BrightBlade Posted October 7, 2006 Share Posted October 7, 2006 Birkac yuzyil once ... Papa butun Yahudilerin Roma'yi terk etmeleri gerektigine karar verir. Dogal olarak Yahudi toplumundan buyuk bir tepki gelir. Bunun uzerine,Papa ile Yahudi toplumundan onde gelen birisiyle karsilikli dini bir muzakere yapmalarini onerir.Yahudiler kazanirsa kalacaklar, Papa kazanirsa gidecekler. Yahudiler caresiz kabul eder ve temsilci olarak Moiz'i secerler.Ancak Moiz'in Papa ile ayni dili konusamamasi nedeniyle muzakere de konusmak yerine sadece isaret dilinin kullanilmasini teklif ederler. Papa kabul eder. Muzakere gunu geldiginde iki taraf karsilikli yerlerini alirlar ve karsilikli olarak bir sure bakistiktan sonra Papa elini kaldirarak 3 parmagini gosterir. Buna karsilik Moiz tek parmagini kaldirir. Papa parmaklarini sallayarak basinin etrafinda cevirir. Moiz ise parmagiyla yeri isaret ederek oturdugu yeri gosterir. Papa yanindaki cantadan bir parca ekmek ve sarap cikartinca Moiz de bir elma cikartir. Bunun uzerine Papa ayaga kalkarak "Ben pes ediyorum,Yahudiler kalabilirler"der. Muzakere sonrasinda Papa'nin etrafina toplanan kardinaller Papa'ya ne oldugunu sorduklarinda Papa;Ben once 3 parmagimi gosterip Kutsal Ucluyu isaret ettim. Buna karsilik o bana tek parmagini gosterip her iki dinin de tek tanriyi tanidigini soyledi. Ben parmaklarimi sallayip basimin etrafinda cevirerek tanrinin bizim etrafimizda oldugunu gosterdigimde o da oturdugu yeri isaret ederek tanrinin onlarin durdugu yerde de oldugunu isaret etti. Ben kutsal ekmek ve sarap cikartip tanrinin bizim gunahlarimizi bagisladigini gostermek istedigim zamanda hemen bir elma cikartip bana ilkgunahi hatirlatti. Herifin her seye bir cevabi var. Ne yapabilirdim ki?" Ayni sirada Yahudi cemaati de Moiz'in etrafini sarmis ona nasil basardigini soruyorlardi. Moiz;" Once bana 3 parmagini gosterip 3 gun icinde burayi terk etmemizi istedi. Ben de ona bir tekimizin bile ayrilmayacagimizi soyledim. Sonra butun sehrin Yahudilerden temizlenecegini soyledi. Ben de,hic bir yere gitmeyip oldugumuz yerde kalacagimizi soyledim" "Sonra ne oldu?" diye kalabalik heyecanla sormus. "Valla,sonrasini ben de pek anlamadim. Adam biraz hiddetlendi ve ogle yemegini cikartti. Bunun uzerine ben de kendi yiyeceimi cikarttim. Hepsi bu!.." ÝNSANIN NE KONUSTUGU DEGIL, KAÞISINDAKÝNÝN NE ANLADIGI ONEMLIDIR. SENI ANLAYAN BIRI ILE KONUS, ANLASILMIYORSAN DA SUS; SUS KI KONUSTUGUN KISIYE BIR DE KENDINI ANLATMAK ZORUNDA KALMAYASIN!.. NE KADAR SOYLERSEN SOYLE, BUTUN SOYLEDIKLERIN KARSINDAKÝNÝN ANLAYABILIDIGI KADARDIR. MEVLANA Link to comment Share on other sites More sharing options...
Arthur Posted October 7, 2006 Share Posted October 7, 2006 anlaþamamak ne kadar kötü bir þey atalarýmýz güzel söylemiþ Ak akçe karagün içindir Link to comment Share on other sites More sharing options...
ConFiDant Posted October 8, 2006 Share Posted October 8, 2006 Bunu okuyunca aklýma Nasrettin Hoca'nýn yahudi bir alimle karþýlýklý konuþmalarý geldi.. Þöyle ki; Nasrettin Hocanýn köyüne bir yahudi alim gelir.. Ve ben der, bütün dünyayý dolaþtým üç soru sordum her keze ama bir cevap alamadým.. Bunu söylerken de kendine güvenerek kasýla kasýla gülüyormuþ.. Köylüler düþünmüþler ve yapsa yapsa bizim Nasrettin Hoca bunun sorularýna cevap verebilir demiþler.. Hemen gitmiþler ve Nasrettin Hoca'ya olayý anlatmýþlar. Nasrettin Hoca topluluðun yanýna gelmiþ. Ve toploluktaki cereyan eden olaylara bakmaya baþlamýþ. yahudi büyük bir þekilde kendine güveniyor ve kasýla kasýla gülüyor hemde soracaðý sorunun kim tarafýndan cevap verileceðini düþünüyormuþ. Son kez yahudi alim baðýrarak büyük bir kendini beðenmiþlikle sormuþ. Yokmu benim 3 soruma cevap verebilecek Alim'leriniz. Bakmýþ ki Nasrettin Hoca, kimseden ses yok.. Hemen atýlýp cevap vermiþ.. - Ben varým. ve aralarýnda þöyle bir konuþma geçmiþ; yahudi: - gel o zaman sorulama cevap ver hazýrmýsýn ? Hoca: Hazýrým demiþ yahudi: - tamam o zaman birinci sorumu soruyorum. Gök yüzünde ne kadar yýldýz vardýr.. Hoca: - Bundan kolay ne var benim karakaçanýn kýllarý adedince gök yüzünde yýldýz vardýr. yahudi: - olurmu öle þey diye baðýrýnca.. Hoca: - istersen sayda gör, demiþ yahudi çaresiz kabul etmiþ ve ikinci sorusuna geçmiþ.. - peki ikinci sorum þu dünyanýn ortasý neresidir. Hoca: - Dünyanýn ortasý tam ayaðýmýn bastýðý yerdir. yahudi küplere binmiþ ve olurmu öle þey, imkansýz, nasýl olur diye baðýrmýþ. Hoca da: - Ýstersen hesaplada gör demiþ.. çaresiz kabul eden yahudi üçüncü sorusunu sormuþ.. - peki þunuda bil bakalým bir Ýnsanýn saçýnda ne kadar kýl vardýr.. Hoca: - Bunu bilemeyecek ne var benim karakaçanýn kuyruðundaki kýllarý adadincedir. Ve bu cevap karþýsýnda bir þey söyleyemeyen yahudi alim yerlere yatýp aðlamaya ve yuvarlanmaya baþlamýþ... Ýþte bu olayý hatýrladým Ýþin içine Nasrettin Hoca'mýz girer de iþ hallolmazmý Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Archived
This topic is now archived and is closed to further replies.