mucit41

Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş.

-Profesör kaşlarını çatarak:
- Öküzler ve kuşlar aynı masada oturamaz!
Öğrenci:
-O zaman ben uçuyorum...

Profesör cevaba çok sinirlenmiş, sınavda öğrenciye takmış ve sınavını başarısız geçmesi için elinden geleni yapmış.Yalnız sınavda öğrenci tüm soruları mükemmel bir şekilde cevaplamış.

Profesör öğrenciye:
-Sana son bir soru soracağım, demiş. Yolda yürürken iki torba bulduğunu hayal et, birinde akıl var, diğerinde ise para var. Hangi çuvalı alırsın?

- Öğrenci: Para olan çuvalı seçerdim...

- Profesör: Ben akil olan çuvalı seçerdim...

- Öğrenci:Normal ! Kimde ne eksikse onu seçer...

- Profesör çok sinirlenmiş, öğrencinin not defterini alıp içine "öküz" yazmış.

- Öğrenci nota bakmadan odadan çıkmış.Bir dakika sonra öğrenci kapıyı aralamış :
- Sayın profesör, imzanızı atmışsınız, fakat notumu yazmayı unutmuşsunuz, demiş.

* Kolundaki, bacağındaki tüyleri mütemadiyen aldırmak zorunda değilsin.

* Bıyıkların utanç değil, çoğu zaman övünç kaynağıdır.

* Beş günlük tatil için ufak bir çanta yeter.

* Her kavanozu tek başına açma kabiliyetine sahipsin.

* Makyaj tazeleme sorunun olmadığı için zırt pırt tuvalete gitmezsin.

* Kilo aldığında dostların sana acıyarak bakmaz.

* Topuklu ayakkabı gibi bir şeyin üstünde hokkabazlık yapmak zorunda değilsin.

* Ayakkabılarının topuğu ve tırnağın asla kırılmaz, çorabın kaçmaz.

* Saçının nasıl göründüğü hiç önemli değildir.

* Pişireceğin hayvanı kendin avlayabilecek güçtesindir.

* Duş yapman ve giyinmen en fazla on dakika sürer.

* Gereksiz eşyaların bulunduğu bir çantayı taşıma alışkanlığın yoktur.

* Ceketini alıp çıkarsın.

* Beşli paket halindeki donların fiyatı, tek bir sütyeninki kadardır.

* 50 yaşına da gelsen kimse evde kaldığını iddia edemez.

* Yüzündeki tüm renkler orjinaldir. Ne silince, ne yağmurda çıkmaz.

* Sohbet ettiğin insanlar, bakışlarını göğüslerine doğru kaydırmaz.

* Evlenince soyadını değiştirmek zorunda kalmazsın.

* Her zaman tek parça mayo giyersin.

* Karşı cinsle eşit olduğunu kanıtlamak için ömrünü adamış hemcinslerin yoktur.

* Kahvehaneler, stadyumlar ve bilumum yerler sırf senin daha keyifli bir hayat sürmen için vardır.

* Sen hiç 'Erkek Hastalıkları Uzmanı' diye bir kavram duydun mu?

Suriye gündemdeyken Türk Halkı kimyasal saldırı olursa nasıl davranmalı, nasıl korunmalı?




• Kimyasal silahların 4 ölümcül grubu bulunuyor.

• Kimyasal zehirlerin bir kısmının tedavisi mevcut.
• Kimyasal saldırı bazı yollar ile hızlıca fark edilebiliyor.
• Çamaşır suyu ve plastik gereçler saldırıdan korunmayı sağlayabiliyor.

Suriye rejiminin, muhtemel bir savaş ortamında operasyona destek veren ülkelere karşı kimyasal silah saldırısında bulunabileceği ihtimali akılları meşgul ederken, uzmanlar konuyla ilgili açıklamalarda bulunmaya devam ediyor.
Herhangi bir kimyasal saldırı sırasında neler yapılması gerektiğine dair Samanyolu Haber’e açıklamalarda bulunan İç Hastalıklar Uzmanı Doktor Şeref Öncü , kimyasal silahları anlamak için birkaç önemli zehir çeşide vurgu yapıyor.

