Jump to content

Darağacında 3 Fidan Deniz, Yusuf, İnan


hakanhelin

Recommended Posts

denizq.jpg

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, idamlarının 38’inci yılında anılıyor

DENİZ Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilmelerinin üzerinden tam 38 yıl geçti. Türkiye’deki devrimci gençlik hareketinin liderlerinden olan ve “Darağacındaki 3 fidan” diye anılan öğrenci liderleri, 6Mayıs 1972 sabahı tutuklu bulundukları Ankara Merkez Kapalı Cezaevi’nde idamedildiler.

Bu 3 devrimci gencin ölümünü ülke radyodaki ‘sabah ajansları’ndan öğrendi. Gazeteler yıldırımbaskı yaptı, haberimanşetlerinden duyurdu. 12 Mart 1971 Muhtırası’ndan 3 gün sonra Yusuf Aslan Sivas Şarkışla’da, Deniz Gezmiş 16 Mart 1971’de Gemerek’te ve Hüseyin İnan da 23 Mart’ta Kayseri Pınarbaşı’nda yakalanmışlardı. 3 genç TCK’nın 146.maddesine muhalefetten, yani anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüsten yargılanmış ve haklarında kalem kırılmıştı. 3 gencin de herhangi bir şiddet olayına katılmadığı biliniyor.

“6. FİLO DEFOL’’

Deniz Gezmiş 1947 Şubat’ında Ankara’nın Ayaş İlçesi’nde dünyaya geldi. Ailenin 3 erkek çocuğunun ortancasıydı. Babası Cemil Gezmiş ilköğretim müfettişi, annesi Mukaddes Hanım ise ilkokul öğretmeniydi. İlk ve ortaöğrenimini Sivas’ta tamamladı. Zekiydi, okul birincisiydi. Babasının tayini İstanbul’a çıkınca 15 yaşında İstanbul’a geldi. Lisede sol düşünceyle tanışmış, eylemlerde ön saflarda durmaya başlamıştı. 31 Ağustos 1966’da Ankara’dan İstanbul’a yürüyen Çorum Belediyesi temizlik işçilerinin Taksim Anıtı’na çelenk koymaları sırasında Türk-İş yöneticilerini protesto eden gösteride gözaltına alındı. Bu onun ilk gözaltısıydı. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının en çok ses getiren eylemleri ise ABD’nin 6. Filo’suna yönelik gerçekleştirdikleri protestoydu. İstanbul’a demirleyen filo, devrimci gençler tarafından ‘6. Filo defol’ sloganları eşliğinde protesto edilmiş, ABD askerlerinin denize atılması ise hafızalara kazınmıştı.

AŞK OLSUN SANA ÇOCUK

12 Mart Muhtırası’ndan sonra Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan’la birlikte Sivas’a giderken motosikletleri bozuldu. Bir ihbar sonucu ise polislerin gelmesi üzerine çıkan çatışmada Aslan ile birbirlerini kaybettiler. Aslan o esnada, Gezmiş ise 16 Mart 1971’de Gemerek’te yakalanıp Kayseri’ye getirildi. Mahkemeleri 16 Temmuz 1971’de Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığında, Baki Tuğ savcılığında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 No’lu Mahkemesi’nde başladı, 9 Ekim’de bitti. Haklarındaki karar idamdı. İdam cezasının senatodan da geçmesi gerekiyordu. İsmet İnönü ‘siyasi suçlar idamla cezalandırılmamalıdır’ diyerek Bülent Ecevit’le ret oyu kullandı. Dönemin AP Genel Başkanı Süleyman Demirel idamdan yana oy kullandı ve eleştiri aldı. Deniz, Yusuf ve Hüseyin asılarak infaz edildi. Deniz Gezmiş’in ardından ise Can Yücel şu satırları kaleme aldı: “En uzun koşuysa elbet Türkiye’de de devrim/O, onun en güzel yüzmetresini koştu/En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak/En hızlısıydı hepimizin/ En önce göğüsledi ipi/Acıyorsam sana anamavradımolsun/Ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun...

DENİZ GEZMİŞ

27 Şubat 1947’de Ankara’da doğdu.

1966’da girdiği İ.Ü. Hukuk Fakültesi’nden 1969’da ‘üniversiteyi işgal ettiği gerekçesiyle’ ihraç edildi.

