Jump to content

I. Dünya Savaşı’nda Türk Askeri Kıyafetleri


tarihogretmeni

Recommended Posts

savaskitap.jpg

Mahmut Şevket Paşa’nın 1800’lü yıllarda askerî kıyafetlerle ilgili hazırladığı çalışmasından sonra ikinci araştırma kitabı olan “I. Dünya Savaşı’nda Türk Askerî Kıyafetleri”, iç çamaşırlarıyla cepheye yollanan askerlerin hangi şartlarda savaş kazandığına dikkat çekiyor. Kitap, tarihî dizilerin ve filmlerin kıyafet konusunda düştükleri yanlışları da gün yüzüne çıkarıyor.

Tunca Örses ve Necmettin Özçelik tarafından hazırlanan ve Denizler Kitabevi’nden çıkan “I. Dünya Savaşı’nda Türk Askeri Kıyafetleri” kitabı, savaşın o zor anlarına askerî kıyafet açısından bakıyor. Kitapta, I. Dünya Savaşı’nda (1918-1918) Osmanlı ordusunda kullanılan kıyafetler ve bu kıyafetlerin hangi koşullarda giyildiği yer alıyor.

savas.jpg

Birinci Dünya Savaşı, Türk ordusu için her açıdan zorlu geçen bir savaştı. Bir yanda cepheye mermi taşıyan kadınlar, diğer yanda askerin zaruri ihtiyaçlarını karşılamak için dikim evlerinde, kumaş fabrikalarında çalışan insanlar vardı. Ama koşulların elvermediği zamanlar çoktu. Özellikle İstanbul’a uzak olan cephelere askerî kıyafet ulaştırılmasında büyük sıkıntılar yaşanıyordu. Öyle ki, 1916 sonbaharında Doğu Cephesi’nin bazı birliklerine askerî üniforma verilemeyince, erlerin iç çamaşırları askerî renk olarak bilinen haki renge boyanarak üniformaya benzetilmeye çalışılmış ve askerler iç çamaşırlarıyla cepheye yollanmış. Örses, “Dünyanın hiçbir askeri, iç çamaşırlarıyla savaşmak zorunda kalmamıştır. Belki de bu, dünyada tek bir örnektir.” diyor. I. Dünya Savaşı’na ait belge ve fotoğrafları biriktiren Örses, “Birinci Dünya Savaşı deyince akla hep Çanakkale, Sarıkamış geliyor. Elbette bu cepheler çok önemli; ama başka cepheler de var; Doğu cephesi, Suriye, Yemen, Asya, Avrupa, çöl cepheleri... Kıyafetlerin yıprandığı, çoğu zaman da ulaştırılamadığı cepheler, bu cephelerdir.” diyor.

Kitabın en önemli özelliği Elbise-i Askeri Nizamnamesi’ni ilk defa Türkçeleştiren bir çalışma olması. Silahlı Kuvvetler ile ilgili ilk kıyafet kitabı, 1800’lerin sonunda Mahmut Şevket Paşa tarafından yayınlanmış. İkinci kitap ise yüz küsur seneden sonra yayınlanan bu çalışma. Kitap, tarihî filmlere ve belgeseller hazırlayanlara kaynak olma özelliği taşıyor. Çünkü bazı filmlerde ve dizilerde, küçük bir ayrıntıymış gibi görünse de kıyafetler konusunda çok fazla hatalara rastlanıyor. Kitapta savaşta kullanılan kıyafetlerin tüm özellikleri, apoletlerin renkleri, yıldızların nasıl olduğu ayrıntılı olarak yer almış. Tunca Örses, “TRT’de Kınalı Kuzular adlı bir dizi oynuyor. Oradaki bütün üniforma rütbeleri yanlış. Kırmızı apolet takıyorlar. Üzerlerindeki yıldızlar da 1936 yılına ait. Kırmızı apolet Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne aittir. Birkaç kere telefon açıp uyarmak istedim; ama başarılı olamadım. Bu büyük bir tarihî yanlıştır. Kurtuluş dizisinde ise İstiklal Savaşı’nda giyilen üniformaların renkleri çok açık verilmişti. Aynı zamanda o kadar gıcır gıcır ve ütü yerleri belliydi ki! Bu tür yanlışlar filmin tarihî özelliğine gölge düşürüyor.” diyor.

***

Yırtmaçlı kollar, isimli şapkalar

Birinci Dünya Savaşı’nda savaşan Türk subay ve askerlerin üniformaları dikilirken ceket kollarına düğmeli yırtmaç yapılmış. Bunun nedeni, namaz kılmak isteyenlerin kollarını rahatça sıvayıp abdest almalarını kolaylaştırmak. Çünkü asker üniformalarının kolları dar dikiliyor. Kıyafetlerde dikkat çeken diğer bir ayrıntı ise askerlerin şapkalarıyla ilgili. Osmanlı ordusu 1909’a kadar kırmızı fes ve siyah üniformadan oluşan kıyafet giyiyordu. 1909’da kurulan Elbise-i Askeriye Nizamnamesi komisyonu, Alman ordusunun üniformasını model alarak ordu kıyafetinde değişiklik yaptı. Kara Kuvvetleri fesi kaldırıp, onun yerine bir tür Laz şapkası olarak bilinen serpuşu başlık olarak kullanmaya başladı. Adı daha sonra kabalak olan serpuş, bir süre sonra Enver Paşa’nın adını alarak enveriye olarak anılmaya başlanmış. Örses, bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Ordunun başkomutanına duyulan saygı ve sevginin bir ifadesi.” Deniz Kuvvetleri’nin şapkasına ise o zamanlar 4. Ordu komutanı ve bahriye nazırı olan Cemal Paşa’nın adı yani cemaliye verilmiş. Gazeteci-yazar Hasan Cemal’in dedesi olan Cemal Paşa, İttihat ve Terakki Partisi’nin önde gelen isimlerinden. Örses, “Yani karacılar enveriye, denizciler cemaliye şapkası takıyorlar. Bu isimler ihtiraslarını biraz da böyle belli ediyorlar.” diyor.

zamancumartesi

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...