Bu silahın amacının insanları, hayvanları ve bitkileri uygulandığı ortamda yok etmek, onları etkisiz hale getirmek ya da sakat bırakmak olduğunu dile getiren Öncü, en çok kullanılan kimyasallardan birinin özellikle sinir sistemini bloke eden , sinir sistemini ortadan kaldıran grup olduğunu söylüyor.

İkinci grubu direkt solunum sistemi yolu ile alınarak, nefes almayı engelleyen boğucu gazlar olarak sıralarken, üçüncü grupta yine çok tehlikeli olarak altı çizilen yakıcı gazları anlatan Öncü “Deri yolu ile bulaşan yakıcı gazlar, yine solunum sisteminde tahribat yaparak insanların ölümüne yol açıyor. Daha sonra direkt olarak kana karışıp kandaki oksijen alışverişini bozarak kişinin hayatını sona erdiriyor.” diye durumu ifade ediyor.

“BİR KISMI TEDAVİ EDİLEBİLİR”

Kimyasal silahlardaki bu farklılıkta önemli bir noktaya değinen Öncü, kişinin bazı zehirlerden mevcut bulunan Antidotlar sayesinde kurtulabilecekken bazılarından ise kurtulmayı sağlayacak bir panzehir olmadığını fakat bunlardan çeşitli önlemler sayesinde korunup kurtulabilineceğini sözlerine ekliyor.

Öncü aynı zamanda kimyasal zehirlere maruz kalma süresinin de hayati önem taşıdığını, bazı kişilerin dakikalar içerisinde etkilenip ölebilecekken, bazısının ise tedavi edilmek için vaktinin olabileceğinin altını çiziyor.

Kimyasal savaşlarda kullanılan zehirlerin insandan insana bulaşmadığını ifade eden Öncü, “bu zehirler temas yolu ile bulaşır yani hava yolu ile bulaşır. Bu bakımdan bu kişilerin üzerindeki kimyasal zehirleri yok etmek gerekiyor. Yani hemen kıyafetlerini çıkarıp, kıyafetleri yok etmek gerekiyor” açıklamasında bulundu.

KİMYASAL GAZ NASIL FARK EDİLİR?

Muhtemel bir saldırı esnasında vatandaşların korunması için kimyasal gazı nasıl fark edeceklerini şu şekilde sıralıyor;

• Patlama sesi mermi sesinden azdır.
• Sis ve yoğun bir buhar bulunur.
• Badem ve sarımsak gibi keskin bir koku hissedilir.
• Çevrede kuşkulu su ve yağ damlacıkları görülür.
• Ani baş ağrısı, bulantı, görüntü bulanıklığın hissedilir.
• Çevrede fare, sinek, böcek ölüleri görülebilir.

KİMYASAL SİLAH SALDIRISI ANINDA NASIL DAVRANILMALI?

Muhtemel bir saldırıda kapalı ortamlara ve sığınaklara gidilmesi gerektiğini vurgulayan Öncü, “saldırı sırasında derhal kapalı bir yere geçilmeli, camların kenarına çamaşır suyu ile ıslatılmış bezler konulmalı” dedi.

“Çocuklar hızlı bir şekilde naylon bir şeyler ile sarılmalı ve büyükler ise ciltlerini herhangi bir şey yardımı ile örtmeli” diyen Öncü, kimyasal zehir temas eden yerlerin de yine çamaşır suları ile silinmesi gerektiğini önemle vurguladı.

Kimyasalların bulaştığı hiçbir su ve yiyeceğin barındırılmaması gerektiğini ifade eden Öncü, en ufak şüphe edilen gıdaların dahi derhal yok edilmesini, yiyeceklerin ve suların plastik kaplar içerisinde saklanması gerektiğini belirtti.

Yakın zamandan bu yana fark ettiğim bir ip problemi ile karşı karşıyayım.Kullanmış olduğum internet bağlantımda sık sık ip değiştiğini ve bu değişimlerde telefonumdan ses gelmediğini görüyorum.Yaşadığım bu problemin kaynağını bulamadım,sürekli kendi kendine ip değişmesi sıkıntısının çözümü sizce nedir?Bu konuda sizlerden bilgi ve çözüm yolu beklemekteyim.Bu konu çiddi bir husus olup benim için önemli olup ve benim gibi aynı sorunlar yaşayanlar için aydınlatıcı olabilir ve vereceğiniz aydınlatıcı bilgiler doğrultusunda.

