Jump to content

mucit41

Üye
  • Posts

    3550
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    12

Everything posted by mucit41

  1. İngiliz bilim adamları, milyonlarca CD'nin içerdiği bilgiyi, yüzyıllarca güvende tutmak için DNA'nın içinde saklayabileceklerini, bununla günümüz bilgi toplumunun gittikçe artan depolama ihtiyacının üstesinden gelinebileceğini söylediler.   Bilim adamları, bunu doğrulamak için, bir test tüpü içinde zar zor görülen DNA parçasına, 154 Shakespeare sonesi, bir fotoğraf, bir bilimsel tez ve Amerikalı insan hakları lideri Martin Luther King'in ünlü “Bir Hayalim Var” konuşmasından 26 saniyelik bir ses klibini sakladılar. Bu işlem için dijital enformasyonun 1 ve 0 rakamlarından oluşan ikili kodu, DNA kodunun 4 harfli alfabesine dönüştürüldü. Bu kod, sentetik DNA'nın dayanaklarını yaratmak için kullanıldı, sonra cihazlar, DNA moleküllerini “okudu” ve şifrelenmiş bilgiyi topladı.   Bu okuma süreci iki hafta sürerken, sonuçları Nature dergisinin internet sitesinde yayımlanan araştırmanın yazarı, İngiltere'de Avrupa Biyoenformatik Enstitüsü'nden Ewan Birney, teknolojik gelişmelerin bu süreyi aşağı çekebildiğini söyledi.   Araştırmacılar, DNA'nın, uzun süre saklanması, ancak sık sık üzerinde düzeltme yapılmaması gereken çok miktarda bilgiyi saklamak için kullanışlı olabileceğini belirtirken, bilginin saklandığı DNA'nın da soğuk, kuru ve karanlık bir yerde muhafaza edilmesi gerektiği bildirildi.   Araştırmanın bir diğer yazarı Nick Goldman da teknolojinin, yakın gelecekte, ulusal tarih kayıtları gibi yüzyıllarca saklanmak zorunda olan büyük arşivler için işe yarayabileceğini, on yıl içinde de tüketicilerin, torunlarına gösterecekleri düğün fotoğrafları veya videoları gibi, yaklaşık 50 yıllığına saklamak istedikleri bilgiyi depolamaları için elverişli olabileceğini söyledi.   Araştırmacılar, stok yapılan DNA'yı yaşayan bir şeye dönüştürmeye niyetlerinin olmadığını ve kodlama nedeniyle kazara yaşayan bir şeyin genetik mekanizması olamayacağını belirttiler.   http://onedio.com/haber/dijital-bilgi-dna-icinde-saklanabilir-68618    
  2. Amerika’da yaşayan ve henüz anaokuluna giden 7 Yaşında ki Zora Ball isimli kız çocuğu Pennysylvania da düzenlenen Bootstrap Expo’sunda geliştirdiği mobil oyunla kısa sürede dünyanın teknoloji gündemine oturdu. 7 Yaşında ki Zora Bootstrap programlama dilinde ki yeteneği ile herkesi şaşkına cevirdi ve Zora Ball şuanda bir rekoru elinde bulunduruyor. Yaşıtları okuma yazmayı yeni öğrenirken Zora isimli kız bir programlama dili öğrenmiş ve bu konuda kendini gerçekten geliştirmiş üstelik önemli bir Expo etkinliğinde bir oyun bile geliştirmiş.. Her geçen gün gelişen teknoloji dünyasında hali ile oyunlar da gelişiyor. Atari ile başlayan video oyunları serüveni şuanda bilgisayarlara ve oyun konsollarına kaydı ve neredeyse gerçeğe çok yakın oyunlar yapılmaya başlandı. Dünya’da sıklıkla düzenlenen oyun etkinlikleri son zamanlarda ülkemizde de düzenlenmeye başlandı. Artık oyunlar eskisinden daha çok sevilir hale geldi. Dünya’nın oyun yapımı konusunda dev şirketlerinde çalışmak pek çok oyun geliştiricisinin hayalidir. Zora şu anda çok yüksek ihtimalle Dünya’nın oyun geliştirme konusunda ki en büyük şirketlerinin dikkatini çekmiştir. Bakalım ilerleyen senelerde Zora’yı nerelerde göreceğiz. http://teknoloji.izmirgundem.com/haber/7-yasinda-mobil-oyun-gelistirdi.html
  3. Rusya Başbakanı Medvedev, Dünya Ekonomi Forumu'nda insanlığın tarihi açısından önemli bir açıklamaya imzasını attı. Medvedev, eğer Amerika bu hafta içerisinde dünya dışı varlıkların yeryüzünde olduğunu söylemezse, kendilerinin söyleyeceğini belirtti. Her yıl Davos'ta yapılan Ekonomi Forumu'na 50'den fazla dünya lideri katılmakta. Bu seneki forumun 2013 gündeminde ise "Doğa'nın X faktörleri" ve bu gündemin altında "Uzaylı yaşamın keşfedilişi" başlığı bulunmakta, bu başlığın açıklaması ise şöyle; "Dünyadışı yaşamın keşfedilişi insanların inanç sistemlerinde psikolojik sonuçlar doğurabilir" 7 Aralık 2012'de Medvedev ile Moskova'da yapılan bir röportajda mikrofonunun kapandığını sanan başbakan, bir gazetecinin şu sorusuna şöyle cevap vermişti; "Rusya'nın nükleer gücünü harekete geçiren çanta başbakanlara teslim edildiğinde dünya dışı yaşamla ilgili bilgiler de veriliyor mu?" "Nükleer bilgileri içeren çanta ile birlikte hükümetin gizli dosyalarını içeren bir dosya veriliyor. Bu dosya gezegenimizi ziyaret eden dünya dışı varlıklarla ilgili bilgiler içeriyor. Bununla birlikte Rusya topraklarında yaşayan dünyadışı varlıkları kontrol eden çok gizli hükümet birimlerimizin raporları da verilmekte. Konuyla ilgili daha fazla bilgiyi "Siyah Giyen Adamlar" belgeselinden edinebilirsiniz. Şu anda gezegenimizde ne kadar dünya dışı varlık olduğunu söylemem sadece paniğe yol açacaktır." Medvedev'in bu açıklaması Batı medyasında "Will Smith'in filminden bahsederek şaka yapıyor" olarak lanse edilse bile, Medvedev aslında Rusya'da yapılan ünlü belgesel Siyah Giyen Adamlar'dan bahsediyordu. Peki Neyi Biliyoruz? Eski Pentagon danışmanlarından Timothy Good'un dediğine göre eski Amerikan başkanı Dwight Eisenhower dünyadışı varlıklar ile üç adet gizli toplantı yaparak onların dünya üzerinde varlıklarını gizli tutmak üzerine bir anlaşma yapmıştı. Avrupa Uzay Ajansı ise Mars'ta 1.000 yıllık antik bir nehir bulurken ,İngiliz ve Sri Lankalı bilim insanları düşen bir göktaşında dünya dışı bir alg fosili keşfetti. Bunların en barizi ise 2009 yılında Vatikan'ın "Dünya dışı yaşam ile ilgili açıklama yapmaya hazırlanıyoruz" açıklaması idi. Bütün bu gelişmeler ışığında, Medvedev Obama'yı dünya dışı varlıkların açıklanması konusunda bu hafta ikna edebilir mi bilemiyoruz fakat artık Amerika olsun veya olmasın, Rusya bu konuda kesinlikle bir açıklama yapmaya hazırlanıyor. http://dunya.izmirgundem.com/haber/rusya-uzaylilarin-yeryuzunde-oldugunu-aciklayin.html
  4. Böylesi ancak biz Türklerin aklına gelir ... Bir arkadas, alkollü araç kullanırken trafik kontrolüne yakalanan bir kişinin kurtulmak için bulduğu yolu anlattı. Bu kişi alkollü olarak Boğaz'dan kente dönerken, galiba Beylerbeyi'nde trafik ekipleri tarafından alkol kontrolü için araç kuyruğuna sokulmuş. Sırasının gelmesini beklemeden motoru stop edip inmiş, arka koltuğa geçmiş... Derken öndeki araçlar gitmiş. Trafik polisi gelip, arka koltukta oturan bizimkine, -Beyefendi, şoförünüz nerede? Aracınızı ilerletin" demiş. Bizimki de şaşkın ve üzgün bir ifade ile cevap vermiş: -Memur bey, ben de şaşkınım. Siz bizi alkol kontrolü kuyruğuna sokunca, benim şoför aracı bırakıp kaçtı. Demek "alkollüymüş." Trafik polisi sasırmış. -Siz geçin direksiyona. Aracınız yolu tıkıyor", demiş. Bizimki, -Olmaz, ben alkollüyüm. Araç kullanamam" diye direnince, polis -Ziyan yok. Bu defalık görmezden geliriz" Diye zorlamış. Zorla direksiyon başına geçirmişler Trafiği açtığı için teşekkür de etmişler. Çakallık kurnazlık konusunda üstümüze yok
  5. Almanya'da yapılan bir araştırma, Facebook'un hayal kırıklığı, hoşnutsuzluk ve kıskançlık duygularına neden olduğunu ortaya çıkardı.   Almanya’da Darmstadt Teknik Üniversitesi ve Berlin Humbold Üniversitesi uzmanlarının ortaklaşa yaptığı araştırmaya katılan yaklaşık 600 Facebook kullanıcısının üçte biri Facebook’ta geçirdikleri süre boyunca ve sonrasında kendilerini yalnız, yorgun, üzgün ya da memnuniyetsiz hissettiklerini ifade etti. Uzmanlar yaşanan bu durumda en önemli etkenin kullanıcıların arkadaşlarının sayfalarında gördükleri olumlu haberler olduğu değerlendirmesini yapıyor. Normalde insanların kendilerine benzeyen kişileri kıskandığını ifade eden proje yöneticisi Hanna Krasnova, kullanıcıların Facebook üzerinden diğerleriyle ilgili daha fazla bilgi sahibi olduğunu ve kendilerine benzeyen insanlarla kendilerini kıyasladığını kaydediyor. Darmstadt Teknik Üniversitesi’nden Thomas Widjaja ise kullanıcıların Facebook’ta sürekli arkadaşlarının olumlu iletilerini gördükçe kendilerini değersiz hissettiklerini belirtiyor. En çok kıskançlık yaratansa tatil fotoğrafları. Kıskançlık duyan bazı kullanıcıların kendileriyle ilgili olumlu haberler yazma eğilimine girdiğine dikkat çeken Widjaja, bu mesajların da genelde abartılı ya da olumsuz ayrıntıları içermediğini belirtiyor. Örneğin sınavdan yüksek not almak Facebook üzerinden herkese duyurulurken, düşük not alındığında ise bunun bahsi bile edilmiyor. Sanal toz pempe hayatlar yaratan bu durum da diğer kullanıcıların kıskançlık duygularını depreştiriyor. Uzmanlar bunu bir "kıskançlık döngüsü" olarak değerlendiriyor.   http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Facebookla-ilgili-sok-gercek-9566/  
