Jump to content

Bir Zamanlar Mahalle Maçları Kuralları...


BeNefSE
 Share

Recommended Posts

[b][b][size="4"][font="Times New Roman"][list]
[attachment=786:2903734829d890169e51.jpg]
[color="#4169E1"]Bir Zamanlar...[/color]
[*] Iyi oynayan iki kişinin aynı takımda yer almamasına dikkat edilirdi.
[*] Maçlar minyatür kalede oynanıyorsa, penaltı boş kaleye ters şekilde topukla vurulurdu.
[*] Maçların hayali kale direkleri arası adım ile sayılır, olmaları gereken yerler iki taş ile işaretlenirdi.
[*] Hava kararınca, ezan okununca, anne-baba çağırınca maç biterdi.
[*] Üç korner bir penaltıydı.
[*] Topu patlatan parasını öder, patlak top ikiye kesilip kafaya takılırdı.
[*] Frikiklerde açıl biraz` denince `Burası Ali Sami Yen mi` şeklinde cevap verilirdi.
[*] Takımlar kurulurken ilk oyuncuyu seçme hakkı, adım almayı iyi bilenindi.
[*] Kaleci topu 3 kere sektirirse rakibe `Açılsana 3 kere sektirdim` derdi, rakip açılırdı; efendilik vardı.
[*] Top insanın pek münasip olmayan bir tarafına gelirse herkes `işe işe!` diye bağırırdı.
[*] Penaltılarda kaleci değiştirilirse 2 penaltı atılırdı. Eğer ilk penaltı gol olursa ikincisi atılmazdı.
[*] Abanma ve burun vurmak yoktu, vurulursa eleştirilip kınanırdı.
[*] Tanju, Rıdvan, Metin, Ali, Feyyaz, Hagi, Hakan, Hami gibi dönemin popüler futbolcularının adı alınırdı.
[*] Topun sahibi tüm kuralları koyar, takımı kurar, kaleyi seçer, istemediği kişileri topuyla oynatmazdı.
[*] Klişe laflar vardı: `At bakayim abinin kıllı göğsüne!`
[*] Elin avantajı olmazdı.
[*] Bel üstü gol sayılmazdı.
[*] Taçtan kendi önüne atıp başlatılınca, taç değişirdi.
[*] Maçı izleyen küçük bir grup varsa, penaltı olup olmadığına o karar verirdi, saygı vardı.
[*] Maçlarda eğer iddia varsa ödüller genel olarak Algida Max, eskimo, meybuz, 2,5 litrelik kola vb. ürünlerden oluşurdu.
[*] Pas vermeden sadece çalım atarak gol atılırsa sayılmazdı.
[*] Frikiklerde baraj mesafesi, frikiği kullanacak olan kişinin koca bir zıplayışının akabinde 3 koca adım atmasıyla belirlenirdi... Büyük atılan adıma karşılık olarak rakip takım "sen tuvalete de mi böyle gidiyon?" diyerek ortalığı kızıştırırdı.
[*] Top, oyun alanı içerisindeki herhangi bir arabanın altına kaçarsa büyük bir şevkle arabanın altına yatılıp top alınırdı. Topu ilk kim kaparsa o takımda başlardı.
[*] Gol olduktan sonra eğer tartışmalar olursa ve golü yiyen takımın bir oyucusu golü kabullenirse rakip takım direk o kişiyi sahipler "adamın gol diyo" diyerek golü alırlardı. Golü kabullenen kişi de kaleye veya defansa alınırdı.
[*] Varsa hakeme yapılan en dolu dizgin hakaret: "hakeme gözlük, eline de sözlük" tü.
[*] Oynayacakların sayısı eğer tek ise, güçsüzlerden biri devre değiştirerek gönlü alınırdı.
[*] Penaltılarda eğer takımınız açık ara farkla öndeyse kaleciye vurdurulurdu. Ama en güçlü forvetiniz penaltıyı kullanacaksa, hemen rakip kalecinin gönlü alınırdı: "Merak etme olm, teknik vuracam."
[*] Sabit bir kaleci yoksa 2 golde bir veya dakika usulü oyuncular aralarında değişirdi. Kalecilik sırası "Sonum bir Allah" diye kim başlarsa o kişiden geriye sayılırdı.
[*] Dizde veya ayak ucunda top sektirerek de sıra belirlendiği olurdu (genellikle 9 aylık veya 21 aylık gibi oyunlarda)
[*] Kaleci oyuncu kavramı vardı. Takımların genellikle iyi oyuncuları bu göreve kendilerini adarlardı.
[*] Eğer bir oyuncu faule maruz kalmışsa ama devam etmek istiyorsa, rakip futbolculardan birinin yürümesini dahi bahane ederek: "Adamın devam ediyor." derdi.
[*] Milli birlik ve beraberliğimiz mahalle maçlarında başlamıştır. Önce maçlar yapılır... Centilmenlik skora yansımazsa sopalar, taşlar konuşurdu.
[*] Atan alır spor vardı. Eğer top kime çarpıp çıkmışsa topun gittiği yer neresi olursa olsun koşa koşa gidip alırdı.
[*] Mahallenin abileri kaleci alıştırırlardı ve buna göre puan verirlerdi. Aralarında kavga eden çocukların puanı kesilirdi.
[*] Skor ne olursa olsun akşam!? saati yaklaştığında "Golü atan kazanır." kuralı işlerdi.
[*] Maçlardan sonra su sırasına girmek ayrı bir davaydı ve mutlaka koşa koşa gidilirdi. Genellikle yaşlı amca veya teyzeler, zemin katta oturanlar bu işin acımasız kurbanlarıydı.
[*] El kasti değilse o top direkt kaleye kullanılmaz, "kasti değilki oğlum, gol olmaz." denirdi...
[*] Eğer kaleci dahil herkes çalımlanmışsa; o top çizgiye kadar götürülür ya popo dürtmesi yada yere yatıp kafa, burun, alın gibi vucut kısımlarının dürtmesi ile gol atılırdı.
[*] Kalecinin degajla gol atabilmesi bir yetenekti fakat gene de gol sayılmazdı. Karşılıklı atışmaların sonunda yoldan geçen herhangi biri hakem yapılırdı ve sonuca o karar verirdi.
[*] Para o zamanlar kolay bulunmadığından maçın hangi takım tarafından başlatılacağına; bir tarafına tükürülmüş yassı bir taşın havaya atılıp, yaş mı,kuru mu seçiminde doğru tarafı bilen tarafın başlaması yöntemi ile karar verilirdi.
[*] Kaleler taştan olduğu için atılan şut önce defansa çarpıp sonra taşın üstünden geçtiyse şutu atan takım gooll diye yaygara çıkarırdı.Rakip takımın gol değil kale üstü cevabına,gol yoksa korner o zaman ver topu diyerek racon kesilirdi.