Saygılarımla,hayırlı ramazanlar.      

Ne düşünüyorsunuz kısımına paylaşım yapamıyorum sorun mu var ?

Twitter’ın kurucularından Biz Stone, en büyük rakipleri Facebook’la aralarında yaşanan reklam rekabetinin giderek güçlendiği günlerde beklenmedik bir çıkış yaptı.
Stone, Facebook’un reklam sunmadığı uygulamaları için kullanıcılardan para alması gerektiğini savundu.

Facebook’un Instagram Video ile Twitter’ın mikro film paylaşım uygulaması Vine’a büyük darbe vurmasının ardından, iki sosyal ağ arasındaki rekabet giderek artıyor.

Twitter’ın büyük şirketlere reklam alanı satmaya başladığı ve Facebook’un mobil reklamlardan elde ettiği geliri giderek artırdığı günlerde, Twitter kurucularından Biz Stone’dan ilginç bir öneri geldi.

Stone, şaşırtıcı bir şekilde en büyük rakibinin iş modeli hakkında öneride bulunarak, sosyal ağ devine ‘freemium’ modeli önerdi.

Bu model kapsamımda, şirketler ana uygulamaları için ücret istemiyor ancak uygulamaların sunduğu ek içerikler ücrete tabii tutuluyor. Bir mobil oyunda yeni bölümleri oynamak için para ödemeniz, buna bir örnek.

‘YENİDEN FACEBOOK KULLANMAYA BAŞLADIM’
Stone, Medium.com sitesinde girdiği açıklamada, ‘bir zamanlar içinden çıkılması zor ayarlar,sayısız içerik ve çerez yüzünden Facebook kullanmayı bıraktığını, ancak kısa bir süre önce tekrar kullanmaya başladığını’ belirtti.

Stone, geri döndüğü Facebook hakkında hemen bir öneride bulunmayı da ihmal etmeyerek, sosyal ağın ‘reklamlardan kurtulmak için’ kullanıcılardan aylık 10 dolar almasının mantıklı olacağını belirtti.

Facebook böylece, reklamlardan elde etmeye çalıştığı geliri kullanıcılardan temin edebilir ve her yerde herkesin karşısına çıkan reklamlar bir nebze azalabilir.

Mashable sitesinin haberine göre, Stone, Facebook’un reklamlardan kurtulması için Freemium modelini öneren ilk isim değil. Ancak Twitter’ın kurucularından biri olarak bu öneride bulunması son derece manidar. Facebook’a yaptığı önerinin yanında, Stone’un Twitter için aynı modeli düşünüp düşünmediği de merak konusu.

Twitter’ı 2011’de terk eden Stone, girişim projelerini destekleyen Obvious şirketini kurmuştu. Medium.com, şirketin başlattığı projelerden biri arasında yer alıyor.

http://www.teknoloji-haberi.com/cikti.php?bul=12511

Bilgisayarda, dokunmadan, el ve parmak hareketleriyle işlem yapma devrini başlatacağı belirtilen cihaz bu hafta piyasaya çıkıyor.

Amerikan Leap Motion şirketinin çıkardığı 7,6 santimetre uzunluğundaki cihaz bilgisayara USB aracılığıyla bağlanıyor.


İngiltere'de 100 dolar civarında bir fiyata satılacak cihazın üzerindeki üç led lamba kullanıcının elini aydınlatıyor. Cihazın, sıfır gecikmeyle 10 parmağın milimetrenin 100'de birine kadar olan her hareketini algılayabildiği kaydediliyor.
45 milyon dolarlık yatırım

