Jump to content

Erke'nin Sırrına Patent Alındı


BrightBlade

Recommended Posts

Nasıl muamma, kim diyor bunu. Atomların çekim faktörüdür bu muamma dediğiniz şey ve newton gezegenlerin çekim kuvvetini çok açık olarak anlatmıştır. Bir kütlenin merkezinden belli bir çekim kuvveti oluşur ve bu çekim kuvveti belli bir çekme kuvveti uygular. Nasıl Dünya içindekileri ve Ayı beli bir çekim kuvveti ile yörüngesinde tutuyorsa Güneş'de Dünya'yı aynı açıklamayla çekmektedir.

Bunun dışında Michael Faraday mıknatıs ve manyetik alanı gerektiği ölçüde yeterince açıklamıştır. Kim muamma diyorsa Michael Faraday'ın ve Newton'un yazılarını okusun.

Ayrıca yerçekimine iş elde ettirmek nasıl zordur. Yürümek bile yerçekimine karşı yapılan bir iştir. Atış hareketlerini gürdüyseniz (tahsilinizi bilmiyorum) yerçekimi etkisi ve ona karşı yapılan iş yatayda alınan yolu belirler bunu da biliyorsunuzdur.

Neyse geçin bunları ben size entropi diyorum siz bana işin tanımını yapıyorsunuz. Hani deseniz entropide yenilebilir, sürtünme enerjisi 0 yapılabilir ve bu yapılanlar için enerji harcanmaz sadece ortam koşulu sağlanır ( Şu anda bu da imkansız ama yapılabilirliği olan bir imkansızlık, hiçbir kanunla çelişmez çünkü) amenna. Siz kalkmış yoktan enerji üretilibilir zaman bunu imkansızlıktan çıkartır diyorsunuz. Bende işte tam size burada hayır yapamazsınız, bunu yaparsanız evrenin sonunu getirmişsiniz demektir diyorum. Çünkü kuralların çiğnendiği yerde kaos doğar. Bu daişin feflsefi yanı. Size daha nasıl cevap vereyim.

Kuantum fiziği demişsiniz. Birde oradan biraz bilgi vereyim size; herkesin bildiği Einstein'dan değil kuantumun babası saılan birinden Heisenberg'den örnek vereyim.

Heisenberg belirsizlik teoremi doğrulanmış ve tamamlanmıştır. Lakin hala bir kural değil teoremdir. Yani değiştirilme olasılıkları hala vardır. Gelelim kuantum fiziğinin incelediği alana, sanırım biliyorsunuzdur (bu kadar savunduğunuza göre yoktan enerji var edilebileceğini bilmeme ihtimalinizi göz önüne alıyorum) süreksizlik felsefesine odaklanmıştır. Enerjinin, ışığın vs. Kuantum fiziği entropiden başka enerjiyi değiştiren fakörleri ( en azından enerji kısmı) göz önüne alır. Mekanikte sürekli rejim mutlak olandır. Kuantumda ise süreksizlik etkileri ve ortamın etkileri göz önüne alınmıştır. Size kuantumda ele alınan foton kavramını, tayf kavramını, elektromanyetik kavramını, ışınma kavramını vs. tek tek ele alıp anlatmayacağım, zaten bu konuyla alakası yok çoğunun. Sağdan soldan bakmışsınız bunlarıda araştırırsınız. Kuantum mekaniği 1800'lü yıllarda gelişti, 1900'lü yıllardan mekanik çözümsüzlüklerin hepsi kuantuma atıf yaptı, günümüzde dahi kuantum kavramı oturmuş bir kavram değil. Düşünün 1900lü yıllardan beri bilinen negatiflerin pozitifler etrafında döndüğü teorisi yanılgıymış.

Siz olayı nereye getirirseniz getirin yoktan enerji elde edemezsiniz bunu da bir kenera yazın! Alın biraz fizik kitabı okuyun ilgileniyorsanız konuyla. Bir de manyetik etkide elektriğin önemini biraz araştırın. Bir arabayı hareket ettirecek kadar manyetik alan yaratabilmek için ne oranda güç üretilmeli araştırın. Bu gücü üretebilmek için elektrik gerekiyor mu bir araştırın!

