Bilinchard Posted September 26, 2008 Share Posted September 26, 2008 Halimiz- nedir allahım nedir? Bu diyarın şu hali bezginlikten ruhunu kaybetmiş bir ahali islama serbest olan camilerde mahpusluk, iman,fikir,ruh,lisan ,suyu kesilmiş musluk kalpleri dinler sağır,kılavuzluk eder kör, dindara çağdışı der,çağ bilmez profösör. Ruhsal,parasal,soyut,boyut,yaşam,eğilim ya bunlar türkçe değil yahut ben türk değilim. Oysa halis türk benim,bunlar işgalcilerim allah türk’e acısın yalnız bunu dilerim.. --------------------------------------------------- -ölüm- şu geçeni durdursam çekipte eteğinden soruversem! Haberin varmı öleceğinden? ----------------------------------------------------- -emanet olsun- ”ey genç adam! Bu düstur sana emanet olsun ötelerden habersiz nizama lanet olsun” ----------------------------------------------------- -emanet- çöplüğe attılarda mukaddes emaneti hak belletiler hakka en büyük ihaneti.. ------------------------------------------------ düşünmek,şu-bu değil öteleri düşünmek! Sizinse düşünceniz,yataklarda eşinmek.. ------------------------------------------------- biri aşk biri nefret bizim kanadımız çift. Ateş saçmalıki nur,erisin kapkara zift. ------------------------------------------------------- kuyruğu etrafında dönen kedi hayrette alim ki hayreti yok,ne boş yere gayrette! ------------------------------------------------------ -islam- her fikir her inanış tek mevsimlik vesselam; zaman ve mekan üstü biricik rejim,islam!! -------------------------------------------------------- -el-aman- tam bir buçuk asırdır,maymunlardan el-aman bizdeki hale nisbet maymun taklitten pişman. Hangi yol türk’e uygun,hangi parti tercüman çıkamaz meydanlara ,camide mahpus iman. Silah küfrün belinde,küfrün elinde ferman rahmet meçhul kelime,bilinmez isim rahman. Tarih kontra gerçeğe,hürriyet hakka düşman, millete kastedenin,ismi milli kahraman yere batsın bu dünya! Bu dünyadan hayr uman genç adam! At yorganı sana haram uyuman. ------------------------------------------------ devrimciydi! İddiayı savlardı,olta atıp suda tavşan avlardı. Bilimsel sarası tuttuğunda,kafa çeker minareye havlardı. Link to comment Share on other sites More sharing options...
awengers44 Posted September 26, 2008 Share Posted September 26, 2008 KARACAAHMET Deryada sonsuzluğu zikretmeye ne zahmet! Al sana, derya gibi sonsuz Karacaahmet! Göbeğinde yalancı şehrin, sahici belde; Ona sor, gidenlerden kalan şey neymiş elde? Mezar, mezar, zıtların kenetlendiği nokta; Mezar, mezar, varlığa yol veren geçit, yokta... Onda sırların sırrı: Bulmak için kaybetmek. Parmakların saydığı ne varsa hep tüketmek. Varmak o iklime ki, uğramaz ihtiyarlık; Ebedi gençliğin taht kurduğu yer, mezarlık. Ebedi gençlik ölüm, desem kimse inanmaz; Taş ihtiyarlar, servi çürür, ölüm yıpranmaz. Karacaahmet bana neler söylüyor, neler! Diyor ki, viran olmaz tek bucak, viraneler, Zaman deli gömleği, onu yırtan da ölüm; Ölümde yekpare an, ne kesiklik, ne bölüm... Hep olmadan hiç olmaz, hiçin ötesinde hep; Bu mu dersin, taşlarda donmuş sukuta sebep? Kavuklu, başörtülü, fesli, başacık taşlar; Taşlara yaslanmış da küflü kemikten başlar, Kum dolu gözleriyle süzüyor insanları; Süzüyor, sahi diye toprağa basanları. Onlar ki, her nefeste habersiz öldüğünden, Gülüp oynamaktalar, gelir gibi düğünden. Onlar ki, sıfırlarda rakamları bulmuşlar, Fikirden kurtularak, ölümden kurtulmuşlar. Söyle Karacaahmet, bu ne acıklı talih! Taşlarına kapanmış, ağlıyor koca tarih! NECİP FAZIL KISAKÜREK Link to comment Share on other sites More sharing options...
BeyazEylem Posted September 26, 2008 Share Posted September 26, 2008 Kendi dilinden sakaryaya bayılıyorum ben. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Archived
This topic is now archived and is closed to further replies.