  6. Geçtiğimiz yıl küresel ölçekte 97 adet ticari 4G ya da bir başka tanımla “süper mobil hızlı internet” ağının hizmete girdiği bildirildi. GSA (Küresel Mobil Tedarikçiler Birliği) raporundan derlenen bilgilere göre, şu anda 66 ülkede 145 operatör 4G hizmeti sunuyor. Toplam 104 ülkede 330 operatörün 4G üzerine çalışma yaptığı belirtilen raporda, sadece geçtiğimiz yıl 97 operatörün abonelere bu hizmeti vermeye başladığı kaydedildi. GSA'ya göre, bu yıl sonu itibarıyla 83 ülkede 234 ağ, hizmete başlayacak. İlk olarak 2009 yılında 2 operatör tarafından başlayan 4G hizmeti, 2010 yılında 17, 2011'de 47, 2012'de 144 operatöre yükseldi. 1 Ocak 2013'de bir operatörün daha hizmete başlaması ile 145'e çıkan toplam 4G ağ sayısının, bu yıl sonu itibarıyla da 234'e yükseleceği öngörülüyor. Öte yandan toplam 4G abone sayısının da 44 milyona ulaştığı bildirildi. Mobil pazarda ise yaklaşık 560 adet 4G uyumlu cihazın olduğu kaydedildi.   http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Cepte-4G-costu-gidiyor-9559/  
  7. Bilgisayarınızın bataryasını verimli kullanmanız, karşılaşabileceğiniz arızaları önlüyor.   Dizüstü bilgisayar kullanıcılarının önde gelen şikâyetlerinden biri batarya arızalarıdır. Bilgisayar bataryasının yeterli akım alamaması, nem ve sıvı temasından kaynaklı oksitlenmeler bataryanın arızalanmasına sebep olur. Bataryanın ömrünü azaltan bu nedenler, bilgisayarın diğer donanımlarında da problemlere yol açabilir.   Bilgisayar pilini doğru kullanmanın, karşılaşabileceğiniz arızalara karşı sizi koruyacağını hatırlatan Pratik Servis, pilin verimli kullanımı için tavsiyelerde bulunuyor:   Dizüstü bilgisayarınızı pili ile birlikte kullanmaya özen gösteriniz, güç adaptörü takılıyken pil %100 dolu uyarısı aldığınızda adaptörünüzü çıkarınız. Adaptörsüz kullanımda pilin enerji düzeyinin %5’in altına düşmemesine dikkat ediniz.   Yeni bir pilin ilk kullanım yöntemi önemlidir. Pil takılı ve bilgisayarınız kapalı durumdayken 12 saat boyunca şarj ediniz.   Pili sürekli canlı tutmaya çalışınız. Haftada bir kez deşarj ve şarj işlemi yapınız.   Bilgisayarınız çalışırken pili söküp takmayınız.   Pili nemden ve sıvı temasından koruyunuz. Sıvı teması olursa, karşılaşılabilecek zararı azaltmak için, hemen enerjiyi kesip pili çıkarınız.   Fanın iyi çalışıp çalışmadığını kontrol ediniz. Aşırı ısınma söz konusuysa pil hücreleri zarar görebilir.   http://onedio.com/haber/bilgisayar-bataryasini-dogru-kullanmak-icin-pratik-bilgiler-68666   Pilin ömrü zamanla azalır. Bu süreçte şoklama işlemi yapmayınız.
  8. Sosyal paylaşım sitesi Twitter’ın CEO’su Dick Costolo kendi hesabından paylaştığı mesajla çok yakında video eklentili tweetlerin geleceğinin habercisi oldu.   Twitter kullanıcıları çok yakında 140 karakterlik paylaşımların yanısıra mesajlarını videolarla renklendirebilecek.   Twitter CEO’su Dick Costolo’nun dün paylaştığı tweet daha önceki mesajlarından farklıydı. ‘6 saniyede biftek sosu’ yazan Costolo, mesajına sosu nasıl hazırladığını gösteren bir video da ekledi.   Costolo’nun yemek tarifi video paylaşım uygulaması Vine üzerinden paylaşıldı. Twitter, uygulamayı Ekim ayında satın almıştı.   The Financial Review’un haberine göre, Twitter ilk olarak uygulamayı önümüzdeki haftalarda   Avustralya’da başlatacak. Bu sayeda kullanıcılar 140 karakterlik mesajlarının yanında 6 saniyelik video da paylaşabilecek.   http://onedio.com/haber/tweet-atmanin-yeni-yolu-68710  
  9. Cep telefonu devi Nokia'nın 808 PureView modelinin ardından bu kez yeni Lumia serisi telefonlarında 41 megapiksel dahili kamera bulunabileceği ortaya çıktı. Nokia'a yakın kaynaklara göre Şubat sonunda gerçekleştirilecek Dünya Mobil Kongresi'nde Nokia yeni bir sürpriz yapacak. Windows Phone 8 işletim sistemi altında çalışacak yeni Lumia'ların 41 megapiksel dahili kamerası olacak. GEÇEN YIL DA SYMBIAN'LI 41 MEGAPİKSEL KAMERALI TELEFON TANITMIŞLARDI Nokia'nın geçen yıl yine aynı kongrede 41 megapiksel dahili kameralı telefonu satışa sunması heyecan yaratmış ve telefon pazarında kameraların çıtasını epey yukarı çekmişti. Ancak pek de kullanıcılardan rağbet görmeyen Symbian işletim sistemini kullanan Nokia 808 bu sebeple biraz gölgede kalmıştı. Nokia'dan konuyla ilgili herhangi bir açıklama yok; ancak eğer bu gerçekleşirse telefon pazarının iyice ısınacağını söyleyebiliriz. http://onedio.com/haber/41-megapiksel-lumia-geliyor--68761
  10. History Channel belgesellerini izlemişseniz “İnsandan sonra yaşam – Life After People” adlı belgesel serisine muhakkak denk gelmişsinizdir. Belgesel konusu “İnsanoğlu bir anda dünya üzerinde yok olursa ne olur?” sorusu üzerine bina edilmiş. Yani insanlar dünya üzerinde bir anda yok olurlarsa, dünya nasıl bir hale gelir sorusu üzerinden ilerleyip tarihlere göre olacak değişikliklerden bahsediyorlar. Ben bu konuya daha fazla girmek istemiyorum. Giriş yapmamdaki amaç sizi yazıya hazırlamaktı. Şimdi bizim yazımızın konusuna gelelim. Diyelim sosyal medya bir anda hayatımızdan çıktı. Twitter, Facebook, Bloglar, Sözlükler, Forumlar vb. hepsine bir anda erişim imkansız hale geldi. Peki o zaman ne olacak? Sosyal Medyasız ilk dakika Twitter’a hoşgeldiniz. Kullanıcı sayısı: 0 Herkes şokta! Facebook, Twitter, Google+, Tumblr, Sözlükler, Forumlar… hiçbirine erişilemiyor. Sadece haber siteleri kaldı geriye. Web 2.0 teknolojisi yok oldu gitti. Değil dünyanın bir ucundaki insanla, Facebook’ta arkadaş olarak ekli komşunla bile internet üzerinden görüşemiyorsun. Herkeste bir telaş başgösteriyor. Google’da “Twitter açılmıyor”, “Facebook açılmıyor” şeklinde aramalar yapılıyor. Tüm dünya şokta! Mark Zuckerberg, Larry Page, Jack Dorsey çıkıp televizyonlardan açıklama yapıyorlar. Tweet atan yok, durum güncelleyen yok, entry giren yok, paylaşım yapan yok. Çölde tek başına gibisin. Telefonlara sarılıyorsun, yok. Mobil uygulamalar da işe yaramıyor. Whatsapp, WeChat… hiçbiri çalışmıyor. Instagram’a fotoğraf yüklenmiyor, Foursquare’de check-in yapılamıyor. Haber siteleri tarihlerinde görmedikleri kadar hit alıyorlar. Ama durumdan kimse haberdar değil. Sosyal Medyasız 1. Saat Büyük şokun ardından 1 saat geçti. Erişim hala mümkün değil. İnsanların o ilk andaki telaşlarının yerini düşünce alıyor: Ne oldu? Tüm sosyal medya siteleri neden bir anda kapandı? Haliyle daha detaylı düşüncelere dalma imkanı ortaya çıkıyor. Şoku atlattıktan sonra telefonlara sarılanlar birbirleriyle bu “Büyük Çöküş”ün sebebini tartışıyorlar. Komplo teorileri gırla gidiyor. İnsanlar bu çöküşün ardında terörist güçlerin olduğunu tartışıyorlar. Peki Twitter fenoları? Twitter fenoları 100 bin kişilik güçlerini kaybetmiş durumdalar. Kimisi refresh yapa yapa f5 tuşunu eskitiyor, kimisi mobil uygulamaların canını çıkarıyorlar. Hatta bazıları, belki sonra açılır diye, aklına gelen aforizmaları bir bir yazıyor. Twitter açıldığında ilk işleri #twittersızhayat hastagini açmak olacak. Bunun için de bir sürü tweet biriktirmiş durumdalar. ama bilmiyorlar ki hiçbirini yazamayacaklar. Sosyal Medyasız 6. Saat 6 saat geçti. Sosyal medyadan hala ses seda yok. Twitter fenomenlerinin umutlu bekleyişi sürüyor. Facebook sayfa adminleri ise görsel hazırlama derdindeler. Onların da umutlu bekleyişi sürüyor. İlk açıldığı anda Facebook sayfalarına yükleyecekleri görsellerde buna mutlaka değineceklerdir. Sözlükçüler