1969 Haziranı’nda direniş için Filistin’e gitti.

11 Ocak 1971’de THKO adına Ankara İş Bankası Emek Şubesi’nin soygununu gerçekleştirenler arasındaydı.

4 Mart 1971’de 4 ABD’li erin Balgat’taki Tuslog Tesisleri’nden kaçırılma eyleminde bulundu. Kaçırılan erler daha sonra serbest bırakıldı.

ÖZDEŞLEŞEN GİYSİSİ: Yeşil parka

SON SÖZLERİ: “Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın Marksizm-Leninizm. Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! Yaşasın işçiler, köylüler! Kahrolsun emperyalizm.’’

HAKKINDAKİ SLOGAN: Darağacında 3 fidan Deniz, Yusuf, İnan

HÜSEYİN İNAN

El Fetih’te eğitim gördü, İsrail’e karşı eylemlere katıldı

6 MAYIS 1972’de idam edilen bir diğer devrimci genç ise Hüseyin İnan’dı. İnan, Sinemilli

Kürt Aşireti’ne mensuptu.

1966’da ODTÜ’ye girdikten sonra Dev-Genç’e üye oldu. Birçok şehirde anti emperyalist eylemlerde rol aldı. Kır gerillası yoluyla anti emperyalist mücadele verme düşüncesindeydi. Bu nedenle fikri mücadeleden silahlı mücadele yoluna saptı. İnan, Türk sosyalizm tarihinin ilk silahlı örgütü olan THKO’nun çekirdek kadrosunu da oluşturdu.

THKO’dan bir grup ile birlikte Filistin Kurtuluş Örgütü’nün askeri kanadı olan El Fetih’in gerilla kamplarına giden İnan, eğitim gördü. Hatta İsrail’e karşı yapılan kimi eylem ve karakol baskınlarında da aktif rol aldı. 23 Mart 1971’de Kayseri’nin Pınarbaşı İlçesi’nde düştüğü pusuda THKO’lu bir diğer arkadaşı Mehmet Nakipoğlu’yla birlikte yakalandı.

1949’da Kayseri’nin Sarız İlçesi’nde doğdu.

1966’da ODTÜ İdari Bölümü’ne girdi.

ODTÜ Stadyumu’ndaki devrim yazısını yazan dört öğrenci arasındaydı.

ÜYESİ OLDUĞU YERLER: Sosyalist Fikir Kulübü, Dev-Genç, TİP

YUSUF ASLAN

1947 yılında Yozgat’ta doğdu.

1966’da ODTÜ Fizik Bölümü’ne girdi.

Dev-Genç’e üye oldu

AİLESİNE YAZDIĞI SON MEKTUBUNUN İLK SATIRI: “Bu mektubu aldığınız zaman ben ebediyen bu dünyadan göç etmiş olacağım.’’

Uçak ve helikopter kullanmayı öğrenmişti

YUSUF Aslan ilk ve ortaöğrenimini memleketi Yozgat’ta tutucu bir çevrede tamamladı. O da aynı Hüseyin İnan gibi önce ODTÜ Sosyalist Fikir Kulübü’ne sonrada Dev-Genç’e üye oldu. Dava arkadaşı Hüseyin İnan’ın önderlik ettiği hazırlık okulu ve mühendislik fakültesi boykotlarında yer aldı. Yusuf Aslan hakkında ilginç bir de iddia vardı. 68 kuşağının sembol eylemlerinden olan dönemin ABD Büyükelçisi Commer’in arabasının ODTÜ’de yakılması eylemi yüzünden CIA ajanı olduğu iddiasıyla hâkim önüne çıktı. Filistin Kurtuluş Örgütü’nde İsrail’e karşı mücadele verdi, hatta bu dönemde helikopter ve uçak da dahil her türlü motorlu taşıtı kullanmayı öğrendi. Aslan, Deniz Gezmiş’le birlikte Nurhak’taki gerilla mücadelesine katılmaya gittiği sırada Sivas’ın Şarkışla İlçesi’nde yakalandı.

HABERTÜRK

Verdiği idam kararlarıyla hatırlanan ve 12 Eylül de milletvekilliği de yapan emekli askeri hakim Elverdi toprağa verildi. Sessiz geçen törene, namazdan çıkan cemaatin katılmaması dikkat çekti.