İki iki sensör de yakın mesafeden kullanıcının el hareketlerini algılayarak bilgisayarda dokunmadan işlem yapılabilmesini sağlıyor.
BBC'nin sorularını yanıtlayan Leap Motion İcra Kurulu Başkanı Michael Buckwald, 45 milyon dolarlık bir yatırımın ve yıllar süren bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıkan cihazın "en doğal kullanıcı arayüzü" olduğunu söylüyor.
Buckwald'a göre, cihaz şimdiden dünyanın her yerinden yüz binlerce ön sipariş aldı ve binlerce programcı buna uygun uygulama geliştiriyor.
Michael Buckwald, el ve parmak hareketleriyle kontrolün tüm bilgisayarların bir parçası haline geleceğini söylüyor.
Ancak bazı uzmanlar, fare ve klavyenin daha yıllarca kullanılabileceğini düşünüyor.
Bilgisayar uygulaması geliştiren programcılara hizmet veren Github adlı şirketin kurucusu Tom Preston-Werner, uzun süre kol ve elleri hareket ettirmenin kullanıcılara yorucu gelebileceğini söylüyor.

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2013/07/130722_dokunmadan_bilgisayar.shtml?ocid=socialflow_twitter_bbcturkce

SIM Kartlarda 750 Milyon Kullanıcıyı Etkileyen Bir Güvenlik Açığı Bulundu

Bir Alman mobil güvenlik uzmanı yaklaşık 750 milyon SIM kartı etkileyen bir güvenlik açığı tespit etti. SIM kartların şifreleme standardında yer alan açık sayesinde hacker’lar cep telefonlarını ele geçirip kontrol edebiliyor.

New York Times‘ın haberine göre Security Research Labs’ın kurucusu olan Karsten Nohl’un ortaya çıkardığı güvenlik açığı, DES (Veri Şifreleme Algoritması) teknolojisini kullanan SIM kartlarda bulunuyor. Bu eski bir şifreleme standardı olsa da hala milyonlarca SIM kartta kullanılıyor.

Nohl’un sahte bir operatör mesajı gönderdiği DES SIM karta sahip bir telefondan aldığı otomatik cevap, kartın 56-bit güvenlik anahtarını ortaya çıkardı. Bu anahtarı kullanan Nohl, SMS ile SIM’e virüs bulaştırarak telefonu ele geçirmeyi başardı. Virüs sayesinde gerçek telefon kullanıcısının yerine geçen Nohl, SMS’lere müdahale edebildi ve hatta cihaz üzerinden ödeme bile yapabildi. Üstelik Nohl’un tüm telefonu ele geçirmesi sadece iki dakikasını aldı.
Nohl’un ortaya çıkardığı bu SIM güvenlik açığı aslında telefonlarımızın ve hatlarımızın ne kadar büyük bir tehlike altında olduğunu gösteriyor. DES şifreleme sisteminin yaklaşık üç milyar SIM kartta yer aldığı düşünülürse, Nohl’un tahminine göre 750 milyon mobil kullanıcı bu açıktan zarar görme riskiyle karşı karşıya. Ancak daha geliştirilmiş DES şifreleme teknolojisi kullanan ve AES (Geliştirilmiş Şifreleme Standardı) ile şifrelenmiş SIM kartlar bu metotla hackerların hedefi olmaktan kurtulabiliyor.

Tespit edilen ve büyük bir tehlike arz eden bu güvenlik açığı GSM operatörleri ve SIM kart üreticilerine bildirildi. Nohl hangi GSM operatörlerinin bu SIM kartları kullandığını açıklamamayı tercih ederken mobil kullanıcılar büyük bir endişe içinde. Zira eğer SIM kartları bu şifreleme standardıyla geliştirilmişse telefonlarının saldırıya uğraması an meselesi.

http://sosyalmedya.co/sim-kart-guvenlik-acigi/

Birleşik Krallık'taki bilim adamları tarafından, yalnızca idrarla çalışan mikrobiyal yakıt pilleri kullanarak ilk kez cep telefon pili doğrudan şarj edildi.

2011 yılı Ekim ayında Chemistry World dergisinde Bristol Robotik Laboratuarı'nda çalışan Ioannis Ieropoulos ve arkadaşları tarafından idrar gücü ile çalışan yakıt pilleri ile ilgili bir haber yayınlanmıştı. Araştırma grubu, idrarın doğrudan elektrik üretimi için mükemmel bir yakıt olduğunu göstermişti. Buna ilave olarak, piller idrardan esansiyel besleyicileri geri alabiliyor ve atık su islahını daha kolay bir hale getiriyor.