ise durumun vahametinin farkına varmış durumdalar. telefonlarla irtibata geçen sözlükçüler Taksim ve Kızılay meydanlarında toplanmış durumdalar. Kimisi “akp döneminde gerçekleşmiştir” diyor, kimisi “çok komikmiş admin kardeş” bkz.’ları veriyorlar. Forumcular, bozulan bilgisayarları için çoktan servislerin yolunu tuttular bile. hatta servis görevlilerine teşekkürler +rep bile dediler. Haber siteleri ise durumun neyden kaynaklandığını öğrenmek için gözlerini kulaklarını ABD’ye dikmiş durumdalar. Oradan gelecek müjdeli haberleri ilk girmek için bile şimdiden haberleri hazırda bekletiyorlar. Televizyonlarda açık oturumlar yapılıyor. Tartışma programlarının tek konusu sosyal medyanın bu ani “çekip gidişi”. Rasim Ozan Kütahyalı, Ahmet Çakar, Erman Toroğlu, Hıncal Uluç şimdiden yorumlarını yaptılar bile. Gençler ise atmosferin farkına yeni yeni varmaya başladılar. Evde monitörün başında, dışarıda kafa eğik telefona doğru olan bakışlar yavaş yavaş semaya dönmüş durumda. Gökyüzünün berraklığı bir çok genci etkilemeye başladı bile. Biriktirdiklerini başkalarına anlatabilmek için kahvehanelere ve cafelere yönelen gençler sokağın nüfusunu bir anda arttırmış durumdalar. Sosyal Medyasız 1. Gün Gece, “sabah ne de olsa açılır” diye yatanlar sabah kalkar kalkmaz ilk olarak Twitter ve Facebook’u açtılar. Ama sonuç yine hüsran. Sosyal Medya’dan ses seda yok. “Sayfalara ulaşılamıyor” yazıları birçok insanı çıldırtmış durumda. hatta kimisi monitörlerini bile yumrukladılar. İnsanlar “Ektiğim ekinler çürüdü ” bile diyemiyorlar. İnternet üzerinden oynanan okey, FarmVille gibi oyunların yerini hiçbir şey dolduramıyor. Kadınlar, FarmVille oynayamamaktan kalan boş zamanlarını parktaki toprağı kazmakla geçirmeye başladılar. Erkekler işi gücü bırakıp o günkü okey seansını başlatmak için kahvelere koşuyorlar. Fenomenler kitap kalınlığında aforizma ve espri biriktirdiler. Facebook sayfa yöneticilerinin görselleri ve videoları klasörlere sığmaz oldu. Sözlükçülerin bkz.’ları yere göğe sığmıyor artık. Tumblr’da paylaşım yapmak isteyenler bu boş vakitte kütüphanelere koşup eski gazeteleri karıştırmaya ve bunların fotoğraflarını çekmeye başladılar. Sosyal Medyasız 1. Hafta 1 hafta geçti. Bu süre zarfından ekonomide canlanma baş gösterdi. Bilgisayar başından kalkıp sokağa çıkanlar harcama yapmaya başladılar. Televizyonların ana haber bültenlerinde röportaj taleplerini geri çevirmeyen esnafın sesi duyuluyor. “Bayramlarda bu kadar alış veriş olmuyordu. Ne oldu biz de bilmiyoruz” diyorlar. Kafe ve kıraathaneler dolup dolup taşıyor. Meydanlarda check-in yapamayanlar post-it’ler yapıştırmaya başladılar. Şimdiden Taksim meydanında yığınlarca post-it birikmiş durumda. Kıraathanelerde oturup çay içen, okey oynayan gençler yazıcılardan çıkardıkları komikli resimleri birbirlerine gösterip gülüyorlar. Kimisi, arşivindeki komik videoları telefonundan açıp izletiyor arkadaşlarına. Artist ne arar la bazarda amca yine revaçta. Yine beyin bedava’lara, püskevitlere gülünüyor. Twitter fenomenleri umutlarını hala kaybetmiş değiller. f5 tuşuna basmaya devam ediyorlar ama arta kalan zamanda dışarı çıkıp, sokaktan bir adamı çevirip “seni takip ediyorum, sen de beni takip et” diyorlar. Kafelerde durup durup aforizma patlatıyorlar. Bazı fenomenleri kamu düzenini bozmak suçundan polisler nezarete atmış durumdalar. Retro’cular kütüphaneleri doldurup taşırdılar bile. Yakın zamanda açılmasını umdukları blogları için çok sağlam arşiv yaptılar bile. Youtube için komik video arayışına giren insanlar, ellerinde kameralar ve cep telefonları sokak sokak dolaşıyorlar. kimisi çöpçülere saldırıyor, kimisi kedi çekiyor. Oto pazarına gidip röportaj yapanlar, sınavdan çıkanlara soru soranlar, trafik kazası geçiren sarhoşlara sorular soranlarla doldu sokaklar. Şimdiden fenomen adayları çıktı bile… http://onedio.com/haber/sosyal-medya-dan-sonra-yasam-sosyal-medya-bir-anda-hayatimizdan-ciksa-ne-olur--68664
  11. Teknoloji dünyasının birçok alanında faaliyet gösteren dev isimlerinden LG, dünyanın ilk 84 inç'lik Ultra HD TV'siyle dikkatleri üzerine çekti. LG Türkiye TV Pazarlama Müdürü Jikang Kim, akıllı televizyon trendini ve 2013 yılı hedeflerini hurriyet.com.tr'ye anlattı. LG Electronics Türkiye’de 2012 yılını nasıl geçirdi? 2013 rakamsal hedefleri nelerdir? LG Electronics olarak mobil iletişim, beyaz eşya, klima, tüketici elektroniği ve IT ürünleri alanında faaliyet gösteriyoruz. Global rakamlara bakacak olursak, bu alanların tümünde 2012 yılını başarılı şekilde geçirdik. Bu yılın 3. çeyreğinde yine küresel anlamda 138.57 milyon dolar net kar, 195.06 milyon dolar faaliyet karı elde ettik. LG Electronics Türkiye olarak 2012 yılında bizim için kilometre taşı olabilecek ürünlerimizi tüketiciyle buluşturma şansı yakaladık. Bunları en belli başlıları dünyanın ilk 84 inç Ultra HD TV’si, dört çekirdekli akıllı cep telefonu Optimus 4X HD, Google işbirliğinde geliştirdiğimiz, birçok ülkede satışa çıktıktan sonra 1 saat içinde tükenen Nexus 4 ve 10 milyondan fazla satış adedine ulaşan L Style akıllı cep telefonlarımız. Bunların yanı sıra 3D yayıncılık, online içerikler ve oyun şirketleriyle yerel işbirliklerimiz 2012’de genişledi. TV tarafından bahsedecek olursak; 2013’te Düz Ekran TV pazarının %15-20 büyümesi bekleniyor ve bu büyüyen pazarda biz de teknolojide öncü Ultra HD ve OLED gibi yeni ürün kategorilerimizle büyümemizi arttırarak sürdürmeyi hedefliyoruz. LG son dönemlerde pazara sunduğu Smart TV’leriyle dikkat çekiyor. Yakın dönemde yeni Smart TV'ler var mı? Smart TV dünyasında sadece seçili LG Smart TV’lerde dahili olarak bulunan Intel WiDi teknolojisi ile kablo ve internet bağlantısı olmadan Intel WiDi destekli dizüstü bilgisayarınızdaki görüntüyü televizyonunuzun ekranından seyredebilirsiniz, MHL teknolojisi ile dilerseniz akıllı telefonunuza yüklü uygulamaları TV ekranınızda çalıştırabilirsiniz. Seçili LG Smart TV’lerde IOS ve Android akıllı telefonlarınızla TV’nizi uzaktan kontrol edebilir, Touchpad özelliği ile TV menüsünde kolayca gezinebilir, Gamepad özelliği ile TV ekranından oyun oynayabilirsiniz, ayrıca USB üzerinden kablolu veya kablosuz USB alıcılı mouse ve klavye kullanarak internette rahatça dolaşabilirsiniz. LG Ultra HD TV’nin sunduğu farklılıklar neler? LG Ultra HD TV, geliştirilmiş Triple XD motoru sayesinde çerçeve başına 8 milyon pikselli görüntü kalitesine ve Full HD TV panellerden dört kat fazla (3840x2160) çözünürlüğe sahip. 84 inç Ultra HD TV’nin sağladığı ileri teknoloji daha sonraki dönemlerde daha küçük ekran boyutlarıyla ve daha uygun fiyatlarla tüketiciye ulaşacak. LG Türkiye’de kaç adet 84 inç Ultra HD TV satmayı hedefliyor? LG olarak Türkiye pazarında 2013 yılı sonuna kadar 1000 adet 84 inç Ultra HD TV satışı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. LG neden bu kadar yüksek fiyatlı TV segmentinde yer alıyor? Türkiye’de premium segmentte yer alan teknoloji ürünlerine özel bir ilgi var. Teknolojiyi takip eden kesim mutlaka sahip olmayı istediği ürün için bir bütçe ayırıyor. Dolayısıyla Türkiye’deki tüketicilerin LG 84 inç Ultra HD TV’ye profil olarak uyduğunu düşünüyoruz. Bundan sonra TV’lerde yayılması beklenen teknolojiler nelerdir? 2013 yılında 3D teknolojilerine ağırlık vermeye devam edeceğiz. Ev eğlencesi alanındaki ürünlerin yüzde 70’i 3D teknolojili olacak. Yakın ve uzun dönemde TV teknolojilerinde görülmesi beklenen yenilikler nelerdir? LED TV’lerden sonra yeni bir televizyon kategorisi geliyor. LG Electronics olarak 2013 yılında dünyanın en ince 55 inç OLED TV’sini Türkiye pazarına sunacağız. Geleceğin teknolojisi olarak nitelendirilen ve Organik Işık Yayıcı Diyot olarak da bilinen OLED TV’ler organik panel içerdiği için çevre dostu olma özelliği de taşıyor. Yüksek kontrast oranı ve tepki süreleri ile LG OLED TV, ekrandaki görüntünün parlaklığından bağımsız olarak inanılmaz canlı renkler sağlıyor ve en küçük detayları yüksek kalitede gösteriyor. Her türlü hakkı saklıdır.
