Jump to content

Sonbaharda İzmir...


mavikiz

Recommended Posts

SONBAHARDA İZMİR…

Son, bahar ve de inadına sonbahar… Her sonun ve de baharın bir arada yaşanması mı gerekir illâ ki, bu zaman ezgisinde?Ağaç denilen o en sağlam nesne dahi kıskanır da insan mahlukundaki ayrılış hikayelerini, bir de o veda ediverir yapraklarına… Oysa yaprak tenidir onun, gözüdür, kulağıdır ve de kalbindedir tüm böceklerin utangaçlığı. Kovuğundaki ilk sabah ışığında “merhaba” der bir ağustos böceği güne ve o gün artık o kadar da ısıtmamaktadır. Üşümeye başlar bizim ağustos böceği. Karınca da yoktur, çünkü ondan alacağı borcu yıllar öncesinden beri ödememektedir namussuz. Kemanıyla yayılmıştır ağacın en güzel dalına. Yazdan kalma günlerin en güzelinde ve karınca ile dalga geçmiştir. Hepimiz biliriz ya , bu yüzden aç kalacağını da bilir ağustos böceği. Yine de bir umursamazlık, bir kendinden geçmişlik vardır havasında. Sanki adını Ağustos’tan değil de Kasım’dan almıştır. Renklerin armonisi yaşanır ardı sıra.Yeşil kırmızıya, kırmızı sarıya bırakır yerini günbegün. Sarı geldik sıra bizimki daha da güzel çalar. Hüzünlenecektir nasıl olsa birkaç güne kadar, şimdilik neşenin korunması gerekir. Doğa denilen en buruk beste hüznün rengindedir artık... ve ıslak bir coğrafyanın en tenhasına bürünmüştür ağustos böceği… Ay ışığı yoktur gecede ve dere çaldıklarının kıyısından akar usul usul…kimini dereden atar gözyaşlarının, kimini sarı yapraklar alır ******ürür…

Hazin bir yitişin ilk çağrısı mıdır sonbahar, yoksa yeniden oluşum kozası mı?Ölü toprağı serpilmiş kentlerin, acı tebessümlerinde gözler açılır genellikle.Kelebek bakışlarda hayal edilir, iri dalgalı, yalnız deniz kızları…Hep yaza özgü olacak değil ya bu kızlar, biraz da bize yakışsın hayal edilen, geniş bir sonbahar. İzmir’in kızı mı deniz, denizi mi kız kokar? İzmir’de yaşamış erkeklerin anlayamadıkları tuz yakıcılığı, kızından mıdır, denizinden mi? Hem kızına ,hem denizine doyum olmaz İzmir’in…Alsancak’ta salınan bir meltemle yanar da teniniz, siz onu oradan saçlarını savura savura geçen bir kızdan zannedersiniz. Onun da yakıcı bir tadı vardır çünkü,boğazınızı gıcıklatır. Palmiye gölgesinde duran kumruların sıcak kokusunu duyan her erkek kapılacaktır o susam kıvraklığına. İzmir’in hem denizi kız, hem kızı deniz kokar. Susam, en hoş gevrekliğidir ikisinin. Tam buluşma noktasında gözünüze ilişiverir ,çatlamaya hazır bir tutku kokusu. Yalnızlığın kokusudur onlar sonbaharda. Ne palmiye gölgesi, ne susam buğusu kalır sokaklarda. Bir bir suratına kapanır kapılar kentimin.Nemli bir hüzün kaplar caddelerini. Deniz üstü sohbetler özlenir olmuştur.Çilingir sofrasının son kahkahaları yankılanır, gün batımı portresi tadındaki balıkçı iskelesinde. Asi çiçekler bekleşir toprağın eşiğinde. Başucu kitabındaki gül yaprağıncadır dalıp gidişler.Maviye, yeşile mersiyeler yazılır, çatlamış dudakların ölmeye yüz tutmuş acı gevrekliğinde. Ellerinde topaçları, yaz çocukları, en hüzünlü resmidir İzmir’de sonbahar’ın. Camdaki buğuya çizilmeye başlandıysa sevgilinin baş harfi, son sıcağı da çekildiyse bedenden yazın, eylül kuşlarına yüklendiyse menevişler artık, hazana akmaktadır zaman…Güneş, Kaf Dağı’nın ardından göz kırpmaktadır umarsız;bir florasan buğusunun paslı edasıyla gülümsemektedir gün…Ve bir seyyahın zulasında bir dahaki dönüşe ******ürülür umutlar. Herkes kendi tenhasının satır arasını bilir ve çizer altını ustalıklı bir mor kalemle. Hani kırmızı kalemle çizmek her okurun alışkanlığıdır ya; İzmirli mor çizer, günbatımını körfez’de görebilmenin telaş süzgeciyle.

