyi dershanesini, hazırlık kurslarını.

[attachment=790:85979456.jpg]
[color="#4169E1"]
Bilirlermiş...[/color]
Duvarların üstünde oturup sohbet etmeyi,
Hatıra defterleri doldurup sevgilerini belli etmeyi,
Elma şekerciyi, macuncunun tornavida ile yarattığı renkli ahenkleri,
Eve gitmeyi unutmayı, hava kararınca dayak yemeyi, bir ıslıkla sokağa kaçmayı,
Küsmeyi, kan kardeşliğini,
Meşe (misket, bilye, atak, lek, vs.) toplamayı,
Değiş tokuşu, kırışmayı,
Teksas'ı, Tommiks'i, Kulver kalesini,
Taştan kale direklerini, üç korner bir penaltıyı, oyuncu seçerken yapılan adım hesabını, sonradan apartman dikilen top sahalarını,
Hey dergisini, Sadun Boro'nun dünya seyahatini,
Belediye otobüsündeki biletçiyi, boynuzları çıkan troleybüsü,
Yoğurtçuyu, kalaycıyı, pamuk atıcıyı (hallacı), üç tekerlekli seyyar dondurmacıyı,
Evlerin arkasındaki odun-kömür depolarını,
Mantarlı gazoz kapaklarını, gazoz kapağı biriktirmeyi,
Şans-talih-kader-kısmet oyununu, yaldız kazımayı,
Yan mahalleler ile alınan/yapılan kavgaları, bu kavgaların çıkardığı kahramanları,
İp atlamayı, topaç çevirmeyi, çelik-çomak oynamayı, tekerlek döndürmeyi, silik seksek çizgilerini,
Açık hava sinemalarını, ücretli minderleri, Sunalko'yu, Fruko'yu, Cincibir'i...
[attachment=791:76631979.jpg]
O zamanlar çocuklar evden okula servis minibüsüyle değil, buluşarak giderlermiş. Endişeyle gözlenmezmiş çocukların okuldan dönüşleri hiçbir zaman...

Sonra, zamanla bu rüya misali mahallede çok şey değişmeye başlamış...

Yaşları ilerledikçe bu beraberlik, koruma, kollama duyguları mahalle çocuklarının başlarına çok işler açmış.

Daha sonra işsizlik, enflasyon, köşe dönme, adamını bulma, malı götürme falan derken, hepsinin yüzünde soluk birer bakış, içlerinde bezgin birer yenilgi, çaresizlik ve tatminsizlik duygularıyla baş başa kalmışlar...

Şimdiki çocuklar mı? Onlar şimdi devasa apartmanların içinde, sağlıksız bir havada, sanal bir dünyada, emniyet içerisinde ama yalnız yaşıyorlar... Ebeveynleri onları çok fazla seviyorlar. Virüs kapmasınlar diye kalabalık ortamlara hiç sokmuyorlar. Trafik kazası korkusuyla köşedeki markete dahi göndermiyorlar.
Hafta sonları hep beraber İkea'da veya Carrefour'dalar...

Okul servisleri çocukları neredeyse yataklarından alıyor...

Babalar şirketlerin bilançolarını, çocuklar da dershane "reyting"lerini izliyorlar. Hepsi birer test uzmanı, sayısal-sözel, yuvarlanıp gidiyorlar. Seksek oynamayı değil, ama taban puanı hesaplamayı çok iyi biliyorlar. Hayata açılan pencereleri yalnızca Windows, yani sanal pencereler. Onlar ekrana, ekran onlara bakıyor ve dışarıda koca bir hayat akıp gidiyor...

Ve şehrin dışındaki ağaçlar tırmanacak, salıncak kuracak, harf kazıyacak mahalle çocuklarını bekliyor... Paylaşmayan, yalnız, bencil, kafesler içinde, soluk benizli ama güvencedeki çocukları. Bekliyorlar hiç sopa yememiş, ağaçtan düşmemiş, topu yan bahçeye kaçmamış, dizlerinde-dirseklerinde yara kabuğu olmamış çocukları...
[attachment=792:73292075.jpg]
[color="#4169E1"]
Eskiden,[/color]
Çember çevrilir, su musluktan içilir, ağaçlara tırmanılırdı.

Bebekler bezden, silahlar tahtadan, resimler kömür karasından yapılırdı.

Kızlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin isimleri konulur, Saatli Maarif okunurdu.

Komşuda pişen bize de pişer, bizde pişen komşuya düşerdi.

Geceler ayaz, sokaklar karanlık, yıldızlar parlak olurdu.

Turşu, salça, mantı evde yapılır, karpuz kuyuda soğutulurdu.

Erik ağacının çiçeği pencere camımıza yaslanır, güz yaprakları bahçemize düşerdi.

Kardan adam yapılır, evlerde soba yakılır, kış gecelerinde masal anlatılırdı.

Merdiven çıkılır, aidat ödenmez, yönetici seçilmezdi.

Evler badanalı, sokaklar lambasız, mahalleler bekçili olurdu.

Ajans radyodan dinlenir, çizgili roman okunur, defterlere kenar süsü yapılırdı.

Hayat "arkası yarın" gibiydi, kesintisizdi,

Her gün yaşanacak bir şey vardı,

Herkes kendi düşünü kurar, kendi hayatını oynardı...
[color="#4169E1"]
Şimdi,[/color]
Hayat tek perdelik bir oyun, stand-up bir yalnızlık gibi...

[color="#4169E1"]Şimdi,[/color]
Herkes yoğun, yorgun ve tek başına...

[color="#000000"]Not:[/color]Bu yazının kime ait olduğu çok da belli değil. Yani kesin bir sonuç bulamadım birkaç sattir araştırıyorum ama dediğim gibi kesin bir sonuc yok ortada.İnternette çoğu yerde CAN DÜNDAR -ESKİDEN olarak yayınlanmıs..Bazı yerlerde bir kısmı Can Yücel, diğer kısmı Can Dündar olarak geçiyor. Aslında ortada bir Can var ama kim belli değil...[/font][/size] Edited by BeNefSE
Link to comment
Share on other sites

[quote name='Secret.One' date='30 January 2012 - 19:25 ' timestamp='1327944328' post='1148353']
[b]Nerde O Eski Zamanlar Şimdi Sokakta Yürümeye Korkuyor İnsan .[/b]
[/quote]



katılıyorum hatta sokaga cıkalımmı cıkmayalımmı onu bile düşünür olduk=))........teknoloji ilerledikce sorunlar artıyo bence.........

Link to comment
Share on other sites

Bende çok özlüyorum o zamanları ne şanslıyımki yazıda anlatılanların hemen hepsini gördüm yaşadım ve ne şanslıyım ki belkide o samimi olan zamanların son dönem

çocuklarındanım açıkçası şimdiki özellikle 2000 den sonra çocukluk yaşayanları şansız buluyorum..

ve bitanede ben ekliyim o zamanlara dair...

Bilmezlermiş komşunun kızıyla yakar top oynarken veya akşamları kız erkek birlikte sokağa çıktığında onları komşumuzun kızı değilde Ablamız kardeşimiz olarak görürdük

içimizde zerre kötülük olmazdı şimdi zaman gerçekten çok değişti insan kapısını kitlemeden uyumaya korkar oldu bırak güveni hiçbişey kalmadı :nea:

Link to comment
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

 Share

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...