  12. Site İçi Optimizasyon Seo faaliyetlerini iki ana başlık altında sürdürüyoruz. On Page SEO ve Off Page SEO, On Page SEO kelimesinin Türkçe karşılığı Site İçi Optimizasyon… Site İçi Optimizasyon ise sitenizin anahtar kelimelerde Google’da üst sıralara çıkması için uygun hale getirilmesi demektir. aşağıda Site içi optimizasyonla ilgili sık söylenen ve hiç söylenmeyen bilgileri sıraladık. Umarım bilgilenir ve keyifle okursunuz. site içi optimizasyona geçmeden önce site içi optimizasyon ne değildir onu irdeleyelim Site İçi Optimizasyon ne değildir? Sitenin içini anahtar kelimelerle doldurmak değildir Otomatik etiket basmak değildir Aramaları kaydetmek değildir Google örümceklerinin siteden çıkışını engellemek değildir. Ziyaretçileri site içinde sürekli dolaştırmak değildir. Çok hit getiren makaleler eklemek değildir Sihirli değnek değildir Tek başına yeterli değildir Site İçi Optimizasyon Nasıl Yapılır? Site içi optimizasyon dendiğinde herkesin aklına ilk olarak Title, Descriptions ve etiketler gelir. Ancak çok daha fazlasına hazır olun! Site içi optimizasyonla ilgili yapılması gerekenleri listeyelim Site İçi Optimizasyon İpuçları TİTLE Title 65 karakter civarında olmalı, illa 65 yapmak zorunda değilsiniz. 30 yeterliyse 30′da kalsın. Seo analiz programları size bunu hata olarak gösterebilir endişelenmeyin sorun yok. Sayfa başlığında gereksiz her türlü işaretten ve simgeden kaçının sitenizi tam olarak anlatan bir başlık seçin, sıralı anahtar kelimeler girmek, sizi filtreye bir adım daha yaklaştırır ve Title’da sıralı anahtar kelimeler girmek spam olarak algılanır oldukça tehlikelidir. Title’da anahtar kelimenizi en başa yazmalısınız. aşağıdaki resimde SEO Executive Seo ve Google hakkında bilgi veren Blog yazısı bu sitenin title’dır. Burada benim için önemli olan kelime SEO kelimesidir ve en başta kullanılmıştır. Descriptions description Arama motorlarında site başlığımızın altında görünen kısımdır. Sitenizin neyle ilgili olduğunu burada açıklayacaksınız. 160 kelimeden fazla olmaması söylenir ancak benim tavsiyem 155 kelimeyi geçmemeniz yönünde neden sınırları zorlayalım ki! hatta daha az kelime ile sitenizi özetliyorsanız fazlasına gerek yok H1 Tagı Bu tag içine alınan kelime En önemli anahtar kelimeniz olmalıdır. H1 tagı genellikle footer bölümünde kullanılır ancak bununu tavsiye etmiyoruz. headr kısmında h1 tagı kullanmak daha doğru bir davranış olacaktır. Meta Name Keywords: Çok önemli olmayan bir ayrıntı, bu sitenin anahtar kelimeleri aşağıda sıralandı ancak hiç yazmasak olur muydu? Evet olurdu, Google yaptığı açıklamada anahtar kelimeleri algoritmik hesaplamalara dahil etmediğini açıkladı. Peki biz neden hala kullanıyoruz? Çünkü Seo sadece Google’dan ibaret değil. <meta name=”keywords” content=”Google SEO, Seo Executive, Seo Uzmanı, Seo Analiz, WordPress, SEO ,wordpress eklentileri, Seo araçları, Seo Programları,”/> Anahtar Kelimenin Domain İçinde Geçmesi domain anahtar kelime uyumu Başat noktalardan biri de domain = anahtar kelime uyumluluğudur. eğer çalışma yapacağınız kelime domain içinde geçiyorsa Serp Rankınız daha çabuk yükselir. Doğru domain seçimi ile ilgili makalemiz hazırlanıyor ancak burada kısaca bahsedelim. anahtar kelimemiz sanal ofis olsun alacağımız domain birebir uyumlu sanalofis olmalı onu bulamazsak anahtar kelimenin sonuna harf ya da kelime koyarak yeni domainler türetebiliriz. sanalofisim vb gibi yukarıda bir örnek görüyorsunuz kelime ile birebir örtüşen domain ilk sırada karşımıza çıkıyor. maddi açıdan çok güçlü rakipleri var ama o ilk sırada… O nedenle iyi domain iyi para eder Bir sayfadaki link sayısı Çok fazla lafı edilmeyen iç optimizasyon konularından biri de iç linklerin durumudur. iç linkler sayfa içinde maksimum 100 civarında kullanılmalıdır. bir sayfada özellikle de anasayfada 200 tane internal link bulunursa Bu SEO skalanızda – puan oluşmasına neden olur. Sadece anasayfa değil alt sayfalarda da iç link sayısının 100′ü geçmemesine özen göstermelisiniz. Site Urlsinde Anahtar Kelime Kullanımı Sanal ofis kelimesine SEO çalışması yapıyorsak linklerimizde Sanal Ofis kelimesini kullanmamız gerekir. sitemizden bir link verelim http://seoexecutive.org/seo-ipuclari.html bu linkte sitemizin başat anahtar kelimesi olan Seo kelimesi link uzantısı içinde geçiyor. Yazı İçinde ve Sayfa içinde ilk paragrafta anahtar kelime kullanımı Site linkinde anahtar kelime kullanmamız ın yanında makalelerimizin ve sayfalarımızın ilk parağrafında anahtar kelimelerimizi kullanmalıyız tabi spam yapmadan Anahtar Kelime Yoğunluğu Sitenizin içinde Keyword Density adı verilen anahtar kelime yoğunluğu son derece önemlidir. Anahtar kelime yoğunluğu, bazı kaynaklarda %3 bazı kaynaklarda %7 olarak geçer ancak siz %5′i geçmeyin Başlık Metin Uyumu Sayfanızda kullandığınız Title ile metinleriniz uyumlu olmalı Sanal ofis başlıklı bir kelimeye çalışma yapıyorsanız o başlığın altındaki metinde hayvan haklarıyla ilgili bir metin olmamalı yani arama yaparak sitenize gelenler arama yaparak ulaştıkları başlık hakkında doyurucu bilgiyi bulmalılar Sitede kalma Süresinin Artırılması Sitede kalma süresini artırmak size + puan kazandıracaktır. sonraki ve önceki yazı linki, anketler, tıklanma arzusu uyandıracak görseller ve çeşitli atraksiyonlarla ziyaretçilerinizi doğal yollarla sitenizde tutmaya çalışın. Bu durum Adsense gelir modeli ile çalışan sitelerde daha farklı uygulanabilir. Çünkü ne kadar çok uyaran olursa reklamlara tıklanma oranı o derece azalır... 301 Yönlendirmeleri Taşınan ya da eski urllerinizi yeni urllere yölnedirmeniz gerekli böylece yanlış url yazıldığında ya da eski urlye gidildiğinde yeni url sayfası ziyaretçi karşısına çıkacaktır. 404 Sayfası optimizasyonu 404 sayfası sitemize bir şekilde gelmiş ancak aradığı sayfayı bulamamış ya da kaldırılan bir sayfaya ulaşmış kullanıcıların karşısına çıkan hata kodudur. İyi yapılandırılmış bir 404 sayfası hit kayıplarınızı önler ayrıca SEO açısından + puandır. HTML/Metin Oranı Özellikle kurumsal sitelerde anasayfadaki metin çok kısa olabiliyor bu durum SEO açısından – puan demektir. Anasayfanızdaki metinler kısa ise hemen şimdi içinde anahtar kelimeler bulunan 400 kelimelik bir makaleyi anasayfanıza ekleyiniz. Linklerin uzunluğu Sitenizde kullandığınız linklerde anahtar kelime kullanayım diye çok fazla kelime kullanırsanız Seo açısından – puan alırsınız. linkleriniz 70 karakteri geçmemeli İçerik “İçerik kraldır” sözü hep söylenir durur. Ben de inanırım bu söze, kaliteli içerik Seonun ana kolonudur. Kaliteli içerikler olmadan sitenizi bir yerlere gelemez, gelse de uzun kalamaz, kalsa da fazla hit alamaz. Elbette kopya içerik girenlerle özgün makale girenleri kıyaslayıp duruyorsunuz ve bir sürü spamcının ilk sıralarda olduğunu görüp kendi kendinize hayıflanıyorsunuz. “Üzülmeyin yalancının mumu yatsıya kadar yanar” Bu noktada takip ettiğimi 4-5 site birkaç ay içinde filtreye girdi. Ben bu konuda artık eminim. Kopya içerik sizi birkaç ay idare eder daha fazla değil( belki o kadar da sürmez) yaşlı bir site sahibi olmak istiyorsanız kopyadan uzak durmalısınız. Makaleler nasıl yazılmalı İçeriklerimiz stilize edilmeli. h taglarıyla bold ve italik yazılarla uygun kelimeleri işaretlemeliyiz. bir yerden alıntı yaptıysak italik kullanabiliriz. bir yargı işlevini kaybettiyse üstünü çizebiliriz. önemli bir kelime kullandıysak altını çizebiliriz. Dikkat çekmek istiyorsak renklendirebiliriz. (Bu konuyla ilgili ayrıntılı makalemiz yolda) Reklamlar Sitede kullandığınız reklamları kullanıcın gözüne sokmamalısınız. ziyaretçi reklamlardan rahatsız olmamalı. ilk açılış sayfasında reklamların kapladığı alan %40′ı geçmemeli… Metin tutarlılığı Siteniz neyle ilgiliyse o konuda yazılar eklemelisiniz. otomobil siteniz varsa Fenerbahçe-galatasaray maçını canlı izle diye bir makale girmeniz sitenizi filtreye sokabilir. Son derece önemli bir sıkıntıdır bu durum… Sadece otomobille ilgili yazılar girmelisiniz. Sayfa Hızı Sitenizin hızlı açılması lazım ziyaretçinin ilgisi maksimum 3 saniyedir. daha fazla durmak istemez. sitenizi 2 saniyenin altında açabilmelisiniz. bunun için resim optimizasyonu tarayıcı önbellekleme ve scriptlerin sıkıştırılması gerekebilir bu işlemleri tek tek yapmanız sitenizi hızlandıracaktır. İyi Bir Hosting/sunucu Muhteşem SEO yapabilirsiniz ama siteniz kapalıysa bunu kim görebilir ki! uptime oranı yüksek iyi bir server SEO’nun önemli kurallarından biridir sayfa hızını test etme aracı Google tarafından ücretsiz olarak sunuluyor şuradan test edebilirsiniz.
