Jump to content

Dünyanın en zeki insanı


turantula

Recommended Posts

25253.jpg

Süper beyinden de öte

300 sayfalık kitabı 2 saatte okuyabilen ve hafızasında 3 bin kitabı ezbere tutan dünyanın en zeki insanı kabul edilen 33 yaşındaki Prof.Dr.Naida Camukova'yı tarif için kelimeler yetmiyor.

Dünyanın en zeki insanı olarak kabul edilen Prof.Dr.Naida Camukova, 1 yaşında konuşmaya başlamış. Camokova, çok fazla kitap okuduğu için 23 yaşında beyin kanaması geçirmiş. Fotografik hafızaya sahip olan Naida Camukova 300 sayfalık bir kitabı iki saate anlayarak okuyor ve bitiriyor. 33 yaşındaki Camukova, 3 binden fazla kitabı hafızasında taşıyor.

IQ zeka ölçüm testlerinde, Picasso ölçüm standartlarına göre 360 üzerinden 357 puan alan Camukova, Okan Üniversitesi'ni ziyaret etti. Prof. Dr. Naida Camukova, üniversitenin İşletme Bölümünün girişimiyle öğrencilere "Dünya Bilim kurgusu ve Türkiye" konusunda konferans verdi. Konferans öncesinde basın mensuplarıyla bir araya gelen Prof. Dr. Naida Camukova soruları yanıtladı.

Zekasını ilk önce annesinin fark ettiğini anlatan Naida Camukova, "Birinci yaşımı doldurduktan sonra cümlelerle konuşmaya başladım. 'r' harfini diğer çocuklar söyleyemiyormuş, ben ise tam telaffuz edebiliyormuşum. Doktor olan annem bunları fark edince doktorlara başvurmuş ve durumumu öğrenmiş." diye konuştu. Zekanın ne işe yaradığı şeklindeki soruya Camukova, "Gözümüzde büyüttüğümüz problemleri, basite indirgeyerek beynimizi kullanımıyla çözmeye yarar." cevabını verdi.

"Türkiye de sizin gibi çocuklar var mı?" sorusu üzerine Camukova, "Çocuklarda çok görüyorum. Özellikle okula başlamamış olan çocuklarda çok var. Ama eğitimde, devlet okullarındaki öğrenci sayısından kaynaklanan imkansızlıklardan dolayı, bana göre daha da vasatlaşıyorlar." şeklinde konuştu.

Zekanın zaten doğuştan geliştirilmesi gereken potansiyel olduğunu ifade eden Camukova, geliştirmedikçe, her şey gibi, zekanın da köreldiğini dile getirdi. Türkiye'ye sık sık geldiğini ifade eden Camukova, "Son günlerde Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu ile birlikte üstün zekalı çocukların eğitimiyle ilgili çalışmalara başlıyoruz. İnşallah faydalı olacak." açıklamasında bulundu..

Çok fazla kitap okuduğundan 23 yaşında beyin kanaması geçirdiğini de anlatan Camukova, "O zaman çok okuyordum, tıbben fazla birikimden olduğu söylendi. Okumayı azalttım. Fakat beynim her zaman çalışıyor olması gerekir. Az bir boşlukta kaldığımı düşünmeye başladığım zaman sıkıntı yaratıyor." dedi.

Boş kalmamak için neler yaptığı sorusuna Camukova, "Çalışıyorum" yanıtını verdi. Camukova, çalışmanın illa kitap okumak ya da makale yazmak anlamında gelmediğini belirterek, "Beyni bir şekilde çalıştırmak, problem çözmek de beyni boş kalmamasını sağlar. Benim yapmaya çalıştığım şey, beynimin sadece bana faydalı olmasını değil çevredeki insanlara yasadığım ülkelere, dünyaya yararlı olmasını sağlamaktır." şeklinde konuştu.

Başarı konusunda sorulan soruya ilişkin Camukova, "Doğru çözümlere ulaşmak için strese girmemek ve ne yapmak istediğini bilmeli ne yapacağını değil ne yapmak istediğini bilmeli ne yapacağını değil. Ne yapak istiyorsa onu hedef koyarak aradaki yılları araç olarak kullanmak." diye cevap verdi.

