Jump to content

Lostun Türk Versiyonu "tost Türkiye"


YeNiçeRi

Recommended Posts

Lostun Türk Versiyonu "Tost Türkiye"

Şimdi Nasıl yorum yapacankine "Tek merak ettiğim Yaban domuzları,kutup ayısı,yeraltı istasyonlarını,şu Siyah bir duman var vs. nasıl yapacaklar acaba..meraktan öleceğim :80: "

lostver5xg2.jpg

Dizinin Adı:Kurban’ın Kurbanları :D

Yönetmen:Taylan Biraderler

Yapımcı:Osman Yağmurdereli

Müzik:Yalnızlığımın Adasında Bitirdim Benliğimi

Kazazedeler: Turk Oyuncular

Jack: Nejat İşler

Kate: Berrak Tüzünataç

Sawyer: Kıvanç Tatlıtuğ

John Locke: Mazhar Alanson

Hurley: Ata Demirer

Mr. Eko: Pascal Nouma

Jin: İlhan Mansız

Sun: Ayumi Takano

Sayid: Mehmet Ali Nuroğlu

Shannon: Pınar Altuğ

Charlie: Özgür Çevik

Boone: Berk Hakman

Ana Lucia: Doğa Rutkay

Claire: Seçkin Piriler

Desmond: Birol Ünen

Michael: Steve Kompela

The Others (Diğerleri)

Benjamin Linus: Halit Ergenç

Juliet: Özge Özberk

Alexandra Rousseau: Melisa Sözen

Ethan Rom: Timuçin Esen

Kısaca Konu

Dokuz günlük Kurban Bayramı tatilini fırsat bilip, “Şöyle bir Amarika’ya gidelim de görelim neymiş, hem ucuz bilet de bulduk, ne duruyoruz o zaman!” düşüncesiyle “Okyanus Havayolları”na ait “831 nolu” uçuşa doluşan Türkler, uçağın Atlantik Okyanusu üzerinde infilak etmesiyle kendilerini bir anda ıssız bir adada bulurlar.

SSK Okmeydanı Acil Servis doktorlarından Jack de (N. İşler) bu yolcular arasındadır ve gözlerini adada açması ile gaipten gelen “Doktor Jack, Doktor Jack acilen sahile bekleniyorsunuz.” sesini duyması bir olur. Hızla sahile koşan (ve dizinin ilerleyen bölümlerindeki geri-dönüşlerde Aliye isimli eski aşkıyla hüzünlü ayrılışını izleyeceğimiz) Dr. Jack, “anam anam” feryatlarıyla inleyen yolcularla karşılaşır ve olaylar gelişir.

Dizi ilerledikçe adanın hiç de öyle ıssız bir yer olmadığı ve bu adada zamanında (Sorosçu olmakla suçlanan) Dharma Vakfı ile TUBİTAK’ın ortak çalışmalar yürüttüğü ortaya çıkar. Bu çalışmalar adanın manyetik dengesini bozmuş ve yönlerin tespit edilemez hale gelmiştir. Bu da başta ada imamı Mr. Eko (Nouma) olmak üzere, çoğunluğun moralini feci halde bozar. (Bkz. Bölüm 8 “Kıble Nerede Be Hacım?”)

Sayısal’da gizemli sayılar “3 5 8 31 40 41” rakamlarına oynayıp paranın gözüne koyan Hurley’in (A.Demirer) ada hakkında sürekli söylediği “Abi ben burayı biliyorum, Acun’un adası burası, Survivor Türkiye Yunanistan da burada çekildiydi.” cümlesi ve John Locke’un (M. Alanson) burnuna sürekli gelen kaşarlı tost kokusu da adanın gizemini arttırır. Nitekim yolcular bu adada yalnız olmadıklarını anlayacaklar ve olaylar gelişecektir.

Diziden Notlar

Hurley hiç de haksız değildi aslında; dizinin çekimleri için Survivor adaları kullanılmıştı. Fakat senaristlerin bunu neden diziye de yerleştirdikleri, dizideki binlerce meçhuliyet gibi, halen yanıtsız.

