Jump to content

En Ünlü Ve En Tartışmalı Heykeller


mavikiz

Recommended Posts

Anadolu'nun dört bir yanında, her biri farklı anlamlarla yüklü heykeller ve anıtlar, kimi zaman, ''benzemiş, benzememiş'', ''amacına uygun olmuş, olmamış'' tartışmalarına, tepkilere yolaçtı.

Bazı heykeller, halkın ortak görüşünü yansıttığı için alkışlandı, bazıları, görüş ayrılıklarına neden oldu. Anadolu'da, tarihin eski dönemlerinden bu yana yapımına önem verilen heykeller, günümüzde de bu değerini koruyor.

Tarih boyunca, özellikle mücadelenin ve kahramanlıkların dile getirilmesinde araç olarak kullanılan heykeller, geçmişin günümüze kadar taşınmasını da sağlıyor. Tarihi değerleri, kültürü yansıttığı için halkın büyük önem verdiği ve en ince detayına kadar incelediği heykeller ve anıtlar, bu nedenle yer yer önemli tartışmalara da yol açıyor.

41911.jpg

Tartışmaların büyümesi üzerine, yerinden kaldırılan, ya da yenisi yapılan heykeller olduğu gibi, heykeltıraşların üzerinde rötuşlar yaparak, ''istenilen'' şekle getirdikleri heykeller de bulunuyor.

Tüm tartışmalara ve görüş ayrılıklarına rağmen, heykeller ve anıtlar, Anadolu'nun farklı sesi olmaya devam ediyor.

- ''KRAL ATTALOS SAPIK MIYDI?

41902.jpgAntalya'da Kalekapısı mevkisindeki, Bergama Kralı 2. Attalos'un heykeli, 4 yıl önce bir süre Antalya gündemini meşgul etti. Savaşa giden ağabeyi için ''öldü'' denilince Bergama Kralı olarak tahta oturan Attalos'un bir süre sonra ağabeyinin dönmesi ve tahtı ağabeyine terketmesi üzerine aldığı ''kardeş seven'' unvanı, Antalya'da bazı kesimlerce farklı düşünüldü. Heykel, Kral Attalos'un ''sapık'' olduğunu ileri süren grubun protestolarına rağmen Kalekapısı'ndaki yerine konuldu.

KEYHÜSREV'İN TARTIŞMALI HEYKELİ-

41903.jpgAntalya'da, şehrin fatihi Anadolu Selçuklu Sultanı Gıyaseddin Keyhüsrev'e ait heykel, önce Keyhüsrev'in, üzerinde bulunduğu atın normal boyutundan küçük oluşuyla tartışma konusu oldu. Büyükşehir Belediyesince heykelin bulunduğu Meydan Kavşağı'na köprülü kavşak yapılmasına karar verildi. Bu yüzden heykel, Topçular'daki şehir içi otobüs garajına kaldırıldı. Aylardır otobüs garajında bekleyen Keyhüsrev heykelinin son olarak Antalya'nın Aksu beldesindeki kavşağa dikileceği açıklandı.

''TÜRK ASKERİ BÖYLE YÜRÜMEZ''-

41904.jpg

Yine Antalya'daki Şehitler Anıtı da, asker figürleri nedeniyle tartışma konusu olmuştu. 1998 yılında yaptırılan anıttaki figürlerde, askerlerin sağ ayak ve kollarının, aynı anda havada görünmesi nedeniyle ''Türk askeri böyle yürümez'' tartışması ortaya çıkmıştı. Belediye yetkilileri o dönemde heykelin gerekirse düzeltilebileceğini açıklamıştı, ancak heykeltıraş Çağlıcan yürüyüşü bozuk askerlerle, ''Askerleri provoke eden kişileri'' tasvir ettiğini ileri sürmüştü.

''NOEL BABA BÖYLE MİYDİ?''-

41905.jpgDemre'de 2000 yılında Rusya tarafından gönderilen bronz Noel Baba heykeli, ''Noel Baba'nın, dünyaca tanınan görüntüsüyle uyuşmadığı'' gerekçesiyle, Demre Belediye Başkanı Süleyman Topçu tarafından müzeye kaldırılmıştı.

Bu girişim, Türkiye ile Rusya arasında diplomatik krize neden olurken, Rus heykeltıraş Grigoriy Pototosky, Türkiye'ye bağışladığı heykelin kilise girişinden kaldırılmasını anlamsız bulduğunu belirtmiş, olay Rus gazetelerine, ''Türkler Aziz Nikolaus'u Santa Klaus ile değiştirdiler'' şeklinde yansımıştı.