Bu son çalışma ilk kez, ticari olarak bulunabilen bir cep telefonunun idrar gücüyle çalışan yakıt pillerinden güç alabileceğini gösteriyor. Elektriksel olarak bağlı çok sayıda yakıt pili, bakteriyel etki ile organik madde içindeki kimyasal enerjiyi elektriğe dönüştürüyor.

Araştırma grubu, çalışmalarının uzak bölgelerde acil şarj etme cihazları haline geleceğini umuyor.

http://www.bilim.org/idrar-gucu-ile-calisan-cep-telefonu.html

Türkiye'de internetten ücretsiz müzik dinletme devri kapanıyor.



Meslek örgütlerinin talepleriyle yapılan yasal düzenlemelerle 15 Temmuz itibariyle, Türkiye’de ücretsiz müzik artık suç sayılıyor.
Ülkemizdeki, müzik sektörü korsana karşı bitmek bilmeyen amansız bir mücadele veriyor. Meslek odaları, korsanı engellemek için YouTube gibi platformların da ortadan kalkması gerektiğini düşünüyor. Öte yandan, operatör firmalar geliştirdikleri katma değerli müzik servisleriyle, tüketicilere lisansı ödenmiş ücretsiz müzikler sunuyordu. Böylece, tüketici dilerse dolaylı yollardan, dilerlerse de direkt olarak hoşlandığı sanatçıya katkı da bulunuyordu.
15 Temmuz 2013 tarihiyle müzik örgütlerinin aldığı kararla, ülkemizde ücretsiz müzik dönemi tamamen bitti. Hak sahiplerinin imzasıyla hazırlanan düzenlemeye göre, hiç bir platform ücretsiz olarak Türk sanatçıların müziklerini yayınlamayacak. Kısıtlı sürelerde, örnekler ücretsiz olarak yayınlanırken, tüketici beğendiği parçayı dinlemek için mutlaka para verecek.
Meslek örgütleri, bu uygulamayı vatandaşların, müziğin yapımına ortak olması olarak adlandırdı. Yeni uygulamayla birlikte, ücretsiz müzik platformları da ülkemizde tarih olacak.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Doğan Müzik Genel Müdürü Samsun Demir şunları söyledi:

"Fikri mülkiyet haklarının yasalar ile korunduğu tüm ülkelerde müzik gibi kültür ürünleri bila bedel tüketilmiyor. Bu eserlerde icracıdan, bestekara, söz yazarından yapımcıya kadar bir çok kişinin emeği var. Biz yapımcılar ve meslek birlikleri olarak bu emeği korumak, bu emeğin karşılığını alacak telif sistemini oturtmak ve müziğin bir değeri olduğunu kabul ettirmek durumundayız. 15 Temmuz 2013’den itibaren yürürlüğü giren yeni modelle bu yönde önemli bir adım atmış bulunuyoruz. Türkiye’de artık bedava müzik dönemi sona ermiştir. Tüm yasal müzik sitelerine şarkıları ücretsiz dinletmeyin dedik. Müzik dinlemek isteyenler artık yurtdışında olduğu gibi ücretli paketlere abone olacak. Servis sağlayıcılar kısıtlı bir deneme süreci dışında abonelerine ücretsiz müzik sunamayacak. Bu kurallar Türkiye’de yasal dijital müzik hizmeti vermek isteyen tüm siteler için geçerlidir.”

http://www.cnnturk.com/2013/bilim.teknoloji/%C4%B1nternet/07/19/turkiyede.internetten.muzik.dinlemek.suc/716230.0/index.html

Japonya'da yapılan bir araştırmaya göre, sivrisineklerin kan grubu 0 olan kişileri ısırma ihtimali, kan grubu A olanları ısırma ihtimalinden iki kat daha yüksek.

Bilimadamları, dünya genelindeki insanların yüzde 20'ye yakın bir kısmının sivrisinekler için daha "çekici" olduğu ortaya çıkardı.

Japonya'da yapılan bir araştırmaya göre, sivrisineklerin kan grubu 0 olan kişileri ısırma ihtimali, kan grubu A olanları ısırma ihtimalinden iki kat daha yüksek.

Araştırmacılar, sivrisineklerin 0 grubu kanı daha "lezzetli" bulduğunu belirtiyor.