"Erkeklerin daha zeki oldukları iddia ediliyor bu konudaki düşünceleriniz" şeklindeki soruya Camukova, "Dünyada erkeğin zekası egemenlik yaratmamıştır. Erkek, zekasıyla birlikte cesareti egemenlik yaratmıştır. Dolayısıyla kim daha zeki konusu tartışılmaması gerek." diye konuştu.

Link to comment
Share on other sites

Prof. Camukova’nın hafızasında tam üç bin kitap bulunuyor. Yedi dil bilen Nadia Camukova, şu anda Türkiye’de ve Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın davetlisi olarak Ahmet Yesevi konusunda araştırma yapıyor.

DAĞISTAN Devlet Üniversitesi öğretim üyesi tarihçi ve edebiyatçı Prof. Nadia Camukova, "dünyanın en zeki insanı" unvanını taşıyor. Prof. Camukova’nın bu sıfatı, iki yıl önce Moskova’da düzenlenen uluslararası bir toplantıda tespit ediliyor. 23 ülkeden bilim adamının katılımıyla düzenlenen toplantıda yapılan ölçümde, Prof. Camukova’nın IQ’sü 140-200 aralığında 199.37 çıkıyor.

14 yaşına kadar Moskova’da yaşayan, daha sonra Dağıstan’ın başkenti Mahaçkale’ye yerleşen Camukova’nın farklılığı, henüz bir yaşındayken doktor olan annesi tarafından fark ediliyor ve sekiz kişilik seçilmiş öğrenciler arasında okuması sağlanıyor. Ünlü mutasavvıf Ahmet Yesevi üzerine yaptığı bir araştırma dolayısıyla Türkiye’de bulunan 29 yaşındaki Prof. Nadia Camukova, sorularımızı cevaplandırdı.

FAZLA OKUYAMIYORUM

Dünyanın en yüksek IQ’süne sahip olmak keyifli mi, yoksa rahatsız edici mi?

- Küçükken çok şey fark etmiyorsunuz zaten. Fark ettiğiniz şey, yaşıtlarınızın arasında olmadığınız. Ben üç yaşındayken yedi yaşındakiler, 3.5 yaşındayken 10 yaşındakilerin arasında yaşıyordum. Ama asıl sıkıntı, 23 yaşında beyin kanaması geçirince başladı. Zihnimdeki birikimden dolayı kanama geçirmiştim. O günden sonra fazla okuyamıyorum. Çünkü okuduğum her şey aklımda kalıyor.

Nasıl oluyor bu?

- Bende fotografik bir hafıza var. Yüzleri unutuyorum ama okuduğum herhangi bir kitabın bütün cümlelerini, noktasına, virgülüne kadar hatırlıyorum. Böyle üç binden fazla kitap var hafızamda.

Mesela neler, Suç ve Ceza, Anna Karenina?

- Klasikler elbette var. Sovyetler dönemindeki eğitim sisteminde hepsini okuyorduk çünkü. Bilgi, bilgisayarın hafızasında nasıl kalıyorsa, benim hafızamda da öyle kalıyor.

GELECEĞİ SORUYORLAR

Kaç dil biliyorsunuz?

- Rusça, İngilizce, Fransızca, Almanca, Arapça, Türkçe ve Farsça olmak üzere yedi dil biliyorum ve sağlık sebebiyle daha fazlasını da öğrenmek istemiyorum.

- Peki bu kadar zeki olduğunuzu öğrenenler nasıl bir tepki gösteriyor?

Rusya’da bunun duyulmasına izin vermedim. Onun için sorun yoktu. Ama Türkiye’de nasılsa duyuldu. Duyulduktan sonra da, bazı insanlar bana geleceklerine dair sorular sormaya başladılar. Neden bilmiyorum ama bir tür falcı veya medyum muamelesi yapıyorlar bana.

HÜRRİYET

Link to comment
Share on other sites

  • 1 ay sonra...

Dünyanın en zeki insanı açıkladı

38436.jpg

Kur'an'da yaratılışa aykırı hiçbir şey görmedim.

Dünyanın en zeki insanı unvanına sahip Dağıstan Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naida Camukova, "Kur'an-ı Kerim'de, insanın yaratılışına aykırı gelebilecek hiçbir şey görmedim." dedi.

Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde, Yıldırım Koleji'nin öğrencilerine, konferans veren Camukova, 3,5 yaşındayken Kur'an-ı Kerim'i öğrenme hikâyesini anlattı. Camukova, Kur'an-ı Kerim'i Moskova'da öğrendiğini belirterek, "Bir Tatar'ın evine misafirliğe gittik. O zaman dini konular açıktan dışarıya yasaktı. Oradaki beyefendi, Sinbat'ın maceralarını Arapça'dan Rusça'ya çeviriyordu. Sesli çeviri yaptığı için biz de dinliyorduk. Ben orada farklı bir yazı gördüm. Dikkatimi çekti. O ne okuduysa ben de onu okudum. Sonra çeviri yapan çay içmeye geçti. Ben de kitabı aldım okumaya başladım. Benim okuduğumu gören çeviri yapan kişi, babama bu Arapça biliyor mu dedi. O da benim özel durumumu anlattı. Sonra çevirici bana birkaç ayet öğretti. Daha sonra aynı kişinin yanına birkaç kez gittim. Sonraları da gitme ihtiyacı hissetmedim. Okuduğum için ezbere öğrendim. Kalın kitaplar hoşuma gidiyordu. O zamanlar 3,5, 4 yaşındaydım. Ardından Kur'an-ı Kerim'in anlamını bilerek okumaya başladığım zaman 16 yaşındaydım." dedi.

Naida Camukova, bir romandan ilmi olarak alınabilecek şeyin olmadığını, ancak Kur'an-ı Kerim'den öğrenilecek çok şeyin olduğunu ifade etti. Camukova, "Kur'an-ı Kerim'de, insanın yaratılışına aykırı gelebilecek hiçbir şey görmedim." ifadesini kullandı. Camukova, Türkiye'ye karşı özlemini ve gördüğü ilgiyi ise şu sözlerle ifade etti: "İnsanlar evlerinden uzak olunca evlerini özlerler. Evlerini değil evin içerisindeki yakın akrabalarını özlerler. Ama gittiği yerlerde akrabalarını görebiliyorsa ve karşısındaki insanları gerçekten akraba olarak hissediyorsa bu özlemi kısmen olsa da gideriyorlar. Sizin benim evimin özlemini kısmen de olsa giderdiğiniz için teşekkür ediyorum."

Naida Camukova, eğitimin insanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için geliştirilmiş bir yöntem olduğunu kaydetti. Camukova, şöyle konuştu: "Eğitim sadece okul değil, okuma yazma öğrenmek değil. Bunlar eğitimin en basit halkaları. Ama eğitimin zor halkaları var. İnsan olarak doğup, kalıcı faydalı bir insan olarak ölmek önemlidir."

Camukova, üstün zekâlı çocukların eğitimiyle ilgili bir yöntem geliştirmek amacıyla Türkiye'de bulunduğunu aktardı. Camukova, "Türkiye'de unvan almak gibi bir derdim yoktur." ifadelerini kullandı. Öğrencilerin sorularını da cevaplayan Naida Camukova, üstün zekâlı olmasından dolayı okulda yaşadığı sıkıntıları da anlattı.

NAİDA CAMUKOVA KİMDİR?

Camukova, 3 buçuk yaşındayken ilköğretime başladı. 11 yıllık okulu yedi yılda altın madalyayla tamamladı. Ortaokul ve lise yıllarında Rus dili ve edebiyatı, matematik, tarih ve coğrafya konularında Sovyetler Birliği birincilikleri aldı. 1985'te lise eğitiminin yanı sıra tıp kolejine girdi. İki yılda hem lise hem tıp eğitimini üstün başarıyla tamamladı. Moskova Devlet Üniversitesi ve Dağıstan Devlet Üniversitesi'nde eş zamanlı olarak eğitimini üstün başarıyla sürdürdü.

