Jump to content

Büyük Patlamaya 1 Hafta Kaldı


mucit41

Recommended Posts

Büyük patlamaya 1 hafta kaldı

CERN'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda proton parçacıkları 3.5 trilyon elektronvoltluk enerjiyle çarpıştırılacak

24 Mart 2010 Çarşamba - Haberturk

502845_detay.jpg

Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) uzmanları, 30 martta parçacık çarpıştırıcısında "büyük patlamayı" gerçekleştirmeye çalışacak.

CERN araştırmacılarının açıklamasına göre, kozmosu oluşturduğu düşünülen "büyük patlama" Fransa-İsviçre sınırında 27 km uzunluğundaki dairevi yeraltı tünelinde yeniden oluşturulmaya çalışılacak.

Yerin 100 metre altındaki tünelde, 3.5 Tev (terraelektronvolt) gücündeki ışık huzmeleri ters istikametlerden gönderilerek çarpıştırılacak.

CERN yetkilisi Steve Myere, "İki huzmeyi çarpıştırmak başlı başına zorlu bir iş. Bu, okyanusun ortasında çarpıştırmak üzere Atlantik'in iki kıyısından birer toplu iğne fırlatmak gibi bir şey aslında..." dedi.

Bilim adamları, "büyük patlama" deneyinde kozmosun doğasını kavramaya yarayacak yeni parçacıklar görmeyi umuyor. Bir mikro saniye sürecek çarpışmada, temel element parçacıkları, atom çekirdeklerini oluşturmak için birleşmeye başlamadan önce meydana gelen "büyük patlama" anındaki koşulların oluşturulması öngörülüyor.

Uzmanlar, çarpışma sırasında, özellikle teorik fizikteki kütle kavramının temelini oluşturan veya kara maddenin neden yapıldığını anlamaya yarayacak Higgs parçacığının (Tanrı parçacığı) kanıtını göreceklerini umuyor.

Link to comment
Share on other sites

2roi5pg.jpg

Amaç yukardaki resimde görüldüğü gibi kainatın ilk yaratılış anını bu deneyle yaratmak bence,bu elektron patlama deneyi ile bunu ispatlamaya çalışıyorlar,o ünitede çalışan uzmanların beyanatlarına tabi kalarak o kadar felaket meyda gelmeyeceği doğrultusunda,patlamanın sonucunu görmek ve sanılan derecede bir tehlike arz edecekmi şimdiden bunu kestirmek mümkün değildir.

Şayet o kadar tehlike arz etmiş olsa idi Avrupa'nın merkezine bu üssü kurulmasına izin verilmezdi buda benim düşüncem.

Link to comment
Share on other sites

Dünya 'büyük patlama'ya hazır!

29 Mart 2010 - Haber 7

Dünyanın en büyük atom altı parçacık çarpıştırıcısı olan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı, 30 Mart'ta gerçekleştirilecek olan, bugüne kadar bu alanda yapılmış en yüksek enerjili deneye hazır.

561820100329071451736.jpg

Proton huzmelerinin çarpıştırılacağı deneyde, ''Büyük Patlama'' ile ortaya çıkan evrendeki madde yapısının daha iyi anlaşılması amaçlanıyor. Parçacıkların çarpıştırılması sonucundaki parçalanmayla ortaya çıkacak alt parçacıkların neler olduğu belirlenmeye çalışılacak, teorik düzeyde açıklaması yapılmış olan parçacıkların veya önerme düzeyindeki mikro güçlerin varlığı tespit edilmeye çalışılacak.

