Jump to content

Ebru ebru olalı böyle çıplak kalmadı


mavikiz

Recommended Posts

Gülseren Sönmez, Türk İslam medeniyetinin gözde sanatlarından olan ve maneviyatın sembolleri arasında sayılan Ebru sanatı ile ilk kez nü tablolar üreterek, yeni bir tartışma başlattı.

55331.jpg

Sözlükte kağıt süslemeciliğinde kitre ve kola gibi yapıştırıcılarla yoğunlaştırılmış su üzerine, neft yağı ile inceltilmiş yağlı boya damlatılarak yapılan ve özel bir kağıda geçirilen süs olarak tanımlanan ebru tarihte dinsel yazıların, hat yazılarının yazıldığı bir zemin olarak kullanılıyor. Yüzyıllar boyunca ciltlemecilikte ve hatların alt zeminini oluşturmak için kullanılan ebruda kadın figürüne bugüne dek hoş bakılmıyor.

Ancak Sönmez ebrularına kadın figürü kullanmala kalmıyor, üstelik nü kadınlar kullanarak, ebru sanatını farklı boyutlara sürüklüyor..

Sönmez, "Ebrunun kendine göre bir kutsallığı var. Bu kutsallığın içinde ilahi bir gücü olan ebruya nü katılması klasik ebrucular tarafından hoş karşılanmayan bir olay. Ben öyle kabul etmiyorum. Onlara da saygı duyuyorum tabii ama her teknik günümüz koşullarında farklılaşarak diğer insanlara aktarılmalı ki kıymetli olsun, gelişsin ve daha iyiye gitsin" diyor..

Sönmez'in bir hayli tartışılacak olan sergisi Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde 8-12 Mart tarihleri arasında Moskova Phoenix Sanat Galerisi'nde ve 13 Mart'ta da Moskova UpDK Kültür Merkezi'nde sergilenecek..

DÜNYA KADINLAR GÜNÜNE ÖZEL TABLOLAR

Şimdiye kadar ikisi yurtdışı (İsviçre ve İngiltere) olmak üzere 62 kişisel sergi açmış ve 4 yüzün üzerinde de karma sergiye kaltılmış olan Sönmez Mart ayı içinde kişisel sergilerine bir yenisini ekliyor. 8 Mart 'Dünya Kadınlar Günü' dolayısıyla Moskova'da kadın sanatçılar, yazarlar ve bilim kadınları ile bir dizi kültürel etkinlik düzenleniyor. Türk Büyükelçiliği'nden de bu etkinlikler için bir kadın sanatçı istendiğinde Büyükelçiliğimiz "Farklı olanı, bizim olanı ******ürelim" diyerek Sönmez'i davet ediyor. Yani Sönmez 'Dünya Kadınlar Günü' etkinlikleri çerçevesinde 8-12 Mart tarihleri arasında Moskova Phoenix Sanat Galerisi'nde ve 13 Mart'ta da Moskova UpDK Kültür Merkezi'nde olacak. Üstelik de ebrularıyla...

RUSLARA EBRU TARİHİNİ ANLATACAK

Sönmez'in Phoenix Sanat Galerisi'nde 54 eseri sergilenecek. Yapıtları arasında klasik tarzdaki ebruların yanı sıra; hayvan betimlemelerinin, modern peyzajların, nülerin ve sürrealist konuların kullanıldığı ebrular da yer alacak. 13 Mart'ta ise Rus sanatseverlere ebrunun tarihini anlatacak, canlı olarak ebrular yapacak ve ebru yapmayı öğretecek.

Sönmez ebruya öğretmen okulunda öğretmeninin nişastalı su üzerine yağlı boya ile ebru yapmayı öğretmesi ile başlıyor. Bir süre ara verdikten sonra tekrar 1980lerde bir arkadaşının evine kırlent yapmak için başlıyor. Ve o gün bugündür de ebru yapmaya, ebruda görmeye alışık olmadığımız şeyler yaparak devam ediyor. Nüler, portreler ve sürrealist konular ile... İlk ebru sergisini açtığı yıllarda "Ebruyu çok bilmiyorum ama kendimce bir şeyler yapıyorum" diyen Sönmez sonraları o ebru sergisinde pek çok ebru tekniğini kullandığını hatta aştığını anlıyor. Sönmez bir yerde durmamanın ve farklılaşmanın gerekliliğine inanıyor. Bunu da ebrularına yansıtıyor. Ebruya yenilikler getirmesinin nedenini şöyle açıklıyor Sönmez: "Ebrunun kendine göre bir kutsallığı var. Bu kutsallığın içinde ilahi bir gücü olan ebruya nü katılması klasik ebrucular tarafından hoş karşılanmayan bir olay. Ben öyle kabul etmiyorum. Onlara da saygı duyuyorum tabii ama her teknik günümüz koşullarında farklılaşarak diğer insanalara aktarılmalı ki kıymetli olsun, gelişsin ve daha iyiye gitsin. Farklılaşmak gerektiğine inanıyorum. Bir yerde durulmamalı."

