Jump to content

Türk dizileri neden kaybetmeye mahkûmdur?


mehmet2

Recommended Posts

Türk dizileri neden kaybetmeye mahkûmdur?

1. Çünkü süre bakımından dünya standartlarına uygun değildir. Örneğin, normalde bir sitcom'un 22 dakika kadar sürmesi gerekirken Avrupa Yakası 90 dakikalık bir sitcom'dur.

2. İlk maddeye bağlı olarak: Tekrarlamaların ardı arkası kesilmez. Örneğin Gülse Birsel, 90 dakikalık hayvani Avrupa Yakası senaryosunu yazarken çok zorlandığı her halinden bellidir ve tekrarlar kaçınılmazdır ("Beni beğenmiyür müsün?"). Bu tekrarlamaların en güzel örnekleri: Yılan Hikayesi'nde tekrarlanan "…Peki ben neden kendi kendime konuşuyorum?" esprimsisi, ha keza Aşkım Aşkım'da da "Tam olarak hangi kısmını anlamadın, o kısmı anlatayım!" lafının kullanılması, Çocuklar Duymasın'da sürekli "Ana?!", "Bababababa!", "Light erkeksin oğlum!" sözlerinin tekrarlanması… Örnekler hayatta bitmez, yeter ki bilinçli izleyici dikkatli olsun.

3. Çünkü dram kavramı kıçından anlaşılmıştır, dram türündeki dizilerde kimse gülmez, mümkünse ağlar. İzleyicilerin içi kararır ve bu iç karartısı hayatına yansır. Böylece mutsuz bir toplum oluşur.

4. Çünkü dizilere ayrılan bütçe çok düşüktür. Bir Lost, bir Heroes ülkemizde çekilemez çünkü medyanın %45′ine mi ne sahip olan Aydın abi bile bir diziye bu kadar para harcanmasını israf olarak görür. Ha, dizinin başrol oyuncuları bölüm başına 20′şer 30′ar bin lira alır mı, alır.

5. Çünkü ecnebilerin overacting dediği olay sitcom'larımızda çok fazla kullanılmaktadır - örnekler: Avrupa Yakası'nda Gaffur ve Burhan Altıntop tiplemeleri, Çocuklar Duymasın'da Haluk karakteri ("Babababababa!") ("Ana?!"), efendime söyleyeyim İki Aile'de adını bilmediğim damat karakteri… Örnekler bitmez.

6. Çünkü özel efektler çok yavandır, uğraşılmamıştır. Selena, Acemi Cadı, Sihirli Annem gibi dizilerde kullanılan sihir efektleri buna en güezl örnektir.

7. Çünkü (kaideyi bozmayan istisnalar haricinde) oyunculuklar kötü olarak bile nitelendirilemez, berbattır, affedersiniz bok gibidir. Ve emin değilim ama figüranlar -sanırım diğer oyuncular daha iyi görünebilsin diye- özellikle ajansların en kötü oyuncularından seçilmektedir.

8. Çünkü sitcom'larda "anlamsız ve önemsiz espri / gerçekten iyi espri" oranı çok düşüktür. Bu maddede zerre öznellik yok; şu ana kadar gördüğüm (akraba olsun, arkadaş olsun) hiçbir izleyici Türk sitcom'larını izlerken gülmekten yerlere yatmıyor, acayip acayip sesler çıkartmıyor veya hiçbiri "Bu esprileri nereden buluyorlar lan?" demiyor, en fazla suratlarında bir gülümseme, bazen ufak bir kahkaha gözlemleyebildim. Siz de kendinizi veya diğer izleyicileri gözlemleyin, ne demek istediğimi anlayacaksınız.

9. Çünkü dizinin türü dramsa senaryo, diğer dramlara çok benzer. Hatta bir ara hatırlarsanız ortalıkta Asmalı Konak'ın gazına gelmiş bir sürü hanım ağalı, konaklı, köylü diziler peydah olmuştu.

10. Çünkü dizilerde niyeyse şiveli konuşmaya bayılır insanlar. Herhangi bir dizinin tüm karakterlerinden en azından biri şiveli konuşur ki bu şive çoğunlukla doğu şivesi, azınlıkla Karadeniz şivesidir. Şive konusunda çığır açan Yabancı Damat ekibine de saygılarımı sunmak istiyorum buradan - gerçi onlarınki gerekliydi.