Sivrisinekler, kişinin hangi kan grubundan olduğunu ise, insan vücudunun salgıladığı bazı maddeler aracılığıyla tespit ediyor.

Dolunayla çıldırıyorlar

ABD merkezli bir araştırma ise, sadece bir şişe dahi olsa, bira içmenin, sivrisinek ısırığına maruz kalma ihtimalini arttırdığını ortaya koyuyor.

Yine ABD kaynaklı bir araştırmaya göre, sivrisinekler, dolunay zamanında, diğer zamanlarda olduklarından 500 kat daha hareketli oluyor.

Gökyüzünde dolunay olduğu zamanlar özellikle günbatımı ve şafak vaktinde, yiyecek arayan dişi sivrisinekler tarafından ısırılma ihtimaliniz çok yüksek.

Ayak kokusu çekiyor

Sivrisinekleri çeken başka bir etken ise, ayak kokusu. Bilim adamı Bart Knols, yaptığı bir araştırmada, sivrisineklerin vücutta en çok ayak kokusuna geldiğini, ayaklar kokulu bir sabunla yıkandığı zaman ise, vücudun diğer bölgelerine yöneldiğini keşfetti.

Knols'un araştırmasına göre, ayaklarda kötü kokuya yol açan ağır kokulu peynirler de, sivrisinekleri çekiyor.

Hamileler daha dikkat çekici

Hamilelerin sivrisinek ısırığına maruz kalma riski de hamile olmayan kadınlarla karşılaştırıldığında daha yüksek.

Araştırmacılara göre, gebeliğin son safhalarında olan kadınların nefes verme oranı yüzde 21 artıyor ve nefesteki nem ve karbondioksit sivrisinekleri çekiyor.

Hamile kadınların karın bölgesinde yaklaşık 1 derecelik daha yüksek sıcaklık olduğundan, bu, vücudun, ter yoluyla, sivrisineklere çekici gelen maddeler salgılamasına yol açıyor.

Florida Üniversitesi'nden Dr. Koehler, kadınlarda ovülasyon (yumurtlama) döneminde sivrisinek ısırma riskinin daha yüksek olduğunu belirtiyor.

Siyah ve kırmızı giymeyin

Nefes verirken atılan karbondioksit ve terdeki laktik asit gibi maddeler, sivrisineklerin avını daha kolay bulmasına yardımcı oluyor. Bu yüzden, eğer koşuyorsanız ya da egzersiz yapıyorsanız, daha hızlı nefes aldığınız ve terlediğiniz için ısırılma riskiniz daha yüksek.

Araştırmalar, fiziksel aktivitenin ısırılma riskini yüzde 50 oranında artırdığını ortaya koyuyor.

Dr. Koehler, koyu renk elbise giyenlerin, açık renk giyenlere oranla, sivrisinekleri daha çok cezbettiğini belirtiyor. Sivrisinekleri en çok çeken iki renk siyah ve kırmızı. En az çeken renk ise sarı.

BTK’nın paylaştığı yeni tarife seçeneklerine göre 5 GB kotası olan ve 16 Mbit hıza kadar kullanılabilen paket artık yeni abone almayacak.
6 GB, 12 GB ve limitsiz olmak üzere 12 Mbit’e kadar hızla kullanılabilecek olan üç farklı paket eklendi. Limitsiz pakette adil kullanım kotası 50 GB.
Adil kullanım kotası ile ilgili de değişiklikler yapılmış durumda ve buna göre 8 Mbit, 16 Mbit, 24 Mbit, 35 Mbit, 50 Mbit ve 100 Mbit hıza sahip olan limitsiz internet paketlerinde adil kullanım kotası limiti 100 GB’dan 200 GB’a artırıldı. Bu da iyi gelişmelerden biri.
Ayrıca 16 Mbit hızında da kotalara 50 GB, 75 GB, 100 GB ve 200 GB’lık kota seçenekleri eklendi. Buna göre 16 Mbit’lik hızı standart kullanıcılar için sabitlemek çok mümkün olacak.
Umarız bir sonraki BTK kararından internet fiyatlarının ucuzlaması da çıkar, bu sayede internet kullanıcıları biraz daha global stadartlara yaklaşabilirler.

http://www.teknolojimix.com/internetin-kotalarihizlari-ve-limitleri-yukseliyor.html

Film indiren ya da izleyen IP numarasından tespit edilecek ve interneti kesilecek.

