mavikiz Posted October 30, 2006 Share Posted October 30, 2006 Nedim (1681 - 1730), şair. Merzifonlu Mehmed Efendi'nin oğlu olan Nedim (asıl adı Ahmed), 18. yüzyıl divan şairlerindendir. 1681 yılında İstanbul'da doğmuştur. Medrese eğitimine daha küçük yaşlarda başlamış, Arapça öğrenmiş, müderrislik ve mahkeme naipliği yapmıştır. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, Nedim'i önce muhasipliğe sonra ise kütüphanesinde hafizı kütüb görevine getirdi. Şiirlerini çok seven Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın sayesinde Sultan III. Ahmed'in de bulunduğu toplantılara katılmış, ve sultanın beğenisini celbetmiştir. Bir çok farklı eserin çevirisinin yapıldığı kurullarda yer almış ve birçok farklı medresede müderrislik yapmış; 1730'da, İstanbul'da, Patrona Halil İsyanı sırasında vefaat etmiştir. Lâle Devri şairi olan Nedim, neşeli şarkılar ve gazeller kaleme almış, eserlerinde sık sık aşk, şarap ve zevk mefhumlarını işlemiştir. Kuşkusuz bunda dönemin aşk, şarap, zevk ve eğlence ortamlarında bulunmasının etkisi çoktur. Aynı zamanda, şiirlerinde İstanbul'a yer vermiş, İstanbul'a olan aşkını sık sık dile getirmiştir. Divan edebiyatında İstanbul'u belki de en güzel betimleyen şair kendisidir. Şiirlerini kıvrak ve yalın bir dille kaleme almış, aruz kalıplarına bağlı kalmamıştır. Başlıca eseri Nedim Divanı'dır. Eserlerinden örnek Bir söz dedi canan ki keramet var içinde Dün giceye dair bir işaret var içinde Meyhane mukassi görünür taşradan amma Bir başka ferah başka letafet var içinde Eyvah! O çifte kayık aldı kararım Şarkı okuyup geçti bir afet var içinde Olmakta derununda heva ateş i suzan Nayın diyebilmem ki ne halet var içinde Ey şuh Nedima ile bir seyrin işittik Tenhaca varıp Göksu'ya işret var içinde. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Archived
This topic is now archived and is closed to further replies.