11. Çünkü iyi oyuncu yerine ünlü insan kullanımı tercih edilir. Hiçbir şey söylemeden, sırf Gökhan Özen'in orta çaplı ününü kullanarak prim yapmak isteyen, adını bilmediğim diziyi gösterebilirim. Veya Hepsi Bir. Gökhan Özen'in dizisi Sevda Çiçeği'ymiş.

12. Çünkü uğraşmaz, alırlar. Satın alırlar. Doktorlar, Kavak Yelleri, biraz daha geri gidelim, Tatlı Hayat, Dadı… bunların hepsi yabancı dizilerin tercümeleri! En ünlü örnekleri verdim, yoksa daha çok var.

13. Çünkü reklamlar çok uzundur. Vermemeye söz vermiştim ama çok zorlandım, Cnbc-E'den örnek vermek zorundayım. Ülkemizde sanırım reklam süresi en kısa olan kanal Cnbc-E ki buna mecburlar - 22 dakikalık dizinin ortasına ve sonuna en fazla 5′er dakika reklam koyabiliyorlar. Reklamlar konusundaki düşüncelerimin tamamını burada dile getirmek istemiyorum ama reklamların uzunluğu yüzünden reklam süresinin ortasında yayınlanan reklamların boşuna yayınlandığını söyleyebilirim ve hatta ülkemizdeki geçgeç (zapping) alışkanlığının tamamen bu sebepten oluştuğunu iddia edebilirim. Kazak dostum Moldiyar'ın dediğine göre onların kanallarında reklamlar 1 dakikayı geçmiyormuş, bu sayede hem izleyici reklamları geçemiyormuş, izlemek zorunda kalıyormuş, hem de geçgeçlemek orada mümkün olmuyormuş.

14. Çünkü her dizi her kesim tarafından izlenmez, izlenemez. Tabii ki Selena'yı falan yalnızca çocuklar izleyecek ama mesela Kavak Yelleri'nin sadece biz gençlere hitap etmesine gerek yok. Çok fazla Türk dizisi izlemediğim için bir şey söyleyemem ama İki Aile dışında bir aile dizisi bilmiyorum ben şu an yayında olan - ve hayır, Avrupa Yakası bir aile dizisi değildir, çocukların anlayamayacağı tonla espri vardır, çocuklar sadece dizide yapılan şebekliklere güler.

15. Çünkü sitcom'larda kullanılan konserve kahkaha olayının bile boku çıkmıştır. Yapılması gereken sette 50-100 arası insan toplanması ve dizi çekilirken bu seyircilerin kahkahaları kaydedilmesi gerekirken, kaydedilen birkaç kahkaha dizinin her bölümünde, uygun yerlere (hatta Çocuklar Duymasın'da uygun olmayan yerlere bile) uygulanarak geçiştirilir. Hatta Show TV'nin birçok sitcom'unda kullanılan kahkaha efektleri aynıdır, bir süre sonra çok sinir bozabilir - benimkileri bozdu. Sanırım alttaki madde yüzünden mecburen kaydediyorlar kahkahaları.

16. Çünkü dizilerin ezici bir çoğunluğunun seslendirilmesi dublajla yapılır. Buna iki sebep görüyorum: Başrol oyuncularının seslerinin karaktere uymaması (En güzel örnek Özcan Deniz!) veya yerinde kaydın daha pahalıya mal olması. İlk sebebin çözümü adam gibi oyuncu bulunarak çözülebilir. İkinci sebep ise düpedüz malzemeden çalmaktır! İzleyicinin diziyi sevmesi, dizide kendisini bazı karakterlerle özdeşleştirebilmesi için dizinin olabildiğince doğal olması gerekmez mi?

Link to comment
Share on other sites

Türk milleti olarak ne yaparsak yapalım, kendi milletimize begendirmek cok zor, hatta imkansız. Bence Türk' ün yaptıgı herşey bu kadar ağır eleştirilmemelidir ve eleştiriyi abartmak marifet sayılmamalıdır.

Lost, Heroes ve 24 e hayran kaldım, fakat yerli dizilerimizinde ayrı tatları var, duygusal bir millet olan bizler için gayet güzeller. O yüzden eleştiriyi abartmanın, yazın yurtdışından tatil için Türkiye ye gelen vatandaşlarımızın "bizim avrupada yollar gaymak gibi, Türkiye geri kalmış caaaaanım, havasıda pek güzel buranınkine benzemez" diyipte göbegini kaşıyan, sanki yolları o yapmış gibi gerinen insanların, bu gereksiz davranışı sergilemelerinden hiçbir farkı yoktur... Saygılar

Link to comment
Share on other sites

Türk milleti olarak ne yaparsak yapalım, kendi milletimize begendirmek cok zor, hatta imkansız. Bence Türk' ün yaptıgı herşey bu kadar ağır eleştirilmemelidir ve eleştiriyi abartmak marifet sayılmamalıdır.