[/list][/font][/size][/b][/b] Edited by BeNefSE
Link to comment
Share on other sites

[size="4"][font="Times New Roman"]Çocukken mahallede top oynayıp da bu kuralları bilmeyen olmaz :rolleyes: Şimdilerde köye gittiğimde sokakalar bomboş malesef.Çocuklar oyunları artık sokakta değil bilgisayarda oynuyorlar.İnternet kafeleer doluşuyorlar ya oyun oynuyorlar ya da facebook vb sitelere takılıyorlar.İnternet,Bilgisayar yerinde kullanıldığında zararlı değil ancak çocukluğu yaşamayı engelliyor malesef...Şimdi hatırlıyorumda ne güzel günlerdi o sokak aralarında oynadığımız günler....[/font][/size]

Link to comment
Share on other sites

Sokaktan araba geçiyorsa biri araba diye bağırır ve herkes olduğu yerde dururdu.. Araba geçtikten sonra ayağında top olan kişi devam diye bağırırdı oyun kaldığı yerden devam ederdi.. Özledim.. Bisikletten düşmeyi, top oynarken cam kırmayı, teyzelerin keserim topunuzu demesini.. Güzeldi günler.. Mazide kalan günler.. Birdaha göremeyeceğimiz. Çocuklarımıza anlatacağımız günler.. :closedeyes: :(

Link to comment
Share on other sites

[code][Kaleler taştan olduğu için atılan şut önce defansa çarpıp sonra taşın üstünden geçtiyse şutu atan takım gooll diye yaygara çıkarırdı.Rakip takımın gol değil kale üstü cevabına,gol yoksa korner o zaman ver topu diyerek racon kesilirdi. [/code]

bu çok güzeldi benim kardeşim hala bu kültürde devam ettiği için eskiler her zaman yeni gözümde bazen şahit bile oluyorum :D

Edited by CaNCaN
Link to comment
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

 Share

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...