Proton huzmeleri, Cenevre'de, İsviçre-Fransa sınırında bulunan, 27 kilometrelik oval tünelde her iki yöne doğru harekete geçirilerek hızlandırılacak ve çarpıştırılacak. Bu proton parçacıkları, karşı yönlerden birbirlerine doğru 3,5 Tera elektron volt (3,5 trilyon elektron volt- TeV) enerjiyle çarpıştırılacaklar. Protonlar birbirlerine çarptıklarında, ışık hızına yakın bir hıza ulaşmış olacaklar. Bu enerji, bugüne kadar Avrupa ve ABD'deki çarpıştırıcılarda kaydedilen en yüksek enerji düzeyi olacak. Çarpışmanın şiddetinin artırılmasıyla, çarpışma sonucundaki parçalanmalarla ortaya çıkan, daha önce gözlemlenememiş yeni alt parçacıkların gözlemlenmesi bekleniyor. Bu da, evrenin ortaya çıktığı ''Büyük Patlama- Big Bang'' anının bir küçük modelinin yapılması anlamına geliyor.

CERN Genel Müdürü Rolf-Dieter Heuer, yaptığı açıklamada, "Yeni Fiziğin kapılarını, insanlık tarihindeki yeni bir keşifler dönemini açıyoruz" dedi.

317420081231123835581.jpg

Parçacıklar birbirlerine çarptığında her bir çarpışmanın yarattığı mini patlamalar, dünyanın dört bir yanındaki binlerce bilimci tarafından zaman içerisinde incelenerek analiz edilecek. Bu analizlerle, 13,7 milyar yıl önce olduğu tahmin edilen Büyük Patlama'nın meydana geldiği anın hemen sonrasındaki koşullar anlaşılmaya çalışılacak. Yıldızların ve gezegenlerin kökeni, kara enerjinin ne olduğu, evrenin yüzde 25'ini oluşturduğu sanılan kara maddenin yapısı gibi sırlara erişilmeye çalışılacak. İskoç bilimci Peter Higgs'in 30 yılı aşkın bir süre önce ortaya attığı, maddeye kütlesini verdiği varsayılan Higgs bozonunun varlığı belirlenmeye çalışılacak. Paralel evrenlerin olup olmadığı, Büyük Patlama'dan önce ne olduğu gibi konularda düşünce üretilmesinin yolu açılabilecek.

Yıllar içerisinde çarpıştırma enerjisi 7 TeV'e kadar çıkarılacak. Her iki yönden parçacıkların çarpışmasından ötürü 14 TeV gücünde olacak bu çarpışmaya 2013'de ulaşılması planlanıyor. Bu güçte bir çarpışma da yepyeni başka keşiflerin kapısını açacak.

AA

Link to comment
Share on other sites

9165_4403_27032010_2.jpg

Dünyanın en büyük atom altı parçacık çarpıştırıcısı olan Büyük Hadron Çarpıştırıcısında iki proton ışını rekor hıza

ulaştırılarak çarpıştırıldı. Bugüne kadarki en büyük enerji açığa çıkarıldı.

Cenevre'deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezinde (CERN), yerin 100 metre altındaki 27 kilometrelik oval tünelde iki proton huzmesi 3,5 Tera elektron volt

(3,5 trilyon elektron volt- TeV) enerjiyle, ışık hızına (saniyede 300 bin kilometre) çok yakın bir hızla çarpıştırıldı.

İsviçre-Fransa sınırındaki CERN'in kontrol odasındaki bilim adamları, ilk çarpışmaları alkışlarla karşıladı.

Açığa çıkan enerji, bugüne kadar Avrupa ve ABD'deki çarpıştırıcılarda kaydedilen en yüksek enerji düzeyi oldu.

CERN sözcüsü, bilim adamı Paola Catapano, "Bu yeni bir çağın başlangıcıdır" dedi.

Bilim adamları, "büyük patlama" deneyinde, evrenin doğasını kavramaya yarayacak yeni parçacıklar görmeyi umuyor. Çarpışmada, temel element parçacıkları, atom çekirdeklerini oluşturmak için birleşmeye başlamadan önce

meydana gelen "büyük patlama" anındaki koşulların oluşturulması öngörülüyordu.

