CriminaL Posted October 15, 2006 Share Posted October 15, 2006 Bir sır,çocuksun, yalnızca aşk açık sende, Ne sen kalıyorsun ne o, aşktan başka Biri yok, gel, aşk istedigi için varsın, Ne onu kurtariyorsun ne kendini, aşktan başka Biri yok, git, aşk istedigi için yoksun Ayriliktan değil, taşidiği saflıktan konuşursun; Ayrılık sana dönmektir, yeniden bana Ruhumuz öpüşür ya, baskasındayken ağzımız, Gövde gözaltındadır, oysa ruhumuz sereserpe Seni senden beni benden bağışlar birbirimize Bir sır cocuksun, aşkla açıyorsun kullandığın her şeyi Burda değilsin, çoktan çekilmişsın ve seninle Gitmiş senin olan, her zamankinden çoksun bu evde, Çünkü aşk hepimizden çalışkandır, ben duruyorum Vefa aşk lisesindeki ceza nöbetine Bu karanlıkta daha iyi görüyorum seni Aynı tünelden geçiyorsun gelişte ve gidişte Kavuşmaya, ayrılığa aynı yolu kullanıyorsun, Beni büyüten aşktan söz ediyorum, yolculuğa övgü, Bir sır çocuksun, baştan çıkarır gibi açıga çıkardın beni, Ayrılık mı; beni aşka terkettiğin için seviyorum seni Link to comment Share on other sites More sharing options...
CriminaL Posted October 15, 2006 Share Posted October 15, 2006 Uyku vakit kaybı gelmişse bana Uykusuz gözlerle bakıyorsam tavana Kıpırdayıp duruyorsam yatağımda Uykuyu da özlememişsem uykusuzluğuma inat Düşüncelerim işgal ediyorsa beynimi Silmişsem geçmişimi Boş vermişsem hayata Geçmişin can damarına batırmışsam hançerimi Dönüp baktığımda kimseyi özlememişsem Bir de yumruk atmışsam sinirle boşa geçen zamanıma Yanmışsam aksak sevdalara Dilimin ucundaki küfür de orada kilitli kalırsa Çıkmazsa bir tek kötü söz dudaklarımdan Senden önceki günlerin önemi kalmamışsa Al elma sönük kalıyorsa yanaklarımdan Değerse nazar diye nazar boncuğum olmuşsan Aşk kelimsinin anlamını seni tanıdıktan sonra çizmişsem Sen bir şirinlik muskamsan kalbimde taşıdığım Düşüncelerdeysem her seher vakti Duymuyorsam dıştan gelen sesleri Rüzgarları boynuma üfleyen ılık nefesin bellediysem Kör kuyuların parlaklığıysa gözlerindeki ışıltı Serap görüyorsam gözlerinde Bal kıskanırsa dudaklarını Gözünden süzülen bir yaşta hüzün sararsa melekleri Kitapların arka kapağı gibiyse seni anlatmak Seri cinayet işlemek gibiyse seni aldatmak Sözlüklerde kaybolmaksa sana sıfat bulmak Seni sevmekse uykusuz kalmak Sabah ezanı huzurunda düşünüyorsam seni En içten bir de dua yolluyorsam sana Yağmurdan sonra toprak kokusuysan sen Yağmurdan sonra su birikintisiysem ben Kelimerin kifayetsiz olduğunu hiç hayal etmemişsem Hiç hayal etmemişsem sensiz gelecek Uzattığın ele ilk ben koşacaksam En çok ben üzüleceksem “üzgünüm” dediğin an Uzaklara dalıyorsa gözlerim Körfezlerde Sensen, Kız Kulesini izlerken yanımda olmamı en çok istediğim. Bensem, Çarşamba günü gittiğin bir piknikte seninle olmak isteyen Bir iz bırakmışsan… Yaşıyorsam birlikte çıkacağımız tatilin heyecanıyla Beraber gün batımını izleyeceğimiz günün hayaliyle ayakta kalıyorsa yüreğim Dualarım hep “inşallah ve sen” ile başlıyorsa Keşkeleri pek kullanmıyorsam artık Şarkımız marşımız olmuşsa sevda ülkemize Saçların bayrağımızsa Bir tebessümse hep dudaklarımızda Denizlere rağmen kalbime dokunmaksa sana dokunmak Mutlu olmaksa varlığını akla getirmek Seni sevmekse dağlarla kavga etmek Duygulardan yoksun kalmaksa sensizlik Ve hala uykusuz kalmaksa seni sevmek Seni seviyorum Link to comment Share on other sites More sharing options...
AegeaN BluE Posted October 21, 2006 Share Posted October 21, 2006 doğru söze ne denir!!! Link to comment Share on other sites More sharing options...
AegeaN BluE Posted October 21, 2006 Share Posted October 21, 2006 sana bakmakbütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır sana bakmak allah’a inanmaktır dilenmek de rastlantı mıdır aşkı? inanmak ama neye? sana desem deyim yerini bulur mu? "ben sana gülüm demem gülün ömrü az olur." Link to comment Share on other sites More sharing options...
