Jump to content

İlk Senaryom (Neredesin 21 Aralık?)


asmazh
 Share

Recommended Posts

NEREDESİN 21 ARALIK?

 

Orhan son günlerde ortaya atılan 21 aralık iddialarına inanan 20 yaşında bir gençtir. 21 aralıkta kıyametin kopacağına o kadar inanıyor ki, bu inanç onu son günlerde isterik bir insan haline getirmiştir. Canından çok sevdiği, Ayşegül adında bir sevgilisi vardır. Ayşegül üniversite öğrencisidir. karakteristik özelliklerine bakıldığında Orhan’la arasında bir dağ kadar fark vardır. Ayşegül uçarı, yüzünde gülücük eksik olmayan, sevecen bir kişidir. Orhan’la aralarındaki zıtlığa rağmen O’nu çok sever.

 

Orhan ve onun çocukluk arkadaşı Mete bir gün deniz kenarında aheste adımlarla yürürler. Orhan’ın içindeki 21 aralık korkusu yüzüne yansır olmuştur. Mete bunun fakındadır ve sorar:

Mete –  Orhan!.. Bu günlerde sende bir hâl var, eskisi gibi değilsin. Ne oldu, canını sıkan bir şeyler mi var?

Orhan ve Mete aynı zamanda küçüklükten beri sır arkadaşlarıdır. Birbirilerinde gizledikleri bir giz bulunmaz. Orhan hemen önünde bulunan banka oturarak içindeki korkuyu Mete’ye açmak ister.

ORHAN –  Kehanete göre dünya bir hafta sonra büyük bir felakete uğrayacakmış… Korkuyorum Mete!

Mete çocukluk arkadaşından hiç beklemediği bir cevap alır… Böyle bir cevaba nasıl bir tepki vereceğini şaşıran Mete gülümser, Orhan’a bir cevap vermek için ona doğru yönelir, ama demin aldığı cevaba dayanamayıp bir daha gülümser, ardından:

METE –  Bu mu, bu mu yani canını sıkan? Lan oğlum bu dünya ne kehanetler gördü… Meteor taşı düşecek dediler, hani, nerede? Magma kaynadı, köpürecek dediler hani, nerede!

Orhan aldığı bu cevap üzerine saçma bir şey söylediği kanısına düşer. Bu saçmalığı ört pas etmek için:

ORHAN - Ne bileyim be abicim. Mayaların takvimi sona eriyormuş, bu sebeple… Ayşegül geliyor ayın on dokuzunda. O’nu ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun… O’na doymadan ölmek… Bunu istemiyorum!

Mete Orhan’ın halini anlamış gibi yapar, eliyle Orhan’ın omuzunu hafiften okşar. Orhan hâlâ korkuyordur fakat bunu belli etmek istemez.

 

 

Ayın on dokuzu… Ayşegül bu gün gelecek. Orhan O’nu karşılamaya istasyona gider. Trenin gara girişi Orhan’ın içinde vuslat duygusunu  hasıl eder. Evet, nihayet vuslat! Uzun ve zor geçen bir ayrılığın akabinde iki sevgili biraz sonra birbirine kavuşacaklardır. Tren durur, az sonra Ayşegül  iner, Orhan’ı görür, elindeki valizi bırakır ve O’na doğru koşar, keza Orhan da. Birbirlerine sarılırlar. Vuslatın verdiği sevinç Orhan’ın gözünün yaşlanmasına sebep olur. Ayşegül  Orhan’ın gözyaşlarını siler. Kucaklaşma eylemi bittikten sonra Orhan Ayşegül’ün elinden tutar ve karşıda duran banka doğru yönelirler.

 

Şayet Leyla ve Mecnun birbirlerine kavuşsalardı ancak Orhan ve Ayşegül kadar sevinebilirlerdi. Uzun bir ayrılığın ardından iki sevgilinin birbirilerine anlatacağı çok şey vardır. Bir kafededirler.  Aralarında geçen konuşmanın bir kısmı şöyledir:

Ayşegül - Çok güzel bir fikir. Harika bir parti olacak. Hem bizimkilere de sürpriz olur gelişim.

(Orhan gülümser… Ayşegül konuşmasına devam eder.)

Ayşegül – Doğum günü hediyen hazır!

(Orhan Sorar…)

Orhan – Neymiş?

(Ayşegül bir kahkaha atar…)

Ayşegül Hah ha hah ha! söyler miyim!

Orhan yine gülümser… Fakat içinde takıntı haline gelen 21 Aralık korkusu onu eylemlerini gayriihtiyari yapmaya zorlar. Ayşegül Orhan’ın bu haline bir anlam veremez ve sorar:

Ayşegül – Neyin var aşkım, Keyifsizsin?

(Bu arada Ayşegül’ün telefonu çalar. Arayan eski bir arkadaşı Arzu’dur. Orhan’dan özür dileyerek telefonu açar. Ve aralarından şöyle bir konuşma geçer)

Ayşegül – Efendim canım?