Link to comment
Share on other sites

big bang olayını kurcalayan bi çok bilimadamı var çoğu inandığı için ve ispat etmek için bi kızmıda inanmadığı için bu olayı kurcalar dururlar.

big bang varoluş demektir yaradılış demektir. yaradılışın ve varoluşun ilmini çözmek için Allaha inanmak yeterlidir. aman boş iş abi bunlar. kıyamet koparsa bi 40 yıl sonra görürüz o zaman big bangi (: :p

Link to comment
Share on other sites

iyide kardeşim bu patlamanın insan ırkına zarar verip vermeyeceği belli degil ise neden böyle bir işe kalkışıyorlarki.PATLAMAYA HAYIR :D

Bunun Sebebi Şudur:

Dostum Dünyada Birileri Ne Yapsa Mutlaka Birileri de Karşı Çıkar..

Link to comment
Share on other sites

Tamamen alıntıdır arkadaşlar :)

Değerli Kardeşimiz;

Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah'tır… (Araf Suresi, 54)

Kuran ile modern bilim arasındaki uyumun bir örneği, evrenin yaşı konusudur: Kozmologlar evrenin yaşını 16-17 milyar yıl olarak hesaplamışlardır. Kuran'da ise tüm evrenin 6 günde yaratıldığı açıklanmaktadır. İlk bakışta farklı gibi görünen bu zaman dilimleri arasında aslında çok şaşırtıcı bir uyum vardır. Gerçekte, evrenin yaşı ile ilgili elimizde bulunan bu iki rakamın her ikisi de doğrudur. Yani evren, Kuran'da bildirildiği gibi 6 günde yaratılmıştır ve bu süre bizim zamanı algıladığımız şekliyle 16-17 milyar yıla karşılık gelmektedir.

1915 yılında Einstein, zamanın göreceli olduğunu, mekana, seyahat eden kişinin süratine ve o andaki yerçekimi kuvvetine bağlı olarak zamanın akış katsayısının da değiştiğini öne sürmüştür. Kuran'da 7 farklı ayette bildirilen evrenin yaratılış süresinin, zamanın akış katsayısındaki bu farklılıklar göz önünde bulundurulduğunda bilim adamlarının tahminleri ile büyük bir paralellik içinde olduğu görülür. Kuran'da bildirilen 6 günlük süreyi, 6 devre olarak da düşünebiliriz. Çünkü zamanın göreceliği dikkate alındığında, "gün" sadece bugünkü koşullarıyla, Dünya üzerinde algılanan 24 saatlik bir zaman dilimini ifade etmektedir. Ancak evrenin bir başka yerinde, bir başka zamanda ve koşulda, "gün" çok daha uzun sürelik bir zaman dilimidir. Nitekim bu ayetlerde (Secde Suresi, 4; Yunus Suresi, 3; Hud Suresi, 7; Furkan Suresi, 59; Hadid Suresi, 4; Kaf Suresi, 38; Araf Suresi, 54) geçen 6 gün (sitteti eyyamin) ifadesindeki "eyyamin" kelimesi, "günler" anlamının yanı sıra "çağ, devir, an, müddet" anlamlarına da gelmektedir.

Evrenin ilk dönemlerinde, zaman bugün alışık olduğumuz akış hızından çok çok daha hızlı akmıştır. Bunun nedeni şudur: Big Bang anında evren çok küçük bir noktaya sıkıştırılmıştı. Bu büyük patlama anından bu yana evrenin genişlemesi ve evrenin hacminin gerilmesi, evrenin sınırlarını milyarlarca ışık yılı uzağa taşıdı. Nitekim Big Bang'den bu yana uzayın geriliyor olmasının evren saatinin üzerinde çok önemli sonuçları oldu.

Big Bang anındaki enerji, evrensel saatin zaman akış hızını milyon kere milyon (1012) defa yavaşlatmıştır. Evren yaratıldığında, evrensel zamanın akış katsayısı -bugün algılandığı şekliyle- milyon kere milyon kat kadar daha büyüktü, yani zaman daha hızlı akmaktaydı. Dolayısıyla Dünya’da milyon kere milyon dakikayı yaşadığımız esnada, evrensel saat için yalnızca bir dakika geçmiş olur.

