Jump to content

Osmanlı Pasaportunun Bir Itibarı Vardı!


mucit41
 Share

Recommended Posts

Günümüzde Osmanlı Devleti’nde halkın teb’a olduğunu söylemek moda oldu. Teb’a ile modern vatandaşlık arasında mühim farklılıklar varmış. Cumhuriyetten sonra teb’alıktan vatandaşlığa geçilmiş. Halbuki tâbiyet ile vatandaşlık arasında fark yoktur. Teb’a ile vatandaş da aynı mânâya gelir. Vatandaş, bir devletin kanunlarına uyma sözü veren; mukabilinde temel hak ve hürriyetleri üstün otorite tarafından korunan kimsedir.
Teb’a=Vatandaş
Vatandaşlıktan kasıt, seçme, seçilme ve hükûmeti kontrol ise, bu demokrasi demektir. Ayrı bir mevzudur. İmparatorluklarda tâbiyet kriterleri, bir ırkın hâkim, diğerlerinin azınlık görüldüğü ulus-devlete benzemez. Hangi ırk ve dine mensup olursa olsun, halk hükümdarın çocukları sayılır. Nasıl bir baba çocukları arasında ayırım yapmazsa, imparatorluk vatandaşları da kanun önünde eşittir.
Osmanlı Devleti, ulus-devlet değil; imparatorluktur. Vatandaş telâkkisi, azınlık hakları bakımından çağdaşlarından daha ileridir. Osmanlı vatandaşları çeşitli dinlere mensup olmakla beraber, hukuken eşittir. Sadece gayrımüslimlerin amme hizmetine girme imkânı Tanzimat’tan sonra genişletilmiştir. O devirde dünyanın hiçbir yerinde hâkim unsur dışındakilere bu hak tanınmamıştır.
Ne olursan ol gel!
Müslüman veya gayrımüslim, Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetini kabul eden herkes vatandaş statüsündedir. Devletten din, vatan ve milleti koruma vazifesini bekler. Modern telâkkiye uygun olarak devlet ile teb’a arasında hukukî münâsebet bahis mevzuudur. Başka ülkelerde yaşayan Müslümanlar da Osmanlı ülkesine hicret etmek istedikleri zaman, dârülislâm olmak hasebiyle, devlet, kendisini, sınırlarını açmak ve gelenlere vatandaşlık vermek mecburiyetinde hissetmiştir. Hangi ülkede yaşarsa yaşasın, dünya Müslümanlarına Osmanlı vatandaşı muamelesi yapılmıştır. Hatta Osmanlı ülkesine sığınan gayrımüslim mültecilere de karşılıksız teb’a statüsü tanınmıştır.
1848 ihtilâlinden sonra giriştikleri istiklâl mücâdelesinden mağlup çıkan Macar ve Leh vatanseverleri, Avusturya ve Rusya’nın elinden kaçıp Osmanlı ülkesine sığındı. Bâbıâli, kendisini çok kritik siyasî vaziyete düşüren bu mültecileri her ne pahasına olursa olsun iâdeye yanaşmadı. Bu hâdise, İngiltere ve Fransa gibi hürriyete düşkün ülkelerde çok müsbet karşılandı. Hatta Londralı gençler, Osmanlı sefirinin arabasının atlarını çözüp kendileri çekerek tezahürat gösterdi. Bu mülteciler, Müslüman olarak Osmanlı hizmetine girdi.