Ve bir daha kurallar yok edilebilir düşüncesine kapılırsanız bir bakın bugüne kadar bir örneği var mı, ya da kanunların neden yıkılamaz oldupunu araştırın.

Saygılarımla ve bu saçma iddanın kapanması dileğiyle.

lontokya yaşınız daha genç kendinize bir bilim seçtiğinizde bazı kanunlar olduğunu ve bunların yok olamayacağını görürsünüz. Bu imkansızlık değildir bu sınırlardır. İmkansız için bile sınır vardır.

Link to comment
Share on other sites

newtonun kanunları ve onun şekillendirdiği fizik açıktır.. yaklaşık 4 asırdır aksi ispatlanamadı, üstelik newtonun ve ardıllarının ortaya koyduğu birçok teorem günümüzde kanun olarak anılmaktadır..

enerji kaybının teorik olarak 0 olması elbetteki mümkün 0kelvin de .. ama azdan çok enerji üretimi ki bence bu negatif enerji kaybıdır günümüz fiziğinde imkansızdır..

ya geleceğin fiziğinde mi ??

gene aynı şey imkansız.. en barizinden sürtünme kayıpları olacaktır ki buna engel olunabilecek adamakıllı bir teorem bile yoktur bırakın kanunu..

Link to comment
Share on other sites

İşte bizim başarısız olma nedenlerimizden biri daha.

BrightBlade konuyu ciddiye almış. Yararlı olabilmek için bildiği tüm fizik kurallarını anlatmış.

Bazı arkadaşlarımız buna rağmen "Zoru başarırız. İmkânsız biraz zaman alır" türünden gayet hamasi söylemlerle olaya yaklaşmış.

Örneğin ben diyelim bir bilim adamıyım. Dünya gezegeninin Güneş Sistemindeki konumundan memnun değilim. Küresel ısınma da var. Dünya'yı Güneş Sisteminin 7. gezegeni yapmak istiyorum. Neden olmasın?

Sınır, kural yok ya, bir de beni ateşleyen şu söz var "O işi yapmanın imkansız olduğunu bilmediği için başardı" kim tutar ki beni?

Sakın zor demeyin, imkânsız biraz zaman alır. :good:

Kendine güven takdir edilecek bir kişilik özelliğidir. Ama bilimde duygusallığa yer yoktur.

.

Link to comment
Share on other sites

(Perendev magnetic motor)

Please register to see this content.
(hazır satılan versiyonu)

1-Bilimsel bilgi yanlışlanabilir bilgi yani bir zaman diliminde doğru kabul edilen eldeki kanıt ve bilgilerin geçen zaman içerisinde yanlış veya yetersiz veya eksik olduğu ispatlanabilir demektir.

2-Geçenlerde bildiğimiz kireç taşının nemli ortamda üstünde biriktirdiği su ile yanıcı her tür maddeyi yıkadığınızda yanmaz hale geliyor.Kumaş kağıt tahta vs. aklınıza ne gelirse artık.Emdirildiği maddeye ısıyı üstünde barındırmama gibi müthiş bir özellik kazandırıyor.Düşünün yangında zarar görmeyen kitaplar,ahşapın bol kullanıldığı bir ev ortamını düşünün.Isı geçirmez eldivenle yüksek sıcaklık altında çalışılan heryerde kullanılabilir.Bunu bulan bizim kardeşler

3-Teorik olarak arılar cüsselerine rağmen sahip oldukları küçük kanatlarla asla uçamazlar.Arıların pek umrunda olduğunu sanmıyorum

4-Teorik olarak kuşlar sahip oldukları iki parçalı gırtlaklarıyla asla o muazzam ötüşlerini yapamazlar.Kuşların kaale almadıkları gün gibi ortada

Şu ana kadar dünya halklarının bilmediği birçok teknolojinin ahlakı olmayan paragöz şirketlerce daha sonra satarız düşüncesiyle saklandığını düşünüyorum

5-Yıllar önce bir türk profesörün bildiğimiz sabit disk plakalalarına seramik yapılı bir madde kaplanarak kapasite ve hızın yüzlerce katına çıktığını bir belgeselde seyretmiştim.Hatta üretim için belli firmalarla görüşülmüş hatta bir firma son anda üretimden gelen baskılardan dolayı vazgeçmiş.