Eğitimi boyunca 'Lenin' bursuyla ödüllendirildi. 2001 yılında 25 yaşındayken tarih ve filoloji alanlarında 'dünyanın en genç profesörü' ünvanını aldı. Bu ünvanı en genç alan Profesör Oktay Sinanoğlu, 26 yaşındaydı. 1996 yılında Dağıstan Devlet Üniversitesi'nde Türkoloji bölümünü açtı. 1990 yılından bu yana bu üniversitede görev yapıyor. 25'e yakın kitabı yayınlanan Camukova; Rusça, İngilizce, Fransızca, Türkçe, Almanca, Arapça ve Farsça biliyor. Türk dilini ise Kumukca, Nogayca, Karaçay-Malkarca, Kazakça,Tatarca, Gagavuzca, Azerice lehçelerinde konuşabiliyor. Dağıstan Devlet Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Nadia Camukova, 199.37 IQ ile dünyanın en üstün zekálı insanı unvanını taşıyor. Prof. Camukova'nın hafızasında tam üç bin kitap bulunuyor.

Cihan - www.samanyoluhaber.com

Link to comment
Share on other sites

Şahsen mükemmel bir insan olarak nitelendiriyorum bu kadını yani.

Yaşıtım olsa evlenme teklifini kabul ederdim yani:) :)

Evlenseydik benim düşünmeme gerek kalmazdı o benim kendinin ve çocuklarımızın yerine düşünebilirdi. :D

Ha bide kıskandım yani bunun bir kadın olması dolayısıyla niçin bir erkek değil: :D

Allahın yarattığına sual olmaz şaka bir tarafa

herkeze Allah hayırlı ve böyle evlatlar nasip etsin(en az 3 tane)

Link to comment
Share on other sites

Şahsen mükemmel bir insan olarak nitelendiriyorum bu kadını yani.

Yaşıtım olsa evlenme teklifini kabul ederdim yani:) :)

Evlenseydik benim düşünmeme gerek kalmazdı o benim kendinin ve çocuklarımızın yerine düşünebilirdi. :)

Ha bide kıskandım yani bunun bir kadın olması dolayısıyla niçin bir erkek değil: :)

Allahın yarattığına sual olmaz şaka bir tarafa

herkeze Allah hayırlı ve böyle evlatlar nasip etsin(en az 3 tane)

sen bu kadın gibi üç tane çocuk istiyorsan ben senin aklından şüphe ederim arkadaşım yahu. evin içinde bu kadar zeki üç çocuk... düşünmesi bile kötü. :)

Link to comment
Share on other sites

sen bu kadın gibi üç tane çocuk istiyorsan ben senin aklından şüphe ederim arkadaşım yahu. evin içinde bu kadar zeki üç çocuk... düşünmesi bile kötü.

Senin dediğin de doğru ama illa da çocuklarımızın hepsi süper zeka olacak diye bir kaide yok yani.Mesela bu kadının annne babası da süper zeki değillerdir değil olsa haberlere yansırdı[ Süper anne babanın süper kzı diye] Oyüzden hiç sorun etmiyorum sonuçta o benden daha çok bakacaktı çocuklarına yani anne olduğu için:)

Şimdi GaCCaLL Herşeyi Anladım Da neden 3?Küçükken allahın hakkı 3 derdik ondan Mı Acaba?

Yani burda öğrendiğim bir mantık bu 'YuNuSs® burda adamın biri diyorki ;Aile 1 çocuk yaparsa zararda, 2 çocuk yaparsanız berabere, 3 çocuk yaparsan aile kazamış olacak o yüzden ailenin kazanması çin 3 yazdım.

Bu kazanıp kayetmeyi de ölüme bağlıyor yani aile fertlerinden enfazla ebeynler vefat ederse 3 çocuklu ailede eksilme olmayacak hatta bir artma meydana gelecek ilk evlilik durumuna göre.

Böle bişi de baya karışık anlatması, bunu bize 1 saatte anlattı ama burda bir saat yazamam

Link to comment
Share on other sites

Gaccall kardeşim sen bu kadından çocuk istiyorum demiyorsun ki, bu kadın gibi çocuk istiyorum diyorsun. O nedenle öyle yazdım yahu :)

Link to comment
Share on other sites

Erkek, zekasıyla birlikte cesareti egemenlik yaratmıştır. Dolayısıyla kim daha zeki konusu tartışılmaması gerek." diye konuştu.

burdan bu ablamızın ne kadar zeki olduğu anlaşılıyor zaten erkek egemenliğini kabullenmiş bir ablamız :D:D:D

Link to comment
Share on other sites

  • 4 hafta sonra ...
sen bu kadın gibi üç tane çocuk istiyorsan ben senin aklından şüphe ederim arkadaşım yahu. evin içinde bu kadar zeki üç çocuk... düşünmesi bile kötü. :)

Ben bu kadınla bi akşam yemeği yesem tımarhanelik olurdum bırak çoluğu çocuğu :):):):)

Link to comment
Share on other sites

  • 2 ay sonra...