18. asırda Rus Çarı Deli Piyotr’un sakal yasağına karşı çıktıkları için Osmanlı ülkesine sığınan Hıristiyan Kazaklar, Manyas’a yerleştirildi. Bazı inançlarında Ortodoks Ruslardan ayrılan Molokanlar Kars’ı yurt tutmuştu. Kazaklar ve Molokanlar, cumhuriyetten sonra Anadolu’yu terk etmek zorunda kaldı. Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, Levantenler de birer birer hayattan sıyrıldı. Ulus-devletin, farklı renklere tahammülü yoktur.
Rusya, XIX. asırda Anadolu’dan göçen her Hıristiyan’a para ve toprak verdiği halde, Rusya’ya göçenler, Rusya’dan Anadolu’ya gidenlerin yanında çok ehemmiyetsiz sayıda kalmıştır. Başka Endülüs olmak üzere Avrupa’dan kaçıp Osmanlı ülkesine sığınan yüzbinlerce Yahudi de hatırlanmalıdır.
QeMoc.jpg
KARS’I YURT EDİNEN RUSLAR
İnançları sebebiyle Rusya’dan kaçan Molokanlar, Kars’ı yurt edinmişti. Cumhuriyetten hemen sonrasına kadar burada yaşadılar.
zyQoC.jpg
1918 yılına ait Osmanlı pasaportu
Wl3Gx.jpg
1912’de Singapur’dan verilen Osmanlı pasaportu
ECTPu.png
Yafa’dan verilen mürur tezkeresi
YAŞLI ARAPLAR ESKİ GÜNLERİNİ ARIYOR
Şimdi yüzümüze bakan yok!
Eskiden Osmanlı ülkesine gelenlere Osmanlı hükümeti sınırda pasaport yerine geçen bir mürur tezkeresi verirdi. XIX. asırda bu usul değişti. Pasaportu, yolcunun kendi devleti verir oldu. 1838 tarihinde yurt dışına çıkacak olan Osmanlı vatandaşlarına Hâriciye Nezâreti tarafından Avrupa’daki teamüle uyarak pasaport verilmeye başlandı. Osmanlı ülkesine girecek ecnebiler de Avrupa şehirlerindeki Osmanlı konsolosluklarından vize alacaktı. Osmanlı vatandaşı olmak itibarlıydı. Yaşlı Arablardan, “Eskiden Osmanlı pasaportunu görünce ecnebiler selâma dururdu. Şimdi yüzümüze bakan yok” sözünü çok işittim.
1869 tarihinde de Osmanlı Tâbiyet Kanunu çıkarıldı. Artık reâyâ, zimmî, müstemen, harbî yerine, Teb’a-yı Devlet-i Aliyye (Osmanlı vatandaşı) ve Ecnebi tabirleri kullanılmaya başlandı. Babası Osmanlı teb’ası iken dünyaya gelen çocuklar, Osmanlı teb’asındandır. Anne ve babası ecnebi olduğu halde, Osmanlı ülkesinde doğan çocuklar, reşid olduktan sonra üç sene içinde Osmanlı tâbiyetini talep edebilir. Reşid olduktan sonra fâsılasız beş sene Osmanlı ülkesinde oturan ecnebiler de Hâriciye Nezâreti’ne istidâ verip Osmanlı tâbiyetini talep edebilir. Osmanlı teb’ası iken, izinle ecnebi tâbiyete geçenler, bu tarihten itibaren ecnebi sayılır. İzinsiz terk edenlerin yeni tâbiyeti hükümsüzdür. Osmanlı ülkesinde ikamet edenler, aksini isbat etmedikçe Osmanlı vatandaşı sayılır.