6-Sene 2001 toshiba 30 gb kapasiteli cd dvd ne derseniz artık diskler üretti.Ama piyasaya sürülmedi

7-Geçen aylarda amerikadaki silikon vadisinde bir mikro işlemci firması 16 çekirdekli 22 watt güç harcayan işlemcisini duyurdu.Biz kime mecburuz? AMD veya INTEL'e

8-Çinde bir firma (piyasada en babası 2500 mah.) 32000 mah. lik telefon bataryası üretti.Bu eminimki çok daha önce mümkündü.

9-1930-40'lı yıllarda atom parçalanamaz olarak okullarda öğretiliyordu.60-70 senede bu bilgi yürürlükten kalktımı kalkmadımı?

Kanunlar ve yasalar eldeki bilgiler göz önüne alınarak yapılır.Ya karşımızdaki olay bunların dışında bir şekilde gerçekleşiyorsa onu yok saymak mı gerekir?

Link to comment
Share on other sites

BrightBlade arkadaşım net bir açıklama yapmışsın.Bende bu fiziğin iki temel kanununuu bilirim.Bu erke ortaya çıktığınd arkadaşlarla tartışmıştık.Ama kimseye inandıramadım.Hiçbir makine %100 verimle çalışamaz.En verimli sistem canlılarda fotosentes de olur ki bu da %40 oranındadır.Demem o ki bu makina denildiği gibi değil.Verim yüksek olabilir ama%100 olamaz.

Link to comment
Share on other sites

Şimdi arkadaşlar işi dönüp dolaşıp pendelev motoruna getirmenin luzumu yok. Manyetik enerji yoktan var edilen bir enerji değildir ve sonsuz da değildir. Pendelev makinasıyla ilgili küçük nuansları aktardım daha önce. Pendelev makinasında dahi atomların çarpma hızı, çarpma sırasında çıkan ısı, hava sürtünmesi, entropi varlığı gibi sebeplerden dolayı verim %40lar civarındadır. Dediğiniz sistem yüksek güç almak için verimli değildir. Çok düşük güçler için prendev motoru kullanılır. Kaldı ki bobinli elektrik motorlarında bu manyetik etki verimi arttırmaktadır.

Bunun dışında sayın F_s_M bilimsel bilgi başka şey evrensel kanun farklı şey. Bilimsel bilgi elbette geliştirilir ya da yanlış olduğu ıspatlanabilir. Evrensel kanun ise asla değişmez bir olgudur. Teoriler her zaman ortaya atılır. Bu insanlığın doğuşundan itibaren vardır. Lakin kanun denilen şey farklıdır, ve herhangi bir aşamada ya da teknolojide bu kanunları değiştiremezsiniz. Mesela %100 verimli bir makina yapmak şuan ki olanaklarla imkansız ama olanaklar geliştikçe belki yapılabilir. Buna rağmen yoktan enerji üretilemez. Ne şimdi ne de bundan milyon yıl sonra. Sayın F_s_M yazdığınız herşeyin bilimsel bir açıklaması vardır. Bilime güvenin ama kanunlarına saygı duyun.

Bakın suyla çalışan motor dahi yapıldı. Güneş enerjisinin elektriğe çevrilmesi artık daha kolay vs. bunları yapmak isteyen insalara deli denir, keza hepsi yapıldı ve deli diyenler ayakta alkışladı bu insanları. Bunlar teknolojik yeniliklerdir. Erke döndürgeci bize teknolojik bir yenilik sunmuyor, bir KANUNA ters düşüyor, eziyor. Bir arkadaşımın dediği gibi, bilim ile teknolojiyi karıştırmamak lazım.

Eğer benim açıklamalarımda yetmediyse bilimsel kanunu anlatmaya wikipediadan yardım alalım;

Bir bilimsel kanun, gözlem ve deneylerle iyi desteklenip kanıtlanmış genel prensiptir. Tipik olarak bilimsel kanunlar, tarihi kayıtlardaki deney ve gözlemlerle örtüşen kısıtlı ilkeler kümesidir.

