Jump to content

Türk Dili Konuşanlar Toplantısı sona erdi


mavikiz

Recommended Posts

Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Talya Oteli'nin 6. katında oluşturulan özel bir odada, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiev ile ayrı ayrı ikili görüşmeler yaptı.

DORUK TOPLANTISINA DAMGASINI VURAN KONULAR

Toplantının en güzel yönü, Kazakistan, Azerbaycan ve Kırgızistan cumhurbaşkanlarının, bundan sonraki toplantının kendi ülkelerinde yapılması konusundaki, neredeyse bir yarış havasında, arzu ve isteklerini ortaya koymaları oldu.

Toplantıda, Azerbaycan ve Kazakistan başta olmak üzere Kafkasya'daki petrol ve doğal gazın, Türkiye üzerinden Avrupa'ya güvenlikli bir şekilde ulaştırılması konusunda ağırlıklı olarak görüş belirtildi.

Dışişleri Bakanlığı kaynakları, toplantıda, mevcut Asya işbirliğine ek olarak güvenlik işbirliğine geniş boyutuyla bakıldığına dikkati çektiler.

Dışişleri kaynakları, ekonomik işbirliğinin ileri ******ürülmesinin belli risklerle karşılaşmasını da gündeme getirdiğine işaret ederek, özellikle enerji güvenliği konusundaki risklerin toplantıda ele alındığı, bunun yanı sıra terörle mücadele ve organize suçlarla mücadele konusunda birlikte çalışılması gerektiğinin altının önemle çizildiğine değindiler.

Yetkililer, enerji güvenliğinden bahsederken, Kafkasya bölgesinde yüzde 30'u Azerbaycan'dan, yüzde 70'i Kazakistan'dan gelecek şekilde, ileride günde 4 milyon varile kadar çıkabilecek enerjinin, dışarıya taşınmasından söz edildiğini ifade ettiler.

Toplantıda, gerek doğal gazın gerek petrolün Avrupa'ya güvenlikli bir şekilde nakledilmesi konularında atılacak somut adımların da görüşüldüğü bilgisi verildi.

ROMANTİZMDEN, SOMUT ADIMLARA

Merhum cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından başlatılan ve 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in öncülüğünü yaptığını toplantıların, “Romantik” bir boyutta başladığına ama artık bu toplantıyla, romantizmin somut işbirliğine dönüştüğüne dikkati çeken Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, toplantıların aynı tarih, kök, kültür ve özden gelen kardeşleri bir araya getirdiğine işaret etti.

Aslında Türk topluluklarının ayrılıklarının, Sovyetler Birliği'nin kurulduğu 80 yıl öncesine değil, bin yıl öncesine dayandığını hatırlatan yetkililer, 1990'dan sonra kardeşler arasındaki ilişkinin yeniden başlamasının, ortak tarihin yeniden keşfedilmesi sonucunu ortaya çıkardığına vurgu yaptı.

Aynı kaynaklar, toplantıya katılan cumhurbaşkanlarının, doruk toplantılarının devam etmesini, toplantıda alınan kararların hayata geçirilmesi için ciddiyetle takip edilmesi konusunu kuvvetle dile getirdiklerine işaret ettiler.

Bu arada Antalya doruk toplantısında, demokrasi, insan hakları, Yukarı Karabağ'daki sorun, kardeş ülkeler arasındaki ilişkilerin daha kuvvetli olması için insanların birbiriyle temaslarının artırılması, bunun için de kara ve hava yoluyla ulaşımın sağlanması, İstanbul-Almatı demir yoluna, Kars-Tiflis boyutunun da eklenerek, kesintisiz bir hale getirilmesi gibi konuların da önemle ele alındığı öğrenildi.

Dışişleri kaynakları, bu zirvenin, bazı kesimlerin aklındaki “Bu bir göstermelik zirve midir” sorusunun aşılmasını sağladığına da değindiler.

Toplantıya katılan Türk heyeti, ilişkilerin ileri ******ürülmesi ve bu konuda Türkiye'nin öncülük yapacağı bazı somut fikirlerin ve önerilerin ortaya konulmasında özellikle Kazakistan ve Kırgızistan tarafından sunulmasından memnuniyet duydular.

Bu konuda özellikle, TBMM'nin parlamentolar arasında bir birlik kurulmasına öncülük etmesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) tecrübeli, gelişmiş ve işbirliği atılımı olan bir kuruluş olduğuna atıfta bulunularak, TOBB'un kardeş ülkelerdeki müteşebbis iş adamları arasındaki işbirliğini artırmaya öncülük yapması, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel başkanlığında bir “Akil adamlar” veya “Aksakallılar kurulu” olarak adlandırılabilecek bir kuruluş oluşturulması önerisi dikkati çekti.