Dizinin web sitesine gelen izleyici soruları arasında “Abi onca adam –affedersiniz ama- nasıl def-i hacet gideriyorlar?”ın yoğunlaşması üzerine, yapımcı Osman Yağmurdereli “Her taraf deniz, biraz açılıyorlar.” açıklamasında bulundu. Bu açıklamaya Prof. Dr. Orhan Kural büyük tepki gösterdi ve yapımcıyı çevreyi koruma hususunda kötü örnek olmakla suçladı.

Yapım ekibinin dizinin başlaması şerefine verdiği mangal partisi esnasında, etrafa sıçrayan kıvılcımların birkaç palmiyeyi tutuşturması ise sadece çevrecilerden değil, Panama Hükümeti’nden de tepki gördü.

“Oyuncular arasındaki iletişimden bize de ekmek çıkar nasılsa” düşüncesiyle bir tekne tutup adaya çıkartma yapmaya niyetlenen magazin muhabirleri, teknelerinin yakıtı bitip, bir de üstüne fırtınaya yakalanınca, onbeş gün boyunca okyanusta mahsur kaldılar. Uzun süren aramalar sonucu bulunan magazinciler, kendilerini bulan geminin küpeştesini öperken, muhabirlerden biri “Allahım dualarımızı kabul etti, biz de ona verdiğimiz sözü tutacağız ve bir daha Pınar Altuğ’a yaklaşmayacağız, sevgilisine de ‘Küçük Afacan’ demeyeceğiz” dedi.

Dizinin senaryosu ilk düşünüldüğünde adaya düşen uçağın yerine, şarampole yuvarlanan otobüsten kurtulan yolcular fikri üzerine durulmuş. Özellikle de bütçe endişeleri nedeniyle oluşan bu düşünceden, yapımcının “düşürün uçağı da namımız yürüsün, buluruz bir yerden kredi” sözleriyle vazgeçilmiş.

Yine yapım aşamasında reddedilen fikirlerden birisi, düşen uçaktan bir mafya babası, bir emniyet görevlisi ve bir politikacının sağ çıkması ve diziye “derin devlet”in de olaya katılmasıymış.

Dizide her şeyin gerçekçi olmasını isteyen yönetmenler, animasyon kutup ayılarını gerçekçi bulmadıkları için, Türkiye’den harbi ayı getirtmişler; fakat çingene eğitimli bu ayıların sürekli oynamaya ve bayılma numarası yapmaya kalkmaları üzerine animasyon ayılara mecburi dönüş yapmışlar.

Link to comment
Share on other sites

LosT ne hallere geldi :rolleyes: Ama bence Türkiye'de komedi patlaması yapar keşke gerçekten yapılsa...

hele de şu lafa bittim : yapımcının “düşürün uçağı da namımız yürüsün, buluruz bir yerden kredi”

yukarda okumadınmı cevriliyormuş panama'da hatta mangal yaparken 2 tane palmiye bile yakmışlar Krolar..

Evet Komedi olacağı belli. ama Gülünç komedi olur..

Link to comment
Share on other sites

  • 3 hafta sonra ...

Bu yukardaki haber, yanlış hatırlamıyosam Sabah Gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ öne attığı bir şakaydı. Ama gerçekten de Lost benzeri bir dizi prejesi var. 13 bölümü çekilmiş bile. Adıda: GÖL Güzel de bir sitesi var:

Please register to see this content.

Cine5 deki tanıtımı:

Link to comment
Share on other sites

Yerli Lost - GÖL

Türk televizyonlarında yepyeni bir dizi başlıyor. yıllardır izleyenlerini bir heyecana kaptıran ve milyonlarca izleyicisine milyonlar ekleyen yabancı dizi "Lost"un yerli versiyonu başlıyor yakında. İsmi "Göl". yerli lost'un ilk 13 bölümü tamamlanmış. Kadro ücretsiz çalışmış. çekimler 6 ay sürmüş.

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...