6 günlük zaman dilimi, zamanın göreceliği dikkate alınarak hesaplandığında, 6 milyon kere milyon (trilyon) güne denk gelmektedir. Çünkü evrensel saat, Dünya'daki saatin akış hızından milyon kere milyon daha hızlı akmaktadır. 6 trilyon günün karşılık geldiği yıl sayısı, yaklaşık olarak 16,427 milyardır. Bu rakam günümüzde evrenin tahmin edilen yaş aralığındadır.

6.000.000.000.000 gün / 365,25 = 16.427.104.723 yıl

Diğer yandan yaratılışın 6 gününün her biri -bizim zaman algımızla- birbirlerinden farklı zamanlara karşılık gelmektedir. Bunun sebebi zamanın akış katsayısının evrenin genişlemesiyle ters orantılı olarak azalmasıdır. Big Bang'den itibaren evrenin büyüklüğü her ikiye katlandığında, zamanın akış katsayısı yarıya düşmüştür. Evren büyüdükçe, evrenin ikiye katlanma hızı da gittikçe artan bir şekilde yavaşladı. Bu genişleme oranı, Fiziksel Kozmolojinin Temelleri adlı ders kitaplarında anlatılan, dünyanın her yerinde yaygın olarak bilinen bilimsel bir gerçektir. Yaratılışın her gününü, Dünya zamanıyla hesapladığımızda karşımıza aşağıdaki durum çıkar:

* Zamanın başladığı andan itibaren bakıldığında, yaratılışın 1. günü (1. devre) 24 saat sürmüştür. Ancak bu süre, bizim zamanı Dünya'da algıladığımız şekliyle 8 milyar yıla eşittir.

* Yaratılışın 2. günü (2. devre) 24 saat sürmüştür. Ancak bu, bizim algılarımızla bir önceki günün yarısı kadar sürmüştür. Yani 4 milyar yıl.

* 3. gün (3. devre) ise yine bir önceki gün olan 2. günün yarısı kadar sürmüştür. Yani 2 milyar yıl.

* 4. gün (4. devre) 1 milyar yıl,

* 5. gün (5. devre) 500 milyon yıl,

* ve 6. gün (6. devre) 250 milyon yıl sürmüştür.

* Sonuç: Yaratılışın 6 günü, yani 6 devresi, Dünya zamanı türünden toplandığı zaman, 15 milyar 750 milyon yıl bulunur. Bu rakam günümüzdeki tahminlerle büyük bir paralellik içindedir.

Bu sonuç 21. yüzyıl biliminin ortaya koyduğu gerçeklerdir. Bilim, 1400 yıl önce Kuran'da haber verilmiş bir gerçeği bir kere daha tasdik etmektedir. Kuran ve bilim arasındaki bu uyum, Kuran'ın, herşeyi bilen ve yaratan Allah'ın vahyi olduğunun mucizevi kanıtlarından biridir.

Link to comment
Share on other sites

Saydax'ın Yazdıklarına Eklemek İsteidğim Bir Not Var: Yukarda Geçen 6 gün Bildiğimiz Gün Olarak Algılanmasın Denildiği Gibi Devre Olarak anlatılır. Yahudiler Bu Konuda Yanlıştadır. Allah 6günde Dünyayı Yarattı 7. Gün yani Cumartesi Dinlenmeye Geçti. Buyüzden 1 Hafta 7 Gündür.. Bu Yüzden Cumatesi ve Pazar Resmi Tatildir.

Birşeyi Daha Farkettik İslam ve Bilim Birbirinden Ayrılmaz Bir İkili..

Link to comment
Share on other sites

Son Baskı :D

Dünyanın en büyük atom altı parçacık çarpıştırıcısı olan Büyük Hadron Çarpıştırıcısında iki proton ışını rekor hıza

ulaştırılarak çarpıştırıldı. Bugüne kadarki en büyük enerji açığa çıkarıldı.

Cenevre'deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezinde (CERN), yerin 100 metre altındaki 27 kilometrelik oval tünelde iki proton huzmesi 3,5 Tera elektron volt

(3,5 trilyon elektron volt- TeV) enerjiyle, ışık hızına (saniyede 300 bin kilometre) çok yakın bir hızla çarpıştırıldı.

