Jump to content

30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun !


Sirius

Recommended Posts

Ne Mutlu Türk'üm Diyene!

GÜNÜN ANLAMI VE ÖNEMİ

Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşmasıyla yurdumuz tamamen elimizden alınıyor, vatanımızda hür olarak yaşama hakkımıza son veriliyordu. Yüzyıllardır üzerinde bağımsız olarak yaşadığımız bu topraklar düşmanlara veriliyor, bizim de bunu kabul etmemiz isteniyordu.

Türk milletinin bu durumu kabul etmesi elbette mümkün değildi. 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıyla, lideriyle kucaklaşan Anadolu, Atatürk'ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Amasya Genelgesi'nin yayınlanmasının ardından Erzurum ve Sivas Kongreleri yapıldı. Daha sonra 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelen Atatürk, 23 Nisan 1920'de TBMM'yi kurdu. Böy-lece hem memleketin yönetimi halkın iradesine verilmiş oluyordu. Hem de Kurtuluş Savaşı'nın merkezi Ankara oluyordu.

TBMM meclisi yaptığı görüşmelerde yurdun durumunu ve kurtuluş çarelerini aradı. "Misak-ı Millî sınırları içinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı görüşü"nden hareketle, düşmanla mücadele kararı alındı. Oluşturulan düzenli ordularla savaşa girildi. İlk başarı, Doğu'da Ermeni çetelerine karşı kazanıldı. Daha sonra, Batı cephesinde, Yunanlılarla, I. İnönü ve II. İnönü Savaşları yapıldı. Bu savaşların kazanılmasıyla Yunanlılar'a büyük bir darbe indirilmiş oldu. Bunun üzerine Yunan ordusu yeniden saldırıya geçti. Saldırı üzerine Mustafa Kemal, or-dularına: "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." emrini verdi.

Türk askeri, büyük bir azim ve fedakârlıkla bu karara uydu. 23 Ağustos ve 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Meydan Muharebesiyle, Türk milleti 1699 Karlofça Antlaşmasından beri ilk defa toprak kazanmaya başlıyordu. Sakarya Savaşı, Türk milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği önemli bir savaş olarak da tarihe geçti. Bu zafer sonunda, TBMM tarafından, Mustafa Kemal'e "gazi" unvanı ve "Mareşal" rütbesi verildi.

Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Sakarya Savaşı'ndan sonra, büyük bir taarruzla düşmanı tamamen yok etme kararı alındı.

1922 yılı Ağustosuna kadar, hazırlıklar tamamlandı. Güneydeki Türk birlikle-ri, büyük bir gizlilik içinde Batı cephesine kaydmld". İstanbul'daki cephane depolarından silah ve cephane kaçırıldı. İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silâhlar satın alındı. Ordumuza taarruz eğitimi yaptırıldı. Bu hazırlıklardan sonra, Gazi Mustafa Kemal'in başkomutan-lığını yaptığı ordumuz, 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırdı. Bir saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos'ta düşman çember içine alındı. Sağ kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis'te vardı.

Bu savaş, Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık

Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı.

Büyük Tarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra düşman, İzmir'e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla yurdumuz düşmandan temizlenmiş oldu. Hain düşmanın, haksızca ve alçakça işgaline "dur" diyen ve kanımızın son damlasını akıtmadan yurdumuzu bırakmayacağımızı dünyaya ispatlayan bu büyük zaferi her yıl, 30 Ağustos günü, bayram yaparak kutluyoruz.

Link to comment
Share on other sites

"Tarihi zaferlerle dolu olan aziz milletimiz için Ağustos ayı, destanların ve kahramanlıkların yaşandığı, mucizelerin cesaret ve inançla somutlaştığı bir dönemi ifade eder.

Mazisi yiğitlik ve başarılarla, karakteri şeref ve şanla dolup taşan necip milletimizin anılmaya ve kutlanmaya değer sayısız gün ve aylarının yanında bu ay; kahramanlıkların efsaneleştiği, Türk milletini tarih yapan zaferlerin kazanıldığı bir zaman dilimine işaret eder.