“işte son durak” diye düşünmez İzmir’de yaşam. Çünkü kış, beyaz ölümler getirmez hiçbir zaman. Ilıman bir güneş eksikliği ile geçer kentimin kardan adam mevsimi. Öldüren beyazlığın adı başkadır bizim lugatlarımızda. Kardan adam ya da kadın motifleri çizmek için uğraşan bir İzmirliye rastlamak güçtür. Başka kentlerde bocalayacaktır kesin. Çünkü aforoz edilmiş bir merakları olacaktır onların. Karın yağması çamur değil, sevinç getirir kentimin çocuklarına. Zira, benim kentimin üstüne usul usul bir yağmur biner incecik, uzun kış akşamlarında. Kasım dedi mi başlar bizimkilerin soba telaşı. Benim gibi bir Kasım yağmurunda doğanlar bilir ancak , sobalı evde büyümüş çocuklar bir de, beton soğukluğundaki yalnız telaşı. Ne güzel de biner gece Kasım hüznünde Bornova’ya… Adı aşk olan iki sevdalının kötülüğün sınırında tutkuyla buluşması gibi buluşur geceyle. Ve yeni doğmuş bir bebek talaşıyla emer ışıklarını güneşin. Küçük küçük izler bırakır herkesin not defterinde Bornova, Kasım yağmurunun tutku bilmez telaşıyla. Kanadı kırılmış bir yağmur bulduğunda çocukların yaz özlemi başlar. Uçurtma telaşının kırık bağırışları özlenir olur birden. Kemeraltı’nda kayboluşların ince hatırlanış öyküsü geçer her birinin beyin labirentinden. Montrö ve Lozan insanlara yabancı şehirleri hatırlatmaz hiçbir zaman. İlkbahar’ın bir suçu yoktur sanki aşık oluşlarda, hep sonbahar kabahatlidir. Lozan kapısından geçen bir delikanlıya vurulmuş bir genç kız, yağmur altında her gün onu beklemektedir. Aralığa sarktı mı zaman, ondan da vazgeçecektir. İzmir’in kızlarını bekletmeye gelmez çünkü, havasındaki gün sıcaklığı gibi hevesi de çabucak sönecektir.

Her yıl okulun ilk haftalarında Sevgi Yolu’na gidilir ,liseli hayat serüvenlerinde. Daha eylül ışıkları ve yazdan kalma bir sevinç vardır, onların seyir defterinde. Konak’ın orta yerinde güvercinlerle selamlaşılır ve mutlaka gün batarken vapura binilir, atılan “gevrek”leri martılar kıskanmasın diye… Bostanlı’da, üstünde yağmur vardır kesin Ekim geldiğinde kaldırım çiçekçilerinin. Ve üstünü ıslatır yaşlı bir hazan Karşıyaka’nın… Kasım’da yemek bir başka hoş gelir “Asansör”de… kavgacı değil, yaramazdır İzmir’in sonbaharı…Aratmayacaktır, ne yazı ne de ayaz gecelere bakış fırlatan, oyunbaz bir kışı. İzmirli ne zaman içse, iç değildir aslında… “Yılmaz Erdoğan”vâri bir üslupta… İzmir’de yazılmış bir şiirin ardından; aslında o değil, benim alkol ikindisinde, bronz bir İzmir akşamında kalan…

MAVİ KIZ / 17/06/2006 / 19.50 / Cumartesi

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...