Rusya'daki çok sayıda sanatçı da ortaklaşa yazdıkları bir mektubu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e göndererek, heykelin yerine konulmasını istemişlerdi.

41906.jpg

EJDERHAYA BENZETİLEN SERAMİK HEYKEL-

41907.jpgÇanakkale'de, üretilen seramiklerin tanıtımı için yaptırılan at başlı testi, 5 metre uzunluğu ile Türkiye'nin en büyük seramik heykeli olma özelliğini taşıyor.

Çanakkale Seramik Fabrikaları Trim ve Dekor Fabrikaları Üretim Müdürü ve seramik sanatçısı Erol Sazcı, at başlı seramik heykelin, Çanakkale Savaşları'nda kullanılan ve daha sonra Cumhuriyet Meydanı'na yerleştirilen tarihi topun karşısına özellikle yerleştirildiğini söyledi. Sazcı, ''Bu heykel, ilk yaptığımda çok eleştirilmişti.

Ejderhaya benzetenler olmuştu. Ancak, zamanla gördüm ki, hedefimize ulaştık. Bu heykel kentimizin bir simgesi haline geldi. İnsanlar artık yalnızca Çanakkale'nin tarihiyle değil, kültürel değerleriyle de ilgilenmeye başladı'' dedi.

-SAMSUN'DAKİ ''İLK ADIM VE ATATÜRK'' ANITI

41925.jpg

Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Anadolu'ya ayak basışını simgelemek için yaptırılan ''İlkadım ve Atatürk Anıtı''ndaki gençlerin heykelleri bir zamanlar ''muzır'' olarak gündeme gelmişti. Heykeltıraş Hakkı Atamalı'ya Atatürk'ün doğumunun 100. yılında yaptırılan ve 15 Mayıs 1982 tarihinde açılan Atatürk'ün Samsun'a çıkışını simgeleyen heykel, ''Kurtuluş Savaşı'nın Samsun'a ayak bastığı yerden'' başladığını ifade ediyor.

Anıtta yer alan söz konusu erkek ve genç kız heykelleri 20 Kasım 1982'de Samsun'u ziyaret eden Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in talimatıyla, çıplak oldukları gerekçesiyle kaldırılmıştı. Bunun üzerine konu kamuoyuna ''muzır heykeller'' olarak yansımış ve uzun yıllar tartışma konusu olmuştu. ''Özgürlük ve barışı'' simgeleyen heykeller, aradan geçen 18 yıldan geçtikten sonra, Kültür Bakanlığı'nın talimatıyla 13 Mayıs 2000'de tekrar eski yerine yerleştirilmişti.

''YÖRÜK ALİ EFE'NİN BIYIKLARI NEREDE?''

41909.jpgMilli Mücadele yıllarında Yunanlıların Aydın'ı işgaliyle birlikte ''biz yürüyelim, millet arkamızdan gelir'' sözü ile kahramanlık destanını başlatan ve adını türkülere yazdıran ''Üç Gözler'' anıtı ile ölümsüzleşen Yörük Ali Efe, Aydın'da 'efelerin efesi' unvanı ile anıtlarda yaşatılıyor.

41910.jpgKahramanlık türkülerine konu olan Yörük Ali Efe, Kurtuluş Savaşı'nda gösterdiği yararlılıklarından dolayı TBMM tarafından İstiklal Madalyası ile ödüllendirilen ilk kahramanlardan oldu.

Aydın'da 7 Eylül 1997 yılında heykeli dikilen Yörük Ali Efe'nin bıyıksız olması halkın tepkisine neden oldu ve kentte, ''bıyıksız efe'' tartışması başladı.

Bunun üzerine yerinden kaldırılan Yörük Ali Efe'nin heykeli, bıyıklı olarak bir yıl sonra yeniden yerine konuldu.

KARAMAN'DAKİ KOYUN HEYKELİ-

41952.jpgKaraman'da ''Karamanlıları alay konusu yaptığı'' gerekçesiyle yerinden kaldırılan 2 koyun heykeli, yeniden yerine dikilecek. Belediye Başkanı Ali Kantürk, Karaman koyununun ününün ülke sınırlarını aştığını belirterek, ismi Karamanla bütünleşen bu koyunun kentin önemli değerlerinden biri olduğunu vurguladı. Kantürk, ''Vatandaşların talepleri oldu ancak, biz heykelleri bulamıyorduk. Sonunda Park Bahçe Müdürlüğümüzde bulduk. Heykelleri yeniden dikeceğiz'' dedi.