Verdiği idam kararlarıyla hatırlanan ve 12 Eylül’de milletvekilliği de yapan emekli askeri hakim Elverdi toprağa verildi. Sessiz geçen törene, namazdan çıkan cemaatin katılmaması dikkat çekti

197. yılında öğrenci hareketinin öncü isimlerinden Deniz Gezmiş ile Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın yargılandığı davada kalem kırarak idam kararını veren dönemin Ankara 1 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanı Emekli Tuğgeneral Ali Elverdi’nin cenazesi dün Ankara Kocatepe Cami’sinde kılınan namazın ardından toprağa verildi. 86 yaşıhra vefat eden Elverdi7nin cenazesine katılımın azlığı dikkat çekti. Cenaze töreninde Ankara Garnizonu’nu tarafından gönderilen görevli subayların dışında çok az sayıda katılım vardı.

Cami cemaatinin de namaz sonrası törene katılmaması dikkat çekti. Törene, Elverdi’nin oğulları TOBB Genel Sekreter Yardımcı Vekili ve Hukuk Müşaviri İskender Elverdi ile Atilla Elverdi, yakınları, arkadaşları, Ankara Garnizonunda görevli bazı general, subay ve astsubaylar katıldı. Kocatepe Camisi’ndeki öğle namazından sonra Elverdi’nin cenaze namazı kılındı. Elverdi’nin cenazesi Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedildi. Polisin herhangi olası bir protesto eylemi için yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekti

iha

İmamdan idamcı hakime ambargo mu?

23.04.2010 12:13

Deniz Gezmişler'in idam fermanını imzalayan hakim Ali Elverdi'nin cenaze namazını kıldıran imam konuştu...

6 Mayıs 1972'de asılan Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan'ın idamına karar veren mahkemenin başkanı emekli Tuğgeneral Ali Elverdi'nin cenazesinde "Nasıl bilirdiniz?" diye sormadığı ve sadece bir kere helallik istediği için sessiz tepki gösterdiği öne sürülen imam İsmail Coşar Habertürk'ten Ali Kemal Erdem'e konuştu .

Kocatepe Camii imamı Coşar iddialarla ilgili şunları söyledi: " Tepki göstermedim . Ben kimseden üç defa helallik istemedim. Sonra burası köy camisi değil. Mahkemenin olduğu dönemde ben askerdim. Buna rağmen Eleverdi'nin yüzünü görmedim bile. Ben bile tanımazken cemaat nasıl tanısın. Siz ona nasıl bilirdiniz diyebilir misiniz? İsterseniz hiç demeyebilirsiniz. Ayrıca 'Merhumu nasıl bilirdiniz diye sormak dini zorunluluk değil. Ben cenazelerde bir kez helallik isterim'

Link to comment
Share on other sites

Hayir tartismaya acik bir konu degildir. Tartisanlar ve tartisma konusu haline getirenler her zaman oldugu gibi ceza alacaklardir. Yorumlarinizi ona gore yaziniz.

Link to comment
Share on other sites

Tek çözüm imana ibadete bağlı olmaktır. Bu bağlılığı sağlayan kişi zaten manevi ve maddi huzura varmış olur.

Benim fikrim buydu paylaştım. Bilmem eski dönemde ne olmuş olmamış. Allah herşeyi biliyor ve görüyor. neyse iyi akşamlar.

Link to comment
Share on other sites

günümüzde hala gencecik üç insanın öldürülmesine 'öyle gerekiyormuş öyle yapmışlar' diyebilen zihniyetlerin olduğunu üzülerek görüyoruz,. biraz insan sevgisi taşıyan insanlar,bu acımasızlığa sessiz kalmazlar,onlar insandı,hayattı,candı,herkes gibi onlarında anneleri babaları kardeşleri ve yaşamları vardı,kim olursa olsun,fikri,düşüncesi ne olursa olsun bir insanın canına kıymak ne insanlığa sığar nede kitabımızda yazar,kimse fikirleri yüzünden kimseye hesap vermek zorunda değilken,üç gencin asılması tarihimizin en utanç verici olaylarından biridir,o gün o kararı verenler hakettiklerini bulmuşlarmıdır bilinmez ama bu dünyada olmasa bile ahirette elbette elleri yakalarında olacaktır,deniz gezmiş ve arkadaşları mücadelelerini verirken öldürülmüş olsalar da hala yaşıyor olduklarını görüyoruz,kimse onları unutmadı...

Link to comment
Share on other sites

Deniz Gezmiş hafızdı.Zamanında bu tür olaylara bulaşmadan önce babasına mektup göndermiş ve mektubunda 'Baba dinimi,inançlarımı kaybediyorum.Beni buradan kurtar.' demiştir.

