Jump to content

Peter Pan, Yüz Yıl Sonra Uyandı


mavikiz

Recommended Posts

Özgün kitabın ilk ve tek resmî devamı olan ‘Peter Pan in Scarlet/Peter Pan Define Avında’ 5 Ekim’de 34 ülke ile birlikte Türkiye’de de (İş Bankası Kültür Yayınları) okurla buluşacak. Bu kadar zaman sonra öykünün devam ettirilmek istenmesinin hikâyesi ise oldukça ilginç. ‘Peter Pan’ın tüm hakları, kitabın yazarı James Matthew Barrie tarafından 1929’da bir çocuk hastanesine (Great Ormond Street Hospital for Sick Children) devredilir. Geçen yıllarda bunun ne kadar değerli bir armağan olduğunu gören hastane, kitabın yüzüncü yıldönümünde serinin devamının yazılmasına karar verir ve bir yarışma açarak isteyen her yazarın bu yarışmaya katılabileceğini duyurur. Yarışmayı Berkshire’da yaşayan Geraldine McCaughrean kazanır ve yelkenler yeni serüvenlere açılır.

Peter Pan’ı bilmediği bir zaman dilimi hatırlamayan yazar McCaughrean ile internet yoluyla iletişim kurduk. Peter’ı sevimli bir karikatür olmaktansa bir anarşist olduğu için bilhassa sevdiğini söyleyen yazar, yarışma süreci için “Daha başlamadan her şeyin nasıl sonlanacağını bilmek bir utançtır; ama kazanabileceğimi aklıma bile getirmemiştim.” diyor. Yatak odasındaki rafın üzerinde kitabın nasıl durduğu, içindeki resimlerin renkleri dün gibi aklında olsa da, Peter Pan, McCaughrean’ın hayatının kitabı değilmiş. Kendini Peter’ın veya Wendy’nin ya da Çıngırdak’ın yerine falan da koymamış hiç.

‘Peter’ı düşler ülkesine döndürmekte zorlandım’

Eşinin yüreklendirmesiyle basit bir özet ve bölüm yazan McCaughrean, 200 katılımcının arasından sıyrılmış ve kazandığını öğrendiğinde adeta vurgun yemiş: “Hayatımın en önemli kitabını yazmak için diğer projeleri rafa kaldırarak çalışmaya koyuldum. Allah’tan, yazım sürecinde kitabın dünyanın dört bir yanındaki insanlar için ne denli önemli olduğunu fark etmedim. Sadece benim için önemli sandım.” diyor yazar.

Ünlü bir hikayeye yeni serüvenler yazmak elbette zor olmuş. İki büyük zorlukla karşılaştığını söyleyen yazar, ilk kitabın sonunda Londra’ya dönen çocukları yeniden düşler ülkesine nasıl döndüreceğini bulamamış ilkin. “Düşler Ülkesi’nde sadece Peter Pan kalmıştı, yani diğerleri büyürken Peter Pan büyümemişti ve aradan zaman geçmişti. Düşler ülkesine sadece çocuklar girebilirdi ve kahramanların yeniden çocuk olması gerekiyordu. En kötüsü de Kaptan Kanca’nın en son bir timsahın gırtlağında görünmesiydi. Ben hayaletlerle ilgili şeyler yazmam. Hayaletleri onaylamıyorum.” diye anlatıyor kurguda yaşadığı sorunları McCaughrean. Bir de kitap basıldıktan sonra ortaya çıkabilecek eleştirilerden çekiniyor yazar. Bu noktada “Kimin için yazmalıyım? Barrie? Sekiz yaşındaki bir okuyucu? On bir yaşındaki bir okuyucu? Bir kız çocuğu? Bir erkek çocuğu? Ne kadar uğraşsam da herkesi mutlu edemeyeceğim!” cümleleri ifade ediyor zihninden geçenleri. Teselliyi çocuklar için yazmanın gösterişsizliği ve dürüstlüğünde bulan McCaughrean, Barrie’nin ceplerini karıştırdığını da itiraf ediyor. Bu karıştırmadan çıkan sonuç keşif ve cesarete ne kadar önem vermesi gerektiği olmuş.

41292.jpg

--------------------------------------------------------------------------------

İlk kitap nasıl bitiyordu?

Geçen asrın başlarında, Londra’da yaşayan Wendy Darling adlı kız çocuğu rüyalarında, hep çocuk kalabilmeyi başaran ve küçücük bir periyle dolaşan Peter Pan’i görmeye başlar. Sonunda iki kardeşiyle birlikte Peter ve periye eşlik edip Düşler Ülkesi’ne uçar. Orada Kayıp Çocuklar diye adlandırılan altı çocukla tanışır. On çocuk ve bir peri, adada birçok serüven yaşar. Büyük bir düşmanları vardır: Kaptan Kanca. Sonunda Peter Pan, Kanca’yı denize atar ve korsan, bir timsah tarafından yutulur. Wendy ve kardeşleri artık geri dönmek isterler. Adada tanışıp birer kardeş gibi kaynaştıkları çocuklar da, onlarla birlikte Darlingler’in Londra’daki evine uçar. Aile bu altı Kayıp Çocuğu evlat edinir; çocuklar büyür, birer yuva kurar.

--------------------------------------------------------------------------------

İşte yeni kitabın konusu

İkinci kitabın hikâyesi oldukça gizli tutuluyor. Fakat biz, yazarın anlattıklarıyla konuya vakıf oluyoruz. ‘Peter Pan Define Avında’, Düşler Ülkesi günlerinden yaklaşık 20 yıl sonrayı anlatıyor. Yıllar geçmiş, çocuklar büyümüştür. Son günlerde hepsi rüyalarında Düşler Ülkesi’ni görmeye başlar. Dahası rüyalar, Düşler Ülkesi’nden sızmaya başlamıştır. Düşler Ülkesi’ne uçabilmek için peri tozuna ihtiyaç vardır. Bir bebeği güldürüp, bir perinin doğmasını sağlarlar. Sonunda tekrar çocuk olmanın sırrını öğrenirler. Düşler Ülkesi’nde ise Peter Pan, kırmızı bir ceket bulmuştur. Ceketin cebinde çocukları bir define haritası beklemektedir. Dostluklarının gücünü birleştirerek, kötüleri yenerler. Anlarlar ki asıl define dostluktur.

(Zaman)

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...