  13. Ben Cooper bütün bilim kurgu sevdalılarının görmek için çok şeyini feda edebileceği Endevour Uzay Aracının içine girmiş ve bizler için bu harika gemiyi fotoğraflamış. Star Wars'da gördüğümüz uzay araçları kadar hatta belki daha çok ışıklı tuşa ve ekrana sahip Endevour astronotların ne kadar komplike bir iş yaptığını da kanıtı adeta.
  14. Şarkıların ses spektrumunu gösteren cihaz ya da programlara spektograf denir. Bir çok mp3 çalarda gördüğünüz ses dalgalarını bunlar üretir. Bunun tam tersi olarak da çalışan, bir fotoğrafı ses dosyasına dönüştüren programlar da mevcuttur. Coagula veya Metasynth örnek olarak gösterilebilir. Bu programları kullanarak fotoğraflarınızı dinleyebilirsiniz. Fotoğraflardaki piksel bilgisini kullanarak bunu sese dönüştürmeyi bir video ile bile anlatmışlar. [media]http://www.youtube.com/watch?v=4LP6nDRbDOA[/media] Bazı müzisyenler de, fotoğrafları alıp, ses dosyası haline çevirip, daha sonra bunun üzerinde oynamalar yaparak bunları şarkı haline getirmiş. Tabi ki elektronik müzik. Sanatçıların sınırların dışında düşünme yeteneği gerçekten insanda şaşkınlık ve hayranlık uyandırıyor. İşte bu şarkılardan bazıları ve içlerinde gizli olan fotoğraflar Equation - Aphex Twin Bu konseptin ilk temsilcisi. Şarkının adı da zaten bu fotoğrafa uygulanan matematiksel denklemi temsil ediyor. My Violent Heart - Nine Inch Nails Transitions - DJ Sonix http://onedio.com/haber/sarkilarin-icine-saklanmis-11-sasirtici-goruntu-68374
  15. Giriş   Sitemizi Google’da üst sıralara taşımak için sizlere bazı SEO ipuçları vermek istiyoruz. Bu ipuçlarına uygun hareket etmeniz halinde Sitenizle ilgili başarılı sonuçlar almanız çok kolaylaşacaktır. Aşağıdaki ipuçları belli bir düzen göre değil rastgele -akla geldiği gibi- sıralanmıştır. İpuçlarının belli bir önem sırası yoktur. çok fazla açıklama yapılmamıştır çünkü her biri ayrı bir makale konusudur. Yazı fazla olunca eksik ya da yanlış bilgi vermiş olabilirim. Eleştiri ya da tavsiyelerinizi yorum kısmından belirtirseniz yayınlamaktan keyif alırım 1-Yaşlı Domain Yaşlı bir domain kullanmak artı puandır ancak bu her zaman böyle olmayabilir mesela Borsa ile ilgili bir domain aldınız domain yaşı 12 bu domian normal şartlar altında sizin sıralamada yükselmenizde etkilidir. Ancak aldığınız domain daha önce başka işlerde ya da içeriklerde kullanılmışsa faydadan çok zarar getirir, peki kullanmak istediğimiz domainin geçmişini nasıl öğreneceğiz bunun için internet geçmişini tutan bir arşiv sitesi var bu site zaman zaman sitelere uğrayıp screenshot alıyor. bu siteden faydalanabilirsiniz. domain geçmişini sorgulayın 2- Hızlı ve Uptime oranı yüksek sunucu Barındırma hizmeti aldığınız sunucunun sürekli açık ve hızlı olması gereklidir. bu Seo ipucu olmaktan çok bir gerekliliktir. Açık olmayan bir siteyi Google indeksleyemez, yavaş bir site ise Google’un gözünde gerçekten çok önemli değer kaybeder. Site hızınızı ölçmek için Google site hızı ölçme aracını kullanabilirsiniz. sol tarafta site hızını gösteren parametreler ve önerile bulunmakta o önerileri değerlendirmelisiniz... 3-C-class İp Unique İP Dedicated İp Sitenizin Kendine has bir ip adresinin olması Sitenizin SEO gücünü artırır. Çünkü bir çok hosting firması host ettikleri siteleri aynı ip’de barındırabiliyor. Bu da farklı içeriklerin aynı ipde görülmesi demek Bu durum google’un hoşuna gitmez. Çünkü o ipde yasaklı bir site olabilir, spam yapmış bir site olabilir. Spam yapan ya da fltreye girmiş site sizin de olumsuz etkilenmenize neden olabilir. Bu noktada önlem almak için sitenizi unique ip de barındırmalısınız. Google’da SEO hosting diye arama yapabilirsiniz. mevcut sitenizin c class hostingde barınıp barınmadığını şurada kontrol edebilirsiniz. c class ölçme 4- resim alt tagları resimlerin alt tagları o resmin ne ile ilgili olduğunu anlatır. Çok çok önemlidir. Çünkü sitenizin hitleri, iyi yapılandırılmış alt taglar ile çok artacaktır. seo ipuçları nın en önemlilerinden biridir. alt tagı ile ilgili ilerde bir makale daha yazacağım 5- sitedeki sorguların azlığı Sitenizin üzerinde gereksiz ne kadar sorgu varsa hepsini kaldırmalısınız. gereksiz javascript kodlarını kullanmayın, basit kodlarla yapılacak işleri javascriptlerle, eklentilerle halletmeye çalışmayın sorgu ne kadar azsa site o kadar hızlanacaktır 6- temiz kodlanmış script Google örümcekleri sitenizi gezerken, kısa sürede siteyi gezebilmelidir. kodlar yarım bırakılmamalı, gereksiz yerlere yönlendirilmemelidir. ayrıca CSS’i iyi ayarlanmış koları temiz bir site SERP mücadelesine 1 adım önde başlar. Google Sitemi nasıl görüyor sorunun cevabını öğrenmek için şuraya bakınız 7- kaliteli özgün içerik “Kaliteli içerik kraldır” diye bir söz vardır. Her zaman için birincil değişkenimiz kaliteli içeriktir. kaliteli içerik yoksa üst sıralara çıkmanız ve orada kalmanız mümkün değildir. uzun makaleler yazın, insanlara bilgi versinler. Şimdi birçoğumuzun aklına spam ve kopya içerik yapan bir sürü site üst sıralara nasıl çıkıyor o zaman? sorusu gelebilir. Bu bir süreç meselesidir oraya çıkmak değil, orada kalmaktır. bununla ilgili yaptığım 3-4 farklı takipte sitelerin 3-4 ay sonunda kaybolduklarını bizzat gözlemledim. 8- içeriklerde bold italik vb kullanmak İyi yazılmış makale konusuna değinmeye devam edeceğiz. yazılarımızın doğru yazılması, imla hatalarının olmaması, cümle kurgularının anlaşılır olması ve anlatım bozukluğu içermemesi çok önemlidir. çünkü Semantik web sürekli gelişiyor. google bu konuda şu an çok çok iyi… İçeriklerimizde önemli kelimelerimizi ya da dikkat çekmek istediğimiz kelimeleri bold yapabiliriz. bir yerden alıntı yaptıysak italik yapabiliriz. güncellenen bir bilgimiz varsa üstünü çizebiliriz. 9- Pr bilinenin aksine çok önemli değil Pagerank kjonusundaki tartışmalar yıllardır sürüyor. PR değerinini hala önemli olduğunu düşünüyoruz ancak şerh koyuyoruz. yani “hangi sitenin prsi” sorusu önemli yani backlink alacağımız sitein prsi yüksek olabilir. ki şu an piyasada PR9 backlink bulmak bile mümkün! ama içi boş siteler yıllanmamış otoriter olmayan saçmasapan içeriği olan siteler bu sitelerden link almak faydalı değil zararlıdır. ancak içerikdaş iki sitenin özellikleri benzerse prsi 0 dahi olsa katkısı büyük olacaktır. eğer aynı içerikli iki site varsa ve siz kararsızsanız tabi ki prsi olandan backlink almalısınız 10- her sayfaya ayrı title kullanın Sitelerimiz sayfalardan oluşur her sayfaya ayrı title kullanmak elimizi çok güçlendirecektir. tek title yerine dinamik oluştutulmuş title lar gücünüzü perçinler 11- içeriklerinizdeki anahtar kelimelere link verin bunun için eklentiler kullanabilirsiniz İçeriğinizde geçen kelimelere link verebilirsiniz. ancak bunu abartmanızı tavsiye etmiyoruz. kabaca bir tahminle %2-3 civarında linkleme yapabilirsiniz. yani 300 kelimelik bir makale de 2-3 kelimeyi linkleyebilirsiniz. 12- Domain anahtar kelime uyumu Anahtar kelimenin domain içinde geçmesi son derece önemlidir. Bu yargı herkes tarafından kabul görmüş temel seo parametrelerinden biridir. dikkat edilmesi gerekir. Anahtar kelimeiniz Domain içinde geçiyorsa ve tam keywordse başarı oranınız artacaktır. En azından anahatr kelime domainin başında geçemlidir 13- sitenizde kullandığınız flash ve ajax’ların sağlam ve işe yarar olduğundan emin olun Çalışmayan hiç bir şeyin sitede olmaması gerekir. anasayfada gereksiz flashlar kullanılmamalı. flashlar açılmak istendiğinde ayrı bir syafaya yönlendirilmelidirler 14- uzantınızın .php, .html ya da .asp olması Seo açısından nötrdür. Tartışma konularından biri de budur. “sitemin uzantısı nasıl olsun?” Bu konuyla Google’un çok ilgilendiğini düşünmüyorum. 