Kullanıcıların internete yoğunlaşması ile her şey bu alanda yoğunlaştı. İnternet üzerinden film ve müzik indirme veya izleme olanağı sunulması ise müzik ve film sektörüne büyük darbe vurdu. Çünkü kullanıcılar parayla almak yerine korsan olarak yayınlanan film ve müzikleri indirmeyi tercih ettiler.

Yasal yoldan bu duruma ne kadar da el konmak istense de internet kullanıcılarına engel koymak biraz zor oluyor. Mutlaka bir yolunu bulup bu içeriklere erişiyorlar. Durum böyle olunca sıkı denetim ve yasaklarda ağırlaşmaya başladı.


Geçtiğimiz aylarda Kültür Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik yaptığı açıklamada, "Film indirene değil, dosya paylaşana yaptırım var" demişti. Ancak, Mars Entertainment Group'un CEO'su Muzaffer Yıldırım, bu açıklamanın aksini iddia ediyor.
Yıldırım'ın açıklamasında, "İllegal sitelerden film izleyenlere de, yani son kullanıcıya da yaptırım uygulanmasını konuşuyoruz. Para ya da başka bir ceza değil. Film indiren ya da izleyen IP numarasından tespit edilecek ve interneti kesilecek" dedi.

http://www.teknolojioku.com/haber/internet/internetten-film-izleyenin-interneti-kesilecek.html

23 Nisan 1920 Tarihli gazetenin bir manşeti ile bayramın ilanıdır.

Dropbox ile çalınan bilgisayarınızı nasıl bulabilirsiniz?

Dropbox tablet, akıllı telefon ve bilgisayarınız arasında veri alış verişi sağlayan bir bulut depolama uygulaması. Ancak uygulama sadece bulut depolama özelliği ile kalmıyor ve çalınan cihazınızı bulmanıza da olanak sağlıyor. Önceden kurup ayar çektiğiniz Dropbox uygulaamsı ile çalınan cihazınızı bulmanız bir çocuk oyuncağı.

Peki bunun için neler yapmalısınız?

Aşağıda adım adım neler yapmanız gerektiğini sizlere anlatmaya çalışacağım. Ayrıca aşağıdaki videoda nasıl yapıldığını izleyebilirsiniz.

Adım 1: www.dropbox.com dan bilgisayarınıza Dropbox yazılımını yükleyin ve ücretsiz kayıt olun. Çok basit, Dropbox yükleyiciyi çalıştırın, Dropbox simgesini çift tıklatın ve menü çubuğunda görünecektir.

Adım 2: Bilgisayarınız açık bir alanda boş bıraktınız ve çalındı.

Adım 3: Başka bir cihazdan Dropbox hesabınız ile online oturum açın ve sağ üst menü seçenekleri içinde Ayarlar sekmesine gidin. Güvenlik Ayarları sekmesini tıklayın. Burada hesabınız ile bağlantılı cihazlarınızın listesini göreceksiniz. Çalıntı cihazınızı tanımlamak için aygıtla ilişkili mavi bilgi simgesinin üzerine imleci getirdiğiniz zaman cihazınızın bulunduğu IP adresini görüntüleyebilirsiniz.

Eğer şanslıysanız ayrıca onların oluşturduğu bilgi ve belgelere ulaşabilirsiniz. Bu sayede onların adı ve adres gibi bilgilerini bulabilirsiniz.

http://www.teknolojioku.com/haber/yazilim/dropbox-ile-calinan-bilgisayarinizi-nasil-bulabilirsiniz.html

Bundan sonra başka DirectX olacak mı?

DirectX 12 hiçbir zaman olmayacak mı? Bu ciddi iddiaya Microsoft'tan resmi cevap geldi!

Şubat ayında Microsoft, XNA Oyun Stüdyosu Gelişim Araçları'nın daha yeni sürümlerini çıkarmayacağını açıklamıştı. Ancak bu kararın kendisine ait DirectX grafik API gelişimini durdurmak için bir adım olduğu yönündeki iddiaları da yalanlamıştı. Şirket, bir AMD yöneticisinin açıklamalarının ardından aynı yalanlamayı tekrar yapmak zorunda kaldı.