(Cumhuriyet - Hafta Sonu eki)

Link to comment
Share on other sites

  • 1 ay sonra...

ben bunda yanlış bişe görmüyorum ne yeni zamanında kutsal yazıların yazıldığı derileri şimdi ayakkabılarda kullanıyolar diyede insanları suçlamaya benziyo bu...

Link to comment
Share on other sites

Ebru Türk-İslam medeniyetinin bir sanatı değil mi? Peki İslam medeniyetinin sanatsal simgesinde çıplaklık neyi ve nasıl temsil ediyor ? İnsanlar bazı konuları islamiyete göre yorumlayınca hemen yobaz damgasını yiyorlar ya işte asıl yobazlar bunlar!!! :angry:

Link to comment
Share on other sites

Ebru Türk-İslam medeniyetinin bir sanatı değil mi? Peki İslam medeniyetinin sanatsal simgesinde çıplaklık neyi ve nasıl temsil ediyor ? İnsanlar bazı konuları islamiyete göre yorumlayınca hemen yobaz damgasını yiyorlar ya işte asıl yobazlar bunlar!!! :angry:

şu anda yok olmaya yüz tutan bi sanatı canlandırmaya çalışıyo bu insanlar bunun neresi yobazlık? nü olsa ne farkeder ebrudaki asıl amaç islami figürler çizmek değildir ki amaç renklerin su ile olan birlikteliği sonucunda ortaya çıkan ahengi insanlara sunabilmektir... unutulmaya yüz tutmuş bu sanatın yeniden can bulabilmesi için mutlaka yeniliklere ihtiyacı vardır ben takdir ediyor başarılarının devamını diliyorum...

Link to comment
Share on other sites

şu anda yok olmaya yüz tutan bi sanatı canlandırmaya çalışıyo bu insanlar bunun neresi yobazlık? nü olsa ne farkeder ebrudaki asıl amaç islami figürler çizmek değildir ki amaç renklerin su ile olan birlikteliği sonucunda ortaya çıkan ahengi insanlara sunabilmektir... unutulmaya yüz tutmuş bu sanatın yeniden can bulabilmesi için mutlaka yeniliklere ihtiyacı vardır ben takdir ediyor başarılarının devamını diliyorum...

Hangi islam sanatını çıplaklıkla birleştirebilirsin ? nü çıplaklık değilde nedir ? Bizim hangi kültürümüzde çıplaklık kullanılmıştır ? Türk-İslam tarihinde nerde nü temasının işlendiği bir eser gördün ? Eğer benim atalarımın unutulmaya yüz tutmuş bir sanatı bu şekilde canlandırılacaksa hiç canlandırılmasın çok daha iyi...

Link to comment
Share on other sites

Hangi islam sanatını çıplaklıkla birleştirebilirsin ? nü çıplaklık değilde nedir ? Bizim hangi kültürümüzde çıplaklık kullanılmıştır ? Türk-İslam tarihinde nerde nü temasının işlendiği bir eser gördün ? Eğer benim atalarımın unutulmaya yüz tutmuş bir sanatı bu şekilde canlandırılacaksa hiç canlandırılmasın çok daha iyi...

Ebru sadece bi islam sanatı değildir son 20 yıl içerisinde dünyanın hemen hemen her yerinde kullanılmaya başlanmıştır... Türk-İslam tarihi sona ereli oldukça uzun bi zaman oldu demokratik bir ülkede yaşıyoruz bu kadar abartma istersen...

Link to comment
Share on other sites

Ebru sadece bi islam sanatı değildir son 20 yıl içerisinde dünyanın hemen hemen her yerinde kullanılmaya başlanmıştır... Türk-İslam tarihi sona ereli oldukça uzun bi zaman oldu demokratik bir ülkede yaşıyoruz bu kadar abartma istersen...

Demokratik bir ülkede yaşıyorsak senin bu olayı olumlu karşılaman kadar benimde tepkiyle karşılamam doğal diye düşünüyorum. Beni ilgilendiren kısmı da dünyanın kullandığı şekil değil Türklerin kullandığı şekildir.

Link to comment
Share on other sites

Zamanla Ebru olarak anılan bu sanatın kelime kökeni Farsça Ebri: bulut bulutumsu, Çağatayca: Ab-ru : su yüzü ‘ den geldiği bilinmektedir.

Türkistan’ da doğan bu sanatın başlangıcının 9. y.y olduğu sanılmaktadır. Fakat elimizde tam bir belge niteliği taşıyan bilgi bulunmaktadır.1447 yılına ait olduğu söylenen en eski ebrunun Topkapı sarayında olduğu söylenmektedir. Fakat şu an o ebruya ulaşılamadığı için elimizde bulunan en eski ebru Topkapı Sarayın’da ki 1554 yılına ait olan ebrudur diyebilmekteyiz.

