mavikiz Posted October 14, 2006 Share Posted October 14, 2006 HAYATI Akhisar'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde okurken, Kanada'ya gitti ve orada felsefe öğrenimi gördü, yurda döndü. Bir süre Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde Fransızca okutmanı olarak çalıştı. Bu arada doktorasını verdi. Mimar Sinan Üniversitesi'ne bağlı İstanbul Devlet Konservatuvarı'nda felsefe profesörü. Şiirde yalınlıktan, açıklıktan, anlaşılırlıktan yanadır Afşar Timuçin. Anlamsız dizeler bulamazsınız onda. İmgeleri somuttur. Bütün esinini yaşamdan, yaşamın gerçeklerinden, kendini 'başka' kılan ayrıntılardan alır. Başka bir deyişle, yaşamdan şiir sağmaktadır. Kolay, basit gibi görünen, bir çırpıda söylenilmiş izlenimi veren, gerçekte yoğun bir çabanın ürünü olan bütünlüklü şiirlerdir. ESERLERİ Şiir kitapları: Çöl (1968), Tahir ile Zühre (1968), Destanlar (1969), Böyle Söylemeli Bizim Türkümüz (1974), Savaşçı Türküleri (1980), Boş Beşik (1981), Ey Benim Güzel Sevdalım (1984), Bu Sevda Böyle Gider (1992) AĞACIN İKİNDİ TÜRKÜSÜ Açıklara çıkalım boğulmamak için Günün kuytu yerleri şimdi harap İçimizde bir ezgi inceden inceye Bizi kendimize bağlarken akşam olur Karanlığı gümüş rengine boyar mehtap Oturup uzun uzun konuşsaydık Sevişmek nasıl olsa gene olur iyi kötü Bir ıhlamur sıcaklığı yayılırken odamıza Her şeyi ince ince düşünseydik Ölümü kırgınlığı inceliği en başta Bütün eksiklerimize gülüp geçerek Belki de boşa geçti onca zaman Bu da bir tür geçip gitme duygusudur Ne güzel olurdu yeniden başlasak Ne yapsan en başa dönülemiyor Ne yapıp yapıp dalı unutmalı Rüzgârla yere düşen sarı yaprak AFŞAR TİMUÇİN BENİ RÜZGARA VERME Öfkeli bir deniz gibi Üstünden atma beni Yazdığın gibi silme Yumlama parçalama Ne yapsam kırılmaz diye İtme koca dağlardan Gidip gelip ağlatma Bu bensiz yapamaz de İçinin derinlerine sakla Gösterme kimseye beni Gönlünde tut bırakma Kuşlara parçalatma Çöllere koyup dönme Gözden çıkarma beni Tam her şeyimi aydınlatırken Yeter bu kadar deyip sönme Bir gidip bir gelip Çocuk gibi oyalama Korkutma yıldırma beni Beni sakın bırakma AFŞAR TİMUÇİN BİR TUTKUNUN TÜRKÜSÜ Neden onu görünce Karışıyor ellerin birbirine Onu görünce neden Kendini bırakıp gidiyorsun giderken Bırakıp gidiyorsun ve sende Sevinç gibi bir acı koyuluyor Öyle durup kalıyorsun gecende Onu görünce sende neden Bin tohum ekiliyor birdenbire Birdenbire nice ürün kaldırılıyor Onu görünce neden hızlanıyor Suların akışı kendi kendine O gidince neden başka birisin Adın başka, susuşun başka, sesin başka O gidince hiç kimse değilsin Tükenmiş bir rüzgârsın ağaçta AFŞAR TİMUÇİN Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Archived
This topic is now archived and is closed to further replies.