İsviçre-Fransa sınırındaki CERN'in kontrol odasındaki bilim adamları, ilk çarpışmaları alkışlarla karşıladı.

Açığa çıkan enerji, bugüne kadar Avrupa ve ABD'deki çarpıştırıcılarda kaydedilen en yüksek enerji düzeyi oldu.

CERN sözcüsü, bilim adamı Paola Catapano, "Bu yeni bir çağın

başlangıcıdır" dedi.

Bilim adamları, "büyük patlama" deneyinde, evrenin doğasını kavramaya yarayacak yeni parçacıklar görmeyi umuyor. Çarpışmada, temel element parçacıkları, atom çekirdeklerini oluşturmak için birleşmeye başlamadan önce

meydana gelen "büyük patlama" anındaki koşulların oluşturulması öngörülüyordu.

Link to comment
Share on other sites

Tamamen alıntıdır arkadaşlar :)

Değerli Kardeşimiz;

Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah'tır… (Araf Suresi, 54)

Kuran ile modern bilim arasındaki uyumun bir örneği, evrenin yaşı konusudur: Kozmologlar evrenin yaşını 16-17 milyar yıl olarak hesaplamışlardır. Kuran'da ise tüm evrenin 6 günde yaratıldığı açıklanmaktadır. İlk bakışta farklı gibi görünen bu zaman dilimleri arasında aslında çok şaşırtıcı bir uyum vardır. Gerçekte, evrenin yaşı ile ilgili elimizde bulunan bu iki rakamın her ikisi de doğrudur. Yani evren, Kuran'da bildirildiği gibi 6 günde yaratılmıştır ve bu süre bizim zamanı algıladığımız şekliyle 16-17 milyar yıla karşılık gelmektedir.

Kardeş birincisi olaylar ayrı yani bir cümlde evren altı günde yaratılıyor diyor diğer cümlede ise evrenin yaşı 16-17 milyar yıldır diyor. Evirip çevirip eşitlemişler ama yani söylenen iki olay farklı bu şuna benzemiş yıl 2010, 2+0+1+0=3 benim üç satim var a tesadüfe bak.

Evet zaman görecelidir ama zaman maddenin içindedir yani zaman yere göre değişir ama baz alınan şey maddedir dolayısıyla evrendeki farklı bölgelerde de zaman aynı madde için farklı hızda ilerler. Örnek yarılanma ömrü bir madde nasıl 50 yıl geçtiğini anlayıp 50 yılda yarılanabilir (maddenin içindeki zaman kavramından dolayı), bu deneylerde atom altı poarçacıklar ışık hızına yakın hızlarla çevirlmektedir ve bu deneyler sırasında maddelerin yarılanma sürelerinin bize göre yavaşladığı gözlenmektedir yani hız maddenin zamanını yavaşlatır.

Büyük patlamanın olduğu zaten alman radyoteleskop uydusundaki uğultunu sebebinin araştırılması ve bir fizikçinin büyük patlama olduysa evrenin her tarafına eşit miktarda yayılmış radyasyon vardır şeklindeki teorisinin örtüşmesi ile bu uğultunun büyük patlamanın sesi olduğunun bulunması ile ısbatlanmış oldu. Bu daha çok bir keşif yürüyüşüdür atom altı parçacıklarının davranışları üzerine bir deney daha önce de yerin sanırın 100 m altındaydı bir tesis kurup burada küresel bir yerde 1000 ton saf su ve güneşten gelen nötrinolar hakkında bilgi edinilmeye çalışılmıştı. Sorun şu bu oluşan deneyin çok kısa sürede gerçekleşmesi ve yeterince veri toplanabilmesi inşallah yapılan yatırımlara ve harcanan emeğe değer sonuçlar alınır herkese kolay gelsin.

Link to comment
Share on other sites

karadelik yine iyi.o hiç olmazsa mikronlarımıza ayırır.ya infilak olayı olursa :p havai şifek oluruz uzayda.uzaylılarda izler.

