mavikiz Posted October 23, 2006 Share Posted October 23, 2006 Söyleyin bana taşlar, konuşun ey yüksek saraylar! Bir şey söyleyin, sokaklar! Kıpırdamıyor musun, ey Roma? Evet, kutsal duvarlarının arasında herşey ruh, ölümsüz Roma! Yalnızca herşey henüz bana karşı suskun. Ah, bana kim fısıldadı, hangi pencerede gördüm beni dağlarcasına canlandıran tatlı yaratığı. Ona gidip gelirken geçtiğim yolları durup dinlenmeden, henüz bilemiyor muyum, boşa mı harcıyorum değerli zamanı? Daha seyrediyorum kiliseyi ve sarayı, yıkıntıları ve sütunları, geziden güzelce yararlanışı gibi dikkatli birinin. Yakında geçecek bu da! Artık kalacak tek bir tapınak, Aşk tanrısının tapınağı, sırdaş olanı o karşılayacak. Bir dünyasın sen, ey Roma! Ama aşksız dünya dünya olmazdı, Roma da Roma. Üzülme sevgilim, bu kadar çabuk teslim olduğuna bana! İnan ki,düşünmüyorum senin için kötü ve adi bir şey. Daha çok aşk tanrısının okları etkili: Birkaç çizik, hasta eder yıllarca gizlice akan zehir yüreği. Güçlüdürler çok, yeni bileylenmiş, oysa ötekiler, işler iliğe dek, birden tutuştururlar kanı. Kahramanlar döneminde, severken tanrılar tanrıçaları, izlerdi gözleri tutku, tutkunun tadını çıkarma. İnanır mısın, uzun uzun düşündüğüne aşk tanrıçasının, Bir zamanlar ida yamaçlarında hoşlanınca Ankhises'ten? Uykuda öpmeseydi Luna güzel delikanlıyı, acele, kıskanarak Aurora onu uyandırdı. Hero Leander'i gördü gürültülü bir eğlencede ve hemen sevdalı attı kendini gecenin dalgalarındaki ateşe. Rea Silvia yürüyor ağır ağır, soluk bakire,Tiber'den su almaya iniyor,yakalıyor onu hemen Tanrı. Mars oğulları döller böylece! İkizleri emzirdi bir dişi kurt ve kendine dünyanın prensesi diyor Roma. Karanlıkta bir ateş yanıyor bir an ve buharlaşıyor, su korların üstünü hızla ve birden kaplayınca; ama kor temizleniyor hemen, dağıtıyor bulanık buharları; yeniden ve yükseliyor daha güçlü ve parlak bir alev. Sonbaharın parıltısı çevreyi güzelleştiren ocağın alevinde, çıtırdıyor ve parlıyor, ne çabuk! çırpılardan hızla yükseliyor. Bu akşam daha çok sevindiriyor beni; çalı çırpı demeti kömürleşmeden, küllere karışıp gitmeden, geliyor sevdiğim kız. O zaman çırpılar ve odun alevi, ve ısınan gece oluyor bize enfes bir bayram. Sabah erkenden hızla terk ediyor aşk yuvasını, uyandırıyor küllerin içinden alevleri yeniden. Çünkü aşk tanrısı gülümseyerek vermiş bu yeteneği, kül haline hiç gelmeyen sevinci uyandırabilmeyi. Işığı yak bana, evladım! _"Daha aydınlık, tüketiyorsunuz yağı ve fitili boşuna. Kapamasanıza pancurları! Evlerin ardında yitiyor güneşimiz, dağların ardında değil! Yarım saat var daha gece çanına." Uğursuz! denileni yap hadi! Sevgilim bekliyor beni; beni avut, lambacık, gecenin sevimli habercisi! Yazarken adımı kendi adına doladı; tutkuyla hep izledim küçük parmağı, o da sezmiş olmalı bunu. Sonunda çabucak çizdi Romen rakamının beşini ve önünede bir çizgi. Ben görünce de, çiziverdi hemen iç içe halkalar, silmek için yazılanı; ama o güzel dört yerleşiverdi gözümün içine. Dilsiz gibi oturup kaldım ve ısırdım alev gibi yanan dudağımı, yarı şaka ve zevkle,yarı istekli,yaralandım. geceye daha çok var! Daha dört saat beklemek gerek! Yüce güneş,duruyor ve seyrediyorsun Roma'nı! Gördün burda bir dünyanın oluştuğunu, gördün sonra burda yıkıntılardan yeniden oluşan daha büyük bir dünyayı! Senin ışığında onu uzun uzun seyredebilmek için, kurnaz Parze bir ip uzatsın bana yavaşça! Ama acele etsin, o güzel bezeli zaman! - Ne mutlu! Duyuyormuyum onu? Hayır, evet duyuyorum üçünü de. Evet, sevgili esin perileri, yine ayaklandınız uzunluğuna zamanın, beni sevgilimden ayıran süreye. Hoşça kalın! Ben acele ediyorum ve siz sakın alınmayın, yüce ruhlular, siz öne çıkarırsınız hep aşk tanrısını. En sıkıcı olan yatağın yalnızlığıdır geceleyin, oysa daha da kötüsü, aşkın yolunda korkmak yılanlardan ve haz güllerinin altındaki zehirden, doruğa ulaştığı anda en büyük mutluluğun, yaklaşırsa dalgınlığına fısıltıyla kaygı. Bu nedenle Faustine mutlu eder beni, Ah, nasıl yanlış davranmışsın! Bir korkuluktu o yalnızca, senin ürktüğün! Bir şeydi eski giysi ve kumaşlardan örerek yaptığımız, ben de çalıştım onun için, demek bana yaramadı. İşte ihtiyarın istediği oldu, en özgür kuşu ürküttü bugün, aldı elinden aşk bahçesini ve kız yeğenini. GOETHE Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Archived
This topic is now archived and is closed to further replies.