“TÜRKİYE AĞABEY Mİ?”

Antalya'daki toplantıda sık sık vurgulanan bir başka konunun da, toplantının, Türkiye dışındaki katılımcı ülkelerin, bağımsızlıklarının 15'inci yıl dönümünü kutluyor olmalarıydı.

Bu ülkelerin 15 yılda olgunlaştığı, ekonomik sorunlarını aştıklarına işaret eden Dışişleri Bakanlığı kaynakları, şunları kaydettiler:

“Türkiye'nin o yıllardaki birinci önceliği bu ülkelerin bağımsızlıklarını, birliklerini, sınırlarının değiştirilemez gerçekliğini göz önünde bulundurarak, ayakta kalmalarını sağlamaktı. Bu amaca ulaşıldığı için Türkiye mutlu oldu. Toplantıda somut önerilerin Türkiye dışındaki ülkelerden gelmesi memnun etti. Doruk toplantısını eşitler arası bir toplantı olarak görüyoruz. Bazı çevrelerin iddia ettiği gibi (Türkiye burada ağabeylik yapıyor) gibi bir düşüncemiz yok. Ağabeyliği de arzulamıyoruz ama onlardan böyle öneriler gelmesi bizi memnun etti.”

ÖZBEKİSTAN'IN TOPLANTIYA KATILMAMASI

Yetkililer, toplantıda, Türkmenistan'ın işlerinin yoğunluğu, muhtemelen de başka nedenlerle toplantıya katılmamış olabileceğini dile getirirken, Özbekistan'ın toplantıya katılmamasının üzüntüye yol açtığına işaret ettiler.

Özbekistan'ın toplantıya katılmamasını Türkiye'ye yönelik bir tepki olarak algılamak gerektiğine dikkati çeken yetkililer, şu bilgileri verdiler:

“Türkiye Birleşmiş Milletler'in 3. Komitesi'ndedir. Komitede Özbekistan'ın insan haklarını ihlal ettiğine ilişkin bir oylama vardı. Orada Türkiye bu tasarıda, Özbekistan'ın aleyhine bir tutum ortaya koydu. Türkiye'nin demokrasi ve insan haklarına verdiği önemin tezahürü sonucudur bu. Maalesef Özbekistan buna çok alındı anlaşılan. Birleşmiş Milletler'de daha önce Türkiye ile ilgili de bu tür kararlar alınırdı. Ama biz bunu ikili ilişkilerimizde bir sorun haline getirmezdik. Zaten Türkiye bu konularda çaba harcadı. Nitekim de demokrasi ve insan hakları konusunda bir düzeye ulaştık. Aleyhimize alınan kararlar bizim için uyarıcı olmuştu.”

Dışişleri Bakanlığı kaynakları bir soru üzerine, görev süresi sona erecek olan Türk Kültür ve Sanatları Ortak Yönetimi (TÜRKSOY) Genel Müdürü Polad Bülbüloğlu'nun yerine kimin genel müdür olacağına ilişkin toplantıda bir karar alınmadığını da belirttiler.

Aynı kaynaklar, genel müdürlük için ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov ile Namık Kemal Zeybek'in adının konuşulduğunun hatırlatılması üzerine, “Evet bu isimlerin adı geçiyor ama somut bir öneri yok. Zaten bu konu, ilgili ülkelerin kültür bakanlarının alacağı bir karardır” görüşünü dile getirdi.

GELECEK TOPLANTI BAKÜ'DE

Dışişleri Bakanlığı kaynakları, bir sonraki Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Doruk Toplantısı'nın Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de gerçekleştirileceğini, ancak tarihinin kararlaştırılmadığını bildirdi.

“Hem Kazakistan hem Kırgızistan bu toplantıyı düzenlemeyi arzu etti. Fakat Azerbaycan (Biz yapacağız) dedi. Tarih diplomatik kanallardan belirlenecek. Ancak tarih çok geç olmayacak, arası bu kadar açılmayacak” bilgisini aktaran yetkililer, Kazakistan'ın AGİT dönem başkanlığını üstlenmesinin de toplantıda kuvvetle desteklendiğine değinerek, şunları kaydettiler:

“Toplantıda, ilk kez Avrupa dışından bir ülkenin bu başkanlığı almasının önemine işaret edildi. Bu da önemli. İnsanların birbirlerine gitmelerini sağlama ve bunun için vizelerin kolaylaştırılması da ele alındı. Ayrıca, uluslararası kuruluşlarda birbirimizi destekleme kararı da alındı.”