Dostum kara delik ile ilgili birkaç teori var ama mikronlara ayırma sözkonusu değil kara delik kendi içine çöken bir madde 1 cm karesi tonlar gelmektedi o kadar yoğundur ki kütle miktarına göre yaptığı çekim çok fazladır ve kütle olarak arttıkça daha da içine çökmekte gve çekim gücü artmaktadır.

o zaman tnctr kapanırmı acaba ?

Serveri yutarsa kapanır.

Link to comment
Share on other sites

Ne oldu bu gün gecekleşen patlamada black horn - kara delik ler oluştumu bakalım bu deneyde neleri ispatlamaya ne neler yapılacak izleyelim bilim dünyası bu deneyle ne keşifler yapılacak.Saygı ve selametle kalınız.

Link to comment
Share on other sites

CERN?de aslında ne patladı?

İşte patlamayla ilgili gerçekler...

30 Mart 2010 Salı,Haberturk

Yapılan tüm açıklamalara rağmen hala bütün dünyanın en çok merak ettiği konulardan biri İsviçre?deki CERN araştırma merkezinde yapılan Büyük Patlama deneyi. Deney başlayana kadar hakkında pek çok fikir hatta komplo teorileri üretildi; CERN gizli deneylerin yapıldığı kapalı bir üs mü? Deneyden sonra dünya zarar görecek mi? Hatta patlama sonrası bir "Kara Delik" oluşup dünyayı yutacak mı?Maya takvimi bu deneye mi işaret ediyor?

İlk patlamalar Kasım ayında gerçekleştiğinde bu teoriler de havada kalmış ve söylentiler bir süreliğine durulmuştu. Zaman geçtikçe cadı kazanı tekrar kaynamaya başladı ve yeni senaryolar sahnede yerini almaya başladı. Şimdi ikinici patlama dönemi ile en azından sanıldığı gibi anında bir kıyamet yaşanmayacağını öğrenmiş bulunuyoruz yine de kafalardaki sorular devam ediyor.

CERN?de görevli Türk bilim adamı Kerem Cankoçak?la yaptığım görüşmelerimde bu konulardaki sorulara cevap bulmuş ve edindiğim bilgileri daha önce sizlerle paylaşmıştım. Bu bilgiler ışığında bugün gerçekleşen deneyi tekrar ele alıp CERN gerçeğine göz atalım.

CERN tam olarak nedir?

CERN?in açılımı Avrupa Nükleer Araştırma Konseyi. Adında ?nükleer? kelimesi geçiyor ama nükleer araştırma ile ilgili bir şey yapılmıyor. Nükleer çekirdek demek, atomun çekirdeği anlamına geliyor. CERN yaklaşık 55 yıl önce kurulduğu için o yıllarda atomun çekirdeğine kadar inilebiliyordu. Şimdi modern anlamda CERN bir Avrupa Parçacık Fiziği Laboratuarı, burada yapılan şey maddenin temel yapı taşlarını incelemek. Bilim adamı Kerem Cankoçak oradaki esas amaçlarını ?bilimsel merak ve keşif? olarak özetlemişti. Temel sorulara cevap bulmak esas gaye; Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? Maddenin kökeninde ne var? Nasıl oluştu?

CERN hangi ülkelere açık, bir üyelik sistemi mevcut mu?

CERN?e Avrupa ülkelerinin hemen hemen hepsi üye fakat üye olmak şart değil. Üye olmadan da deneylere katılınabiliyor bu uluslararası bir laboratuar. Örneğin Amerika, Rusya, Çin, Japonya buradaki deneylere katılıyor. Türkiye de katılıyor ama çok az bir katkıda bulunuyor. Türkiye de katılıyor ama çok az bir katkıda bulunuyor. Eğer üye olursak daha fazla katkıda bulunacağız.

CERN?deki bilgiler dışa kapalı mı? Gizlilik nasıl sağlanıyor?