Kosova'dan Otlukbeli'ne uzanan Türk'ün zafer serüveni; Çaldıran ve Mohaç'ta taçlanmış, Mercidabıkla sınır ötesine taşmış, Petervaradin'de pes etmemiş, Anafartalar ve Conkbayırında direnmiş, Büyük Taarruzla beraber Dumlupınar'da geleceğe ışık saçmıştır.

Elde ettiği hiçbir başarıya lütuf ve bağışlama yoluyla ulaşmamış olan Türk milleti, imrenilecek kararlılık ve sarsılmaz azimle; bağımsızlığına musallat olan mihrakları, her daim tarihin karanlığına geri dönmemek üzere göndermiştir.

Son vatanımız Anadolu'nun kapılarının ardına kadar açıldığı 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi'nden 851 yıl sonra; bu defada üzerinde yaşadığımız topraklara heveslenenler eşi ve benzeri çok az görülen bir mücadeleyle Ege'nin serin ve derin sularına hayalleriyle birlikte gömülmüştür.

Üzerinde hain plan ve taksimlerin yapıldığı aziz vatanımız; milliyetçi kahramanların, asalet ve vakarına tüm zamanların tanıklık ettiği milletimizi yeniden canlandırması, kudretinin farkına vardırması ve direnme gücünü ateşlemesiyle dimdik bir şekilde yeniden var olmuştur.

Her safhası ile düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan Büyük Taarruz; Türk milletine hasım odakların mutlak akıbetini göstermesi bakımından bugünlere ve yarınlara örnek teşkil edecektir.

Ayrıca bu zafer, zamanı doldu denilen bir Türk Devletini bile, hiç kimsenin yıkmaya gücünün yetmeyeceğini, onun ancak kendi içerisinden çıkan kudretli bir iradeyle dönüşebileceğini, Türk'ün istiklâl ve hürriyetinin nesilden nesile, kendi kurduğu bir devletten diğerine devredilip gideceğinin ispatı olarak da görülmelidir.

Nitekim bedeli kanla ödenerek kazanılan zaferlerin hepsi; tam bağımsız yaşama konusunda müzakere ve tartışma kabul edilmeyeceğinin bir kanıtı olarak değerlendirilmelidir.

Vatan burçlarından ay-yıldızlı bayrağımızın inmemesi için her şeyini feda eden, bu uğurda kendileri yetim kalma pahasına gelecek nesilleri öksüz ve çaresiz bırakmayan atalarımızın göz kamaştırıcı fedakârlıkları her türlü övgü ve takdirin üstündedir.

Bilinmelidir ki, 938 yıldır üzerinde yaşadığımız bu kutsal vatan toprakları; muzaffer atalarımızın yegâne emaneti olup, korunması ve her türlü mülahazanın üzerinde tutulması gereken maddi ve manevi bir hazinedir.

Büyük Atatürk'ün mukaddes vatanımızın birliği ve bütünlüğünü perçinlediği ve dünyaya kabul ettirdiği bu çok anlamlı Zaferin yıldönümünde, büyük Türk milletinin varlığı ve bağımsızlığı için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi ve kahraman ecdadımızı saygı, minnet, şükran ve rahmetle bir kez daha anıyoyoruz.

Türk milletinin Zafer bayramı kutlu olsun.!"

Link to comment
Share on other sites

TNC Takımı olarak 30 Ağustos Zafer Bayramını tebrik ediyor, bizlere özgürce bir yaşam sunan başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm askerlerimizi ve bu zaferde payı bulunan herkesi rahmetle anıyoruz.

TnC Takımı Adına

Bultar
Link to comment
Share on other sites

Âsım’ın nesli… diyordum ya… nesilmiş gerçek;

İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.

İşte asımın nesli olan bir milletin torunlarıyız ancak nereye gidiyoruz bilmem..

Herkesin Zafer bayramı kutlu olsun

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...