Bilimsel kanun konsepti, bilimsel teori konseptiyle yakından ilişkilidir. Tipik olarak, kanunlar teorilere nazaran dünya hakkında daha kısıtlı öngörülerde bulunurlar.

Fizik bilimi, Fizik Kanunları diye bilinen bilimsel kanunlar başta olmak üzere bir takım bilimsel kanunlar tanımlar. Ayrıca, biyoloji bilimide Mendel Kalıtımı ve genetikteki Hardy-Weinberg prensibi gibi bir takım bilimsel kanunlar tanımlar.

Ve genel kanının aksine, kanıtlanan teori (kuram) kanun olmaz. Kanunla teori arasında doğrudan, tamamlayıcı bir ilişki yoktur.Kanunlara örnek olarak verebileceklerimiz şunlardır: mendel kanunu newton un hareket kanunu.Fakat kanunla kuramı yani teoriyi ayırmak gerekir. M-kuramı Evrim Teorisi gibi...

Link to comment
Share on other sites

Bende BrightBlade'in yaptığı açıklamalara katılıyorum %100 verim yoktur boşuna düşünüp durmayın ERKE makinası çıkınca anlarız nasıl bişey olduğunu ama birçok bilim adamınında dediği gibi %100 verimle çalışan makina olmaz.

Link to comment
Share on other sites

F_s_M, diğerleri bilimsel bilgi ama bu şık gözüme ilişti.

9-1930-40'lı yıllarda atom parçalanamaz olarak okullarda öğretiliyordu.60-70 senede bu bilgi yürürlükten kalktımı kalkmadımı?[/CODE]

1940'lı yıllarda bu öğrencilere "atomun parçalanamamazlık kanunu" gibi bir adla öğretildi mi? Öğretilmedi zira zaten fazla uzun sürmeden atom paramparça oldu ama newton'un yasalarına baktığımızda bunlar bize kanun olarak öğretiliyor ve öğretilecek çünkü bunun karşısında bir olgu olmayacaktır.

Link to comment
Share on other sites

bright yazdiklarimin hicbiyerinde yoktan enerji yaratmayi iddia etmemisim,dediklerimi saldiri olarak algilayip savunmaya gececegine anlamaya calissan celismeyecegimizi saniyorum..

bir alinti koyarak tekrar demeye calistigim seyi ozetlemek istiyorum

evrende kaynağı açıklanamayan temel kuvvetler vardır, genelde etkileşim olarak açıklanmaya çalışırlar, bunlardan biri de elektromanyetik etkileşimdir. atom çekirdeğinin içinde ve moleküller arasında bulunan "kuvvetli" ve "zayıf" etkileşimler de yine kaynakları açıklanamayan temel etkileşimlerdendir. son olarak, yer çekimi de bu temel kuvvetler arasındadır.

fizikle akademik alanda ilgilenip "parçacık fiziği" dalını tanıyanlar bu etkileşimlerin kaynağı ve birbirleri arasındaki bağı çözmeye çalışan bu fizik dalını daha iyi anlayabilirler.

genel olarak bu dal, bahsettiğim temel kuvvetlerin parçacıklar yoluyla yayıldığı ve uygulandığı kuramını benimser. örneğin elektromanyetik etkileşim fotonlar sayesinde olur. ışık da elektromanyetik bir fenomendir ve fotonlarla iletilir. fotonların varlığı kanıtlanmışken, yerçekimi için öne sürülen "graviton" adlı benzer parçacık hipotetiktir, yani varlığı henüz kanıtlanmamıştır.