''HEYKEL, BELEDİYE BAŞKANINA BENZİYOR'' TARTIŞMASI

39053.jpgİzmir'in Torbalı ilçesindeki kadın ve erkek figürlerinden oluşan heykeller tartışmaya neden olmuştu. Erkek figürünün, ilçe Belediye Başkanı İsmail Uygur'a benzediği iddia edilince, yaşanan tartışmalar üzerine bu figür, belediye meclis kararıyla kaldırıldı. Heykelin yüz bölümünün belediye başkanına benzeyen kısımlarının değiştirileceği belirtildi. Heykelin yüzünün benzetileceği model bulanamaması nedeniyle, heykel belediyenin deposunda bekletiliyor.

TANITIM VE REKLAM ÖĞESİ HALİNE GELEN HEYKELLER

Anadolu'nun dört bir yanında, her biri farklı anlamlarla yüklü olan, geçmişi geleceğe taşıyan heykeller, aynı zamanda, bulundukları yörenin tarihinin, kültürünün, sosyal yaşamının ve ekonomik kaynaklarının tanıtımı için de önemli bir unsur haline geldi. Anadolu'da, tarihin eski dönemlerinden bu yana yapımına önem verilen heykeller, günümüzde de bu değerini koruyor. Tarih boyunca, özellikle mücadelenin ve kahramanlıkların dile getirilmesinde araç olarak kullanılan heykeller, artık birer tanıtım ve reklam amacı ile de yapılıyor.

-''ORDULAR, İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR''-

İzmir'de, Cumhuriyet Meydanı'nda yer alan ve önünde törenlerin düzenlendiği Atatürk Anıtı, Atatürk'ü ata binmiş ve denizi işaret ederken gösteriyor. Anıt, Atatürk'ün, ''Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri'' sözlerini, görenlerin akıllarına kazıyor. 1932 yılında Pietro Canonica tarafından yapılan anıtın taban projesi mimar Asım Kömürcü'nün eseri. Atatürk'ü üniformalı ve tüm heybetiyle tasvir eden anıt, Atatürk'ün, orduları Akdeniz'e yönlendirdiği günü canlandırıyor. Anıt kaidesinin ön yüzündeki kabartma resimlerde yer alan elinde bayrak tutan kadın, çocuk ve askerler, Kurtuluş Savaşı'na katılışı ifade ediyor.

-HASAN TAHSİN'DEN İLK KURŞUN-

İzmir'de tarihi saat kulesinin de yer aldığı Konak Meydanı'ndaki ''İlk Kurşun'' anıtı, gazeteci Hasan Tahsin'in, Yunan ordusuna sıktığı ilk kurşunu canlandırıyor. Türk direnişinin işgalcilere karşı sembolü niteliğinde olan Hasan Tahsin ve İlk Kurşun Anıtı, kentin en kalabalık meydanında, tarihin silinmez izlerini İzmirlilere hatırlatıyor. Hasan Tahsin, Milli Mücadele'nin başlangıcında sembolik bir anlamı olan ''ilk kurşunu'' Konak Meydanı'nda ilerleyen Yunanlılara 15 Mayıs 1919'da atmış, aynı yerde şehit edilmişti.

-ATATÜRK'ÜN ANNESİ, İZMİR'İN BAĞRINDA-

İzmir'in Karşıyaka ilçesinde Zübeyde Hanım Caddesi'nde Ferik Osman Paşa Camisin'in avlusunda bulunan, Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın anıt mezarı ve üzerinde Zübeyde Hanım'ın büstünün yer aldığı taş kaide, İzmir Belediyesi tarafından 1940 yılında yaptırıldı. Anıt mezar, Zübeyde Hanım'ın kişiliğinde Türk kadınının gücünü, iradesini ve sadeliğini yansıtıyor.