AA

Link to comment
Share on other sites

Turkçe oylon Turkçe şüylöş

Antalya’daki Türk dili konuşan ülkeler zirvesi, Türkiye’nin Orta Asya’daki hüsranını ortaya çıkardı. Türkmenistan sadece büyükelçi gönderdi, Özbekistan ise son anda gelmeyip nota verdi.

Türkiye’nin Antalya’da dün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in başkanlığında, “büyük umutlarla” topladığı “Türk dili konuşan ülkeler zirvesi”, Ankara için “diplomatik hüsrana” dönüştü.

Ankara’nın amacı, zirve sonucunda bir “Türk commonwealth’i” - (Türk milletler topluluğu)- yaratmak olarak belirlendi. Ancak beklenen olmadı, Türkiye ile Orta Asya ülkeleri arasında değişik konulardaki anlaşmazlıklar öne çıktı.

TÜRKMENLER’DEN BÜYÜKELÇİ

Türkmenistan’dan zirveye Devlet Başkanı Saparmurad Türkmenbaşı davet edildi. Ancak ülke sadece büyükelçisini gönderdi. Diplomatlara göre Türkmenistan’ın bu tavrının nedeni, Ankara’nın giderek Azerbaycan’la yakınlaşması. Sezer zirveye Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov’u davet etti. Kerimov yerine Meclis Başkan Yardımcısı’nın gönderileceği bildirildi. Türkiye, başkan yardımcısını beklerken Özbekistan’dan Ankara’ya sert bir “nota” geldi. Notada, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’de “Özbekistan aleyhine kararlara destek verdiği” vurgulandı.

RUSYA DA “KÜSTÜRÜLDÜ”

Türkiye’nin öncüsü olduğu Orta Asya zirvelerine, bu ülkeler SSCB’den bağımsızlıklarına elde ettiği günden bu yana “şüpheyle bakan” Rusya bu kez “dışarda kalmak” yerine “içeri girmeyi” diledi. Türkiye, Rusya’nın talebini “Türk dili konuşan ülkeler zirvesi” diye reddetti. SSCB’nin dağılmasından beri Türkiye’yi “Orta Asya’da rakip” olarak gören Rusya küstürüldü. Sonuçta 5 Orta Asya Devleti’nin liderini ağırlamayı planlayan Sezer sadece üç liderle bir araya geldi.

1992 yılında, Cumhurbaşkanı Özal’ın ev sahipliğinde yapılan toplantıda, Orta Asya ülkelerinin ne kendi aralarında, ne de Türklerle “kendi dillerini konuşarak anlaşamadıkları” ortaya çıkmıştı. Türkçeyi sadece Türkiye liderleri kullanırken, diğer ülke devlet başkanları aralarında Sovyet dönemi boyunca ortak dil olan “Rusça” konuşmuşlardı.

***

İşte Türk dillerinden örnekler:

Ceketiniz oldukça güzelmiş.

Kazakça: Kostumnız jatsı ikyn.

Kırgızca: Kostımnız abdan sonun eken.

Azerice: Penceyinizi çok güzeldir.

Türkmence: Kostumunuz ören ogü.

Türkiye’ye ilk defa mı geliyorsunuz?

Kazakça: Turkiyara birinşi ryt kylyunizby?

Kırgızca:Turkiyaga birinçi colu gelip catasınzı?

Azerice: Türkiye ilk defadır gelirsiniz?

Türkmence: Türkiye birinci gezek geliyanizmi?

Türkçe düşün, Türkçe konuş.

Kazakça: Turkşe oyla, Turkşe ayd.

Kırgızca: Turkçe oylon, Turkçe şüylöş.

Azerice: Türkçe düşün, Türk dilince danış.

Türkmence: Turkçe geple, Turkçe düşün.

Bugün yağmur yağabilir, şemsiyeni yanına al.

Kazakça: Bugın kunravla zontit kasinda bolsın.

Kırgızca: Bugün camgır caaşı mumkun, kolçatarınızı canınızga alınız.

Azerice: Bugunleri yagış yagabiler, çetirinizi özünle ******ür.

Türkmence: Bugın yagış yagıpbilir, zontinizi alıp gelin.

KAYNAK:

18.11.2006

VATAN GAZETESİ

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...