Lost, Heroes ve 24 e hayran kaldım, fakat yerli dizilerimizinde ayrı tatları var, duygusal bir millet olan bizler için gayet güzeller. O yüzden eleştiriyi abartmanın, yazın yurtdışından tatil için Türkiye ye gelen vatandaşlarımızın "bizim avrupada yollar gaymak gibi, Türkiye geri kalmış caaaaanım, havasıda pek güzel buranınkine benzemez" diyipte göbegini kaşıyan, sanki yolları o yapmış gibi gerinen insanların, bu gereksiz davranışı sergilemelerinden hiçbir farkı yoktur... Saygılar

bu tespitine katılıyorum

ülkesini yıllarca ayaklanma olmaksızın yöneten bir diktatöre sormuşlar bunca yıl bu başarılı yönetimi nasıl sağladınız diye cevap:

onlara 3 f verdim

fashion,football,fadu

ve onlarda bu üç f ile o kadar meşgul oldularki kimse yönetimle ilgilenmedi gündemi hep bu üç f kapladı ve kimsenin aklına ayaklanmak gelmedi

(fashion=moda

football=futbol

fadu=müzik)

şimdi bence yabancı dizilerin bir çoğunun bu örnekten farkı kalmadı gerçekte hiç bişi anlatmıyorlar ama çok şey anlatıyormuşl gibi görünüp güzel bir reklemla gündemde yer tutuyorlar

şimdi bizden örnek olarak bir kurtlar vadisi ister kabul edelim ister etmeyelim Türkiye'nin gerçeklerini anlatıyor bakın çok silah kullanılıyor çok sigara içiliyor bilmem ne o konularda değilim ama konu olarak bence 10 yabancı diziyi toplasan 1 kurtlar vadisi etmez bence

evet oyunculuk efektler bütçe seslendirme vs. olarak henüz yarışacak durumda değiliz ama bunun çözümüde işte efendim dizide çok sigara geçiyor kötü örnek sigaraların üzerine efekt koyalım belli olmasın demekten geçip daha işe yarar eleştirilerde ve daha işe yarar düzeltmelerde olalım gereksizlik tartışmak konusunda çok iyiyiz (bizanstan mı bulaşmış ne)

biliyorsunuz bir rivayete göre Fatih Sultan Mehmet bizansı fethettiği zaman ynlış hatırlamıyorsam Ayasofya'da bizansın alimleri toplanmış ve meleklerin kanatları varmıdır yokmudur diye tartışıyorlarmış,

yani dışarda bizans elden gidiyor ulema ne tartışıyor

bizde bunu yapmayalım asıl önemli mevzular dururken incir çekirdeğini doldurmayacak şeylere takmayalım

Link to comment
Share on other sites

1. Çünkü süre bakımından dünya standartlarına uygun değildir. Örneğin, normalde bir sitcom'un 22 dakika kadar sürmesi gerekirken Avrupa Yakası 90 dakikalık bir sitcom'dur.

4. Çünkü dizilere ayrılan bütçe çok düşüktür. Bir Lost, bir Heroes ülkemizde çekilemez çünkü medyanın %45′ine mi ne sahip olan Aydın abi bile bir diziye bu kadar para harcanmasını israf olarak görür. Ha, dizinin başrol oyuncuları bölüm başına 20′şer 30′ar bin lira alır mı, alır.

Evet bu madde doğru, filme harcanan bütçeyle oyuncuların alacağı para yani giderler birbirini dengelemeyeceği için ortaya belkide kaliteli oyuncularla çevrilen sıkıcı bir dizi çıkacaktır.Bir "ikinci bahar" bir "süper baba" çok düşük bütçeyle çekilmiş dizilerdi her şekilde anlaşılır bu,ama izleniyordu samimiydi çünkü tv kirliliği yoktu o zamanlar(şimdi tv den bile soğuttular,gerekli gereksiz insanların önem sırasını karıştırdıkları için!!) üstelik süresi de kısaydı ve şimdilerde beni yeniden televizyona bağlayan yaprak dökümü de hiç kabak tadı vermeden "yeter artık ne kadar çok ağladınız" dedirtmeden dram türünde harika bir seyir keyfi yaşatıyor bana.