5 farklı personeliniz var diyelim ve her biri ayrı görünüyor. siz onları görünümleri ile mi değerlendirirsiniz. yaptıkları işle mi değerlendirirsiniz. hangisinin performansı yüksekse sizin için o pesonel daha kıymetlidir 15- Site içeriğiniz sabitse içine blog kurmalısınız. Örneğin PVC firması iseniz. Çevre ve pvc ile ilgili gelişmeleri anlatan bir blog yazarak sitenizi güncel tutabilirsiniz. (Bu blogdan anasayfanıza linkler çıkabilirsiniz) kastetiğimiz ayrı bir blog değil mevcut pvc sitenizin içine açılacak bir sayfa… 16- Kalitesiz linkler almayın ! 15 tane kalitesiz link yerine kaliteli 2 adet link daha iyidir. bunu tüm Seo bloglarında okuyoruz ancak hayata geçirmiyoru z bu çok önemli… 17- Keyword Density yani anahtar kelime yoğunluğu çok önemli sitenin her yerini anahtar kelimelerle doldurursanız filtreye girersiniz. %3 bana göre yeterli bir rakamdır. 18- Doğal içerikler sadece çok aranan başlıkları ayrı ayrı makalelerde kullanmak yerine uzun bir makalede alt başlıklar halinde kullanmak gereklidir. (okuduğunuz bu makaleyi örnek kabul edebilirsniz.) 19- zengin sinippetlerın kullanımı Zengin snippetler ve microdatalara artık Google çok önem veriyor ve sizi microdatalar kullanmanız için teşvik ediyor. size bir kıyak geçelim ve bir microdata oluşturucu adresi verelim. Mikrodataların kullanımı ile ilgilie temel kaynağa ise şema sitesidnen ulaşabilirsiniz. bu sitede hangi mikrokod ne işe yarar anlatılmış, kendinizi işinizi adresini tanımlayabilirsiniz. ayrıca zengin snippetlerle ilgili google a kulak verelim zengin snippetler 20- kullanılması kolay bir site tasarlayın. herşeye 1-2 tıkta ulaşılabilsin. Eskiden kullanıcı siteden çıkmasın diye yoğun bir linkleme yapılırdı kullanıcı oradan oraya dolaştırılırdı. bilgi az link çoktu. Ancak bu siteler çok çabuk filtreye giriyor. link yapısı filtreye girmek için neden midir? evet nedendir. Çünkü temel kural kullanıcı odaklı site yapmaktır. 21- link alışverişi Link alıp vermekte çok cimri olmayın. Yani sitenizde işe yarayabileceğini düşündüğünüz yani sizin içeriğinizi destekleyen sitelere link vermekten korkmayın. Ancak bu konuda cimriyseniz en azından otoriter sitelere link verin Mercedes arabanız varsa ve onla ilgili bir blog tutuyorsanız mercedes resmi sitesine link verebilirsiniz. 22- Özgün ve tamamen benzersiz içerikler kullanın 1 tanesini de kopya gireyim diye düşünmeyin. Kalite indeksinizi sürekli yükseltmeye çalışın. 1 yıl oldu bir şey olmaz şu yazıyı da kopya ekleyeyim demeyin. çünkü o yazıyı daha sonrakiler izleyecektir. o nedenle kopya içerik kullanmayın. alıntı yapabilirsiniz ama yazıdaki kelime sayısının toplamının %10′unu geçmemeli 23- Resim Optimizasyonu Sitenizde çok büyük resimler çok büyük flashlar kullanmayın resimlerinizi optmize edin. Resim optimizesi bir çok site için çok önemlidir.resimlerin yoğun kullanıldığı siteler geç açılabilir. geç açılan bir site istemiyoru. o nedenle resimleri ya küçültüp ekleyin ya da çeşitli eklentiler kullanın wordpress için resim optimizasyonu yapan eklentiler bulunmakta wordpress sitesi olanlar bu eklentileri deneyebilirler. Çok büyük resimler trafik hacminizi çabuk tüketmenize neden olacaktır. 24- Rss bağlantıları kullanın sitenize abone olunması için ziyaretçilerinizi teşvik edin. Abone bağı sitenizi ayakta tutan etkenlerdendir. yazılarınızı google geç farketse bile aboneleriniz anında farkeder ve yazınızı okurlar bu durum o yazının güçlenmesini sağlar 25- Edu gov backlinkler Hala Google algoritması için kıymetli o nedenle yasaledu gov linkler bulmaya çalışın bu tür resmi sitelerin linklerinin satıldığı backlink paketleri ne itibar etmeyin. 26- Bir sayfa içinde çok fazla anahtar kelime için çalışmayın. tek bir noktaya odaklanın. Birden fazla anahtar kelime için çalışmak o sayfanın gücünü bölecektir. bir sayfada kullanmanız gereken anahtar kelimeler sayfa adı ile aynı ya da yakın olmalı ki etkisi artsın 27 Güvenilirlik Arama motoru sitenizde bir bilginin olduğuna inanıyorsa o bilgi sitenizde mutlaka olsun. bu nedenle etiketlere dikkat edin vermediğiniz bilgilerin başlıklarını kullanmayın 28- Okuyucu yorumları na önem verin tüm yorumlara cevap verin Okuyucu yorumları sitenin canlı olmasını ve öyle kalmasını sağlar, abone sayınızı artırır, sayfanız güçlenir anahtar kelimeleriniz artar, hitiniz artar 29 - Zengin Makaleler makaleleriniz içinde resim mümkünse videolar kullanın bu resimlerin özgün olmasına özen gösterin. Özgün resim kullanmak zor biliyoruz. en azından resmi yeniden boyutlandırın belki bir köşesine minik bir watermark basabilirsiniz. Videolar da konuyu destekler nitelikte olmalıdır 30- Site haritası kullanın gereksiz yerlerin indekslenmesini engelleyin Site haritaları sitenizin iskeletidir. google a yol gösterir. hızlı indekslenmenizi sağlar. ancak gereksiz yerlerin indekslenmesini engellemelisiniz. Author sayfaları, profiller, iç yazışma linkleri vb sitemapa alınmamalıdır. böylece benzer linklerin oluşmasını engellemiş olursunuz (site haritası oluşturma ile ilgili ayrı bir makale yazacağım) 31- Kaliteli Backlinkler edinin Kaliteli backlink için gerekli unsurlar anahatlarıyla şöyle sıralanabilir: içerikdaş olmak, güncel olmak, indeks sayısı yüksek olmak, link çıkışı az olmak, pr sahibi olmak, spam ya da kopya yapmamış olmak. anahtar kelime aldığımız linkte yukarıda olmak ya da bu kelimelerde linkler almış olmak, Seo ipuçları arasında belkide en önemlisidir. Doğru ve yerinde backlinkler 32- kalıcı linkler edinin linklerin kalıcılığı trustrankınızı artırır. aldığınız linkler minimum 3 ay yerinde kalmalıdır. ancak 6 ay ve daha uzun süre alınan linkler çok daha etkilidir. bu nedenle paravan bloglarla desteklenen siteler kalıcı link açısından son derece iyi konumdadırlar 33- Sosyal medya yı kullanın Linkedin, Digg, tumblr, stumple, Delicious, facebook, twitter gibi sosyal alanlarda aktif olun. sosyal medyayı kullanırken seçici olun. Örneğin iş blogunuz varsa linkedin size daha çok ziyaretçi yollar, eğlenceli bir blogunuz varsa facebook! 34- Videolar sitenizde yoğun olarak kullanılıyorsa bir video sitemap oluşturuo bunu google a bildirin video sitemap oluşturma hakkında google’dan bilgi alın 35- Youtube video linkleri gerçekten kıymetli ancak Google metacafe yahoo gibi önemli video sitelerindeki linklleri de önemsiyor. Farklı video sitelerinden video backlinkler alabilirsiniz. dengeli doğal ve birikerek ilerleyen bir link alımı yapmalısınız. videolara sitenizle ilgili olmalıdır 36- . Google Webmaster Central hesabınızdaki “Gelişmiş resim araması”nı etkinleştirin 37- mümkünse sitenize ziyaretçilerin katkı yapmasını sağlayın Onları sitenize yazmaları konusunda teşvik edin çekilişler yapın, hediyeler verin ya da en azından günceli yakalamaya çalışın 38- Link alırken önbellek tarihlerine bakın önbellek tarihi eski linkler daha kıymetlidir. Alexa sitede kalış sürelerini gösterir ancak bunu yapan bir sürü program olduğundan page authority ve domain authority link almak için önemli kıstaslarınız olsun ayrıca hiti yüksek ve özgün bir siteinin linkleri kıymetlidir. 39-Sunucu Hataları Sürekli sunucu hatalarını takip edin sunucu hatalarını temizleyin Bunun için google webmaster tools kullanabilirsiniz. kıymetli bir siteniz varsa bunu sürekli yapın günlük kontrol olarak listenize alın hata kaynaklarını bulmaya çalışın 40- dizinler ve sosyal imlemeler dizinlere kaydolun ancak çöp dizinleri es geçin DMOZ en kaliteli dizindir eğer mümkünse kaydolun. Mesela oyun siteleri Dmoz’a kaydedilmez (telif hakkı sorunu vb nedenlerle) 41- Makale sonları: her makalenin sonuna makale ile ilgili başka bir link koyun ya da bunu yapan eklentileri kullanın ancak manuel yapmanız çok daha iyidir. diğer makaleniz konuyla ilgili olursa daha çok okunursunuz 42- robot.txt dosyas ı kullanın neyi engelleyip neyi engellemediğinizi iyi bilin.(hayati derecede önemlidir) Her sitenin robots dosyası kendine has olmalıdır 43- Google Analyitcs verilerinden faydalanın Arama terimlerini inceleyin ve sitenize gelen arama kelimelerine göre sitenizin içeriğini yapılandırın. 