Jump to content

Türkçe "off" / şöyle falan olmak


mavikiz

Recommended Posts

Gençlerin nasıl konuştuğu, hem yazar olarak hem öğretmen olarak beni çok ilgilendiriyor. Bir dil bilinci kazandırabiliyor muyuz onlara?..

Gözlemlediğim kadarıyla, sözcüğün Türkçesini aramak, bulmak ve kullanmak için, bizim kuşaktakilerin gösterdiği çaba pek yok onlarda.

Kullanımı giderek yaygınlaşan yabancı sözcükler için de bir özenme duygusu içine sokuluyor gençler. “yes”, “evet” in yerini almak üzere; “o.k.” (okey), “alright” (olrayt) sıradanlaştı; “bye” (bay) yetmiyor; “çus” la, “çüs” le vedalaşıyorlar artık.

Yine yabancı özentisiyle olsa gerek her cümleden değil, her sözcükten sonra “tamam mı?” diye kendilerini onaylatma gereği duyuyorlar; “süper bir müzik tamam mı; adam parçaya bi girdi tamam mı; yıkılıyor her taraf tamam mı?”

............

Genç sunucuların, izleyicilerden “kocaman alkış!” istediğine çok şahid olmuşsunuzdur. Bu, somut büyüklükler için kullandığımız “kocaman” sözcüğü, bir bakıyorsunuz iyi dilekleri sunmak için kullanılıyor;

“kendinize kocaman iyi bakın”

“Artı” sözcüğü de moda söyleyişlerden bir. Matematik terimi olmaktan çıktı, “orada kalmak size meslekî açıdan ne tür artılar getirdi?” biçiminde, sunucuların diline girdi.

Öğrenci gençliğin dilinde de “dahası, fazlası, üstelik” anlamında kullanılarak hızla yaygınlaşıyor. Şu konuşma kalıbı hiç kimsenin yabancısı değil;

“Gerçekten çok güzel, artı..”

Gençlerin “anlatabilmek” için ne sıkıntılar çektiğini görmek içimi acıtıyor.

“eğer, şayet...” diye söze başlayan bir gencin anlatma sıkıntısı yok mu?..

“Fakat, ama, yani..” diye kıvranan bir gencin?..

Özellikle şu “yani” sözcüğü.. Her kullanımında bilin ki konuşan, meramını anlatabilmek için yardım istiyor. “Yani, yani...” deyip dile getiremediği o şeyin, varsa bir adı, onu bulmaya çalışıyor.

Rahat konuşuyor görünenlerden bir bölümünün ses taklitlerine ne kadar çok yer verdiği de gözümden kaçmıyor; Harşş diye dikildim önüne, şlak diye attım kağıtları”

Bu “anlatamamak” yüzünden bir moda daha hızla yaygınlaşmakta, şaşkınlığını, sevincini, mutluluğunu, kısaca duygularını anlatmaya çalışan genç, yüzünü, gerekiyorsa bedenini o duygunun anlatımına sokup bir çeşit “pandomima” yapıyor; “ben böyle falan oldum.”

Gençlerimize ana dillerini ustaca kullanmayı öğretemezken onlardaki gizli tiyatro yeteneğini mi ortaya çıkarıyoruz acaba?..

Feyza Hepçilingirler

Link to comment
Share on other sites

Okudum, yerinde tespitler mevcut.

Genelde ok okey diye söylemesem de yazarken, özellikle anlık mesajlarda ok olarak yazıveriyorum. Bazen de tmm, üşengeçlikten.. Ama klavye düzeninin değiştirmem ( 3 sene çok iyi q kalvye kullanımı > 2 sene geliştirdiğim f klavye düzeni, ve şimdi hatalarla dolu q klavye düzeni) beni kısaltmalara itiyor. Bazen nerdeyse 8-10 harften oluşan bir kelimedeki doğru harf sayısı 2-3 bile olabiliyor.)

yazıda dikkatimi çeken en önemli husus ise

“eğer, şayet...” diye söze başlayan bir gencin anlatma sıkıntısı yok mu?..

“Fakat, ama, yani..” diye kıvranan bir gencin?..

Bu kelimeleri kullanan biri sıkıntılı bir kıvranış içeirisinde midir?

Örneğin:

"Yazıyı dikkatlice okudum, Fakat eksikllikeri olduğunu da kabul etmek gerekir. Bunlar şunlar şunlardır. Lakin yazarın konuya olan hassasiyetini de göz önünde bulundurarak olayı irdelemek gerekir, Şayet bunu yapamayacaksak doğru sonuca ulaşamayabiliriz, Ve fakat ulaşmamız durumunda da bunun doğru olduğunu nasıl bileceğiz."

Bu yazıdaki kullandığım bu kelimeler yanlış mıdır ? Yada hepsi mi yanlıştır? Bu cümleler sıkıntuılı bir kıvranışın eseri midir? Yahut yazarın bahsetmek istediği yönü farklı mıdır ?

,

:)

Yani, yani yani en sık kulllanan bizim camci yani'dir. Kekeme olduğundan dört "yani"den sonra bir kelime çıkar :) Allah sabir ve kolaylik versin

Link to comment
Share on other sites

Kullanımı giderek yaygınlaşan yabancı sözcükler için de bir özenme duygusu içine sokuluyor gençler. “yes”, “evet” in yerini almak üzere; “o.k.” (okey), “alright” (olrayt) sıradanlaştı; “bye” (bay) yetmiyor; “çus” la, “çüs” le vedalaşıyorlar artık.

Bunun örneklerini günlük hayatta çok görmekteyiz.Bu konu hakkında Prf.Dr.Oktay Sinanoğlu'nun kaleme aldığı" Bye Bye Türkçe"isimli eseri kaynakça olarak gösterebiliriz.Kitabı okumaya zamanı olmayanlar için özetini

Please register to see this content.

alabilirsiniz.

Dosya Şifresi: Meftun

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...