Cern?de görevli bilim adamı Kreme Cankoçak?ın bana verdiği bilgilere göre dünyanın her tarafından gelen yaklaşık 10 bin kadar fizikçi bilim adamı bir arada çalışıyor. İşin hiç bir gizlisi saklısı yok her şey açık, bir teknoloji gizi yok.

CERN?de çalışan kaç Türk var?

Projede yer alan pek çok Türk bilim adamı var ama bu Türklerin bir kısmı, Amerika ve Avrupa devletleri adına çalışıyor. Örneğin Kerem Cankoçak Eylül ayı öncesine kadar Iowa üniversitesi adına çalışıyordu, Ekim itibariyle İTÜ İstanbul Teknik Üniversitesi adına çalışmaya devam etti.

Türkiye?nin ülke olarak katıldığı bazı deneyler var, o deneylere katılan Türk bilim adamları Türk üniversiteleri adına bulunuyor. Ama bunlar sürekli CERN?de değiller yani arada bir gidip geliyorlar. Sonuç olarak CERN?de belki 100?e yakın Türk bilim adamı var.

Büyük Patlama deneyi aslında tam olarak ne demek?

Aslında bu konuda bir yanlış anlaşma söz konusu. Bu deneylere Big Bang -Büyük Patlama deneyleri deniliyor ve insanlar da orada bir patlama olacak zannediyor. Halbuki büyük patlama zaten oldu; 13,5 milyar yıl önce. CERN?deki deneyde protonları çarpıştırdıkları zaman ortaya çıkacak olan enerji aslında bir sineğin kanat çırpması kadar! Gerçekte sonuç olarak meydana gelen çok küçük bir enerji ama buradan çıkacak sonuçlar Büyük Patlama?ya ve Büyük Patlama?dan sonraki nano saniyelere açıklama getireceği için başta Avrupa basınında olmak üzere medyada Büyük Patlama Deneyi olarak geçiyor. Dolayısıyla insanlar da bunu patlama olacakmış gibi algılıyorlar.

Büyük Patlama deneylerinin hedefi nedir?

Yine Kerem Cankoçak?ın bana verdiği bilgiye göre aslında bizim anladığımız anlamda hiç bir şey hedeflenmiyor, edinilen bilgilerle sanıldığı gibi karanlık gizli hiç bir şey yapılmayacak. Bu deneylerin tek sebebi ?merak?. Sonuçta bilimin temel çıkış noktası her zaman meraktır. Bu deneyde de ana etken merak ve bilmediklerimizi öğrenmek ve bu merakımızı giderirken ortaya gündelik hayatta kullandığımız teknolojik ürünler de çıkıyor. Şu an kullandığımız internetin temelini oluşturan World Wide Web bunun en güzel örneklerinden.

Bu deneylerle ilişkilendirilen Anti-Madde nedir?

Anti-madde aslında var olan bir kavram, kitaplara konu olduğu gibi bir gizem ya da sadece bir teori değil. Her parçacığın zıt yüklü bir anti-parçacığı var: Elektron/Pozitron gibi? Anti-proton ve anti-elektron (pozitron)?dan meydana gelen Anti-atom ise 5 sene önce CERN?de yaratıldı. Ama anti-hidrojen atomu nano saniyelerde yok oluyor çünkü madde ve anti-madde birbirini yok ediyor. Şu anda içinde yaşadığımız evren maddeden oluşuyor. Anti-atomu laboratuarda yaratabiliyorsunuz ama bunlar madde ile birbirini yok ediyor. Anti-madde/Madde simetrisi kırılmasaydı şu anda biz de var olamazdık. Ya madde ya da anti-maddenin hakim olması lazım ki madde ortaya çıkabilsin. Yoksa birbirlerini yok ediyorlar ve geriye sadece radyasyon kalıyor. CERN?de ?Peki bu neden böyle oldu?? sorusuna cevap aranıyor ve belki de bu soruya da cevap verilebilecek.

Bugün CERN?de tam olarak ne oldu?

Bazı yayın organlarında ?CERN?de patlama oldu? diye yazıyor, oysa olan şey iki protonun kafa kafaya çarpışması? Ve bu çarpışma bir saniyede 40 milyon kere tekrarlanıyor?.