-GERİCİLİĞİN KARŞISINDAKİ KAHRAMAN KUBİLAY-

Cumhuriyet tarihine ''Menemen Olayı'' olarak geçen ve ilçedeki gericilerin ayaklanmasında şehit edilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın anıtı, Menemen'e hakim olan Yıldıztepe'de bulunuyor. Üç basamakla çıkılan dört köşeli ana kaide üzerinde piramidal bir kütle halindeki anıtın bir yüzünde Kubilay Olayı'nın anlatıldığı mermer kaide üzerinde, elinde mızrak tutan bir genç heykeli bulunuyor. Bu anıtın yapılması için açılan yarışmayı Heykeltraş Ratip Aşir Acudoğlu kazanmış ve anıt 1932 yılında tamamlanmıştır. Anıt, gericiliğin karşısında kahramanca duran ve bu uğurda şehit olan genç Kubilay'ı akıllara kazmıştı.

-TÜRKİYE'NİN EN UZUN ANITI-

Iğdır'daki Soykırım Anıtı, Türkiye'nin, yerden en yüksek anıtı olma özelliğini koruyor. Iğdır İli ve İlçelerini Kalkındırma Vakfı tarafından kent merkezinin doğu girişinde, Nahçıvan, İran ve Ermenistan'dan gelen yolların kesiştiği kavşakta üçgen biçimli 1.3 hektarlık alan üzerine kurulan Soykırım Anıtı'nın yerden yüksekliği 43.50 metre. Ermenilerin bölgede yaptığı soykırımı simgeleyen anıtın alt kısmı müze olarak kullanılıyor. Anıtın diğer bir özelliği ise Selçuklu mimarisini yansıtyor olması.

-MİLLİ MÜCADELENİN SİMGESİ-

Adana'da, Atatürk Parkı'ndaki ''Atatürk Anıtı'', heykeltıraş Ali Hadi Bara tarafından 1935'te yapıldı. Yüksek bir mermer kaide üzerinde, Atatürk'ün, üniformalı ve elinde kılıcı ile tasvir edildiği heykelin çevresinde, Adana'nın milli mücadeledeki durumunu tanımlayan ve Kurtuluş Savaşı dönemindeki Adana'yı yansıtan küçük heykel grupları sıralanıyor. Bu heykel gruplarından birisinde Adana'nın kurtuluşu sırasında nişanlısı şehit düşen bir kızın er olarak savaşa katılması yansıtılırken, bir başka grupta ise Türk ordusunun Adana'ya girişinde, bir genç kız bayrağı öperken tasvir ediliyor.

-ESKİŞEHİR'DEKİ HEYKELLER-

Çevre düzenlemeleri kapsamında fıskiyeli havuzlarla süslenen heykeller ve köprü başlarına konuşlandırılan hayvan ve insan figürlerinin yanı sıra Adalar mevkisine Porsuk Çayı'nın kirletilmesine dikkati çekmek için bir kovadan balık tutan yaşlı kişi, İkieylül Caddesi'ndeki bir banka yerleştirilen ve üzerinde ''öyümüze dönelim artık'' yazılı heykel ile nikah dairesinin önündeki alana, anneler gününde dikilen, kucağında çocuk bulunan kadın heykeli vatandaşların ilgisini çekiyor.

-HALK OZANI DADALOĞLU-

Halk ozanı Dadaloğlu'nun heykeli, merkez Yüreğir ilçesi Mustafa Kemal Paşa Bulvarı ile Kozan Caddesi'nin kesiştiği kavşakta, Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırıldı. Toros Dağları'nda dolaşan göçebe Türkmen aşiretlerinin Avşar boyundan, büyük bir halk şairi olan Dadaloğlu, Erzin, Payas, Adana ve Kozan çevrelerinde bir elinde sazı, bir elinde tüfeğiyle tepeden tepeye koşarak, aşiret erlerini savaşa teşvik edip Osmanlıya hıncını haykırıyor.

-TÜRK JAPON DOSTLUĞUNUN SİMGESİ-

Mersin'de, Japonya'dan dönerken batan Ertuğrul Fırkateyni'nde şehit olanların anısına Atatürk Parkı'nda yaptırılan ''Refah Şehitleri Anıtı'', Türk-Japon dostluğunu simgeliyor. Japonya'nın Kushimoto açıklarında, 1890 yılında batmasıyla 587 Türk denizcinin şehit olduğu Ertuğrul Fırkateyni'nden kurtulan 69 Türk denizcinin Kushimoto halkı tarafından konuk edilmesiyle başlayan süreçte, Türk Denizciler anısına Oshima Adası'nda 3 Haziran 1937'de dikilen anıtın bir benzeri, 23 Haziran 1972'de Mersin'de yapıldı. Anıtla başlayan dostluk, 1991 tarihinde Mersin ve Kushimoto arasında imzalanan kardeş şehir protokolüyle sürdürüldü.