15. Çünkü sitcom'larda kullanılan konserve kahkaha olayının bile boku çıkmıştır. Yapılması gereken sette 50-100 arası insan toplanması ve dizi çekilirken bu seyircilerin kahkahaları kaydedilmesi gerekirken, kaydedilen birkaç kahkaha dizinin her bölümünde, uygun yerlere (hatta Çocuklar Duymasın'da uygun olmayan yerlere bile) uygulanarak geçiştirilir. Hatta Show TV'nin birçok sitcom'unda kullanılan kahkaha efektleri aynıdır, bir süre sonra çok sinir bozabilir - benimkileri bozdu. Sanırım alttaki madde yüzünden mecburen kaydediyorlar kahkahaları.

Evet bu da çok doğru,sanki nerede gülmemiz gerektiğine bir yönlendirme olmadan karar veremeyecekmişiz gibi

Mesela bir dizi vardı eskiden "biz size aşık olduk" çok keyifli,güldüren ve gerçekten iyi oyuncuların oynadığı bir diziydi bu kahkaha efekti de yoktu.O efekti koymak bazı dizilerde ne demektir "biz aslında sit com yapıyoruz,şey yani öyle yaptığımızı düşünüyoruz,ııı şey biz, kem küm.."

Ama dediğiniz gibi eğer(bence sadece sit com için değil) dizilerin süreleri de biraz kısaltılırsa,sene başında başlayan yüzlerce dizi ikinci üçüncü haftada hezimete uğramadan yayınlanmaya devam edebilir.Daha sağlıklı bir yöntem..

Link to comment
Share on other sites

8. Çünkü sitcom'larda "anlamsız ve önemsiz espri / gerçekten iyi espri" oranı çok düşüktür. Bu maddede zerre öznellik yok; şu ana kadar gördüğüm (akraba olsun, arkadaş olsun) hiçbir izleyici Türk sitcom'larını izlerken gülmekten yerlere yatmıyor, acayip acayip sesler çıkartmıyor veya hiçbiri "Bu esprileri nereden buluyorlar lan?" demiyor, en fazla suratlarında bir gülümseme, bazen ufak bir kahkaha gözlemleyebildim. Siz de kendinizi veya diğer izleyicileri gözlemleyin, ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Avrupa Yakasının Ata Demirer le çekilen ilk 20-25 bölümü espri açısından zengindi, gerçektende gülüyordum, gülme efektlerine aldırış etmeden, kaliteli espriler vardı, daha sonra dizi tutunca, esprilerin de tadı kaçtı.

Link to comment
Share on other sites

mehmete katılıyorum tamam bizimkilerde yapıyorlar ama nedense her dizide aynı yüzler ...

onca genç tiyatro sinema boşuna mı okuyor ?

okuma yazma bilmeyen insanlar dizilerde ayıptır yani ve hit oluyorlar

kavak yellerine bişey diyemicem konu klasik ama ne bilim ayrı bir havası var onunda şu ana kadar çıkanlardan biraz değişik işte

Link to comment
Share on other sites

Arkadaşlar bende daha önce bu tür söylemlere karşı olduumu belirttim! "Bu kadarı Türkiye'de olur.Gün geçmiyorki bir gariplik yaşanmasın.Türk işi bilmem ne!" Bende karşıyım herşeyi bizim milletimize mal etmeyi ama bu konu ayrı bir yerde yani; bazı konularda özeleştiri yaparak doğru yolu buluruz. Aşağılamak bir seçenek bile olamaz!... Saygılar...

Link to comment
Share on other sites

Türk milleti olarak ne yaparsak yapalım, kendi milletimize begendirmek cok zor, hatta imkansız. Bence Türk' ün yaptıgı herşey bu kadar ağır eleştirilmemelidir ve eleştiriyi abartmak marifet sayılmamalıdır.

Lost, Heroes ve 24 e hayran kaldım, fakat yerli dizilerimizinde ayrı tatları var, duygusal bir millet olan bizler için gayet güzeller. O yüzden eleştiriyi abartmanın, yazın yurtdışından tatil için Türkiye ye gelen vatandaşlarımızın "bizim avrupada yollar gaymak gibi, Türkiye geri kalmış caaaaanım, havasıda pek güzel buranınkine benzemez" diyipte göbegini kaşıyan, sanki yolları o yapmış gibi gerinen insanların, bu gereksiz davranışı sergilemelerinden hiçbir farkı yoktur... Saygılar

Urun Yiğitlerim.. Koman Koçlarım! :D

Güzel Söylediniz Vesselam.. :D

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...