CriminaL Posted October 22, 2006 Share Posted October 22, 2006 Parıltılı bir gece yanılgısı, Karanlık sokakların tam ortası. Titrek bir el, son bavulun entarisi. Hala kulağım da çınlıyor sesi, İstasyonun vicdansız çığlığı. Rüzgar tüm yalnızların ortak bestesi. Teslimatı tamamlanmış anıların. Payı paydasından büyük de olsa sevdanın, Farkındayım, Odalar toplandı, kalmadı zerre sen Damla, damla akıyorsun bu şehirden Sen hayatımın en esmer güzeli, El sallama olur mu giderken.. Bir kadın gider bu bedenden, En tutulması imkansız sözler lafta, Giden gider yalancı bir sonbahar akşamı. Yarıda hayatının en güzel sabahları. Söner parıldayan Eylül geceleri, Geldiğinden farklıdır, artık tur rehberleri. Ve bir kadın gider aniden, Kalır şair ortada, Elinde kırık kalem... Link to comment Share on other sites More sharing options...
CriminaL Posted October 22, 2006 Share Posted October 22, 2006 Please register to see this content. Her Sabah HüzünLe Kar$Ik 1 umut war IcImde. SensizLiqin Hüznünü , Yeni 1 günün seni getirmesi umuduyLa bastIrIyorum. Her Doqan Gün Yeni 1 umut , yeni 1 arayI$ benIm IcIn. BeLki Sana Kavu$acaqIm ana 1 gün daha yakLa$Iyorum , bugün deqiLse yarIn .. KIm biLir beLki de yaLnIzca kendImI Avutuyorum. Gittiqinden beri hep yaLnIzLIk $iirLerine takILIr oLdu gözüm. 1 ba$Ima deqiLim , SensizLikten yaLnIzIm. Terk ediLip Gitmek en çok nasıL koyar Insan 1 ben biLirim . GitmeLerin , gidenLerin arkaLarInda bIraktIqI çaresizLikLeri , En koyu özLemLeri .. Senin gidi$in de ate$ gibi çöktü yüreqime. Hiç bir yaqmur yetmedi içimdeki hasret ateşi küLLendirmeye .. Hiç bir sevgi yetmedi senin özLemini gidermeye . Ben Her sabah beni Sana ******ürecek yoLLarda yürüdüm, Senin duyacaqIn $arkILarI söyLedIm yaLnIzca. Ve geLmeyi$inin her ak$amInda asLInda doqduqunu hiç anLamadIqIm güne$Le beraber bende BattIm 1 kez daha GeceLeri hep uyudum , uyudum ; Gün boyu hasretini rüyaLarImda biraz oLsun giderebiLmek için.. Her $eye iyi geLen , yaraLarI iyiLe$tiren Zaman hiç bu kadar acıtmamı$tı yüreqimi.. Bin 1 umutLa sariLdiqim SabahLar artIk hiç doqmaz oLdu. BenIm günüm de gecem de karanLIk $mdi. Ne ay Uqruyor geceLerime , ne sana benzettiqim yILdIzLar ParLIyor. eLimde kaLdI umutLarIm .. SensizLik öyLe kötü bir yara oLdu ki artIk , içimde öyLe bir yara actIn ki , 1 qün oLurda geri dönersen kendI yaptIqIn bo$Luqa sende yetmeyeceksIn. OrasI Hep bombo$ , paramparça kaLacak. Büsbütün cam kIrIkLarIyLa kapLI kaLbIm. Ne zaman Seni dü$ünsem , Seni HatırLatacak en ufak 1 $ey görsem , o kIrIkLarLa doLu yerIm batmaya ba$Lıyor yüreqime. artIk sabahLarI yaLnIzca hüzünLe uyanIyorum. Hiç bir $ey bekLemiyorum günden " seni " biLe .. varLIqInda SensizLiqi ya$amaktansa içimdeki bo$LukLarLa kırIkLarLa , bo$ umutLarImLa sensIzken aLI$IrIm , aLI$maya caLI$IrIm YokLuquna .. Link to comment Share on other sites More sharing options...