Arzu – Kızım biz ne zaman görüşeceğiz? bak 21 aralığa da az kaldı!

(Ayşegül Arzu’nun bu cevabına bir anlam veremez. 21 Aralık da neyin nesiydi?)

Ayşegül – 21 aralık ne alaka canım?

Arzu – Boş ver bunları kızım, bu akşam gelecek misin, onu söyle!

Ayşegül – Gelmez olur muyum? tabi ki de geleceğim…

Arzu – Tamam o zaman hadi görüşürüz!

Ayşegül – Tamam canım, kendine iyi bak. Görüşürüz! Ha bu arada yarın akşam Orhan’ın doğum günü partisine gelecek misin?

Arzu – Geleceğim canım. hadi kapattım.

Ayşegül’ün aklı Arzu’nun bahsini ettiği 21 Aralık meselesinde kalır. Orhan’a sorar:

Ayşegül – Aşkım, bu 21 aralık da neyin nesi?

Orhan günlerdir telaşını yaptığı 21 Aralığın şimdi sevgilisi tarafından kendisine sorulması üzerine heyecanlanır. Cevap vermek istemez, ama kendini buna zorunlu hisseder ve şöyle bir cevap verir.

Orhan – Mayaların takvimi sona eriyormuş, bu da kıyametin alametiymiş…

Ayşegül bir kahkaha atarak şöyle bir cevap verir:

Ayşegül – Hah ha hah ha! Bu çok komik! kıyametin ne zaman nasıl kopacağını kimse bilemez ki! herkesin kıyameti ölümüdür…

Ayşegül gitmek zorundadır, zira Arzu’ya söz vermiştir. Orhan’dan özür dileyerek masadan kalkar. Orhan biraz daha oturmak istediğini söyler. Ayşegül gider… Orhan O’nun arkasından:

Orhan – Seni çok seviyorum…

Der… Günün on dokuz aralık olduğunu bildiği halde karşısında duran takvime yabancıymış gibi uzun bir süre bakar… 21 Aralıkta bir felaketin geleceğine, sevgilisine doymadan dünyanın yok olacağına o kadar inanmıştır ki…

 

Ayın yirmisi… Saat akşam 20:00… Orhan’ın doğum günü kutlanmaktadır. İki katlı bir evde kutlanan parti fazla kalabalık değildir, bunu Orhan istemiştir. Zira o kalabalığı sevmeyen bir insandır. Partide Orhan’ın çocukluk arkadaşı Mete, Ayşegül’ün arkadaşı Arzu ve bunların dışında birkaç kişi daha vardır. Saat 22:00’yi gösterdiğinde pasta kesilir. Arkadaşları Orhan’a hediyelerini takdim ederler. Hediyeler Orhan’ı mutlu edecek küçük şeylerdir. Ayşegül hediyesini alt katta unutmuştur. Çantasına bakar, hediyeyi bulamaz. İvedilikle aşağı kata doğru yönelir… Bu arada kimse onu fark etmez… Merdivenlerden aşağı kata doğru heyecanlı adımlarla inerken ayağı kayar ve başı merdivenin köşesine değecek şekilde düşer… Partiyi delip geçen derin bir çığlık duyulur. Orhan önde arkadaşları arkada merdivene doğru yönelirler. Orhan Ayşegül’ü kanlar içinde yerde yatar halde görünce başından kaynar sular dökülür… Onu kucağına alır hastahaneye götürürler…

 

 

Ayın yirmi biri… Evet, bugün 21 Aralık… Orhan bir mezarlıktadır… Gözyaşlarına boğulmuş bir şekilde başını Ayşegül’ün mezarına yaslamıştır…

 

Evet, bugün 21 Aralık… Burası sahil… Elinde birayla denize doğru ağır adımlarla gelen biri var, aynı zamanda ağlıyor… Evet, bu çaresiz insan Orhan’dır. Deniz kenarına yaklaştığında bağırır…

Orhan – NEREDESİN 21 ARALIK? Yirmisi sevgilimi aldı, yirmi biri de yirmi birimde beni alsın! Neredesin 21 aralık…

Dün 21 Aralıktan korkan bu insan şimdi felaketiyle birlikte gelmesi için yalvarıyordu. Oysaki ölümünü 21 Aralığa bağlamıştı. Yirmisinde sevgilisi öldü...

 

Mahmut TAŞKIRAN

Edited by asmazh
Link to comment
Share on other sites

Olaydan ders çıkaracak bir son bekliyordum ancak Orhan efendi aynı mallığına devam ederek bitmiş hikaye. Bunu da yazmak beceridir ama okuyanın hislerini sarsması lazımki bir işe yarasın. Eline sağlık...

 

Burada Orhan'ı anlatarak diğer insanların ders almasını istedim. Senaryonun ana fikri çok açık aslında. 

Edited by asmazh
Link to comment
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

 Share

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...