44- Marka Algısı Siteniz bir emlaktır bir markadır. sitenizin marka bilinirliğini artırın. sitenizin bir tarzı olsun, sitede size has bir farklılık olsun, sürekli güncellenen, öznel bir site çok ziyaret edilir. 45- Google’ un algoritmasının temeli olan link tiplerini uygun bir şekilde kullanın rel, author, canonical, nofollow vb (ayrı bir makalemizde anlatacağız) 46- Kategorilerinizi doğru seçin Kategori seçerken anahtar kelime aracını kullanın en çok tıklanan kelimeleri bulun ve sitenizle uyumlu halde kullanın sadece çok tıklandığı için sitenizle alakasız bir kelime kullanmayın 47- Linkler in nereden gelip nereye gittiğini belirtin bunun için Breadcumbs (wordpress için) kullanabilirsiniz. Yoast SEO eklentisini kullanıyorsanız bu işi sizin için başka eklentiye gerek kalmadan yapacaktır. 48- Favicon ve Logo kullanın Favicon ve logolar daha iyi tanınmanıza neden olurlar. eğer kendiniz yapamıyorsanız nette bol miiktarda online favicon oluşturucu bulabilirsiniz. 49- ctrl+d Sitenizi sık kullanılanlara eklemeleri için ziyaretçilerinizi teşvik edin ama asla onları sıkmayın hoş bir gifi sitenin sağ üstüne koyup onların dikkatini çekebilirsiniz. 50- yaptığınız tüm iş ve işlemler doğal olmalı, doğal görünmeli, aldığınız linkler, sosyal medya paylaşımlarınız, içerik girişleriniz yükselen bir grafik çizmeli inişli çıkışlı hareketler pek hoşa gitmez. Bildiğiniz alanlarda yazın, insanlara bilgi verin, ziyaretçilerinizi önemseyin. kurumsal algı oluşturun. size kolay ulaşacakları bir iletişim formu kullanın. kendinizden bahsetmekten çekinmeyin. Sonuç Yukarıdaki 50 Seo İpucu asla sihirli değnek değildir. Ancak şu var ki yukarıda yazılanları tam anlamıyla uyguladığınızda başarılı olacağınıza inancım tam! “çok söz yalansız olmaz” hesabı bu yazımızda hatalar olabilir varsa şimdiden affola. eleştirilerinizi lütfen bizimle paylaşın ya da buraya eklemek istediğiniz ipuçları varsa bana bildirin bu makaleyi genişletelim.
  16. Binlerce lira vererek aldığınız telefonunuz bozuldu. Servis "kullanıcı hatası" diye garanti dışında olduğunu söyledi. Sizden yüksek tamir ücreti istedi.   Yetkisiz firmalara da yaptırmak istemiyorsunuz. Bu durumda yenisini almaya karar verdiniz. Peki hiç tamir etmeyi düşündünüz mü? Dünyada 1 milyara yakın akıllı telefon kullanıcısı var. Geçtiğimiz yıl dünyada 500 milyon telefon satıldı. Bunların çoğunu akıllı telefonlar oluşturdu. Türkiye'de ise satılan her 3 telefondan 1'i akıllı telefon. Her ne kadar akıllı olsalar da talihsiz olaya maruz kalabiliyorlar. Bu ince ve karmaşık cihazların tamiri zor ve profesyonellik gerektiriyor. Her modelin kendine özgü tamir şekli var. Cihazın garantisi devam ediyorsa sorun yok. Yoksa ciddi bir problemle karşı karşıyasınız. Yetkili servis ücretleri yüksek. Diğer taraftan kötü şartlarda tamir görmesini istemiyorsanız buraya kulak verin. Telefonunuzun bir çok arızasını kendiniz de tamir edebilirsiniz. Uzman kişilerin hazırladığı videolar, tamir için size çözüm yolu sunuyor. Sorunun kaynağını buluyorsunuz. Değiştirilecek parçayı tespit edip, internetten satın alıyorsunuz. Video yardımıyla gerekli tamir işlemlerini gerçekleştiriyorsunuz. Sonuçta cihazınızı çok ucuza kendiniz tamir ediyorsunuz. Her zaman mutlu sonla mı bitiyor diyorsanız hayır. Çünkü cihazların çoğu tamir işlemi sırasında kullanılamaz hale geliyor ve çöpe gidiyor. ABD'de 2007'den bu yana iPhone tamiri için Apple'a 6 milyar dolar ödendi. Dünya genelini düşündüğünüzde inanılmaz bir pazar ortaya çıkıyor.   http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Bozulan-akilli-telefon-icin-akilli-cozum-9540/  
  17. Bükülebilir pil teknolojisi gerçek oldu. Bükülebilen ekranları unutun; bilim adamları, bakın bu kez neyi, nasıl büktüler... Koreli bilim adamları, dünyanın ilk işlenebilir ve bükülebilir pilini geliştirdi. Sonunda gerçeğe dönüşen teknoloji sayesinde, elektronik cihazların geleceği bir hayli değişecek. Bilim adamlarının geliştirdiği yeni bükülebilir pil tasarımı, herhangi bir yüzeye nanomateryal kullanarak sıvımsı bir polimer elektrolit oluşmasını sağlıyor. Karşılaştırmak gerekirse, halihazırda kullanmış olduğumuz piller ise sıvılaştırılmış elektrolit kullanıyor. Bilim adamları, polimer elektrolit çözeltisi kullanarak geliştirilen yeni bükülebilir pillerin, günümüz pillerine oranla ısınmaya oldukça dayanıklı olduğunu söylüyor. Profesör Lee Sang önderliğinde Güney Kore'nin Ulsan Ulusal Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nde bir araya gelen araştırma ekibi, geliştirdikleri pile dair şu açıklamada bulundu: "Sıvılaştırılmış elektrolit kullanan günümüzün lityum-iyon pilleri, güvenlik konusunda oldukça sıkıntılı. Zira elektrolitleri ayıran zar tabakası, patlamalara neden olacak derecede ısınmaya duyarlı. Bizim geliştirdiğimiz pil ise esnek olmasına rağmen sıvı değil, katı madde kullanıyor. Bu anlamda, dayanıklılık açısından daha istikrarlı olacaktır." Nihayet gerçeğe dönüşen teknoloji sayesinde, bükülebilir cep telefonlarına ulaşmamız an meselesi... http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Sonunda-onu-da-buktuler-9518/
  18. Chrome 25, Google'ı toptan şifreleyecek. Chrome 25 ile gelecek bu küçük değişiklik, farkında olmasak da çoğumuzu etkileyecek... Chrome, 25. sürümünden itibaren Google'da yaptığınız tüm aramaları şifreli olarak aktaracak. Tarayıcı, şu an sadece Google'a oturum açmanız halinde aramalarınızı şifreli olarak gönderiyordu. Şu an beta kanalında bulunan Chrome 25, aramalarınızı varsayılan olarak SSL şifreleme işlevi ile yapacak. Dolayısıyla adres çubuğunuzun üzerinde yeşil bir kilit simgesi görünecek aramalarınızı Google ve sizin dışınızda kimse göremeyecek. Mozilla Firefox, Temmuz 2012'den bu yana Google'da yaptığınız aramaları şifreli olarak gerçekleştiriyordu. Apple ise Safari ile Eylül 2012'de şifreli Google'ı kullanmaya başlamıştı. Google'a oturum açan Chrome kullanıcıları, Ekim 2011'den beri şifreli aramaları kullanıyorlardı, ancak bu gelişmeyle ilk kez oturum açmayan Chrome kullanıcıları da varsayılan olarak şifreli aramayı kullanacaklar. Google yazılım mühendisi Adam Langley, bu yeni işlevin Chrome kullanıcılarının deneyiminde önemli bir değişiklik meydana getirmeyeceğini söylüyor. Bunun yanında Langley, Google'ın HTTP'yi geliştiren SPDY protokolünü kullanan Chrome'un arama sonuçlarını daha hızlı getirdiğini söylüyor. Google yanında Facebook, Twitter gibi önde gelen bazı web siteleri de onları şifreli https bağlantısı üzerinden kullanmanıza izin veriyorlar. http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Chrome-Googlea-kilit-vuracak-9532/
  19. Tarayıcı 140 TL, virüs bedava! Artık bir efsane olan Conficker yine ortaya çıktı. hem de o kadar garip bir yerde ortaya çıktı ki...   Hama firmasının ürettiği ve Almanya'daki Tchibo mağazalarında satılan bu slayt tarayıcının, gizemli Conficker virüsünü taşıdığı tespit edildi. 35 mm filmleri görüntüleyebilen tarayıcının PC yazılımının yüklü olduğu CD üzerinde bulunan virüs, programın çalıştırılmasıyla birlikte aktif oluyor. İlk kez 2008 sonlarında tespit edilen ve 1 Nisan 2009 tarihinde harekete geçmek üzere tasarlanan Conficker, şimdiye kadar geliştirilmiş en gizemli virüsler birisi. Kimin tarafından hangi amaçla geliştirildiği hala anlaşılamamış olan virüs, tüm güncel anti-virüs programları tarafından tespit edilebiliyor ama uzmanlar, rahatlıkla savunmasız sistemlere atlayabilen virüsün hafife alınmaması gerektiği uyarısında bulunuyorlar. ABD ya da başka bir hükümetin siber savaş programı çerçevesinde geliştirilmiş olabileceği dahi iddia edilen Conficker'in nasıl olup yükleme CD'sine yerleştiği hala anlaşılabilmiş değil.   http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Gizemli-virus-geri-dondu-9537/  
  20. Kulun Rabbine yakın olduğu gecelerin en önemlisi? Kendisine dua edenleri geri çevirmeyen, günahları bağışlayan, her şeyi bilen, gören ve duyan Yüce Allah tüm dualarımızı kabul etsin.Tüm forum ailesin mevlit kandillerini ayrı ayrı kutlar mübarek olması dileği ile.