Osmanlı imparatorluğunda Enderun mekteplerinde saray için üretilen ebru saray dışına taşıp buradan da Anadolu’ya yayılmıştır.Doğal malzemelerle çalışılmaktadır.Gül dalı ve at kılından fırça, bitki zamkından suyun yoğunluğunu arttırmak için kitre , boyaları su yüzeyinde tutabilmek için öd , boya olarak da toprak, pigmen ve oksit boylar kullanılmaktadır.Çok taşlı ve pis olmayan beğendiğimiz herhangi bir renk toprak ile boyalarımızı kendimiz elde edebiliriz.Göreme’nin beyaz ve kirli beyaz, Sivas’ın koyu kahverengi, Kütahya’nın aşı boyası(kırmızı toprak) gibi. Bu nedenle, doğanın tüm güzelliklerinden yaralanarak ebru sanatını icra etmek mümkün olabilmektedir.

Osmanlılar döneminde devlet belgeleri ve resmi yazışmalarda zemin olarak kullanılmıştır. Bu ise ebrunun bir eşi daha olmayan desenlerinden yola çıkılarak tahrifatı önlemek amacıyla yapılmıştır. Yazı pervazlarının süslemesinde, kitap ciltlerinin iç kapağı olarak kullanılan ve hat çalışmaları için zemin oluşturan ebru sanatının, avrupalı seyyahlar tarafından keşfedildikten sonra değeri iyice anlaşılmıştır

Avrupalılar, ebru kağıdının üzerinde, mermerlerde bulunan damarların yer almış olmasından dolayı bu kağıda “mermer kağıdı”; Araplar ise damarlı kağıt anlamına gelen “Varaku’l mücezza” demektedir.

Ruha huzur veren ve sabırlı olmayı öğreten bir sanattır ebru. Sinir hastaları ve özürlü çocuklar üzerinde yarattığı olumlu etkiler ortadadır. Sakinleştirici etkisi ile sinir sistemini düzenlemekte ve su ile ilgilenmeyi zaten seven çocuklarda ise, renklerin birbirleri ile dansı, onları mutlu kılmaktadır.Bir çiçeği bile yapabilmek için, hareketleri düzene soktukları ve geliştirdikleri bir gerçektir.

alıntıdır

Link to comment
Share on other sites

Hangi islam sanatını çıplaklıkla birleştirebilirsin ? nü çıplaklık değilde nedir ? Bizim hangi kültürümüzde çıplaklık kullanılmıştır ? Türk-İslam tarihinde nerde nü temasının işlendiği bir eser gördün ? Eğer benim atalarımın unutulmaya yüz tutmuş bir sanatı bu şekilde canlandırılacaksa hiç canlandırılmasın çok daha iyi...

Sayın tarih Öğretmeni kronolojik olarak EBRU nun bir islam sanatı değil bir türk sanatı olduğunu Kariyerinin verdiği bir olgunlukla konuya değinmeden vermiştir .İsterseniz hocamın yazısını tekrar bir okuyarak bunun ne sanatı olduğunu bir kez daha düşünün , Sanat evrenseldir. Başka bir dildir Ebru bir Türk sanatıdır.Kullanıulan objeler bile nasıl bir medeniyetin sanatı olduğunu ortaya koyuyor.kimse bir yerlere yamamaya kalkmasın istersen.

ne demiş tarih öğretmeni ;

Çağatayca: Ab-ru : su yüzü ‘ den geldiği bilinmektedir.

Türkistan’ da doğan bu sanatın başlangıcının 9. y.y olduğu sanılmaktadır. Fakat elimizde tam bir belge niteliği taşıyan bilgi bulunmaktadır.1447 yılına ait olduğu söylenen en eski ebrunun Topkapı sarayında olduğu söylenmektedir. Fakat şu an o ebruya ulaşılamadığı için elimizde bulunan en eski ebru Topkapı Sarayın’da ki 1554 yılına ait olan ebrudur diyebilmekteyiz.

Osmanlı imparatorluğunda Enderun mekteplerinde saray için üretilen ebru saray dışına taşıp buradan da Anadolu’ya yayılmıştır.Doğal malzemelerle çalışılmaktadır.Gül dalı ve at kılından fırça, bitki zamkından suyun yoğunluğunu arttırmak için kitre , boyaları su yüzeyinde tutabilmek için öd , boya olarak da toprak, pigmen ve oksit boylar kullanılmaktadır.Çok taşlı ve pis olmayan beğendiğimiz herhangi bir renk toprak ile boyalarımızı kendimiz elde edebiliriz.Göreme’nin beyaz ve kirli beyaz, Sivas’ın koyu kahverengi, Kütahya’nın aşı boyası(kırmızı toprak) gibi. Bu nedenle, doğanın tüm güzelliklerinden yaralanarak ebru sanatını icra etmek mümkün olabilmektedir.

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...