Günümüzde Osmanlı Devleti’nde halkın teb’a olduğunu söylemek moda oldu. Teb’a ile modern vatandaşlık arasında mühim farklılıklar varmış. Cumhuriyetten sonra teb’alıktan vatandaşlığa geçilmiş. Halbuki tâbiyet ile vatandaşlık arasında fark yoktur. Teb’a ile vatandaş da aynı mânâya gelir. Vatandaş, bir devletin kanunlarına uyma sözü veren; mukabilinde temel hak ve hürriyetleri üstün otorite tarafından korunan kimsedir.
Teb’a=Vatandaş
Vatandaşlıktan kasıt, seçme, seçilme ve hükûmeti kontrol ise, bu demokrasi demektir. Ayrı bir mevzudur. İmparatorluklarda tâbiyet kriterleri, bir ırkın hâkim, diğerlerinin azınlık görüldüğü ulus-devlete benzemez. Hangi ırk ve dine mensup olursa olsun, halk hükümdarın çocukları sayılır. Nasıl bir baba çocukları arasında ayırım yapmazsa, imparatorluk vatandaşları da kanun önünde eşittir.
Osmanlı Devleti, ulus-devlet değil; imparatorluktur. Vatandaş telâkkisi, azınlık hakları bakımından çağdaşlarından daha ileridir. Osmanlı vatandaşları çeşitli dinlere mensup olmakla beraber, hukuken eşittir. Sadece gayrımüslimlerin amme hizmetine girme imkânı Tanzimat’tan sonra genişletilmiştir. O devirde dünyanın hiçbir yerinde hâkim unsur dışındakilere bu hak tanınmamıştır.
Ne olursan ol gel!
Müslüman veya gayrımüslim, Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetini kabul eden herkes vatandaş statüsündedir. Devletten din, vatan ve milleti koruma vazifesini bekler. Modern telâkkiye uygun olarak devlet ile teb’a arasında hukukî münâsebet bahis mevzuudur. Başka ülkelerde yaşayan Müslümanlar da Osmanlı ülkesine hicret etmek istedikleri zaman, dârülislâm olmak hasebiyle, devlet, kendisini, sınırlarını açmak ve gelenlere vatandaşlık vermek mecburiyetinde hissetmiştir. Hangi ülkede yaşarsa yaşasın, dünya Müslümanlarına Osmanlı vatandaşı muamelesi yapılmıştır. Hatta Osmanlı ülkesine sığınan gayrımüslim mültecilere de karşılıksız teb’a statüsü tanınmıştır.
1848 ihtilâlinden sonra giriştikleri istiklâl mücâdelesinden mağlup çıkan Macar ve Leh vatanseverleri, Avusturya ve Rusya’nın elinden kaçıp Osmanlı ülkesine sığındı. Bâbıâli, kendisini çok kritik siyasî vaziyete düşüren bu mültecileri her ne pahasına olursa olsun iâdeye yanaşmadı. Bu hâdise, İngiltere ve Fransa gibi hürriyete düşkün ülkelerde çok müsbet karşılandı. Hatta Londralı gençler, Osmanlı sefirinin arabasının atlarını çözüp kendileri çekerek tezahürat gösterdi. Bu mülteciler, Müslüman olarak Osmanlı hizmetine girdi.
18. asırda Rus Çarı Deli Piyotr’un sakal yasağına karşı çıktıkları için Osmanlı ülkesine sığınan Hıristiyan Kazaklar, Manyas’a yerleştirildi. Bazı inançlarında Ortodoks Ruslardan ayrılan Molokanlar Kars’ı yurt tutmuştu. Kazaklar ve Molokanlar, cumhuriyetten sonra Anadolu’yu terk etmek zorunda kaldı. Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, Levantenler de birer birer hayattan sıyrıldı. Ulus-devletin, farklı renklere tahammülü yoktur.
Rusya, XIX. asırda Anadolu’dan göçen her Hıristiyan’a para ve toprak verdiği halde, Rusya’ya göçenler, Rusya’dan Anadolu’ya gidenlerin yanında çok ehemmiyetsiz sayıda kalmıştır. Başka Endülüs olmak üzere Avrupa’dan kaçıp Osmanlı ülkesine sığınan yüzbinlerce Yahudi de hatırlanmalıdır.
QeMoc.jpg
KARS’I YURT EDİNEN RUSLAR
İnançları sebebiyle Rusya’dan kaçan Molokanlar, Kars’ı yurt edinmişti. Cumhuriyetten hemen sonrasına kadar burada yaşadılar.
zyQoC.jpg
1918 yılına ait Osmanlı pasaportu
Wl3Gx.jpg
1912’de Singapur’dan verilen Osmanlı pasaportu
ECTPu.png
Yafa’dan verilen mürur tezkeresi
YAŞLI ARAPLAR ESKİ GÜNLERİNİ ARIYOR
Şimdi yüzümüze bakan yok!
Eskiden Osmanlı ülkesine gelenlere Osmanlı hükümeti sınırda pasaport yerine geçen bir mürur tezkeresi verirdi. XIX. asırda bu usul değişti. Pasaportu, yolcunun kendi devleti verir oldu. 1838 tarihinde yurt dışına çıkacak olan Osmanlı vatandaşlarına Hâriciye Nezâreti tarafından Avrupa’daki teamüle uyarak pasaport verilmeye başlandı. Osmanlı ülkesine girecek ecnebiler de Avrupa şehirlerindeki Osmanlı konsolosluklarından vize alacaktı. Osmanlı vatandaşı olmak itibarlıydı. Yaşlı Arablardan, “Eskiden Osmanlı pasaportunu görünce ecnebiler selâma dururdu. Şimdi yüzümüze bakan yok” sözünü çok işittim.
1869 tarihinde de Osmanlı Tâbiyet Kanunu çıkarıldı. Artık reâyâ, zimmî, müstemen, harbî yerine, Teb’a-yı Devlet-i Aliyye (Osmanlı vatandaşı) ve Ecnebi tabirleri kullanılmaya başlandı. Babası Osmanlı teb’ası iken dünyaya gelen çocuklar, Osmanlı teb’asındandır. Anne ve babası ecnebi olduğu halde, Osmanlı ülkesinde doğan çocuklar, reşid olduktan sonra üç sene içinde Osmanlı tâbiyetini talep edebilir. Reşid olduktan sonra fâsılasız beş sene Osmanlı ülkesinde oturan ecnebiler de Hâriciye Nezâreti’ne istidâ verip Osmanlı tâbiyetini talep edebilir. Osmanlı teb’ası iken, izinle ecnebi tâbiyete geçenler, bu tarihten itibaren ecnebi sayılır. İzinsiz terk edenlerin yeni tâbiyeti hükümsüzdür. Osmanlı ülkesinde ikamet edenler, aksini isbat etmedikçe Osmanlı vatandaşı sayılır.
 

Link to comment
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

 Share

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...