  21. PS Vita'da kullanıcıları kızdıran sınırlama! GB'larca boş yeriniz varken onu kullanamamak... Bu cihazı alanlar; işte bu sorunla boğuşuyor! Günümüzde taşınabilir konsol denildiği zaman akla ilk gelen cihaz PlayStation Vita'dır. Kendisi hala cebimizde taşıyabildiğimiz en güçlü oyun konsolu olma özelliğine sahip. Fakat öyle gözüküyor ki onun bile bazı sınırları var... NeoGAF isimli bir forum sitesinin üyelerinden "shagg_187" isimli şahıs, PS Vita'nın 100 uygulamadan daha fazlasını kaldıramadığını çekmiş olduğu hata mesajı fotoğrafı ile site üzerinden paylaştı. 101. uygulamasını kurduğu anda aldığı hata mesajında, PS Vita'nın en fazla 100 uygulamayı aynı anda kıllanabileceğini, 101. uygulamayı kurmak için önce eski uygulamalardan bir tanesinin silinmesi gerektiği yazıyor. Kendisi ise forumda başlattığı başlıkta, "Madem istediğim kadar oyun ve uygulamayı cihazımda depolayamıyorum, 32GB'lık sabit diskin ne anlamı var?" diyor. Kullandığı uygulamalar arasında 50 tane "minis," 10 adet PSOne oyunu, 20 tane olmazsa olmaz uygulama ve 20 adet Vita / PSP oyunu bulunduğunu beyan eden shagg_187, durumdan bir hayli mutsuz zira halen 9GB'lık boş alanı olmasına rağmen, hiçbir şekilde kullanamıyor. Kendisi ve forumda bu konu hakkında konuşan birçok kişi, 101. uygulamanın kullanılabilir olduğunu gördükleri güne kadar, PS Vita için hiçbir satın alma yapmayacaklarını dile getirdiler. Sony ise konu hakkında bir internet sitesine verdiği ufak açıklamada, donanım ve yazılımın ekibinin konu hakkında çalıştığına değindi. Nitekim henüz herhangi bir yama tarihi söz konusu değil.   http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Kizdiran-sinirlama-9497/  
  22. Opera hayranlarına büyük müjde: Bambaşka bir Opera tarayıcı, çok yakında emrinizde olacak! Opera'nın mimarı Opera Software firması, WebKit motorunu kullanan yeni bir mobil tarayıcı üzerinde çalıştıklarını açıkladı: "Opera Ice". iOS ve Android tabanlı popüler mobil cihazlarda görmeye alıştığımız ekranlar için özel olarak tasarlanacak yeni tarayıcının, firmaya değişen piyasa koşullarına ayak uydurma şansı tanıyacağı düşünülüyor. Opera Ice, Apple Safari ve Google Chrome'un masa üstü sürümlerinde gördüğümüz başlangıç ekranlarına benzer, ikon temelli bir tasarıma sahip. Mobil cihazların kısıtlı ekran alanını en verimli şekilde kullanabilmek için, adres çubuğu gibi fazlalıklar çıkartılmış. Tasarım ekibi, sadece dokunmatik ekranı kullanarak internet gezintisi deneyimi sunmayı amaçlıyor. Opera Ice'da, firmanın yıllardır kullandığı Presto motoru yerine, Google ve Apple'ın da kullandığı WebKit motoru kullanılıyor. Firma, mevcut mobil çözümleri olan Opera Mini'yi desteklemeye devam edecek. Opera Ice, Şubat ayında piyasaya sunulacak.   http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Yepyeni-bir-Opera-geliyor-9500/  
  23. 1 Şubat itibarı ile uygulanacak, indirimsiz yeni Windows 8 Türkiye fiyatlarına çok şaşıracaksınız!   Daha önce yayınlanan haberlerde, 31 Ocak sonrasında uygulanacak yeni, indirimsiz Windows 8 fiyatlarından bahsedilmiş. Yine aynı haberlerde, Türkiye fiyatlarının, yurtdışı fiyatlarından daha yüksek olmasını beklendiğini de söylenmiş.   Vi şimdi Windows 8'in yeni Türkiye fiyatları açıklandı ve söylenenlerde haklı oluşum ortaya çıktı.   Microsoft tarafından yapılan açıklamaya göre, 31 Ocak 2013 tarihinden sonra indirimsiz, yeni Windows 8 fiyatları şu şekilde olacak:   Windows 8 Pro: 539 TL Windows 8: 315 TL Windows 8 Pro Pack: 259 TL Windows 8 Media Center Pack: 25 TL   Fiyatlar, çoğu kullanıcının beklediğinden biraz daha yüksek gibi görünüyor. Bakalım bu fiyatlar, Windows 8 satışlarını nasıl etkileyecek...   http://onedio.com/haber/windows-8-turkiye-fiyatlari--67728  
  24. Geliştiriciler İçin Firefox İşletim Sistemli Telefon Mozilla ’nın tarayıcı tabanlı Firefox işletim sistemi ni n açılmasından yana olan programcılar, bunun gerçekleşmesine yardımcı olma şansını yakalayacaklar. GeeksPhone adlı küçük bir İspanyol şirketi, geliştiricilere yeni Firefox işletim sistemini tanıma imkânı sunan telefonların satışına başladı. GeeksPhone, tarayıcı tabanlı işletim sistemi için, Keon ve Peak olmak üzere iki adet 3G telefon duyurdu. Telefonlar; müşterilerden ziyade programcılar için tasarlanmış. Bunun yanında, temel işletim sistemindeki hataları ayıklamak ve ilerlemek için programcıların uygulama geliştirebilecek olması, Mozilla’nın açık kaynaklı mobil işletim sistemini daha gerçekçi kılacaktır. Firefox işletim sistemi, Mozilla’nın, Apple ’ın iOS ve Google ’ın Android ’inin duvarlarla örülü alanına daha çok açıklık getiren bir işletim sistemi kurma yönündeki iddialı girişimidir. Bununla birlikte, projenin adı açık kaynaklı olsa da, proje, Google ve onun kurumsal ortakları tarafından gizlilik içinde yürütülmekte. Proje ayrıca, çevrim içi servisler ve uygulama dağıtımının ekosistemi ile yakından bağlantılı durumda. Apple’ın iOS’u için ise kilitli tabiri kullanılabilir. Öyle ki, uygulama mağazasında sadece Apple onaylı uygulamalar özel kaynak kodu mevcut. Kapalı olsun ya da olmasın, iOS’un ve Android’in, tablet ve telefon alanlarında çok popüler olduğu kesin. Ayrıca pazarın bir alternatif isteyip istemediği konusu da pek açık değil. Bunun yanı sıra, Firefox OS için rekabetin pek de kolay olacağı söylenemez.   http://onedio.com/haber/geeksphone-gelistiriciler-icin-firefox-isletim-sistemli-telefon-cikariyor-67753  
  25. Facebook’un 21 Aralık günü yayınladığı Poke isimli mobil uygulaması beklenenin çok altında bir talep ile karşılaştı. Öyle ki ilk olarak iPhone kullanıcıları için ABD’de yayınlanan uygulama kısa sürede bir numaraya yükselirken, bir hafta sonra Top 25 listesini terk etmişti. Şu günlerde ise Poke en çok indirilen ücretsiz uygulamalar sıralamasında ilk 700′ün altında yer alıyor.   App Annie isimli uygulama sıralamaları servisinin verilerine göre Poke, dün itibariyle App Store’da 706. sırada yer alıyor. İlk üç gününü zirvede tamamlayan uygulama kısa sürede iPhone ve diğer iOS işletim sistemli cihazlara sahip kullanıcıların ilgisini kaybetmişe benziyor.   Facebook’un başarısından ilham alarak klonladığı Snapchat ise Poke’un aksine son bir ayı yükselişte geçirdi. Poke ile birlikte hiç olmadığı kadar çok adından bahsedilen uygulama bu dönemin büyük bölümünde Top 10 listesinde kalmayı başardı. Snapchat Pazartesi gününü 14. sırada kapattı.   Facebook’un henüz Android versiyonunu yayınlamadığı Poke uygulaması, kullanıcılara arkadaşlarına belirli süreler için geçerli olan mesajlar göndermesine izin veriyor. Örneğin 10 dakika veya 2 saat süre belirlediğiniz ve fotoğraf gibi materyaller ekleyebildiğiniz mesajınız, bu süre geçtikten sonra her iki cihazdan da siliniyor.   Facebook son dönemde yeni uygulamalarının yanında var olan mobil servislerine yaptığı eklemelerle de adından söz ettiriyor. Son olarak ABD’de Messenger uygulamasına eklenen özellik ile mobil kullanıcılar uygulama üzerinden sesli görüşme yapabilecekler. Yakın zamanda Facebook’un bu çığır açması beklenen özelliği diğer ülkelerde de kullanıma açması bekleniyor.   http://onedio.com/haber/facebook-un-yeni-uygulamasi-poke-un-dususu-devam-ediyor-67775  
×
×
  • Create New...