Almanca yayınlanan "Heise Online" adlı derginin, bu hafta içi AMD firmasının yardımcı başkanı Roy Taylor ile yaptığı röportajda Taylor şu cümleleri sarf etti: "Bilgisayar endüstrisi DirectX'in yıllar boyu sürekli yenilenmesinden büyük kazanç sağladı. Her yeni çıkan DirectX endüstriyi tekrar ve tekrar yeniledi ve yeni grafik kartları daha güçlü işlemciler ve daha yüksek RAMe ihtiyaç duydu. Ancak DirectX 12 diye bir şey olmayacak. Bildiğimiz kadarıyla DirectX 12'nin üretimi için yapılmış bir plan yok. Eğer durum bu şekilde değilse ve biri sözlerimi düzeltmek isterse; muhteşem."

Bu cümlelerin ardından bir Microsoft sözcüsünün cevabı gecikmedi: "DirectX şu anda dünyanın, oyunlar ve grafikler için bir numaralı düşük seviyeli ara yüz programı. Microsoft, tüm platformlar için DirectX'in birleşik grafik temeli olarak kullanımı üzerine, aktif bir yatırım yapmaktadır. DirectX gelişiyor ve gelişmeye devam edecektir. DirectX'in yenilenmesini durdurmak gibi bir niyetimiz kesinlikle yok"

Microsoft'un en son çıkan API sürümü DirectX 11.1 idi ve Windows 8 ile beraber paket olarak piyasaya sürülmüştü.

http://www.haberler.com/directx-icin-yolun-sonu-mu-4506214-haberi/

http://www.haberby.net/url.php?id=638834

Windows 8 stilini Android'inize getirin! Windows 8'in kutucuklu arabirimini Android'li cihazınıza getirmek, bu uygulamalarla çok kolay!

Windows 8'in yeni kutucuklu giriş ekranı büyük bir direnişle karşılaşsa da onu kullananların sayısı, her geçen gün artıyor. Eğer Android'li bir cihaza sahipseniz ve "Metro" arayüzünü hoş bulanlar arasındaysanız, size olanaklarınızın çok geniş olduğunu hatırlatmak istiyoruz. İşte Android'inize Windows 8 stilini getirebilecek uygulamalar.
 
Fake Windows 8 Launcher
 
Tüm uygulamaların arayüzünü Windows 8'dekine benzer hale getiremeseniz de, Android cihazınızdaki launcher'ı Windows 8'in giriş ekranına benzer bir hale getirmeniz mümkün. Bu konuda en başarılı uygulamalardan bir tanesi ise Fake Windows 8 Launcher.
 
Kişiselleştirme olanakları oldukça yüksek olan Fake Windows 8 Launcher, giriş ekranına hangi uygulamaları sabitleyeceğinizi, arka planı ve hatta köşedeki kullanıcı adını seçmenize izin veriyor.

Windows 8 for Android (ücretli)
 
Oldukça iyi bir alternatif olan Windows 8 for Android ise büyük ve küçük boyutlu kutucuklardan faydalanmanıza izin veriyor. Launcher, en sık kullandığınız uygulamaları gösteren, otomatik olarak gizlenebilen bir çubuğa da sahip.
 
Uygulamanın tabletlere yönelik geliştirilmediğini söyleyelim. Buna ek olarak Windows 8 for Android'in 1.99 dolarlık bir ücretinin olduğunu da söylememiz gerekiyor.

Windows 8 for Go Launcher Ex
 
Go Launcher Ex kullanıyorsanız, Windows 8 GO theme ile Android cihazınıza Windows 8 stilini kazandırabilirsiniz. Tema Windows 8'in metro arayüzünün her detayını kopyalamıyor, ancak en temel öğeleri ve renkleri ele alarak onu kendi tarzında yansıtıyor.

http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Windows-8i-Androide-getirin-10780/

Siber casusların en popüler adresleri zayıf noktalar!

http://www.yeniasya.com.tr/haber_detay2.asp?id=52692