Çok bilinçsizce yorumlar yazılmış.

Bir kere çok kitap okumak ve okuduklarını unutmamak zeka göstergesi değildir ! Hafıza başka birşeydir zeka başka birşey..

Bir diğeri ölçümler picasso yöntemine göre yapılmış, bu yöntemi oluşturan kişi ne kadar zeki idiki onun testinden tam not alanlar çok zeki olabilsin?

Zeka evrensel bir kavram değildir ! Dünyanın en zeki erkeği... kadını...hayvanı.. bilmemnesi diye bir şey yoktur ! Zeka kişiseldir. Çok kitap okumak zekayı arttırmaz ! düşünce gücünü genişletir .

İnsanoğlu kurmuş bir dünya kendi beyinlerinin alabildiği kadarını çıkartmışlar kendi beyinlerinin biraz üstünde olan birine dünyanın enn ennn bilmemnesi oluyor falan filan. Hikaye bunlar. Büyük düşünmek lazım yukarıdan bakın olayların içinden bakıp ufak çıkarımlardan başka birşey yapamaz. Yukardan bakın daha büyük düşünün.

Zeka, bellek ile orantılı değildir ! zeka, olaylar karşısında seri düşünebilme doğrusal çözümler bulabilme yeteneğidir. Bu kadın bu kadar kitap ezbere biliyor olduğu halde normal zekaya sahip bir insanın yanında (normal zeka kavramıda yine insanoğluna göre) sönük kalabilir. Tarihi yönlendirenlere bakın... Hangisinin IQ su bilmem kaç tavanlarda? ama tarihi değiştiriyorlar bu kadın en zeki diye geçinip orada burada konferans vermekten başka ne yapıyor? Büyük düşünmek lazım. Stadın içindeki oyuncu olursanız kendiniz gibi oyunculardan başka birşey göremezsiniz. Stadın üstüne çıkın herşeyi hekesi aynı anda görün..

Sevgilerimle

Link to comment
Share on other sites

Çok bilinçsizce yorumlar yazılmış.

Bir kere çok kitap okumak ve okuduklarını unutmamak zeka göstergesi değildir ! Hafıza başka birşeydir zeka başka birşey..

Bir diğeri ölçümler picasso yöntemine göre yapılmış, bu yöntemi oluşturan kişi ne kadar zeki idiki onun testinden tam not alanlar çok zeki olabilsin?

Zeka evrensel bir kavram değildir ! Dünyanın en zeki erkeği... kadını...hayvanı.. bilmemnesi diye bir şey yoktur ! Zeka kişiseldir. Çok kitap okumak zekayı arttırmaz ! düşünce gücünü genişletir .

İnsanoğlu kurmuş bir dünya kendi beyinlerinin alabildiği kadarını çıkartmışlar kendi beyinlerinin biraz üstünde olan birine dünyanın enn ennn bilmemnesi oluyor falan filan. Hikaye bunlar. Büyük düşünmek lazım yukarıdan bakın olayların içinden bakıp ufak çıkarımlardan başka birşey yapamaz. Yukardan bakın daha büyük düşünün.

Zeka, bellek ile orantılı değildir ! zeka, olaylar karşısında seri düşünebilme doğrusal çözümler bulabilme yeteneğidir. Bu kadın bu kadar kitap ezbere biliyor olduğu halde normal zekaya sahip bir insanın yanında (normal zeka kavramıda yine insanoğluna göre) sönük kalabilir. Tarihi yönlendirenlere bakın... Hangisinin IQ su bilmem kaç tavanlarda? ama tarihi değiştiriyorlar bu kadın en zeki diye geçinip orada burada konferans vermekten başka ne yapıyor? Büyük düşünmek lazım. Stadın içindeki oyuncu olursanız kendiniz gibi oyunculardan başka birşey göremezsiniz. Stadın üstüne çıkın herşeyi hekesi aynı anda görün..

Sevgilerimle

Hafızaya alınan şeyleri hatırlamaya yarayan şeye ne demeli ?

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...