Burada ?Çarpışma? terimini biraz açmak gerekir. Aslında söz konusu olan ?çarpışma? değil ?çarpışmalar?. Saniyede 40 milyon kere tekrarlanacak olan bu çarpışmalardan yeni parçacıklar üretiliyor. Enerjinin maddeye dönüşmesi ilkesi (Einstein?ın E=mc^2 formülünü hatırlayın). Hızlandırıcı 10 saat çalıştığında 10×60x60X40 milyon adet çarpışma gerçekleşmiş oluyor. Bu kadar çok sayıda çarpışma elde edilmesinin nedeni ise, ender görünen olayları ve parçacıkları saptamak. Bu parçacıklar bazı fizik modellerinde öngörülüyor ama gerçek hayatta henüz saptanamadı. Dolayısıyla aslında deneyde bilimin bilmediği bir şey gerçekleşmedi ve çarpışma ?beklendiği? gibi başladı. Farklı ve beklenmedik bir durum elde etmek çok zaman alacak. Belki bu çarpışmaları yıllarca yineledikten sonra ?farklı ve beklenmedik bir durum? elde edilebilecek ki bu da bilinmeyeni öğrenmek anlamına geliyor. Zaten bütün amaç da bu.

Bundan sonraki adım ne?

Bundan sonraki amaç bu çarpışmaları yıllarca devam ettirmek. Bu arada da protonların enerjilerini ve sayılarını yükseltmek. Hedeflenen enerji, protonların 7000 Milyar elektron volt enerjisine çıkmaları. Su anda bu enerji 450 milyar elektron voltda. Eğer her bir proton 7000 Milyar elektron volt enerjide kafa kafaya çarpışırsa, elde edilen enerji yoğunluğu evrenin başlangıç koşullarına yakin olacak ve ilk evrendeki fiziksel atmosferi yakalanmış olacak. Bu asamaya en erken 2 yıl sonra geçilmesi planlanıyor. Yani şu anda hem protonların enerjileri çok düşük, hem de çarpışan protonların sayısı çok düşük.

Hadron Çarpıştırıcısı ne kadar süre ile aktif kalacak? Net bulgular için kaç tane çarpışma gerçekleşmesi gerekiyor?

Büyük Hadron çarpıştırıcısı (Large Hadron Collider- LHC) en az 20 yıl, belki de daha fazla çalışacak. Net bulgular için, eğer şanslıysak, 2 yıl x 365 gün x24 saat x 60x 60 x 40 milyon çarpışma gerekiyor? Ama 5 yıldan önce çok kesin sonuçlara ulaşmak zor görünüyor.

Özet olarak:

Basında patlama diye tabir edilen şey aslında protonların çarpışması. Ortaya çıkan enerji de bir sivrisineğin kanat çırpması kadar. Protonlar atom çekirdeğindeki parçacıklar. Bunlar o kadar küçük ki, neredeyse maddenin temel yapıtaşları sayılabilir. Ancak çok hızlı bir şekilde hareket ettirildiklerinden enerjileri boylarına göre çok yüksek oluyor ve böylece elde edilen enerji yoğunluğu çok fazla oluyor. Bu yüzden de evrenin ilk başlangıcındaki, 13.5 milyar yıl önceki enerji yoğunluğu koşullarına yaklaşılmış olunuyor. Bilindiği gibi evrenin başlangıcının ?Big Bang? yani Büyük Patlama ile başladığı varsayıldığı için, LHC deneylerine bu yüzden Büyük Patlama deneyi denmekte. Kamuoyu tarafından yanlış anlaşılan konu da bu. Sanki CERN?de büyük bir patlama gerçekleştiriliyor zannediliyor. Oysa Büyük Patlama 13.5 milyar yıl önce zaten oldu. CERN?de şimdi o koşulları çok minyatür şekilde gerçekleştirip inceleyen bir deney yapılıyor.

http://ekonomi.haberturk.com/teknoloji/haber/504374-cernde-aslinda-ne-patladi[/CODE]

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...