Hiç bir yerde denk gelmedi bana ama baya merak ettim kaynağını bana

pm ile yollarmısın okumak istiyorum. Benim bildiğim Filistinde mücadeleye katıldığı ve aymı zamanda eğtim aldığıdır

Link to comment
Share on other sites

Bir insanın fikirlerinin söylemesinden dolayı bir ceza almasından yana değilim.Bu idamlar Türkiye nin fikir özgürlüğü açısından kara lekesidir.Gerçek şu ki Deniz Gezmiş sütten çıkmış ak kaşık değildi.Banka soyan,polisle çatışmaya giren, amerikan askerlerini kaçıran zamanın sovyet yanlısı yöntim biçimini destekleyen ve bunun gelmesi için çalışan biriydi.Sağçı örgütlerin yptıklarına karşı kendi sosyalist örgütlerini harekete geçiren ve ünüversite basan biriydi.Yani sadece fikirde kalmadı yaptıkları.

Eğer tüm bunları yaptı diye bir insan asılıyorsa ve adalet varsa Türkiye de her on insandan en az birinin asılması gerekir.Tam anlamıyla bir saçmalıktı bu idamlar.O zamanki yönetimim fikirsel anlamada yetersiz kaldığı ve o koltuğu dolduramadıklarının açık göstergesidir bu idamlar....Saygılarımla

Link to comment
Share on other sites

Bursa Nutku

Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, "Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, "demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek"

Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, "ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir."

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!

Mustafa Kemal Atatürk

Bursa, 5 Şubat 1933

Link to comment
Share on other sites

Mesele Deniz Yusuf Kürşat Meselesi Değildir...

Mesele Türkiye'nin Üzerinde Oynanan Oyunlar Meselesidir. Dün İdamı Savunanlar Bugün İdam Edilenleri Kahraman İlan Ediyorlar.. Her Kesim İçin Aynıdır Bu Yapılanlar. Önce İdeoloji Sonra İcraat Diyerek Karşılarına Alıp Konuşurlar Sonra Bir Bakmışsın ki İpin Ucundasın.. Nedense İp Hep Genclerin Boğazında Düğümleniyor?

Şevkat ve Merhamet Sahibi Hiç Kimse Sonucun Böyle Olmasını İstememiştir. Eminim Kürşatlarda Denizlerde İstememiştir.. Bir Daha Olmaması İçin Unutmamak Gerek Arada Bir de Hatırlamak Gerek.. Hayatını Kaybedenler Sadece Yusuf Deniz Mahir Değil... Ahmet Mehmet Kadir Ulaş...

Link to comment
Share on other sites

Tüm suçlamalara Atatürkün bursa nutkundaki şu sözleri cevap nitelikte değil midir acaba:

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.[/CODE]

Ve siz bursa nutkunu içinize şöyylee derince bir çekerseniz, o dönemin yönetimi ve şartları üzerinde düşünür ve o ortama hakim olup objektif olarak bakabilirseniz olaylara anlayacaksınız.

Ayrıca burada kimse idamları haklıydı-haksızdı olaylarına boşuna girmesin, Müslümanlığın getirilerinden biri değil midir yaşama hakkı.Allah'ın verdiği canı kulun alması gibi bi' durum hangi islam kaynağında yazılı!

Link to comment
Share on other sites

Yazdığımı kim neden sildi anlamadım hangi yönetici sildiyse bari bi pm atsaydı fena olmazdı :angry:

Bizim yazdığımız da gümbürtüye gitmiş arkadaşım boşver. Bir şeyi destekliyorsan, savunuyorsan yazacaksın altına burada; karşıt görüşün varsa yutup oturacaksın; ne kadar kibarca ifade edersen et siliniyor yazdığın bir süre sonra.

Link to comment
Share on other sites

Bizim yazdığımız da gümbürtüye gitmiş arkadaşım boşver. Bir şeyi destekliyorsan, savunuyorsan yazacaksın altına burada; karşıt görüşün varsa yutup oturacaksın; ne kadar kibarca ifade edersen et siliniyor yazdığın bir süre sonra.

Doğru söylüyorsun da arkadaşım ben az önce ne görüşlere katıldım nede karşıt birşey dedim dediğim " burada ki yazılanları rarlayıp paylaş yoksa siyasi içerik den konu kapatılabilir ve ceza alabilirsin" dedim :( Nedenini açıklasalar neyse :/

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

Guest
This topic is now closed to further replies.
  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...