CriminaL Posted October 22, 2006 Share Posted October 22, 2006 Yoruldu bu yürek.... Yoruldu bu yürek artık Seni sevmekten, umut etmekten Senin varlıqının olmadıqı bu şehirde varmışsın gibi yapmaktan Uzaklarda olduqunu bile bile sevmekten, yoruldum Kaç mevsim geçti seni seveli, Kaç yazım Kış oldu biliyor musun? Hep belki demekten hayatı erteledim. Her yaqmur yaqdıqında milyonlarca damlanın Sen olduqunu düşünerek kaç kere ıslandım biliyor musun Varlıqını içimde hissetmek seninle ıslanmak için Ne takvimler eskittim, ne çizgiler çektim günlere Sana kavuşamayacaqımı bile bile Aynaya baktıqımda tanımadıqım 1 ben var artık Bilmediğim 1 yansıma Farklı 1 soluk,Duyduğum ses ben deqil Sana elveda derken kopan bir ben vardı sanki Yabancıyım kendime, bu kente Uzağım sana,varlıqına,gözlerimdeki seni göremeyen gözlerine Sevmesen de aynı havayı teneffüs etmek yetiyordu sanki Şimdi sensiz buralar sessiz Yaqmurlar farklı, güneş farklı Karanlıklarda kalmışım gel desem gelir misin. Güneşimi, ayımı, yıldızlarımı Ve en önemlisi SENİ bana verir misin...? Link to comment Share on other sites More sharing options...
tezat Posted October 27, 2006 Share Posted October 27, 2006 Okyayım diye açtım, okuyayum diye başladım. Ama bitiremedim. Beni baydı.. Sevdi ise birini, bu onun sevgisidir ve o duyar bu heyecanı. Ama bu sevgisi bu neşesi bu heyecanı ve isteklerini okumakta zorlandı isem, bu benden kaynaklanan bir sorun da olabilir.~ Yazar zaten o kadar lafı ettikten sonra son sözünü de söylemiş, ve bize de söz hakkı tanımamıştır: ya da bos ver... bilme en iyisi... Link to comment Share on other sites More sharing options...
mavikiz Posted October 28, 2006 Share Posted October 28, 2006 Link to comment Share on other sites More sharing options...
mavikiz Posted October 28, 2006 Share Posted October 28, 2006 Link to comment Share on other sites More sharing options...
mavikiz Posted October 28, 2006 Share Posted October 28, 2006 Link to comment Share on other sites More sharing options...
mavikiz Posted October 28, 2006 Share Posted October 28, 2006 Link to comment Share on other sites More sharing options...
mavikiz Posted October 28, 2006 Share Posted October 28, 2006 Please register to see this content. Link to comment Share on other sites More sharing options...
mavikiz Posted October 29, 2006 Share Posted October 29, 2006 Link to comment Share on other sites More sharing options...
mavikiz Posted October 29, 2006 Share Posted October 29, 2006 Please register to see this content. Link to comment Share on other sites More sharing options...
mavikiz Posted October 29, 2006 Share Posted October 29, 2006 Link to comment Share on other sites More sharing options...
mavikiz Posted October 29, 2006 Share Posted October 29, 2006 Link to comment Share on other sites More sharing options...
mavikiz Posted October 29, 2006 Share Posted October 29, 2006 Please register to see this content. Link to comment Share on other sites More sharing options...
mavikiz Posted October 29, 2006 Share Posted October 29, 2006 Please register to see this content. Link to comment Share on other sites More sharing options...
mavikiz Posted October 29, 2006 Share Posted October 29, 2006 Please register to see this content. Link to comment Share on other sites More sharing options...
mavikiz Posted October 29, 2006 Share Posted October 29, 2006 Link to comment Share on other sites More sharing options...
mavikiz Posted October 29, 2006 Share Posted October 29, 2006 Link to comment Share on other sites More sharing options...
mavikiz Posted October 29, 2006 Share Posted October 29, 2006 Please register to see this content. Link to comment Share on other sites More sharing options...
jelibon Posted December 2, 2006 Share Posted December 2, 2006 Yavuz Sultan Selim zamaninda, Iran sahi kiymetli mücevherlerle süslü bir sandik hediye gönderiyor Sultan Selime. Sandik açiliyor. Içinden çesit çesit degerli taslar, kiymetli atlas, kadife kumaslar çikiyor. Fakat bir de pis bir koku yayiliyor. Dehset bir koku, herkes burnunu tikiyor. Neyse en alttaki bohçadan insan pisligi çikiyooooor.. Yani Osmanliya acayip bir hakaret!!!!! Cihan padisahi emir veriyor, herkes düsünsün, buna ince bir sekilde cevap vermemiz gerekir. Ve cihan padisahi yine çözümü kendisi buluyor. Ayni sekilde degerli mücevher ve kumaslarla süslü bir sandik hazirlatiyor. Içine o zamanin Osmanli Istanbul''unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazirlatiyor, en altina da küçükbir pusula ve bir satir yazi. Gönderiyor. Sah sandigi açiyor. Açtikça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. Anlam veremiyorlar tabii. Bizim elçi yiyor önce, sonra oradakilere ikram ediyor. Kutunun içindeki pusulayi Sah okuyor: ""Herkes yediginden ikram eder"" ..alıntı Link to comment Share on other sites More sharing options...
husamettin Posted December 2, 2006 Share Posted December 2, 2006 iyi yanıt yani not=gül lokumu süperdir hani her memlekte gidişimde 2 paket alırım Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Archived
This topic is now archived and is closed to further replies.