-ANIT VE HEYKELLER KENTİ TARSUS-

Adana Caddesi üzerindeki ''Cezeryeci Kız Heykeli'' ''kuvvet macunu'' olarak bilinen ve Tarsus'ta imal edilen, ''afrodizyak etkili'' cezeryeyi temsil ediyor. Cezerye için her yıl Eshab-ı Kehf ziyaretinde Hıdrellez Şenlikleri kapsamında en iyi cezerye imalatçısı yarışmaları da düzenleniyor.

Efsanede, ''yılanların padişahı'' olarak geçen Şahmeran'ın heykeli, 1985 yılında Tarsus Belediyesi tarafından yaptırıldı.

Önce Hükümet Konağı karşısına, daha sonra da Şahmeran Hamamı meydanına yerleştirilen heykel, son olarak 2 yıl önce Alimenteşoğlu Caddesi kavşağına konuldu.

Bölgeye özgü önemli ürünlerden ''Tarsus Beyaz Üzümü''nün heykeli de Mersin Caddesi ile Rasim Dokur Bulvarı'nın kesiştiği kavşağa, yaklaşık 9 yıl önce yerleştirildi.

Tarsus beyazı için 1960'lı yıllardan bu yana kentte ''Üzüm Bayramı'' düzenleniyor.

Adana Caddesi'nde, Jüstinyen Köprüsü yanına yerleştirilen ''Çatalburun Av Köpeği Heykeli'', kuvvetli koku alma duyusu olan Tarsus'a özgü bir türü temsil ediyor. Bu köpeklerden bazıları, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından, K-9 köpeklerinin yerine kullanılmak için eğitiliyor.

-ANTAKYA'DA TCYHE HEYKELİ-

Antakya'da, Selçuklu mimarisinden esinlenerek, 2002 yılında heykel sanatçısı Abdullah Özalp'a yaptırılan ''Tcyhe Heykeli'', milattan önce 300 yılını simgeliyor.

Heykel, kent talihinin koruyucusu, şans, bolluk, bereket ve refahın simgesi kabul ediliyor.

Heykeldeki kadının başındaki taç, Antakya surlarını, elindeki buğday başağı, Amik Ovası'nın bolluk ve bereketini, yaslandığı kaya, Habib-i Neccar Dağı'nı, ayağının altındaki çocuk figürü ise o dönemlerde ismi Orontes olan Asi Nehri'ni ifade ediyor.

-RAHİME HATUN VE KARACAOĞLAN'IN HEYKELLERİ-

Osmaniye Valililiği bahçesindeki, kurtuluş savaşı sırasında örnek mücadele sergileyen Rahime Hatun'un heykeli, 2000 yılında Vali Ümit Karahan'ın girişimiyle Çukurova Üniversitesi Osmaniye Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Nejdet Sakarya tarafından yapıldı.

Düziçi ilçesindeki Karacaoğlan Heykeli ise 2003 yılında Belediye Başkanı Abdulmuttalip Öner tarafından ÇÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Selma Tahbeler'e yaptırıldı. İlçenin girişinde bulunan heykeldeki Karacaoğlan'ın elinde bulunan saz, bir süre önce parçalanmıştı. Saz, yeniden yapılarak yerine konulmuştu.

-SAMSUN'DAKİ DÜNYACA ÜNLÜ ATATÜRK HEYKELİ-

41908.jpg1932 yılında bulunduğu yere konulan bronzdan yapılmış ve yaklaşık 4 metre yükseklikteki kaidenin üzerinde yükselen dünyaca ünlü heykelin, kaidesiz yüksekliği ise 4 metre 75 santimetre. Şahlanan at üzerinde tüm heybetiyle dimdik duran ve yüzü batıya dönük, bir eli kılıcına uzanmış Atatürk'ü gücü ve gururuyla tasvir eden heykel, cesaretin, azmin, onurun ve bağımsızlık inancının simgesi olarak duruyor.

(haber7)

Link to comment
Share on other sites

noel baba tasvirinin aslında Türklere ait olduğunu uzun uzun anlatırdım ama şimdilik yeri değil :) üstelik bizim en güzel anıtlarımız başka ülkelerde dururken onu tartışmanın hiç bir anlamı da yok bence :)

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...