mıknatısların yapışmalarının sebebi mıknatısı oluşturan atomların elektromanyetik alanlarının kutuplu, birbirine göre düzenli ve tek yönde olmasıdır. aslında bir atom bile mıknatıslık özelliği gösterir. işte, eğer siz bir maddenin atomlarının elektromanyetik alanlarını böyle kutuplayabilirseniz hepsi birden artı ve eksi kutupları oluşturacak ve mıknatıs özelliği gösterecektir - her atomun tek başına uyguladığı elektromanyetik kuvvet atom sayısıyla çarpılacak ve hatırı sayılır ölçüde olduğu için dışarıdan hissedilecektir. öte yandan, kutuplanmamış maddelerde mıknatıslık özelliği bulunmamasının sebebi, teoride ve pratikte elektromanyetik alanları rastgele düzlemlerde olan karışık atomların, birbirlerinin alanlarını yok etmesidir.

dediğim gibi - elektromanyetik kuvvet bir temel kuvvet sayılmaktadır ve kaynağı henüz belirsizdir

sen diyorsun ki yoktan enerji var edilemez

bense yoktan enerji yaratmaktan zaten bahsetmiyorum,zaten var olan bir kuvvetin sifir kayipla enerjiye cevrilmesinden bahsediyorum,yani tek eksigimiz bir duzenek,ve bu duzenek atomda mevcut diye ornek veriyorum,

ben diyorum ki 0 kayipli bu manyetik duzenek su an icin mumkun gorunmese de;tabi ki herhangi bir makineden cok daha fazla matematiksel hesaplamalara ihtiyac var ama imkansiz deil.

biribirimizi anlamak dilegiyle

Please register to see this content.

bu konu bu linkte uzun uzun tartisildi zaten

sonucta 2 gorus uzlasamadi,0 kayip mumkun diyenler ve imkansiz diyenler

(bu konuya son cevabim)

Link to comment
Share on other sites

Benim de bahsettiğim şey şu; kaynağı belirsiz dediğiniz enerjilerin, kuantum fiziğinde incelendiği ve kaynaklarının belirli olduğunu, sizin alıntı yaptığınız yazının nereden ve kime ayit olduğu vs.

Konuyu güzel bir çarpıtmışsınız, anlamadığım kim söylüyor etkileşimin ve çekim kuvvetinin kaynağının belirsiz olduğunu. Newton kütle çekim yasalarıyla hepsinin kaynağını güzel ve pratik olarak açıklamıştır. Teorileri ve formülleri kullanılmakta, çoğu mühendislik ve fizik bölümünde ders olarak verilmektedir.

Siz erke mümkün olabilir imkansız yoktur diyerek, yoktan enerji yaratılabileceğini zaten savunmuşsunuz, ben de bunun imkansız olduğunu, sizin gibi sağdan soldan duyma sözlerle değil kanunlarla göstermişim. Buna rağmen siz diretip manyetik enerjiye çevirmeye çalışmışsınız, bende manyetik enerjinin gücü ancak elektrik etkisiyle artacağını söylemişim. Yani anlayacağınız, ya da anlamadığınız, ben sizin erke yalanı için olabilir dediğiniz her yolu kapatmışım. Siz ise bu yolları kulak dolması bilgi yanlışlarıyla açmaya çalışıyorsunuz!

Bu agresifliğimin sebebi ise bilimin su ******ürmez gerçeklerinin görmezden gelinmesi ve bilimin bu kadar basite indirgenmesidir.

Son olarak sizin ihtisasınızı öğrenebilir miyim? Bu kadar fizik kokan tartışmayı ihtisası hangi dal olan biriyle yaptığımı bilmek isterim.

Ve lütfen bana hitap ederken siz diye hitap edin.

Link to comment
Share on other sites

Son olarak sizin ihtisasınızı öğrenebilir miyim? Bu kadar fizik kokan tartışmayı ihtisası hangi dal olan biriyle yaptığımı bilmek isterim.

Ve lütfen bana hitap ederken siz diye hitap edin.

bilgisayar muhendisligi okuyorum,fizikte sizin kadar iyi oldugumu iddia etmiyorum tabii ki fakat matematigim iyidir.

size katiliyorum nasil bu evrende hayatin,hatta insan gibi bir canlinin varligi imkansizsa 0 kayip ta imkansizdir..

bilmediklerimde yatan imkanlarin bildiklerimin sinirladigi imkanlardan daha fazla oldugunu biliyorum

bu konuyu uzatmak istemiyorum,saygilar...

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...